Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S A 6 L I K Erdal Atabek Neden öksürüyoruz? Öksürük, solunum sistemimizin bozulması demek bir bakıma. Çeşitli etkenlerle bozulan solunum sistemi normal işlevlerini yerine getiremez ve öksürmeye başlarız. ksürükten kurtulamıyorum. Daha önce tuttuğu zaman daha çabuk geçerdi. Son yıllarda öyle olmuyor. öksürük geldi mi yapışıp kalıyor sanki. Biraz azalır gibi oluyor, sonra gene şiddetleniyor. Eskisi gibi yol da yürüyemiyorum. Biraz fazla yürürsem soluğum tıkanıyor. Ne yapacağıtn bilmiyorum." Toplumumuzda bu yakınmalar giderek artıyor. öksürük, dikkatimizi solunum sistemimıze çeker. Solunum sistemimiz, havadaki oksijeni alarak dolaşım sistemimize aktaran, bedenimizde oluşan karbondioksidi de dolaşım sisteminden havaya aktaran bir mekani/maya sahip. Tersine çevrilmiş bir ağaç gibi, kalın dallardan giderek incelen hava borulan (bronşlar, bronşiyoller), bu borulann ucundaki hava kesecikleri (alveoller) birbirini izleyen soluk alma ve soluk vermelerle (inspirasyon, ekspirasyon) bu işlevini yerine getirir. Çeşitli nedenlerle bozulan hava yollan, bozulan hava kesecikleri bu işlevı yerine geti^ remez. Hastalığın özü bu. öksürük yıllar boyu aralarla sürüp gider. Genellikle, tiryakilerinin "sigara öksürüğü" dediği öksürük tipidir bu. öksürükle birlikte balgam çıkarma da vardır. Sonra, öksürük süreleri artar, balgam miktarı da artar. Dikkatli bir gözün fark edebileceği biçimde, göğüs kafesi yuvarlaklaşmaya başlamıştır. Göğüs "fıçı göğüs" biçimini almıştır. önceleri, "kronik bronşit" ve "amfîzem" dediğimiz bu hastalığa, oluşumuna daha uy Sebzeler rehberi Kuru fasulye nimettir fifi 0 Hastalığın oluşmnunda en büyük rol sigararundtr. Uzun süreli sigara içmenin solunum yollarını bozduğu deneylerle de gösterilmiştir. önceleri, sigara bırakılınca bu değişiklikler kaybolmaktadır. lleri dönemlerde bu bozukluklar kalıcı olmaktadır. 1. Sigara: 2. Hava klrilllği: Bu hastalığın bir nedeninin de "hava kirliliği" olduğu ortaya konmuştur. Gerek endustri bölgelerinde yaşayanlarda, gerekse hava kirliliğine karşı önlem alınmayan kent bölgelerinde yaşayanlarda hastalık daha çok görülmektedır. Bu durum da, insanlara temiz bir çevre sağlayamamanın haksız yere ödenen bir bedelini oluşturmaktadır. Havadaki sülfür dioksit ve partiküller, artan nitrojen dioksit ve ozon bu hastalıklı değişmelere yol açmaktadır. 3. Meslek: Tozlara, gazlara açık meslekler bu hastalığın oluşumuna neden olan maddclerin solunum yollarını bozmasına olanak sağlamaktadır. örneğfn, plastik endüstrisinde toluen diisosiyanat'la çahşanlar, pamuk fabrikalarında tarama odalarında çahşanlar solunum yollarının bozulmasıyla karşılaşmaktadırlar. gun bir ad bulundu: "Kronik obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığı, KOAH. Erkeklerde daha çok görülür, kadınlarda da vardır. Yaş ilerledikçe değişiklikler daha da artar. 50 yaşından sonra, hastalığın olasılığı daha da artmaktadır. Nedenlerini bilmek, bizim yapabileceklerimizi de ortaya çıkarmaktadır: 4. infekslyonlar: İlaç düşkünü müsünüz, ilaç düşmanı mı? Toplumumuzda ilaç almaya karşı soğuk duranların sayısı artıyor. "Her llacın yan etklsl var" dıyerek ilaç almak istemeyenler, hastalıklarında başka yöntemlere başvurarak lyileşmeyi yeglemektedır. Kuşkusuz, ilaca düşkünler de var Bu kışiler de, en küçük belirtilerinde blrkaç tür ilacı blrden almadan iyileşmeyeceklerine Inanırlar. Ceplerlnde, çantalarında her zaman bir kaç çeşıt ilaç vardır. Buradaki İlaç düşkünlüğü, ilaç bağımlılığı değil kuşkusuz Başı ağrıyınca ağrı keslci, biraz gazı olunca gaz ilacı, bir gün kabız olsa ona karşı ilaç alanları söylüyoruz Solunum yollan infeksiyonları, sık sık olduğu zaman solunum yollarını bozmakta, böylece bu sistemin işlevini yapmasını engellemektedir. özellikle, güz aylarında, kış aylarında değişen ısının, soğuyan havanın etkisine açık olmak, solunum yollarının direncini azaltarak infeksiyonlara daha uygun bir ortam hazırlamaktadır. 5. Alievi ve genetik etkenler: Ailevi etkenlerin başında evde anababaların sigara içmesi gelmektedir. Kendisi sigara içmediği halde, sigara içilen bir ortamda yaşamak "pasif sigara içiciliği" denilen durumu yaratmakta, bu ortamda yaşayan kişiler solunum yollan bozulmasına daha uygun bir durumda bulunmaktadırlar. Bu hastalıkta genetik etkenlerin de bir ölçüde rolü olduğu anlaşılmıştır. • Ne yapmalıyız? Yapılması gerekenler, nedenlerle ilihtili olarak şöyledir: 1. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Evlerde, yaşanan odalarda sigara içme konusu üzerinde artık düşünülmelidir. Tozlu, dumanlı ortamlardan uzak kalınmalıdır. (Bu da, kent yöneticilerine büyük bir sorumluluk yüklemektedir.) 2. Eğer solunum yollan infeksiyonu varsa, kesinlikle sağaltımı yoluna gidilmelidir. 3. Her gün temiz havada yürüyüş yapılmalı, havanın soğuk ve rüzgârlı olmadığı zamanlarda, düzenli hava alma yürüyüşü sürdürülmelidir. Bu yürüyuşler, dayanıklıhk kontrol edilerek daha uzatılmalı, solunum yollarının temiz hava alma oranı arttırılmahdır. 4. Yemek yeme sırasında harcanan efor bu hastalar için yorucu olmaktadır. Normal günlük yemek miktarı 56 öğüne ayrılarak yenmelidir. D Bu konuda hekimlerln egilimlerl de degişiktir. Her belırtı ıçın ilaç verenler yanında, olabildiğince az ilacı yeğleyen hekımler de vardır. İlaca karşı tepkı, dünyada da gözlemlediğımiz gibi, giderek artmaktadır Pek çok kişi, aşırı ilaç kullanımının ilaç şırketlerinin kendı kârları ıçın ilaç tüketımı gereksız yere pompalamasından dogduğu kanısını taşımaktadır. Bunda gerçek payı olduğunda da kuşku yoktur Diğer yandan, ilacı düşman gibi görmeye gerek de yoktur. Her şey gıbı, gerektığinde, gerektığı kadar, gereken miktarda alınması yararlı bir maddedir ilaç. Burada ölçüt, "gereklilik" olmalıdır. Kişisel görüşüm, ilaç kullanımında "gerekliliğin", hatta "zorunluluğun" dikkatle araştırılmasıdır. Zorunlu olmadıkça ilaç kullanmayı da yeğlemem, ilaç kullandırmayı da. Hastalıklara karşı bedenin doğal dlrencinı arttırmak, aslında en dogru yoldur. Bedenin henüz yeterınce bilemediğimiz, her gün bir yenısını öğrendığimiz doğal direnç mekanizmaları hastalıklara karşı en sağlıklı mücadele yoludur. Ancak, gerektiğinde İlaç kullanmak, doğal direnç yolu yerine şarlatanlık kokan yontemlerden uzak kalmak gerekır.D kKıymalı kurufasulye. Etli 'kurufasulye. Pastırmalı kurufasulye. Kurufasulye gerçek bir nimettir. Havuç ve sarımsakla pişirılen, üzerine maydanoz konularak renklendirılen fasulye pılâkisi, Türk mutfağının seçkin yemeği. Fasulye piyazı da, haşlanmış fasulyenin soğanla birlikte zevkle yenilen bir çeşidi. Sıcak fasulye yemekleri biraz kırmızı biberlisi daha iyidir ister yeşil salatayla, ister turşuyla yensin, ailenin sevilen yemekleridir. Doğrusu, kurufasulye bu sevgiye değer. 100 gram üzerinden değerleri şöyle: Kalorisi yüksek, 321. Bitkısel protein oranı % 20.7 yağ % 1.4, karbonhidrat % 56.4. Yüksek kalorisi, karbonhidrattan ve proteinden gelmektedir. Mineral değerleri: Sodyum yok, potasyum 1770 mg , kalsiyum 197 mg., fosfor 419 mg., demir 7.0 mg. Vitamın değerlerıne gelince: B, vitamini 0.50 mg., B 2 vitamini 0.40 mg., Niasin 3.4 mg., C vitamini 24 mg. A ve E vitamınleri bulunmamasına karşın, diğer değerler çok yüksek. Kurufasulyenin taze sebzelerden farkı, yüksek kalorisi ve besieyıcı değerinin yüksek oluşu yanında yüksek B vitamini değerleridir. Gerek etli yemekleri, gerek zeytinyağlısı, piyazı mutfağımızın bu seçkin sebzesinin gördüğü ilgiyi haklı kılmaktadır. Gaz yaptığı bir gerçektir. Barsakları aşırı gaz yapanlar, kurufasulye * yemekte dikkatli olmalıdır. Karavanaların bu ünlü yiyeceğlnl gerçek bir nimet olduğunu bilerek yiyelim.D 21