Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HAFTANIN KONUĞU 'Rekabeti en çok meslek, ressamlık' Türkiye şartlarında, çağdaş resim piyasasının daha yeni gelişmekte olduğunu söyleyen Bedri Baykam, "Bir ressamın Türkiye'de yaşaması, çok girgin olmasına bağlıdır" diyor. j j Eski CHP milletvekillerinden Suphi Baykam'ın oğlu olan Bedri Baykam, henüz çocukken yaptığı resimlerle ilgi çekti. Babasının "önayak olmasıyla" sekizdokuz yaşında sergiler açmaya başlayan Bedri Baykam, iktisat öğreniminden sonra, "resim yapma hayatına" yeniden girdi. 1980'den beri, açtığı sergiierle, olumlu olduğu kadar, olumsuz tepkiler de aldı. Resimde, "İnsanın kendi düşünce tarzını üretmesi gerekir" diyen Bedri Baykam, ressamın kendi birikiminden, kendi estetik anlayışından bir sanat tavrı üretmesi gerektiğini söylüyor. dirdiği üzcrineydi... "Bu serginin benim için ana işlevi, seyirci ile sanat arasındaki mcsafeyi kısaltmaktı. Seyirciyi olayın içine daha aktif olarak dahil etmekti. Sergilerde ister resim olsun, ister kavramsal mekân düzenlemesi olsun, seyircinin genelde pasif bir tavrı vardır. tşte, bu ressam çok iyi imiş, bu çalısma çok iyi, şu eser çok değerliymiş gibi. tzleyici gezer, bakar, anlamaya çalışır. Bu sefer seyircinin birçok duyusunu da ben harekete geçirerek, olaya aLştığımız normal görselin dışında bakmaya çalıştım. Sesi, dekoru kattım. Onu bir tiyatro sahnesindeki aktör gibi, seyirciyi de olayın içine dahil ederek bazı çalışmalar yaptım. "Happening" diyebileceğimiz bir olay değil bu. Çünkü zaman içinde olan biten bir olay değil. ömeğin bir Kubilay odasında, biz odayı terk ettığimizde bir resim nasıl duvarda asılı kalırsa, Kubilay olayı da öyle asılı kahyor. Bu sergi dediğim gibi, seyirci ile olayın arasındaki mesafeyi kısalttı. Fakat şunu söyleyebilirim; bugüne kadar 46 sergi açtım. Ama seyircinin bu kadar desteğini alan bir sergi gerçeklestirebilmiştim diyemem." Bedri Baykam ile ressamın yetişme ve yaşama koşulları üzerine • Bazı eleştiriler yapıldı sergi defteri nedeniyle. Bu izleyicilerin, düşüncelerini yazdıkları defterde, genel olumsuz bir kanı var intibaım veren yazılar olduğu yazıldı. Bu konuda söyleyeceklerim vardır... •"Ben o defteri sana özellikle göstermek için yanımda getirdim. Aşağı yukarı yazıların ytlzde doksan beşi pozitif. Fakat beni mutlu eden, salt kelimelerin ifadesi değil, icerik olarak da yazıların gerçekten olumlu olması. Sanki seyircilerin bir eleştirmen olmaya çalışarak olayı dcğerlendirmeleri var. Işte bu olumludur sanıyorum. Bu yazılar galiba bu defteri görmeden yazılanlan yalanlıyor. Şöyle bir şey var; aslında negatif tepki sanat izleyicilerinden değil, sanat çevrelerinden geldi.,, Bu farkı belirtmek istiyorum. Türkiye'de tutucu olan izlcyici değil. Sanat çevresinin bazı galerici ve ressamları düzenin alışık olmadıkları şekilde oynamasından korktuklarından bu tepkiyi veriyorlar. örneğin bu sergi, mekân düzenlemesinin, kavramsalcıların tekelinde olmadığını gösterdi." Emln Çetin Girgin G Bedri Baykam, Mımar Sınan Hamamı'nda "Kubılay Odası"nı hazırlarken enç kuşak rcssamları içinde Bedri Baykam, popüler kişiliğiyle en çok tanınanıdır diyebiliriz. Ayınm gözetmeksizin çeşitli yayın organlannda duşuncelerini sergileyen Baykam, zaman zaman bizim olduğu gibi, çeşitli çevrclcrin de elcştirilerine hedef olmuştur. Ne ki profesyonel yaşamın icaplannı yerine getirirken güçler dengesini de nirengi noktasında tutmasını bilen Baykam'ın adı, son günlerde Mimar Sinan Hamamı'nda yer alan 1. Uluslararası tstanbul Çağdas Sanat Serglleri nedeniyle bir kez daha gündeme geldi. Gerçi, Sinan Hamamı'nda Bedri Baykam'dan başka Şarlcis, Mehmet Gttleryüz, Şenol Vo rozlu, Omer Uluç, Mehmet Giin de yer alıyordu. Fakat yazılan yazılardan veya eleştirmenlerin olumlu veya olumsuz yargılarından en çok nasibini alan da Bedri Baykam'dı. ömeğin eleştirmen Sezer Tansug Milliyet Sanat Dergisi'ndeki yazısında, " . . . ama elalem panayır pavyontınn çevlrmiş diyorsa, agızlannı biizmeye giicüm yetmez benim" diyordu. Eleştirmenler böyle yazıyordu ama bize gösterdiği sergi defterindeki izleyicilerin düşüncesi olumluydu. Zaten Bedri'yle konuşmamızda kendisi de bu konunun altını çizerek, "Olumsuz tepki izleyidlerden degil, sanat çevrelerinden geldi" diye durumunu savunuyordu. Bedri'ye ilk sorumuz, Mimar Sinan Hamamı'nda yer alan çalışmalarını nasıl değerlen %Peki sergide bir bölümde "Kubilay" olayı işleniyor. Neden bu olaya eğildin? Bunu açıklar mısın? •"Ben şahsen lran Başbakanı ve Anıtkabır olayında çok üzüldüm. Kendi politik görüşüne uymasa bile, bizim devletimize olan minimum bir saygı yüzünden, bu insanın Anıtkabir'i ziyaret etmesi gerekirdi. Bu yalnız Atatürk'e değil, devlete yapılan bir saygısızhktı. Ve ben bunu Türkiye'ye ve Türklere yapılan bir saygısızlık diye ele aldım. Ve biz bu adamı cumhurbaşkanı töreniyle uğurladık. Acıdır bu. Geçenlerde Van'da oruç tutmayan bir genç öldürüldü. 6