Catalog

VE İNSANLAR Fusun Ûzbilgen Aşkyapıcı Süleyman merika'da uzun süredir hayranlıkla izlenen Muhteşem Süleyman Sergisi'nin niçin bu kadar çok llgl çektiğlni en sonunda öğrendik. Billndiği gibı Kanunı Sultan Süleyman'ın eşyaları ilk önce Washlngton'da sergilendi. Serglnin açılışında bulunan Başbakan Turgut özal da bır konuşma yaptı. Sergi, kapısında uzun kuyruklar oluşarak günlerce surdü, sonra Şıkago'ya taşındı Eylül ayında da New York'ta açılması bekleniyor Şlmdi gelelim Amerlkalılann neden sergiyi böyle büyük blr ilgi ıle ızlediklerine özal, serginin açılışında yaptığı konuşmada sergıde esyaları İzlenen "Magnlflcent Süleyman", yanı "Muhteaem Süleyman'ın diger özelllklerlni de anlatmaya başlamış O her zamanki Malatya şıvesi Ile Ingllizce konuşmasında bır küçük telaffuz hatası da yapıvermış Muhteşem Süleyman'ın blr adının da "Kanunl" oldugunu ve kanun yapma özelliğınden dolayı bu adı aldığını anlatırken Ingilızce yasa anlamına gelen "Law" sözcüğünu aşk anlamına gelen "Love" gibi talaffuz ederek "He wa« a lovemaker" deylvermiş. Böylece Amerikalılar da Kanunı'nin yasa değıl de aşk yapmada üstat olduğu hükmune varmışlar Örsan Öymen'in yanıtı ıl 1974 Kıbrıs çıkarmasının en cıvcıvlı gunlerı Ankara, karartma gecelerı yaşıyor ANKA ajansının tum pencerelerı mavı kâğıtlarla kaplı, ıçerıde geceyarılarına kadar suren bır çalışma Sokaklar zıfırı karanhk Başbakanlık ıle ANKA ajansı arasında goz gozu gormez karanlıkta mekık dokuyoruz Sonra teleks ve telefonların başında geçen uykusuz saatler A Y 1 Şimdilerde sergiyi büyük bir dıkkatle ızleyip bu "aşkyapıcı" özelliğı lakabına yansımış muhteşem Türk sultanının yaşamından kendilerine örnek olacak ıpuçları ' çıkarmaya çalışırlarmış D Kanunı Sultan Süleyman, gunun binnde la kabının Ingilızce telaftuzundan çıkabılecek anlamı duşunebılır mıydı acaba? Kuaför dedikodusu S on günlerde bir tesadüf eseri Semra Özal ile kızı Zeynep Özal'ın saçlarını yapmış bir kuaförun elıne düştük. Bir yandan saçımız kesilip taranırken bir yandan da sohbeti koyulttuk. Söz döndü dolaştı ve kuaförun hatıralarına geldı. Zeynep'ten ve annesinden konuşurken bizim kuaför bırden tam berberlerin şanına layık olarak dedıkoduya başladı. Bu arada en çok hayret ettıği bir durumu da şöyle anlattı: "Ben bu kadar kadın ve kızın saçını yaptım, hlç böyle ağzı bozuk bir anne kız görmedim. Birbirleri ile bir konuşmaları var blzim yammızda, hayret edersiniz. Her lafın başında slnkaf geçiyor. Şaşırıp kalmıştım..." Tabii bu berber dedikodularını dinledik, ama hiç inanmadık. Koskoca başbakamn eşi ile kızı kuaförlerin diline düşecek gibı küfürlü konuşmalar yaparlar mıydı hiç? Eğer böyle ağzı bozuk konuşacak olsalar, baba Özal her bayram özenle elını öpüp başına koyan ve kadının erkeğın yanında eşit değil de bıraz gerısınde oldugunu savunan karısının ağzına böyle resimdekı gibi pasta koymaz, bıber sürerdı, değıl mi ya? D goruşlerıne yer veren bu kadın ekınde Japonya'dan yukselen bır ses dıkkatımızı çektı "Japon Atom ve Hidrojen Bombası Ozurlüleri Örgutü Konfederasyonu'ndan bayan Sakae Ito şoyle seslenıyordu "Hlroşlma ve Nagazaki'de patlatılan atom bombası 300 bın insanı telef etti. Biz, kurtulan 400 bin kişinin hemen tumu, radyasyon illetine yakalandık. Ne öleblliyor ne insan gibi yaşayabiliyoruz. İkinci Dunya Savaşı bittikten sonra Japonya'daki ABD yetkllileri ve Japon hukumetı, Hiroşıma ve Nagazaki'deki olayın gerçek yuzunü gizlemeye çalıştılar, atom bombasıyla tahrip olan kentlerle ilgili raporları kamuoyundan sakladılar. Bu tavır olaydan zarar gorenlere yardım gonderilmesinde bir hayli gecikılmesıne yol açtı; atom savaşının dehşetini dunyanın gozlerinden gizleyerek, derhal nukleer silahlara karşı kampanyalar açılmasını önledi." Olaydan 40 yıl geçtıkten sonra Sovyetler Bırlığı'nde meydana gelen nukleer kazanın nasıl dunya kamuoyundan gızlenmeye çalışıldığını hatırladık bu satırları okurken Çernobıl kazası ortaya çıktıktan sonra bır sure Sovyetler Bırlığı'nı suçlamak ıçın ve bu ışten sadece sıyası çıkar umarak harekete geçen ABD ve dığer Batılı ulkelerın hemen seslerını kesmelerı de anlamlıydı Hukumetler nedense nukleer santralların ] yarattığı buyuk tehlıkeler uzerınde durulmasını ıstemedı Ancak çevre kırlenmesıne karşı kamuoyu yaratmayı ustlenmış kuruluşlar olayın ustune gıtmeye çalıştılar Anlaşılan, devletler kendı yurttaşlarını da tehdıt eden nukleer tehlıke karşısında 40 yıl önce ne ıdıyse bugun de o .D Hiroşima'dan Çernobil'e Kadınlar Kongresı nedenıyle Broy Şıır Dergısı bır kadın ekı yayımladı 4• Dunyaseslerını yukselten kadınların Tum dunyadan Böyle bır gece çalışmasından sonra, gazeteler baskıya gırmış, bızler de evlerımıze dağılıyoruz Ajansın bır arabası, farları mavı kâğıt kaplı Bırkaç arkadaş doluştuk ağır ağır ılerlıyor ve evlerımıze dağılıyoruz Akay Caddesı'ndekı bızım apartmanın onune geldık kı, hıçbır zaman kapanmayan o koca dış demır kapı kılıtlı Bınaya gırmenın olanağı yok Zıfırı karanlıkta kaldım kapıda Neyse kı benı bırakan araba hemen gıtmemış, ıçınde Çankaya'dakı evıne çıkacak olan Örsan var ve ben ıçerı gırene kadar arabayı bekletıyor Yıl 1986 Örsan Ûymen Cumhunyet gazetesını zıyaretınde, bır sohbet sırasmda 1 N Cİ R Türkiye'nin parası pul olmuştur. Eskı Başbakan SÜLEYMAN DEMİREL CEKİRDEÖr Seydişehır'de grev bitse de bitmese de tesisleri kapatacağız. Sanayi ve Tıcaret Bakanı Adım yüzünden başım hep derde giriyor. HASAN HEYBETLİ CAHİT ARAL Karıma saygım nedeniyle ona danışırım. ADNAN KAHVECİ Başbakanlık Başdanışmanı Işçi ve memurlar altın, gayrı menkul satın almaktadırlar. Bu da onların tasarruf imkânlarının bulunduğunu gösterır. ADNAN KAHVECİ Döndum yıne arabaya O saatte ne yapalım, duşunuyoruz örsan, "Yurü bir Muşerref Hanım'a uğrayalım belki sen de orada kalırsın" dıyor Muşerref Hekımoğlu'nun evıne gıdıp bıraz oturuyoruz, ama az once dağılan Bakanlar Kurulu toplantısından çıkmış ıkı bakan da orada Bırer kahve ıçıp ayrılıyoruz Kapının önunde bırbırımızın yuzune bakıp guluyoruz "Kaldım mı sokakta" dıyorum "Saçmalama, yürü bizlm eve gidiyoruz" dıyor "Olmaz bu saatte Gisela'yı ayıp" dıyorum. "Yüru işte uzatma, biraz da o uyumasın" dıyor Eşı Gısela, uykulu gozlerle kapıyı açıp bana yataklar hazırlıyor Bıraz uyuyup dınlenıyoruz Sonra sabah yuzumüzu yıkayıp, hemen yıne ajansa koşuyoruz SHP'nın son kurultayı ıçın Ankara'ya gıderken, bırlıkte uçtuğumuz Bedri Koraman Orsan'sız Ankara'nın çekılmez olacağından, kurultayların keyfının kaçtığından yakınıp, "Neyse ki, Örsan gelecek ay burada olacak da birlikte Bodrum'a gideceğiz" dıye avunuyordu Örsan'ın tam Turkıye'ye gelecegı gunlere denk getırıp, bu sutunlarda kendısıne Rahşan Hanım'ın kedılerı operasyonu ıle hafıf bır takılma yapmıştık Gazetecının bır başka gazetecıye takılması zor bır olaydır Hele kendısınden çok daha usta bır gazetecıye Bugunlerde bıraz korkuyla karışık olarak yazılarına göz atıp o da bana bır cevap geçırecek mı dıye, endışe ederek, beklıyordum Sevgılı örs^n, öyle bır yanıt geçırdı kı, bu kadar ağırını hıçbır dostu ve seveni hak etmemışti. Dostluğun ve sevgın aramızda yaşıyor örsan, huzur içınde yat. G Türkiye'de sendikal hakların, insan haklarının kısıtlı oldugunu iddia etmek, bana göre, fevkalade çarpık bir mantığın mahsulunden başka bır şey olamaz.. Işadamı HALIT NARİN "Baba" En yakısıklı erkek, cüzdanı şişkin olan erkektır. BANU ALKAN Başbakanlık Başdanışmanı Bu sezon üzücü olaylar olmaması için gecegündüz Allah'a dua ediyorum. AÜ URAS Futbol Federasyonu Başkanı Sinema oyuncusu Beş vakit namaz hangi kandilde farz olmuştur. "öğretmen Yeterilk Sınavı Soruau Bu konuda Özal'a çok kızıyorum. SHP Oanel Başkanı ERDAL İNÖNÜ