Catalog

iş. Eskiciye, "pallunıhaci" derdik (paliuruhaci, Rumcadan gelir), o da öyle bağırır, bütün semtleri dolaşırdı. • Hangi semtler? • Çok semt vardı; ama ben hatırlamıyorum. galiba Polyaşan, Kasturia, tştipol, Dubek, Siğri, Balatiçî, Lonca vardı. • Siz bir süre şoförlük de yapmışsımz... • 1944'te fıçı işini. bıraktım. Biraz yonılmuştum. Osmanbey'de bir trafık okuluna gittim ve ehliyet aldım. Bir süre araba kullandım. Elimden çok güzel arabalar geçti. Bir 'Buick' almıştım, 4 bin liraya; çok para idi. Bir Renault, 6 bin lira. Kolay mı, iki çocuk büyütüyordum. Oğlum 1939'da doğdu. O zaman da karım işini bıraktı, evde oturdu. 1945'tc kızım doğdu. Her ikisini okuttum ve Hasköy Okulu'na gönderdim. Herkes Hasköy Okulu'na giderdi. öğlen yemek verirlerdi. Ben de orada okudum. Eski TUrkçe öğretirlerdi; çocuklarımın zamanında, eski TUrkçe kalktı, Fransızca ve Ibranice vardı artık. Ben babasız bUyüdUğüro için, çocuklarımı iyi buyütmek için çok gayret ettik karım ve ben. • Babamzı anlatır mısınız? • Babam, Çanakkale Harbi'ne gitti. Ben 6 yaşındaydım ve 6 kardeştik. Bir iki mektuptan sonra, şubeden vurulduğunu haber verdiler. Ve bize hep hükümet baktı. Yani anneme ve biz üç kardeşe, 18 yaşından kUçüklere. Ekmek zaten vesika ile idi. Annem her gUn Piyalepaşa Camisi'ne giderdi; ona yiyecek verirlerdi, dördUmuz için. Beş ayda bir elbise dağıtırlardı ve annem her ay Kasımpaşa Bahriye binasına gider "Şehit aitesi maaşı" alırdı. Ben evlenince hükümet su sefer, anncme ve kızkardeşime baktı. Hükümet, bizi hiç bırakmadı. • Nastl yaşardımz? • Televizyon yoktu, para da yoktu, veya çok az vardı herkeste. Akşam yemeğinden sonra, komşular bir evde toplanırdık, her gece bir evde. Kahve içerdik, oyun oynardık, fıncan oyunu, yedi buçuk, pastra, kuku, tombala, bir sürü oyun vardı; ailecek oynardık. Cuma geceleri, yani Şabat arifesi gecesi, mutlaka birkaç aile bir araya gelirdik. Herkeste saat yoktu ve hava kararınca sinagogdan görcvli bir kişi, Yahudi mahallelerini dolaşır ve kutsal Şabat'ın gelişini bağırarak ilan ederdi. Herkes de sinagoga giderdi. Çok güzel elbiselerle giderdik duaya o gece, çok şık olurduk Şabat gecesi ve Şabat gUnü. Temiz, pak idik. • Nasıl eğlenirdiniz. cumartesi ve pazar günleri?.. • Şimdiki gibi her şeyi para verip pastaneden almazdık. Evde hanımlar çok güzel tatlılar, kekler yaparlardı. Ama fakir aileler vardı. Onlar bir elmayı bir ayvayı bir portakalı, birçok dilime kesip orta yere koyarlardı, bunu da gözlerimle gördüm. Bazen sinemaya giderdik. "Milli Sinema" vardı, şimdi "Milli Pasaj" oldu. Sonra yazın, "Çiçek Sineması" vardı, açıkhava yani. Milli Sinema'ya haftada iki kere tiyatrocular gelirdi. Bazen Beyoğlu'na inerdik, ama çok seyrek. "Muammer Karaca"ya giderdik, "Mulen Ruj"a giderdik, Taksim'deki veya Taksim'e gelmeden. Bazen "tnce saz" dinlemeye giderdik, ama pahalı idi. O zaman çok güzel de şarkılar vardı, şimdi hatırlamıyorum; mesela... "Garson Bira Getir" vardı; "LükUs Hayal"... Güzel havalarda, kadınlar başlannda beyaz örtülerle kapı önlerinde otururlardı. Bu başörtüleri ince pamukludandı; tokar* denir Yahudice; kenarına da renkli ipliklerle tığ işlerlerdi. Kapı önünde hem nakış işlerler hem tığ hem yün örürler hem de dedikodu yaparlardı. Ama zenginler kapı önünde oturmazdı. Onlar evlerinde otururlardı ve erkek hizmetkârlan vardı bazılannın. Cumartesi, bir Yahudice gazete okurduk: "El Cugeton". (Maskaralıklar yapan biri diye çevirilebilir) Pazar günleri, gezmeye çıkardık güzel havalarda, Edirnekapıya giderdik yemeklerle birlikte, Sofayko'ya, Numunebağ; bunlar piknik yerleriydi. Hanımlar kaç gün hazırlanır ne dolmalar ne börekler yaparlardı. Canları çıkardı; ama çok güzel bir gun geçirirdik açık havada...D FOTOROMAN Cüneyt Arcayürek size "Astronot Demirel"demiş. İNCİR CEKİRDEĞİ Sosyal demokrat düşüncemde değişiklik oldu mu sözü ilginç! IŞIN ÇELEBİ ANAP milletvekilı adayı Sayın Hülya Koçyiğit'in ilerde iyı bir Kültür Bakanı olabileceğıne inanıyorum. Kültür Bakanlığı sırasında Turizm Bakanlığı'nı da öğrenebilir ve son derece de başarılı olur. MESUT YILMAZ Kültür ve Turizm Bakanı Bu ülkede gerçekten demokrasiyi istiyorsak, siyasilere saygı göstermeliyiz. RECEP ERGUN ANAP milletvekilı adayı Ne lesadüf! Sizden de "Kozmonot Ecevit" diye söz ediyor... Enflasyon belli rakamın altına düşmemesine rağmen ortadirek ezilmemiştir. TURGUT ÖZAL Başbakan Tabiri caizse eşşek gibi çalışacağım. ADNAN KAHVECİ Başbakanlık Başdanışmanı Partiye artistleri aldılar. Özal'ın kendisi artist. ENGİN CANSIZOÖLU ANAP "kravatsevmez" milletvekilı Sabırlı davranmasaydık her gün binlerce kişi ölürdü. ALPASLAN TÜRKEŞ Milliyetçi Çalışma Partisı Genel Başkanı Biz hayattayken artık Türkiye'de herhangi bir müdahale yapılamaz. ERDAL İNÖNÜ SHP Genel Başkanı Desenize. evrensel demokrasi de bizden sorulacak! Biz lamba ışığından bilgisayara ulaşan nesli temsil ediyoruz. NEVZAT DURUKAN ANAP milletvekili adayı Ben buraya kişisel arzularımla gelmedim. SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı Yok bir sorun eviadım, siz sorun çıkartmaya çalışmayın. Olursa, zaten ben size telefon açar söylerim Prof. Dr. NECAT TÜZÜN Gazi Universıtesı Rektörü iş sahibi olmak çok güzel bir şey. AJOA PEKKAN BARS işkadını IMF bizden memnun. KAYA EROEM W ** \x \ Başbakan Yardımcısı DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit ile DYP Genel Başkanı Siileyman Demirel (Fotoğraflar: RIZA EZER) Ben ticarette sağlam ayakkabı aramam. Ne ararım biliyor musunuz? Ben söze bakarım. Sadece fransızlara inanmam. MEHMET MENTEŞOGLU Konserve ihracatçısı