24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

M E S A İ 'Taşra'da öğretim üyeliği Lojmanlarda, misafirhanelerde "yatılı öğrenci" gibi yaşayan; sinemaya, tiyatroya hasret; en büyük eğlencesi "resmi balolar" olan taşralı öğretim üyelerinin sosyal yaşamları, büyük kentlerdeki akademik çevrelerin yaşamından oldukça farklı. D I Ş I S A A T L E R İ Y L E yes Universitesi'nden Doç. Dr. Yusuf Erdogan, bu öğretim üyelerınden bırı. Erdoğan, "Ege Üniversitesi'nde doçentligim gelmişli, ama doçenllik kadrosu olmadıgından atamam yapılamıyordu. Önumde iki seçenek vardı. Ya 'yardımcı doçentlik' kadrosunda kalmaya devam edecektim ya da Anadolu'daki universilclerılcn birine giderek doçent olacaktım" diyor. Prof. Dr. Jülide Tanyolaç da aynı durunıdaki öğretim uyelerinden. Altı yıl süreyle bulunduğu Ankara Üniversitesi'nde prot'esörlük kadrosuna atanmayı bekleyen Tanyolaç, sonunda Cumhuriyet Universitesi'nden gelen teklifı kabul edıyor. Yıne AU'den Cumhuriyet Üniversıtesı'ne gelen Prof. Dr. Ali Özlürk, hem dekan oluyor hem profesörluk kadrosuna atanıyor. Ailesinı Ankara'da bırakan özturk, "Burada pek kalıcı değiisiniz galiba" denüdiğinde sesini çıkarmıyor. AslyeUysal sitesi'nde öğ • retim u>e sıydım. 1982 vılında Selcuk Üniversıtesı Zıraat Fakultesı'ne dekan ounak Uzcıc Konya'ya geldığımde, oturacak yerım dahı yoktu. Zamanın rektörü Erol Gungor, 'Sen reklor yardımcısısın' dedi de, bır odam oldu. Fakültede yenı kaydı yapılmış 50 öğrenci vardı. Buna karşılık öğretim uyesi için bina bulunmuyordu. Ankara'ya gıttim, oradan Uç prolesöru kandırdım, sonra profesörluğu gelnıış doçentleri de... Oğretıme, Konya ıçınde metruk bır bınada başladık. Uç bölum açtık. Ardından uç arkadaşıma, 'gıdin öğretim uyesi bulun' dedım." Dekan Prof. Dr. Mümlaz Turgut Topba$'ın anlattığı bu öykunün sayısız benzerını, yenı kurulan üniversitelerden hemen hepsinde dinlemek mumkün. Çünku görülduğu şeklıyle bu tür üniversitelerin fakulte ve yuksekokulları, önce kâğıt uzerinde kuruluyor, sonra öğrenci kabul edılıyor, son olarak da bına, araç gereç ve öğretim uyesi aranmaya başlanıyor. Bu yüzden öğretim üyesı bulmak, bulunan ' öğretim üyesını ne yapıp edıp elden kaçırmamak, eğer geri dönecekse, gelecekte hıç olmazsa uç beş ders vermesı için söz almak yöneticilerın öncelıklı görevlerı arasında. Çeşıtli taşra üniversitelerinde, görüştüğümüz çok sayıdaki öğretim elemanının rektör, dekan, yüksekokul mudüru verdiği bilgilerden, bu üniversitelerin, gelişmiş universitelerdeki kadro darlığı sorununun "yüzü suyu hurmetıne" ayakta tutulduğu ortaya çıkıyor. YÖK'lc bırlıkte getirilen sımrlamalar nedenıyle, büyuk şehır üniversitelerinde bir Ust akademik kadroya atanmak hemen hemen imkânsız halegctirıldi. Birçok öğıetinı üyesi terfi edebilmek amacıyla taşra Universitelerine taşmdı. Şımdı taşra üniversitelerinde öğretim üyelerinin buyuk çoğunluğu, buralara "kadro nedenıyle" geldiğinı söylüyor. ErcıM.JVIS Üniver "Yatılı" öğretim üyelerl Kadro hatırına, valızlerinı alıp Anadolu'dakı çeşıtli universıte kentlerinın yolunu tutan öğretim üyelerinin bır bolümu, ailelerını yanlarında göturmuyor. Misafirhanelerde, lojmanlarda, kıralık dairelerde, uç dört yıl yalnız başlarına kalan bu öğretim uyelerı, adeta bir "yatılı öğrenci" gibı yaşıyor. Bir sure misafırhanede, bır sure otelde yaşayan, son olarak da lojmanda kalmaya başlayan Erciycs Üniversıtesı dekanlarından Prof. Dr. Mevlul Çağlar, "Ailcmle 15 gunde, haftada bir karşılıklı zi>aretler yapıyuruz. Işle o>le gidiyor" dıyor. Van 100. Yıl Üniversıtesı dekanlarından Prof. Dr. Birol Emil de, "yatılılardan." Ama bu durumu sona ermek uzere. "Kısmelsc İstanbul Üniversitesi'ne geri donecegim. tnşallah kudrom verilecek. Muameleler yuruyor. YOK'un buyukşehir universilelerinden gelme ogretim u>elerini bu kadar u/un sure laşradu lutmaması gerekir" şeklınde konuşuyoı. Büyuk şehir üniverstelerine dönme umudunu kesmiş olanlar da az değil. Bunlardan Ercıyes Üniversıtesı oğretım uyesi Doç. Dr Cengiz Scdcr, "Burada kadro sorunumıu yok. KısmetM' buradan cmekli olacağım" dıyor. Taşra ünıversitelerıne gönüllü giden öğretını uyelerı de yok değil. Elazığ Universitesi'nden Doç. Dr. Kâzım Pıhülı, gönüllüluğü "hemşerılıkleri" ile açıklıyor: "Elazığ'da doğdum. tlkokulu, ortaokulu, liseyi Elazıg'da okudum. Elazığ Devlet Muhendislik Mimarlık.Akademisi'ni bitirdim. Yuksek lisans için İslanbul Yıldı/ Universitcsi'ni' yi(lim. Tekrar Klazıg'a gelip asislan oldum.İki yıl a.skerlik, Ixtndra'daki iki yıllık çalışmamdan sonra yeniden Kla/.ığ'a donduın. hsim de Elazıgh." ÜNlVERSİTE ÜNiUKİTt 10 Prof. tanımayan öğrenciler Taşra üniversitelerinde hangi yöneticiyle konuşulsa "derslerin boş geçmedij^i" savunuluyor. Aynı üniversitelerin kimi fakülte ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear