Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'Küçükken, Emel Sayın'dım' Dansöz olarak ilk kez 13 yaşında Viyanafda sahneye çıktığını belirten Sibel Can, daha sonra Amsterdam'daki bir Türk gazinosunda şarkı söylediğini ve zaten küçükken de arkadaşlarıyla evde toplandığında 'Emel Sayın rolünüri kendisinde olduğunu anlatıyor. Mert All Başanr lkemizin çekmekte olduğu assolist sıkıntısı, gcnç oryantal Sibel Can'ın, geçen hafta Taksim "Biiyük Maksim" de assolist olarak sahneye çıkmasıyla bir ölçüde giderildi. Gazinonun kulis trafiğini felce uğratan gazetecilerin sayısı, salondaki müşterilerden ve koridorlardaki çiçeklerden hayli fazlaydı. Hemen hemen hepsi, Sibel Can'dan daha heyecanlıydılar. Çünkü "talep fazlalığı" nedeniyle yeni assolistlerin fotoğrafırıı odasında çekememe gibi bir tehlikeyle burun buruna gelmişlerdi. Sonunda kapıdaki emektar bekçi Zlver'i aşıp emellerine ulaştılar. Sibel Can, başarılı bir sınav verdiği gecede, önce dekoltesi son derece az beyaz bir elbiseyle sahneye çıktı. Daha sonra, önden kısalan etekleriyle, bir kırmızı kostümle sahnede görünen yeni assolist, son kıyafetinde "oryantal" giysisine bürününce teşhis kondu: Sibel Can ile, assolistliğe geçişin ikinci gecesinde: , U •• • Bu stipersonic hızımza bakılırsa, sizin assolistlikten başka projeleriniz de olsa gerek? • Şimdilik bir şey soyleyemem, ama ileride belki film filan olabilir. • Şimdı bıraz daha geriye gidelim, oryantal olmaya nastl karar vermistiniz? • Aslında tesadüfler sonucu karar verdik. Babam müzisyen olduğu için Viyana'daki bir Turk gazinosundan çalışma teklifi almıştı. Bir de oryantal aranıyordu. Ben de o sırada orta ikiden ayrılmıştım, evde oturuyordum. Evde bazı maddi sorunlar da vardı. Babama gelmek istediğimi söyledim. önce kabul etmedi. Sonra ikna oldu. Hem oryantal olacaktım, hem de Avrupa'yı görecektim. İlk kez Viyana'da sahneye çıktığımda hiçbir şey olmamış gibi davrandını. • Peki bu tecrübeyı nereden edinmiştiniz? Eş dost düğünlerınde sahneye çıkıp dans ederek mı? • Küçükken arkadaşlarımızla evde toplandığımızda, ben Emel Sayın'dım. Elime nıikrot'on alır şarkı okurdum, hem de dans ederdim. Bir arkadaşım da başka birisi olurdu. Yani oryantalde hiç kimseden ders almadım. Viyana'ya gittiğimde 13 yaşındaydım. Hem dans ediyor hem de şarkı okuyordum. Daha sonra Hollanda'dan gelen bir teklifle Amsterdam'daki bir Türk gazinosunda assolist olarak sahneye çıktım. Sonra lstanbul'a geldik, 6 ay da lsrail'de calıştım. lstanbul'da ilk defa Galata Kulesi'nde sahneye çıktım. Yenikapı'da, Fifjaro'da, Astoria'da calıştım. Şişli'ye falan çıktığımda, "An, ne giizel Kazinolar" falan diyordum. Bu arada gazetelerde ufak tefek haberlerim çıkıyordu. Bu Fahreltin Bey'in (Aslan) kulağına gitmiş, "Çok güzel, küçük bir kız dans ediyor" de mişler. Bir gece Fahrettin Bey gelip beni izlemiş. Fahrettin Bey'le orada tanıştık. Bir iki görüşmeden sonra Maksim gazinolarında oryantal olarak çalışmaya başladım. • Şımdı de kendinizi hâlâ bir Emel Sayın mı hissediyorsunuz? • Hayır, fakat Emel Hanım'ı çok beğeniyor ve takdir ediyorum. • Biliyorsunuz ulkemizde bir "kavram kargaşası" var. örneğin, "berberdır, hayır kuafördıir"gibi... Siz o zamanlar dansçı mıydınız, rakkase mi, dansöz mü, oryantal mı? Bu kavramlar uzehnde bıraz ' konussak... Yani nerede ayrılıp nerede birleşiyorlar? • Aslında hiçbir farkı yok. Hepsi birbirine bağlantılı laflar. Rakkase, oryantal, dansöz. Ama kulağa en hoş geleni oryantal olduğu için ben kendimi hep oryantal olarak gördüm. • Oryantallikte püfnoktalar nelerdir? Belli başlt kaçfigür vardır? tlla göbeklı olmak şart mıdır? • Oryantalde, 500600'ün üzerinde figür vardır. En belirgin olanı "titreme"dir. Tam ayakta dururken boyle her tarafını titretmek. Bunu herkes yapamaz, bayağı zor bir harakettir. Ben bunları gazinoya başlamadan "Oryantal assolist." Sibel Can'la assolistliğinin ikinci gecesi, kulisteki odasında yaptığımız görüşmede, yatarken bile vanından ayırmadığı oyuncak maymunu "fzzet" de bulunuyordu. Sibel Can'ın repertuvannda, 150200 şarkı vardı, ama 13'ünü seslendirdi o gece. • Sibel Hanım, çağ atlamakta hayli ısrarlı olan Ulkemizde siz de bu seferberliğe ayak uydurarak, ikı buçuk yıl gibi kısa bir sürede, oryantallıkten assolistliğe ulaştınız. Bu, erken seçim gibi ani bir karar mıydı? (Kahkaha atıyor) Yoksa bir plan program çerçevesınde mı assolist oldunuz? • Aslında ben oryantali bu kadar kısa bir süre içinde bırakmayı duşünmüyordum. Bu arada uç yıldan beri Kâmuran Yarkı'ndan, Ergin Kızılay'dan ve babamdan, Türk sanat muziği dersleri aldım. Babam müzısyen olduğu içın, çok ilgilendi benimle. Hazır olduğumu söylediler. Bir de, "Her seyi en giizel yerinde bırakmak" diye bir şey vardır. Maksim'c gelıp dans ettikten sonra, gece evde şarkı ezberliyordum. Neticede assolist oldum. • Siz assolistlerden kimleri seviyorsunuz? A rtık ıster ıstemez aranızda bir rekabet söz konusu... Seda Sayan, Harika A vcı, Muazzez Abacı ve "ANAP eşrafından" Yüksel Uzelgıbı... • Türk sanat müziğinde saygı duyduğum sanatçı Muazzez Abacı'dır. Seda çok yakın arkadaşım, onları hiç rakip olarak görmüyorum kendime. • Diğer sanatçılann aksine, yaşımzı büyüterek sahneye çıktınız. Bugünün en genç oryantali ve assolistisiniz. • • m Evet, ilk defa 17 yaşında bir assolist. Aslında 1970 doğumluyum, nüfus kâğıdıma göre 72'liyim. Oryantal olduğumda da 13 yaşındaydım. Assolist olduğum gece, "daha önce sahneye çıkmamış gibi oldu", ama birinci şarkıyı okuduktan sonra her şey geçti ve sahne tecrUbem olduğunu herkes anladı. 1P "Ibmbul oryantaller"in tam tersl olduflunu söyieyen Sibel Can, kendi dansözlüöünun, "Neden herkesi bu kadar etkılediğini" şöyle anlatıyor' "Zil çalmadan oryantal olmaz. Ben zil çalmayı gayet iyi biliyorum. Ritm duygusu olmadan, oryantal olmaz, göbek şart defllldir..."