26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

1 TANGOYU SEVER MISINIZ? Tangoyu ilk kez bir taş plakta dinlememiş olabilirsiniz. Tango yapan çiftleri de hiç izlememişsinizdir belki... Ama yaşamı tango ile yoğrulmuş bir sanatçının anılarına, Şecaattin Tanyerli'ye kulak vermekten hoşlanacaksınız... Müziği ve dansıyla tango eşitli kaynaklara göre, Afrika j dillerinden gelen "tango" kelimesi, başlangıçta, bir çeşit darbukayı belirtirdi. Sonraları bu çalgı eşliğinde yapılan dansı ıfade etti. Batı Hint Adaları'nın (Karaip Adaları) zenci dans formlarında kökenini bulduğumuz ve daha sonra gelişerek "habenera" ve "milonga" şekline dönüşen, 19. yüzyıl sonlarında da Arjantin'in Buenos Aires yakınlarında son şeklini alan bir danstır. İlk AfrikaKüba "tanguitosu"ndan "habenera"ya benzeyen Küba ve İspanyol tangosu, Brezilya tangosu ve en tanınmışı olarak da "Rio de la Plata" tangosu çıktı. Tango, Latin Amerika'da 1920'lerin başlarına doğru büyük populerlik kazanmış, daha sonra da Avrupa ve ABD'de balo salonlarının "itibarlı" bir müziği ve dans türü haline gelmiştir. 'Dans salonları'nda tango, yavaş yapılan, dizlerin sık sık bükuldüğü ve dans doğrultusunun çabuk değiştiği bir dans şekli olarak tanımlanıyor. Tango topluluklarında ilk kullanılan enstrümanlar arp, flüt ve keman. Sonrn arp'in yerini gıtar alıyor ve daha sonraları piyano ilave edilıyor. Günümüzdeki bir tango orkestrasında ise çeşitli sayılarda olmak üzere; keman, çello, klarnet. akordeon, piyano ve bateri bulunuyor Papatya gibisin beyaz ve ince Eziliyor ruhum seni görünce..." Edlp Sakarya T angolan ne zamandır seviyorsunuz? İlk defa bir taş plakta mı dinlediniz? Çocukluğunuzda babanızın mırıldandığı veya pompalı tnızıkasıyla akşam sofrasında efkâr dağıttığı bir melodi mi kulağınızda? Ya da, "Sayın dinleyiciler şlmdl tslanbul Radyosu Tango Orkestrası'nın programını sunuyonız. Söyleyen Şecaattin Tanyerli" anonsunu duymaya başladığınızdan beri mi? Kasetlerden, televizyondan... Bir sevgilinin anısı olmasın? Hatıralarımızda her zaman bir yeri olan tangolann hiç unutmadığımız ismi Şecaattin Tanyerli'yle önce, çeşitli nedenlerle kırk yıldır gelip gittiği, Istanbul Radyosu Tango Orkestrası Şefi (ve tangonun unutulmaz isimlerinden Fehmi Ege'nin oğlu) Engin Ege'nin evinde, daha sonra da Bakırköy'de oturduğu mütevazı apartman dairesinde söyleşiyoruz: • Müzik hayatına başlayışınız nasıl oldu? • 1921 doğumluyum. 194041 yıllarında Istanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldum. Lisedeki mUzik hocamız sesi güzel olanları ayırır. şimdiki Gazeteciler Cemiyeti'nin bulunduğu bina Eminönü Halkevi'ydi, oraya götürür, bizi çalıştırırdı. Ufak aryalar, opera parçaları okuturdu. Tiz tcnordum. Çok zevklenirdim o işten. Hoca memnun, biz memnun. Sonra halkevi, hemen arkasındaki salonu (eski MTTB binası) satın aldı. Orada yapılan Klasik Batı Müziği konserlerinc beni de çıkarırdı. Bir taraftan da çalışmaya ihtiyacım var. Anamla birlikte oturuyorum, babamdan kalan ufak emekli maaşı yetmiyor. Bir ahbap vasıtasıyla Maksim'e girdim, şarkı söylemeye başladım. • Aym bina değil mi? • Evet. O zamanki patronlar da iki ortak: Karadenizli Hasan ve Maksim diye bir Arap. • Orada neler söylüyorsunuz? 14 Kırk yılı aşkın bir süredir tango Maksim'de tangoyu "megafonla' en ŞecaattinJ 'söylediğini anlatıyor. Tanyerli, 4O'lı yıllarda.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear