Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S A C L I K Erdal Atabek Okul çocuğunun değişen davranışları Okul çocuğunun dünyasında okulun, öğretmenin, okul arkadaşlarının ayrı yerleri vardır. Çocuk kendi evinin dışındaki dünyanın da varlığmı görmekte, ufku genişlemektedir. Onu, bu yeni dünyasında yalnız bırakmamak gerekir. yumsuzluklarını gıderme yolunu seçmelerıdir. Oysa, çocuğumuza okul dönemınde de, hayatının tümünde de göstermemız gereken davranışlar şunlar olmahdır: Çocuğa güvenmek, Sorumluluk vermek, Onu kendi kararlarını vermeye yöneltmek, Bağımsız hareket etmeye yönlendirmek, Hep eleştırıci olmaktan kaçınmak, Çocuğun yanlışlarını onunla tartışmak, Çocuğu dinlemesinı bilmek, Akılcı desteklemeyı bilmek. Çocuğu özgür kılmakla başıboş bırakmak arasında çok büyük fark fardır. özgür bırakmak, ne yaptığını bilerek, kişıliğini gelıştırerek karar verebilır duruma getırmek, kararlarına, düşüncelerine, duygulanna saygı duymaktır. Başıboş bırakmaksa, çocuğu anlamamak, farketmemek, ilgilenmemek, çocuğa destek olmamaktır. Okul çocuğunun dünyasında okulun, öğretmenin, okul arkadaşlarının ayrı yerleri vardır. Çocuk, kendi evinin dışındaki dünyanın da varlığmı görmekte, ufku genışletmektedır. Onu, bu yeni dünyasında yalnız bırakmamak gerekir. Bu yalnız bırakmamak da, onu anlayarak, ona arkadaşça davranarak, onu dinleyerek, ona akılcı bir destek sağlayarak olabilir. önemli olan, çocuğumuzun değişmemesini sağlamaya çalışmak değil, olumlu değişmesinı sağlamaya çalışmaktır. Bu da, öncelikle anababanın tutarlı davranışları nı gerektirir. Anababanın hem kendi ıçinde tutarlı, hem de aralarında tutarlı davranışların çocuk uzerindeki önemi çok büyüktür. Çocuğun hakları tanınmalı, görevlerini yapması da istenmelidır. "O benim gozumde hep çocuk" diyerek çocuğunun büyümesini görmezden gelmek, aslında büyüklerin yeterince buyüyememesinden kaynaklanan önemli bir kişılik sorunudur. Sevgı ve şefkat, çocuğun yaşama gücü kazanmasına yardımcı olmalıdır, onun gelişmesine katkıda bulunmalıdır, hayatını yaşayabilmek yollarını göstermelidir. Sevgi ve şefkat, çocuğun bağımlılığını sürdürmek için bahane edilirse, orada sevgi ve şefkat örtüsü altında gizlenen önemji yanlışlar var demektir. Çocuğun öğretmenlerıyle ilışkısı konunun önemli bir yanıdır. Anababalar öğretmenlerle akıllı, bıktırmayan, çocuğu örselemeyen ilişkiler kurmayı başarmalı, çocuğun öğretmenle diyaloğunda yardımcı olmalıdır. Okul arkadaşları, çocuğun hayatında önemli bir yer tutar. Anababa, gene, çocuğun arkadaşlarını seçmeye kalkışmamalı, çocuğun arkadaş ilışkılennde anlayışlı, sevecen,' rahatsız etmeyen bir yerde durmayı bilmelidirler. Unutmayalım, "scverken bogmak" yalnız fiziksel bir olay değildir. D Mevyelerrehberi O kul, çocuğu değıştırir. Okul dönemi, çocuğumuzun hayatında bizi de kapsayan yeni bir evredir. Çocuğun toplumsallaşmasında, gelişmesinde, olgunlaşmasında "okul dönemi"nin özel bir yeri vardır. Bunu görerek, bunu bilerek çocuğumuza yardımcı olmalıyız. Çocuğun okul dönemindeki kazanacağı nıteliklerı düşünürsek: Dünyasının genişlemesi, Bağımsızlık, Sorumluluk alma, Karar verebilme, Zamanını kullanmayı öğrenme, Cinsel gelişme, gibi önemli alanlarla karşılaşırız. Burada, anababalara, büyüklere, yakın akrabalara düşen görev, bu nitelikleri çocuğun kazanmasına yardımcı olmaktır. Oysa, sık yapılan yanlış, çocuğun bunları kazanmasına yardımcı olmak yerine, onun yeni kazanımlarım engellemektir. Bu engelleme de, çocuğu sevmek adıyla, şefkat görünümüyle yapılır. "Bilemez ki", "yapamaz ki", "anlayamaz ki" "beceremez ki" sözcükleriyle başlayan engelleme, gerçekten de çocuğu "bilemez", "yapamaz", "anlayamaz", "beceremez" duruma getirır. Çocuğun yeni dünyasında karşılaştığı güçlükler abartılır, çocuk doğal olarak yapacağı yanlışlardan ürkutülür, böylece anababaya bağımlılık sürdürülür. Çocuğun bağımsızlık isteği kösteklenır, sorumluluk almasına olanak verilmez, karar vermesine karşı çıkılır, zamanını kullanmasına izin verilmez, cinsel gelişmesi ya farkedilmez ya da bir gizlilik havası yaratılır. Yapılacak ış çok sadedir: "Çocugumuzun hayatını biz yaşamayalım, bırakalım, kendi hayatını yaşamayı ogrensin." BUyüklerin bu yanlışı yapmalarının temel nedeni, kendi hayatlarını yaşamayı bilmemeleri, çocuklarının hayatına ortak yaşama do Kuru meyveler Taze meyveler urun süreli dayanmaz. Soğukta saklandığı ve korunduğu zaman meyvelerın çoğu belırlı bir süre dayanır Elma, uzun süre saklanabilen meyvelerden bırısıdir. Lımon, portakal ve dayanıklı meyvelerdir. Mevyeleri uzun süre saklamanın bir yolu da kurutmadır. Kurutulan meyveler ıstendığı zaman yenebilir, ya da kullanılabılir. Kurutulmuş meyvelerın suyu azalır, besin değerlerı de değışır Kuru meyvelerın karbonhidrat oranı artar, buna bağlı olarak kalorık değerlerı de artar. Karbonhidrat 56 51.4 588 662 722 Çinko eksikliğini biliyor muyuz? Çınkonun sağlığımız ıçındekı yerını çok az kışı bılır Oysa adını en çok tombala oyununda "bırıncı çınko, ıkıncı çınko" derken andığımız bu mıneral, bedenımızde kuçuk mıktarlarda bulunduğu halde buyuk roller oynar Bedendekı toplam çınko mıktarı 2 0 gram dolayındadır Enzımlerı ışlemesı ıçın gereklıdır Karbonık anhıdraz, laktık dehıdrogenaz gıbı, bırçok beden ışlevıne karışan enzımlerdır bunlar Eksıklığının gelişme gerılığı, boy kısalığı, cinsel gelışmeyı önleyıcı etkılerı olduğunun anlaşılması, onemını arttırmıştır Deneysel olarak gebe sıçanlarda hafıf çınko eksıklığının bıle doğan yavruların öğrenme yeteneğını azalttığı gösterılmıştır Çınko eksıklığı, gelışmış kımselerde de zıhınsel durgunluk yapar Ayrıca, çınko eksıklığınde cinsel organların gelışımı duraklar, erışkınlerde ımpotansa (cinsel guçsuzluğe) yol açar Bu mıneralın eksıklığının orta derecede kansızlık, yaraların lyıleşmesınde gecıkme, saç dökülmesı, ağız çevresınde egzamaya benzer lezyonlar, ıshal gıbı olaylara neden olduğu anlaşılmıştır Çınko eksıklığının ösofagus (yemek borusu) kanserlerının nedenlerınden bırı olduğu da bıldırılmıştır Besınlerdekı çınkonun en lyı kaynağı ettır Etın 100 gramında 35 mg. çınko vardır Istındye, çınkodan özel olarak zengindır 100 gramında 70 mg Tahıl ve sebzelerde de çınko bulunur, ancak bu çınko lyı emılemez Günlük çınko gereksınmesı, bebeklerde 35 mg , çocuklarda 10 mg , erkeklerde ve kadınlarda 15 mg , gebelerde 20 mg , emzıren kadınlarda 25 m » dolayındadır Eksıklığının gıderilmesı çok kolaydır ve bu durumda eksTklığınden ılerı gelen belırtıler, hastalıklar kaybolur önemli olan, kuçük mıktardakı mınerallerın nıce önemli ışlerın sahıbı olduğunu bılmektır. U 100 gramındafci Kayısı Erİk incir Üzüm Hurma Katori . 258 230 270 295 315 Bu yuksek kalorı değerlerıni bilerek kuru meyvelerı yemek gereklıdır. Çocuklar ve gençler gıbı, belırlı kalorılerın alınması gereken yaş dılımlerınde, ıçlermdekı mıneral zengınleşmesi de göz önünde tutularak kuru meyvelerın yenmesi doğrudur. Orta ve ılerı yaş dılımlerınde ise, taze meyvelerin yenmesi gerekir. Kuşkusuz, her yaş dilımi ıçin meyvelerın taze olarak yenmesi yeğlenmelıdır. Taze meyvelerin sadece besınsel değerlerıyle değıl, bağırsak düzenlı çalışmasına yardımcı oluşlarıyla da sağlığımız için önemleri unutulmamalıdır. D