26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Uluslararası AsyaAvrupa Bienali'nin ardından Oanattan haberli bir kültür ortamı oluşana kadar, sanatın yargılanması, önüne geçilmez bir olgudur. Böylece bir yandan uluslararası bienaller düzenleyecek, öte yandan onların getirdiklerine tepki göstereceğiz. DOĞAN KUBAN Başka bir deyışle, kapalı toplum kültürlerinın bağnazhklarını aşmak, bütun insanlığı sanat du/eyınde birleştirmek. Sanat Bıennale'nin asıl musterilerınin, ıılkelerın sanatçıları ve sanata duyarlı çevreleri olduğu açık. Yine de böyle bir buyük gösterı sanatın etkı alanını normal çevresinin dışarısına tasırdığı için buyük yarar taşıyoı Tıırkıyc'nın kultur ortamı koşulları ıçın de bunu geıçekleştırenlcre çok teşekkur etmck gerek. Polonya bu Biennale'e cıddı bir tavırla yaklaşmış. Polonya'nın en ünlu resmi galerilerindcn Studıo Galeri'sinin mudürıı Dr. Zbigniev Taranıenko taıafından seçilen ve sımgesel ve expressıyonıst (dışavurumeu) tavırlarıyla ılgı çeken uç ressam çok sayıda ve buyuk boyutlu tuvalleriyle sergiye katılmıslar. Gazetelerde bıı ressamlardan gerçekten özgıin bir resım uslubu ile sanatçılarımı? taralından çok beğenilen bir tanesiııin yapıtlarının larıışma konusu olduğunu okudum. Heı sey gibi sanat da demokratik bir ortamda taıtışma konusu olabilir. Bu bıçımsel ya da içerıksel nedenlerle olabilir, ahlaksal nedenlerle de olur. Uluslararası Jurı'nin başkanı olarak, bu konııda duşuncelerımı açıklamak zorunlu oluyor. Sö/ konusu ressam odullere yaklasıp, odul alamayan sanatçılardan bırıydı. lakat butıın ju rı uyelerıni çı/gisel, dınamik üslubu ıle etkıledı. Konu olaıak seksı ışlediği sanılabılır, ama kammca çağdaş lopluma egemen olan seks 'obsession'unu ısledığını, hatta alay ettiğini soylenıek daha doğru. Kaldı kı, ozcllikle Freud'dan bu yana, çağdaş sanatın her alanında seks en onemli konulardan bırı olarak sayısız yapıtın konusunu oluşturuyor. Bu, ılkel içguduleri isıısmar etnıek ıçııı yapıldığı ve sanat amacı ta sımadığı zaman 'porno'ya dönuşur. Jakat sanat, butun ya^am olgulannın bir 'sublimatıon'udur O dıl/eyde seks herhangı bir konudan de ğısık bir anlam taşınıa/, sanatçı ıçın Turkıye'de plaslık sanatlar kultur yaşamımı/ın /oraki parçalarından bırıdır. Batı sanat bi çinılerini on doku/uncu yuzyılda yavaş yava> almaya başlamışı/. Resım Tuıkiye'ye ordıı kanalı ile giımiş Ilk ressamlarımız askeıler Yıızyılın ıkincı yarısında ronıan ya/.maya başlanus, tıyatıo açmış, Sanayıı Nefıse Okulıı kurmuşuz O gunden bugııne bir yu/yılı aşan sure, sanatı kuçuk bir elit gıııbu dışına çıkarmaya yeıme mıs. Her sefeıınde sanat tartışnıasının başlıca boyutlarını yenıden vurgulamak gerckıyor ulkemizde. Bira/ mıırekkep yalayan heıkesin bildığını sandığımız ılk olgu, sanat yapıtının (eserinın) içeriği ile estetık kalıteü arasındaki ılışkinin nıteliğidir. Bir tablonun sanatsal değeri onun ko nusundan bağımsız birşeydir. Atatürk büyuk bir adam olduğu ıçın onun her resminin büyük bir sanat eserı olması gerekmiyor Onun ıçın de dunyanın en çirkın heykelleriyle, Atatürk'ü sö/de anıtlastırıyoru/. Dunyanın en gu/el kadınının çıplak resmı dunyanın en çirkın resmı olabilir. Buna karsın, bakılması hicap duygusunu sarsan bir tablo, dunyanın en güzel resmi de olabilir. Resim sanatının sö/lüğü içinde, erotik sımgeler bir hayli çoktur. Halk katında resım bir konuyu tekrar eden bir marifet olarak görulur. "Nasıl da benzetiyor" dıye rtverler bir ressamı. Bu yargı sanatın 'mımesis" olgusuyla başladığını gösterir, fakat artık tarıhte kalmıştır. Çunku hiçbır ressam fotoğrat'tan daha gerçekçı olamaz. Gerçi tarıh boyunca da ressam gerçeği görunduğu gibı değıl, görduğu gibı anlatmıştır. örneğin mınyaturdekı ınsanlar, yapılar, ne doğru durust ınsana benzer, ne de yapıya. Bir stilizasyonıın içinde kendı dunyalarmı yaratırlar. Çağdaş resımde soyutlama ve ekspressiyonizme (dışavurumculuk) veıılen ağırlık, fotoğrat ressam maharetını mekanik olarak aştıktan sonra, ressanıın kendı resım dunyasını yaratma ısteğının, o zamana kadar var olmayan biı isteğin ifadesıdır. Polonyalı ressam da ilgınç bir çızgıselliğın egemen olduğu bir resım dılı ıle erolık simgc lerın dısavurumcu bir tasarımını, yukarıda be lırıtığım gibı, belki de alaycı ve elcştırıcı bir tavırla rcsımlemıs Konu burada basıt bir araç. Bıra/ hayalımızı çalıştırıp, geceyi bir mavılıkler ortamı olarak alalım. Insanların oldukça buyuk bir grubunıın o sırada ncyle nıeşgul olduğunu dusunelım. Fıpkı loprağın ıçindekı böcekleı, tırtıllar gibı, gecenın mavı dunyasında, sıırekli kıpııdayan, hareket eden bir çizgı dınamığınde en doğal geıeksinmelerın dunyasını resım dılıyle anlatmak ısiediğimizi varsayalım: Buna bıra/ alay da katalım. Polonyalı ressamın tablolaıı bunlar. Uerçekten de etrafınıza bir bakın; çevremız açık kapalı seksle dolu. Yasayla kontıol edılmeyc kadar varılan seks yayınları. Renklı gazeteler, tıyatrolar, sınemalar, plajları doldu taıı kadın, eıkek, yarı çıplak ınsanlar; ınahkeıneye verilen İslam seksı yorumcusu ımanı; erkeklenmızın dılınden duşmeyen şeyler. Nureyev'in balesı bir şerıatçı ıçın cinayet sayılabilir. Bı/ım gençlığınuzde bir genç kızla bir delıkanlının sokakta el ele tutuşması olanaksızdı. Goınluyor kı ne seks, sanat ıçin özel bir konudur, ne de sanat eserinın nıtelığı onun konusunu saptıyor. Bu nedenle de estetık ve ahlak de ğışık noımlara dayanan disıplınlcrdır, tarıh boyunca sanat kâh kılisenın kâh polıtıkanın aracı olatak da kullanılmıştır. Oğretım aracı, gut, sımgesı olmuştur. Stalin donemınde, hatta buMTat 4% A* Balabm, "Ekin Blçen Köylti", 1962 gun de bazı sosyalist ulkelerde, realist sanat kıtıı. cğitımı, daha doğrusu ideolojik koşullandırnıa ıçin kullanılır. Buna ınanan sanatçı da olabılıı Fakat çağdaş sanatın en buyuk ozelliğı, çoğul culuk ve ozgurluktur. Vc bu gelışme başlayalı neredeyse yüz yıl olaeak. Modern nıateniatık okul programlarına gırdığı zanıan anne baba lar butun sayıların ıki sayıyla yazılması karşı sında şaşkına dönup butun bıldiklerını unuı mıışlardı. Eınsteın butun eskı tiziğin temelıııı uç harfli bir formullc allak bullak ettiğı zamaıı da böyle olmuştu. Plastık sanatlarda bu tur ayı malar, Bırıncı Dunya Savaşı oncesinde başla dı. Bugun kimse bundan dertlenmiyor Türkiye'de sanat kultürü yetersızlığının tarı hi bir ncdeni var: Resim bizim tarihımi/de kı tap sayt'alarında kalmış. Son donemlerde dc sul tanın, zenginin konuklannda, saraylaıında. Sul taıı II. Mahmut kendı portrcsını devlet daıu leıine astırmak ıstedığı zanıan ulema kıyanıcı koparmıştı. Heykel ondan da nankoı Bı/dı heykeli taş duvar gibı yıktıran bcledıye reisleı ı var. Dıvrıği Şifahanesi'nın kapısının bir gırııı tısınde on uçuncu yuzyıldan bu yana duran ıki insan figürünün, yanına bir imanı lıatip okulıı ültur ve lurızm Bakmüığı Cjuzel Sanat lar Genel Müdurluğu olağanustıı biı sanat gösterısını oldukça kısa bıı sulede gerçekleştırdı. Ve I'urkıye'nın v'ağdaş dunyaya sadece luri/m, atom santralı ya da AhT uyclıgı ile değil, fakat sanat alanında da katılma çabasında olduğunu gosteıdi Ödül alan Tılrk sanatçıları değışık ulkelerden gelen sanat adamlarının bcğcnısinı kazanan çağdaş yapıtlar yaratabıldıklerını bir kez daha kanıtladılar; uzunca bir süredır kanıtladıkları gıbi. On doku? ulke, kendı yöntcmlenyle, kendi anlayışlarını sergileyen yapıtları Ankara'ya gönderdiler. Ve Ankara'ya gelen seıgi komıserlerınden oluşan bir uluslaıaıası juri on bir ıılkenin sanatçısına çeşitli odııller verdı Sanat Biennale'lerının ıki onemlı özelliği var. Birincısı en yenı akınılardan bir kesit vermek; ıkıneısı uluslararası duyaılıklara seslenmek. K m Edouard Manet, "Kırda öğle Yemeği", 18621863, Louvre Müzesi. 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear