30 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

LU N A P A R K Bazı llglnç gerçekler • An, yanm kilo bal üretmek için yaklaşık 2 milyon çiçeğe konar. • Afrika'nın iklimi her zatnan sıcak değitdir. Nil ırmağının tarihte iki kez, biri 829'da, öteki 1010'da donduğu belirtilir. • Şarap, sirke ve bira üzerinde yaptığı çalışmalarla pastörizasyonu bulan Louis Pasteur, pislikten ve iltihaptan çok korkardı. Bu nedenle, kimsenin elini sıkmaz, yemeğe oturmadan önce de tabağını ve bardağını dikkatle silerdi. • Kızılderili Siyahkuş kabilesinin başkanı Omaha, öldüğünde atının Üzerinde oturtularak gömüldü. YaprakÇlçek Mef te Yukanda 5 değişik ağacın yapraklarını, çiçeklerini ve meyvelerini görüyorsunuz. Hangi çiçeğin hangi meyveye ait olduğunu ve bunları taşıyan ağacın adını söyleyebilir misiniz? ELİŞİ KAĞITLARI A nnemle balkondayız. Masanın ucunda ben, karşı ucunda annem. Parlak elişi kâğıtlarıyla resim yapıyorum. Kurşun kalemle çizdiğim şekillerin Uzerine renkli kâğıtları yapıştırıyorum. Bir gözüm annemde. Biber ve patlıcanları yığmış önüne, dolma dolduruyor. Yukarıdaki gerçeklerden sonuncusunu okudun mu anne? Bu insanlar bizi çok mu seviyorlar yoksa hiç mi sevmiyorlar, bir türlü anlayamıyorum. Hafif bir rüzgâr esiyor. Ihk ve ıslak. Saçlarımız ve elişi kâğıtları kıpırdaşıyorlar.. Deniz kokuyor rüzgâr. "Anne, deniz kokusu geldi bir yerlerden. Duyabiliyor musun?" "Evet. Rüzgâr denizden esiyor." "Denizden esen rüzgâr, deniz kokusunu bize kadar taşıyabilir mi?" "Elbette. Denizin kokusunu, nemini hatta tuzunu bile taşır." Ne güzel! Belki annemin dolmalarının kokusunu başka kentlere de taşır. Annem pirinç ve kıyma katılmış karışımı, içi temizlenmiş biber ve patlıcanlara dolduruyor. Tepelerine domatesten kırmızı bir kapak oturtuyor. Yeşil ve morun Üzerinde kırmızı ne hoş duruyor! Domatesin suyu annemin ellerinden masaya damlıyor. Pişse de yesem! Annem otomatik bir makine gibi aynı hareketi yineleyerek dolduruyor dolmaları. RUzgârın şiddeti arttı. Resim defterimi havalandıracak kadar herrt de. Elişi kâğıtlarım az kalsın balkondan aşağı uçacaktı. Annem yakalamasaydı tabii. Bir daha kaçırmamak için üst Uste dizdim kâğıtları. Koca bir patlıcan oturttum üzerlerine. "Deniz kokusu getiren riizgâr denizi de taşıyabilir mi, anne?" "Hayır, ama yağmur getirebilir. Bak, yağmur kokusu geldi. Girelim mi içeri?" Annem alelacele dolmaları mutfağa taşıdı. Masayı silerken gözleri ödevime takıldı. Arkasını dönmüşken başını çevirip tekrar baktı. Gülmeye başladı. "Ne biçim ödev o ? " "Ne olmuş? Ne var gülecek?" "Yaptığını görmedin mi?" Resim defterime baktım. Tutamadım kendimi. GüldUm ağız dolusu. Meğerse, ağaçların yeşilini biber parçalarından, simitçinin pantolonunun morunu pathcanın kabuklarından yapmışım. SevlmAK 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear