Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ö Y K U Isaac Asimov Bilardo topu ok yetenekli bir bilim adamı olan James Priss, çok zeki bir kişi olmasına karşın her zaman yavaş düşünür ve yavaş yavaş konuşur. Onu oldukça iyi tanıdığunı söyleyebilirim. Bir gazete muhabiriyim ve gazetem için onunla pek çok kez konuştum. PrİSŞ solgun yüzlü, temiz düzgün kır saçlı, ince yapılı, ufak îefek bir adamdır. Giysileri, bir işadamı giysisine benzer; âlîlS kişilik olarak güçlü veya atılgan bir görünümü yoktur. Hep kararsız gibidir; her konuda önce bir duraksar. Ama sınırım bir kez, çabucak düşünüp davranmayı başardı. Gerçekte onun adam öldürmüş bırisi olmasından kuşkulanıyorum. Bundan emin değilim; hem öyle olsa bile, şimdi önemli değil artık. öldürmüş olsa da hiçbir zaman cezalandırılmayacak. lş işten geçti çünkü. Edward Bloom ile James Priss, üniversitede birlikte okumuşlardı. Daha sonra, yirmi yıldan fazla birlikte çalıştılar. Aynı yaştaydılar ve ikisi de evlenmemişti. Ama bundan başka da benzer hiçbir yanları yoktu. Bloom, pırıl pırıl yanan bir ışık gibiydi. Uzun boylu, yakışıklı ve atılgandı. Yeni bir bulguyu çabuk kavrar ve hemen uygulama alanına koyardı. Bununla da övünürdü. Hemen her bilimsel bulgudan yararlanma olanağını bulurdu. Yaptığı her şeyden bir kazanç sağlardı. Kırk beş yaşında, yeryüzündeki en zengin adamlardan biriydi. BUtün en iyi makineleri, Priss'in düşünceleri üzerine kurulmuştu. Bloom, gittikçe daha çok ünlü ve zengin duruma gelirken Priss de, öğretim üyesi olarak, üniversitede çok saygı kazanıyordu. Bir gün Priss, yerçekimi hakkında yeni bir düşünceye vardı ve bu gücün azaltılabilme olanagının olduğunu öne sürdü. Bunu öğrenen Bloom hemen yerçekimini tSmüyle ortadan kaldıracağını söylediği "YerçekimiSıfır" makinesini yapmaya karar verdi. Çalıştığım gazete Tele News Press adına, Priss'i görmeye gittim. Ona YerçekimiSıfır'dan söz ettim. Oldukça kararsız görünüyordu. Sonunda "YerçekimiSıfır?" dedi. "Bunun mümkün olacağından pek emin değilim." "Bay Bloom olacağını düşünüyor," dedim. Priss "O haklı ise şaşarım," dedi. "Üniversitedeki çalışmasını hiçbir zaman bitirmedi, biliyorsunuz; ama kuşkusuz, olağandışı bir usu var. Bu da onu zengin bir adam yaptı!" Priss'in evinde oturuyorduk. Burası rahat ama sıradandı. Varlıklı bir adam değildi. "Kendini bilime adamış olan kişi zengin olamaz," dedi. Birkaç kez ödill almıştı. Bilimsel çalışmaları için iki kez Nobel ödülü aldı. Zengin değildi; ama yoksul da sayılmazdı. Başarılarına karşın, mutlu bir görünümü yoktu. Belki Bloom'un büyük başarısını kıskanıyordu. Bloom ondan çok daha UnlUydü kuşkusuz. Priss, benim dUşüncemi sezinlemiş gibi, "Bloom ile ben arkadaşız, biliyorsunuz. Onunla haftada bir iki kez bilardo oynarız. l emen hemen onu hep yenerim," dedi. Ayrılmadan önce Priss'e "Bay Bloom'un yanıldığını ve YerçekimiSıfır'ın olanaksız olduğunu mu düşünuyorsunuz?" diye sordum. "Evet" dedi. "Belki çekim gücü azaltılabilir; ama tümüyle ortadan kaldırılamaz. Bloom yanılıyor olmalı." Bloom, Priss'in YerçekimiSıfır ve bilardo ' hakkında söylediklerini duyunca çok öfkelen Ç di. (Gerçekte her ikisi de, profesyoneller ölçUstinde bilardo oyuncusuydular. Ama dostça oynamıyorlardı.) "Bay Priss'in, YerçekimiSıfır'ın ilk denemesine çağıracağım," dedi. Sonraki birkaç ay içinde ara sıra birlikte bilardo oynadılar. Birbirlerine karşı çok incelikliydiler. Bloom'un yeni makinesi pek hızlı gelişmiyordu. Bir gün, New York eyaletinde, kırdaki işyerinde onu görmeye gittim. Çok guzel bir yerdi. Bloom, buluşmamıza on dakika geç geldi. Huysuzluğu Ustündeydi. "Bay Bloom, YerçekimiSıfır makinesinin yapımında başarısız olduğunuz doğru mu?" diye sordum. "Hayır, genç adam, değil! Bay Priss'in düşüncesini yineliyorsun değil mi?" "Hayır, ben..." "Kuşkusuz sensin!.. 'YerçekimiSıfır olanaksız' dediği gazeteci sensin!" "Pekiyi, Bay Bloom, çalışmalarınızda ilerleme var mı? "Evet! Ve Bay Priss kesinlikle kıskanıyor!" Bilardo oyunundan söz ettim ona. "Evet, bilardo oynarız. Onun gibi sık sık ben de onu yenerim! Bunlar yalnızca arkadaşça oyunlardır. Biz öğrenciliğimizden beri arkadaşız, biliyorsunuz." "Siz üniversiteyi bitirmeden bırakmadınız mı? Sınavlarda başansız değil miydiniz?" "Hayır, değildim!" diye öfkeyle karşılık verdi. "tşadamı olmak istedim. Ben ilk milyon dolarımı kazandığımda Priss daha öğrenciydi. Ve iyi bir öğrenci de değildi. Sanat dersleri sınavlarında neredeyse başarısız oluyordu." Kısa bir sessizlikten sonra, "Sen ve Priss, YerçekimiSıfır denemesi çağrılarınızı yakında alacaksınız," dedi. Ama çağrı, ancak aylar sonra geldi. Denemeden önce bir içki saati olacaktı. Televizyon kameramanları gibi gazeteciler de çağrılmıştı. Denemeyi yeryüzündeki tüm insanlar televizyondan izleyebilecekti. Bay Priss'e telefon ettim. "Bay Bloom'dan çağrı aldınız mı, efendim?" "Evet." "Kabul edecek misiniz?" Bir duraksama oldu. Televizyonlu telefonun ekranında yüzundeki duraksamayı gördüm. Sonunda konuştu. "Herkese açık bilimsel denemeleri uygun buhnuyorum gerçekte. Ama Bay Bloom gerçek bir bilim adamı değil kuşkusuz. O yalnızca Unlü olmak istiyor.'Orada olacağım." "Bay Bloom'un YerçekimiSıfır makinesinin çalışacağını düşünüyor musunuz?" Uzun bir duraksama sonunda konuştu: "Bay Bloom bana, makinenin çiziminin bir kopyasını gönderdi ve.. Ve emin değilim. Belki gerçekleştirebilir. Gerçekleştirebileceğini söylüyor. Kuşkusuz.." Oldukça uzun bir süre duraksadı yine "onu görmek istiyorum." Bloom'un büyük yapısı bütün bir katı eğlenti için kullanılıyordu. tçki ve tatlı bir müzik vardı. Bloom, herkese dostça davranıyor, kendinden çok emin ve şen görünüyordu. James Priss geç kalmıştı. Bloom'un kalabalıkta onu arandığı gözümden kaçmadı. Priss içeri girince, Bloom rahatladı gibi geldi bana. Küçük adamın ellerini sabırsızlıkla kavradı. "James! Seni gördüğüme çok sevindim," dedi. "Ne içmek istersin? Sen burada en önemli kişisin, biliyorsun!" Priss içkiyi geri çevirmeye çalıştı; ama Bloom, bardağı onun eline tutuşturmuştu bile. ra, kuşkulu kuşkulu, almak için yavaşca uzandı. Bloom "Şimdi kalkınız, Bay Priss!" dedi. "lskemlenizi alayım. Şimdi iş başındasınız!" Priss'in iskemlesini aldı. "Bay Priss topu YerçekimiSıfır makinesinin altına gönderince, top yerçekiminden kurtulacak. Yeryüzü, güneşin çevresinde dönmesini sürdürmesine karşın top artık dönmeyecek; ama yerden yavaş yavaş uzaklaşıyor gibi gelecek. Bakınız!" Priss, masanın önunde uzun süre duraksadı. Sonra topu aşağıya bıraktı ve sopa ile kıvırdı. Bütün gazeteciler ayağa kalktı. Yalnızca Bloom yerinde oturuyor, Priss'i izliyor ve gülümsüyordu. Priss topa çok ustalıklı bir burgu verdi ve top yavaş yavaş masanın karşı kıyısına doğru gitmeye başladı. Oraya varıp masanın kıyısına çarpınca yönü değişti. Şimdi daha yavaş gidiyordu. Top, masanın oyuğunun Uzerindeki güçlü ışığa erişince, bir süre kıyıda asılı gibi durdu. Sonra bir parıltı, bir patlama oldu ve yanan bir kumaş kokusu duyuldu. Aynı anda, herSonra Bloom yüksek bir sesle "Beyler" de kesten bir çığlık koptu. Sonradan olayı televizyonda gördüm. Filmdi. "Bir süre için sessiz olalım lütfen." Bardağını kaldırdı."Yeryüzühün en büyük bilim de, o korkunç on beş saniyede kendi yüzümü adamı, Bay Priss için içiyorum. Bu adam iki gerçekten seçemedim. On beş saniye! kez Nobel ödülü kazanmıştır! YerçekimiSıfır Sonra Bloom'u gördük. Kollarını kavuşturmakinesi bu adamın düşüncesi Uzerine kurulmuştur. Ama o, onun çalışmayacağını düşü muş olarak iskemlesinde oturuyordu daha. nüyor ve bunu da açıkça söylemekten Kolunda, göğsünde ve sırtında, bilardo topu büyüklüğünde bir delik vardı. çekinmiyor." Bloom'un adamları makineyi durdurarak Birkaç kişi güldü. Priss sinirlenmiş gibiydi. Bloom "Şimdi de, beyler, beni izleyin polis çağırdılar. Hekimler, onun yüreğinin bülütfen" dedi, yapının Ust katına doğru onu iz yük bir bölümünün yok olmuş olduğunu söylediler. ledik. Priss'i, olaydan birkaç ay sonra gördüm. YerçekimiSıfır makinesinin altında, yuvarYine inceydi, ama başka yönlerden olduklak bir oyuğu olan bir bilardo masası vardı. Priss'e bakmak için döndüm, Bloom'un ça iyi görünüyordu. Yüzüne renk gelmişti ve ona yerdiği bardağı daha elinde tutuyordu. çok daha atılgandı. Oldukça da iyi giyinmişSert içki içmediğini biliyorum; oysa şimdi, bir ti. "Çok yavaş düşünüyorum, Edward Blodikişte bardağı boşalttı. Bilardo masasına pek om'un nasıl öldüğünü ancak bulabildim," deöfkeli bakıyordu. Bloom bizleri, masanın Uç yanına yerleşti di. "Edward, topun masadaki oyuktan yavaş rilmiş olan yirmi iskemleye yerleştirdi. Priss'e yavaş yukarıya yükseleceğini söylemişti. Ancak öyle olmadı!" baş köşede yer gösterdi. "Zavallı Edward" diye sürdürdü, "topun Televizyon alıcıları şimdiden çalışıyordu. Bloom, her şeyi tatlılıkla, kendinden emin çekimini ve ağırlığını hiçe indirmeyi başardı. bir yöntemle açıklıyordu. Ara sıra, Priss'e dö Bu durumdaki bir nesne ışık hızında yol alır. nerek onun da düşüncesini soruyordu; ama O bilardo topu, Edvvard Bloom'a çarptığınPriss yanıtlamıyordu. Çok durgun görünüyor da yaklaşık olarak saniyede üç yüz bin kilometre hızla gidiyordu. O anda, kırdaki bir du. Yerçekimi, bilardo masasındaki oyukta ya yapının Ust katında bulunmuş olmamız mutvaş yavaş azalıyordu. Bu arada Bloom, "Bey luluktur. Eğer kentte olsaydık, top başka yaler, iskemlelerin yan tarafındaki küçük cepte pılardan da geçerdi. Daha pek çok kişi kara gözlük var. Şimdi onları takınız lütfen," ölebilirdi. Top, uzayda yaklaşık ışık hızında gidiyordur daha. Onu durdurabilecek büyükdedi. Konuşurken kendi gözlüğünü takarak bize lük ve kalınlıktaki bir nesneye çarpıncaya dek öylece gider. Ya da nesneleri deler geçcr." gösterdi. "Sanırım top bizlerden birini öldürebilirdi. Hepimiz kara gözlükleri taktık. Bir dakika sonra, masadaki oyuğun karşısında alışılmı "Bay Bloom'un yerine, değil mi?" dedim. "Evet, o tümüyle alınyazısı ile oldu" diye şın dışında bir ışık göründü. yanıtladı. Bloom "Yerçekimini şimdi sıfır," dedi. Bu alınyazısının sonucu olarak, Bay Priss Birkaç gazeteci, daha iyi görebilmek için ayağa kalktılarsa da, Bloom yerlerine oturma şimdi, Bloom'un büyük iş ortaklığının yöneticisidir. Yakında, Bloom gibi ünlü bir zengin larını söyledi. "Deneme daha bitmedi!" dedi. "Yerçeki olacak Deney sırasında çekilen televizyon filmini mi sıfıra indirgedim; ama yapılması gereken başka bir deneme var. Onu denemedim daha. birkaç kez izledim. Bilardo topuna, Bloom'Denemeyi bu büyük bilim adamına Priss'i un yüreğine nişan alınarak vurulduğunu biligösteriyordu bırakıyorum. Bay Priss, siz çok yorum. Bloom bir kaza ile mi öldü, yoksa öldürüliyi bir bilardo oyuncususunuz. Bilardo topunu, masa boyunca oyuğa doğru gönderir mi dü mü? siniz lütfen?" James Priss üstün bir bilardo oyuncusuPriss'e, sabırsızlıkla bir top ile bir bilardo dur.D sopası uzattı. Priss onlara bir süre baktı. Son Turkçesl: Şükran Yurdagül 27