27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

kurulmuş, Karya bölgesinin en eski yerleşmeleri arasında yer alıyor. Günümüzde de BodrumMilasYatağanMuğla ve Aydın bağlantısını sağlayan karayolu Stratonikeia'nın içinden geçer. Bu nedenle ulaşım sorunu da olmadığı için, uzun boylu sıkıntılara katlanmadan gezilebilecek, incelenebilecek, turizm açısından da iyi değerlendirilebilecek bir konumda. Çeşitli kaynakların çok az değişikliklerle üzerinde birleştikleri bir söylenceye göre, kente Suriye kraliçesi Stratonike'nin adı verilmiştir. öyküsü ise oldukça ilginçtir. Kral Selevkios, kraliçe Stratonike ile evlendikten sonra, önceki karısından olan oğlu Antiokhos hastalanarak yatağa düşer; çünkü babasırun evlcndiği kadın aslında Antiokhos'un sevgilisidir, ama bunu kimse bilmemektedir. Doktorlar da Antiokhos'un hastalığının nedenini bir türlü bulamazlar. Yıllar geçer, Antiokhos artık ölüm döşeğindedir. Babası ise, çırpınmaktadır. Bir gün, bir kahin, krala hastalığın nedenini bulduğunu söyler: Antiokhos'un üvey annesine eskiden beri âşık olduğu ve onun babasıyla evlenmesi üzerine, üzUntüden hastalandığı ortaya çıkar. Kral Selevkios, oğlunu kurtarmak için, başka bir seçenek bulamayıp onu Stratonike ile evlendirir. Antiokhos, kısa sürede iyileşir ve kendisine bahsettiği yeni kente, II. Antiokhos adıyla "Satrap" olduğunda, buraya kansı Stratonike'nin adını verir. Bugün kent gezildiğinde, kesme büyük taşlardan kraliçe için yapılan görkemli sarayın kalıntıları, öyküsüyle birlikte daha bir anlarnlı geliyor. Sarayın kapılarından birine ait büyük taşlar ise yüzyılların darbelerine karşın ayakta kalabilmiş. Tiyatrosuyla, çiçek motifleriyle bezeli mermer sütunlarıyla, Serapis Tapınağı'yla ve akropolü ile kemerli kale kapısıyla ve diğer zengin kahntılarıyla Stratonikeia, hemen yanı başına kadar sokulan kömür Clç dev bacası ile Yatağan Termik Santralı. İnsanlar başka yerlere göçebilir, bitkiler, ağaçlar yeniden yetiştirilebilir, ama antik Stratonikeia kenti 'alıp başını' gidemez ki!.. vinçlerinin gürültüleri içinde, kömür tozlan ve işlerin arasında, kaybolup gidiyor. Kentin antik mezarhğı, ilk aşamada gözden çıkartılan kesimi. Bu alan, altındaki kömürü almak için eşilmekte, yok edilmekte. Arkeologlar, antik kent kalıntılarında özellikle mezarlık alanlarının son derece önem taşıdığını belirtiyorlar. Eski çağ uygarhkları üzerine yapılan araştırmalarda, mezarlarda bulunan eşyalar, motifler ve hatta mezarlaTın şekli vb. gibi nıtelikleri, büyük ölçüde bilgilenme kaynağını oluşturuyorlar. Bu nedenle de bir tek mezara rastlandığı için hemen "SİT alanı" ilan edilen ve koruma altına alınan birçok yer var. Ege bölgesinde inşaatçıların en büyük korkusu, temel hafriyatı sırasında, bir mezar kalıntısına rastlamaları olasılığıdır. Otuz yıl sonra tukenecek bir kömür kaynağını değerlendırmek için ki, ortadan kaldırmak doğru bir karar mıdır? Evet. Yatağan'da gerçekten "uygarlıklar çarpışıyor". Antik çağ uygarlıklarının ünlü kenti Stratonikeia, günümüz uygarlığının "unlü tesisi" termik santrala karşı, belki de en son var olma savaşını veriyor. Yatağan ve çevresi, doğasıyla, insanıyla, her türlü canlısıyla topyekun termik santraün yarattıgı çevre kirliliği ve fiziksel tahribat altında, giderilmesi olanaksız zararlara uğruyor. Daha geç kalınmadan, hiç değilse, Stratonikeia kurtarılmah. tnsanlar başka yerlere göçebilir, bitkiler, ağaçlar yeniden yetiştirilebilir, ama Stratonikeia "alıp başını gidemez." O bize sığınmıştır... • (*) Azra Erhat, Karya'dan Pamfilya'ya Mavı Yolculuk, Cem Yayınevi, 1979, s. 56. Yatağan Termik Santralı Toprağın öldüğü yer nce yeşile "giile güle" dediler. Ancak yeşil "güle güle" gitmedi. Zeytin ağaçları kurudu, tütün tarlaları ürün vermez, ayçiçekleri büyümez oldu. Sonra santralın çevresindeki ormanlarda çamlar kurudu. Ardından çocuklar öksürmeye başladı, köylüler, "kükürt dioksit'Mn ne olduğunu öğrendi. Santralda çalışan işçiler, "Gırtlağımda yanma var" diyerek SSK hastanelerinin yolunu aşındırmaya başladılar. *Çok değil, bundan birkaç yıl (Jncesine değin, Eskihisar'dan Yatağan'agiderken, bambaşka bir görüntüye "merhaba" derdiniz. O zamanlar henüz "yeşilin ölümü" başlamamıştı. Yörenin en iyi tütünleri buralarda yetişir, zeytinlikler, meyve ve sebze bahçeleri bereket saçardı. Bir deprem sonucunda yıkılan antik Stratonikeia kenti üzerinde evlerini kuran Eskihisarlıların tek derdi "deprem korkusu" idi. Çünkü antik kenti yıkan deprem, bir kez daha köylerini yıkmıştı ve deprem konutlarında yaşıyorlardı. Derken onlar için "uçüncü deprem" geldi, evlerinin altında kömür olduğundan, Gökçeada'ya iskâna gönderildiler. Şimdilerde, bir yanda arkeologlar antik kent için kazı yaparken diğer yanda kömür için toprak kazılıyor... Bugun "üç baca, kurumuş ormanlar ve genzi yakan bir hava" olarak tanımlanan Yatağan yöresinde, "yeşilin ölümü", 1982 yıhnda başladı. 87 milyar 607 milyon liraya mal olan termik santralın ılk ünitesi, 1982 yılı ekim ayında o dönemin Başbakanı Biilend Ulusu tarafından hizmete açıldı. Ardından, ikinci ünite 1983'te, üçüncü ünite de 1984 yıhnda devre O •• Türey Köse ye girdi. GUnde 15 ton kömür tüketen ve Polonya Electrim nrmasının kurduğu 3x210 megavat gücündeki termik santralın üç ünitesi, hizmete gireli henüz 3 yıl oldu. Bu yıllarda nelerin ortaya çiktığını en iyi yöre halkı bilir. Santralın hemen kıyısında olmasına karşın boşaltılmayan Şahinler koyünden Ilalil tbrahim Topçunğlu, "olup bitenleri", şöyle anlatıyor: "Burada santral kurulması lalihsizliklir. Çevreye yayılan kükürt dioksit gaıını ilgililer de görüyor. Vatandaş ne ektiyse 'hiç' alıyor. Eskiden en kaliteli tiıtünü biz yetiştirirdik. Şimdi tulun dikemeı, zeytin ve meyve alama/. olduk. Asit, genizlerimizi yakıyor. Kükürt dioksit gazını hissetmeyen yoktur. Köylüler yannlarından emin değildir. Ne yapacağız, ne ekeceğiz, nasıl geçineceğiz?" Santral kansere neden olur mu? Santral, yöredeki bitkisel yaşamı öldürürken, insanlarda da çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkmaya başladı. Köylülerin ortak şikâyeti, "genizlerinin yanması". ODTÜ öğretim uyelerinden halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. Uğur Cilasun, çevre kirliliğinin insan sağlığına doğrudan ve dolaylı etkileri olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle surdürüyor: "Doğrudan etkiler, çevreye saçılan parçacıklar nedcniyle ve kükürt dioksil gazının elkisiyle oluyor. Köylüler, genizlerinin yanmasından şikâyet ediyorlar. Solunan havadaki kukurt dioksil gazı, bir çeşil zatUrreeye yol açıyor. Sonuçta, agır akciger ve solunum yolları cnfeksiyonları ortaya çıkıyor. Bunlar, doğrudan etkiler. Asıl önemli olanlar, uzun vadelj, bilmediğimiz etkiler. Kanser yapar mı, bilinmiyor. tleri ülkeler, alınan önlemİerle sorunu ortadan kaldırdı. Kanser gibi| hastalıklar uzun dönemde ortaya çıkar. Belki Türkiyc bu konudu laboraluvar olacaktır." Yatağan yöresindeki anneler, çocuklannın geleceğinden kuşkulu. Doç. Dr. Cilastın'un dediği gibi, bu yörc santralın neden olabileceği sağlık sorunlarının belirlenmesinde, bir "laboratuvar" olacak. Doç. Dr. Cilasun, çevre kirliliğinin geri zekâlı, sakat çocuklann doğmasına da yol açabileceğini belirterek şunları söylüyor: "Dünya Sağlık Feşkilatı'nın yayımladığı bir belgede, çevre kirliliğinin doğuştan sakatlığa yol açtığı bclirtilijor. Bir sure sonra Yatağan'da zihinsel ozürlu ve ortopedik o/urlu çocuklar doğarsa buna şaşmamak gerekir. Çocuklar ve yaşlıların doğal korunma mekanizmaları zayıflır. Sürekli olçumlcr yapılarak yörede yaşayanlara bilgi verilmelidir. Bizde, insan sağlığı en son ele alınıyor. Tehlike sınırları insanlara duyurulmalı, bu konuda bireysel önlem olmaz. Yatağan'da gaz maskesi ile dolaşılırsa bu, bireysel önlem olur, onun dışında bireysel önlem olmaz. Devlet, bilgi verebilir, "Bugun kükürt dioksit oranı fazla; yaşlılar ve çocuklar mumkunse dışarı çıkmasın!' denebilir." Yatağan'da yeşil öldü, toprak kurudu, insanlar hastalanmaya başladı. Yarın, Yeniköy Termik Sanlrah'nda bunlar olacak, daha sonra Gökova'da. Yatağan belki de "Gökova1nın geleceği" olacak. Ya Yatağan'ın geleceği? Doç. Dr. Uğur Cilasun, önlem alınmazsa "Yatağan yöresi kurur," diyor ve ekliyor: "Toprağın öldüğü yerde insanın yaşadığı görülmemiştir." U 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear