26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

LAJLARIVELJEMOKRASI HALUK BAKIR. S abah dokuz buçukta Rio de Janeiro'dayız. Uçak karman çorman. Yolculann yüzleri de. Dün gece Amsterdam'dan havalanmadan önce iki dirhem bir çekirdek etrafı süzenler bile şimdi Ust başa aldırmıyorlar artık. Açılan kapılardan sıcak hava doluyor içeriye. Uçağın temizlenmesi için terminale geçiyoruz. Vitrinlcrdeki etiketlerin sıfırlan Uç yıl öncesine nazaran bir hayli artmış. O zamandan kalan parayla kahve içmek istiyoruz, yüzlüklerin tedavülden kalktığını öğreniyoruz. GUlerek bakan barmen, "Dolares, dolares" diyor... Brezilya*nın tüm kıyı kentlerinde olduğu gibi, Rio de Janeiro'da da plajlar günlük yaşamın çok önemli bir parçası. Siyahı beyazı, zengini fakiri bu plajlarda yan yana. "Demokrasi plajlarda var" sözü boşuna değil... kiz parçaya kesılmış bır kaba konuyor. Ozerine bolca şeker döküldukten sonra tokmakla eziliyor. Aynı tokmakla, elde parçalanan buz, şeker kamışı alkolü "pinga" ile birlikte kaba boca edilip karıştırılıyor... "Ta bon?" (lyi mi?) sorusuna olumlu yanıt alınınca, baş parmak havada, yumruk ılerı doğru uzatıhyor. Brezilya'da çok yaygın olan bu işareti biz de tekrarlıyoruz, "Her şey yolunda, anlaştık" anlamına. Türkıye'de büyük bir hakaret sayılan bu el hareketi, burada "lyi şanslar" demeye de geliyor. Brezilya'nın tüm kıyı kentlerinde olduğu gibi burada da plajlar günlük yaşamın çok önemli bir parçası... Plajlar, zengin fakır herkese açık. "Demokrasi plajlarda var" sözü boşuna değil... Yoksullar evlerinden kıyıya kadar biraz daha fazla yürümck zorundalar, o kadar. Bir de kumsalda seyyar satıcılık yapmanın, kıyı kenti yoksullarının önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirtelim. Mısır, kola, meyve suları, dondurma ve karıdes şış bıle satıyorlar. Bundan başka, bizdeki turşucu arabalarını andıran gezici tezgâhlar var. Bunlar bar görevini üstlenmişler. "Ateş suyu" diye de anılan şeker kamışı alkolü "pinga"yla çeşitli meyve sularından sert içkiler de hazırhyorlar. Orneğin, hazırlanışını anlattığımız kaipirinya kokteyli, sıcak havada, daha bırinci bardağın sonunda insanın başını döndürmeye başlıyor. Sahilde oturup kahve içecek bir yer bulmak mesele! Oturacak yerler bol da, yemek, içki veya meşrubat içmek için... Sonunda bulduğumuz kahve servisi yapan restoranın da Avrupalı turistlerin ısrarlanna dayanamamış olduğunu öğreniyoruz. Rio'da kıyılar halka açık; özel kulüp ya da plaj işletmeleri yok. Kentin plajları, aynı zamanda, "favela'Marda oturan yoksulların geçim kaynağı. Sırtına kutusunu asan favelalı için 10 kilometre uzunluktaki Copacabana'yı dolduran yüzbinlerce susamış, acıkmış bir müşteri grubu var. Kumda boş bir yer bulduktan sonra etrafı ızlemeye koyuluyoruz. Dikkati ilk çeken görüntü, önümüzden geçen tangahlar. "Bu kadarı da olmaz!" dedirten çeşitleri de gördükten sonra gözümüz alışıyor. Seyyar satıcı trafiği çok yoğun. Yiyecek içecek satanlardan başka şemsiyeciler, şapkacılar ve tangacılar bile geçiyor önümüzden. Sonra kafasındaki sepetiyle, samba yapa yapa ananasçı yaklaşıyor. Daha, "Ver" demeden soyup dilimlcmeye başlıyor ananası. Sıcaktan bunalınca yürüyüşe çıkıyoruz. Dı Yaşlı bir siyah bizden de çok bunalmış olmalı, diz boyuna kadar denize girmiş, trafik polisliği yapıyor. Dalgaların geçişinı düzenliyor. Biraz ötede, bellerinde tabanca, şort ve atletli yalınayak polis memurları etrafı kolluyorlar. tki 70'lik ihtiyar kıyıda serpme ağ atıyor. lnsandan balığa yer olmadığı için, boş çekiyorlar. "Nada" diye bağrışıp birkaç metre öteden yine deniyorlar. Yuz metre genişliktekı kumsalın yol tarafında spor yapılıyor. Sıra sıra voleybol sahalarında oynanan oyun sadece voleybol değil. Futbolun adeta tapıldığı bu Ulkede "voleyfut" oyununu ıcat etmişler. Bu oyunda top ayak, diz, kafa ve göğüsle oynanıyor... Bugün Brezilya'da 150 milyon nüfusun yüzde onu zenci, yüzde yirmi kadarı da meİezlerden oluşuyor. Ulkede örneğin Güney Afrika'daki gibi ırk çatışmalarının görülmemesi belki de bu eski kan bağına dayanıyor. Portekiz, tspanyol ve diğer Latin sömürgeciler, Kuzey Avrupa kökenlilere oranla siyah ırka biraz daha ılımlı yaklaşmışlar. Irklar arası gerginliği ortadan kaldıran nedenlerden birisi de, karnaval geleneği ve samba. Afrıka'nın renkleri ve ritmi, kölehğin kalktığı 19. yüzyıl sonlarından bu yana karnaval şenliklerine giderek hâkim olmuş. Sıyahlar, beyazlar ve melezler, her yıl karnaval öncesi aylarda bir araya gelip hazırlık yapıyorlar. Karnavalda da dört gün boyunca yan yana çılgınca samba yapıp birlikte eğleniyorlar. Ama bize sorarsanız, Brezilya'da ve özellikle de Rio de Janeiro'da, değışik ırk ve sınıftan ınsanların bırbırlerine yakınlaşmasında plajların rolü çok büyük. Rio'nun Copacabana'sında, siyahbeyaz, zenginfakir herkes yan yana... Rio de Janeiro'nun en yüksek tepesi Corcovado'da dev bir tsa heykeli denize doğru kollarını açmış. tsa'nın arkasında endüstri bölgeleri ve "favela" denen gecekondu ıvıalıallclerı. Önünde önce fakir semtler, sonra ultra modern kent merkezi. Futbol sahalarıyla Flamengo parkı, Botafogo yat limanı ve Şeker Dağı'ndan sonra 25 katlı beyaz, lUks yapıların sahil boyu dizildiği ünlü Copacabana, lpanema plajları. Rio'da öğle vakti ısı 35 derece. Copacabana'nın iç sokaklannda bıle insanlar mayoyla dolaşıyor. Plaja doğru yürüyoruz. Köşede birkaç aile tezgâhlarını kurnıuşlar mangalda ızgara et yapıyorlar. Sokağın ortasındaki pikniği ilginç bulduğumuzu görünce bızi de davet cdiyorlar. Israr üzcrıne bır yudum "kaipirinya" içıp bır çatal etın tadına baktıktan sonra yolumuza devam ediyoruz. Kaipirinya denen kokteyl uyku için bire bir. önce ince kabuklu yeşü tropik limon se
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear