Catalog

DSP ve DYP I Genel Başkanı Husamottin Cindoruk "•manetçl" genel başkan olduğunu bizzat kendisi söylemişti. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevlt ise emanetçi olduğunu söylemedı, ama bunu söylemesine de pek fazla gerek bulunmuyor. Rahşan Hanım'ın konuşmalarını dınleyenler, bu konuşmaların kimin tarafından kaleme alındığını üslup've cümle yapılarından hemen çıkarıyorlar. Üstelik bu yazılı konuşmaları Rahşan Ecevit yazılı kâğıttan okurken kendisine yardımcı olan eşı ve DSP toplantılarının "konuk" konuşmacısı Bülent Ecevit, eşinin yanında duruyor. Rahşan Hanımın okuyup bitirdiği sayfaları özenle elinden alıp yerleştiriyor, konuşmasında takıldığı olursa veya hangi satırda kaldığını hatırlayamazsa yanından parmağı ile işaret ediyor Keşan'da DSP toplantısında'Ecevitler yine aynı biçimde konuşmalarını yaptılar. önce Rahşan Hanım konuştu ve Trakya gibi bir bölgede özellikle tarım sektörüne verdikleri önemı Bülent Ecevit'in kalemi ve kendi ağzından vurguladı. Sonra da Bülent Ecevit dış politikadan SHP'ye kadar görüşlerini anlaftı. Rahşan Ecevit SHP'nin "Kalkınma köylüden baalamalıdır" düşüncesinde olduğunu vurgulayarak partileri iktidara geldiği takdirde bugün kentlere giden kaynakların köylüye ve tarıma yönlendirileceğinı vurguladı. Rahşan Ecevit, DYP'nin sözcülerinln ve Demirel'ın de aynı politikayı ve görüşlerı işleyerek oy oranını yükselttiğini bildiği için bir ara bu konuya da değindi ve DYP'nin de aynı şeyleri söylediğını, ancak aralarındaki farkın "uygulama"da olacağını belirttı. Blzce her iki partinin tarıma daha fazla kaynak ayırma politikasının, daha doğrusu "tarımdan sanaylye aktarılan kaynak mlktarının inaaflı tutulmaaı" politikasının arasında daha önemli bir fark vardı. DYP'nin konuk sanatçısı Demirel, tüm ısrarlara karşın "holdlnglar" konusunda ağzını açmamakta direnirken, DSP Genel Başkanı Ecevit, tarıma yönlendirılecek kaynakların "Batakçı holdinglarln talan «ttlğl kaynakların tanm alanındakl kooperatlflere kullandırılarak" sağlanacağını soylüyordu. DYP ıle DSP arasındaki benzerlikler yoğunlaşırken, ayrımları holdingler konusunda beîırgınleşiyordu. Tekstilciler eğleniyor G iyim sanayicileri bir araya gelerek bir şirket kurdular. "Glyim Sanayicileri Dışticaret Anonlm Şirketi" adıyla kurulan bu şirketin amacı, ihracat yapan konfeksiyon fırmalarının bundan böyle ihracatlarını büyük ihracat şirketleri üzerinden geçirip onlara ödeme yapmak yerine bu paraları kendi oluşturdukiarı şirket bünyesınde bırakmak ıstemeleri. Haksız da değiller, çünkü ihracatı yapan küçük firmalar oluyor, ödüller ve kazançtan pay büyük ıhracatçı şirketlere gidiyordu. Bu yeni şirketin kuruluşu nedeniyle geçen akşam Abdullah Lokantası'nda bir akşam yemeği verildi. Türk Ekonomi Bankası'nın masrafları üstlendiği yemekte banka, adına uygun bir ekonomi anlayışı ile hareket etmiş ve davetli sayısından daha az oturacak yer ayırtmıştı. Bu nedenle Omurtak Derı firmasının Genel Müdürü Can Ata içöz ve Desa firmasının sahibi Melih Beyin hanımı, başka davetlilerle masada yer kapma kavgası başlattılar. Bazı davetliler ise bu tartışmanın dışında kalmak için kokteyl verilen giriş bölümünde saatlerce ayakta durarak sohbeti sürdürmeyi yeğlediler. 1 2 Eyiül'de komünizmin iddiasıyla tutuklarıdım. AI.PASLAS TÜRKEŞ Eski MHP üenel Başkanı Millet olarak boksa yatkın bir ırkız. SEYFtTATAR Hoks Milli Takım Antrenörü SJ ' Artık ülkemizde dolandıncılar kral oldu. CAHİT ARAL Sanayi ve Ticareı Bakanı j Son Cumhuriyet Bayramı bir kasabada, hoparlörden Kuran sesi duyulmuş da kıyamet kopmuş! Bir alay kişiyi sorguya çekmişler. AHMET KABAKLI Yeni Haber Gazetesi yazan Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı ve yeni şirketin önemli isimlerinden Turgut Yılmaz şirket girişimlerinin başarılı sonuca ulaşmasının "hükümetten köstek görmemelarlne bağlı olduğunu" soylüyordu. Turgut Yılmaz'ın Kültür, Turizm ve Tanıtma Bakanı Mesut Yılmaz'ın kardeşi olduğunu bilenler de "hükümetten köstek gelmesln" sözlerini gülümseyerek dinllyorlardı. Nitekim aynı Turgut Yılmaz Allah aşkına Halit Narin'le benim kadar uğraşan var mı? ŞEVKET YILMAZ TUrktş Genel Başkanı Amerika'da Missouri'yi tanımazlar, ama İstanbul'da her bin kişiden beş yüzü tanır. BEDRETTtN DALAN îstanbul Anakenı Belediye Başkanı lfemin ediyorum ocak ayından önce zam yok. SUDİ TÜREL Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bundan sonra kötüler arasında iyiyi değil de iyilerin en iyisini seçmiş olacaksınız. kokteyl başlarken teminat oranını düşüren ve 60 günlük kotalarla ılgilı süreyi uzatan müjdelı haberı de herhalde bazı ilişkilerinden doğan kulağı deliklık ile şirket yöneticilerine fısıldıyordu. Turgut Yılmaz'ın "Hükümet blzi desteklemezse siz destekleyln" yolunda gazetecilere yaptığı rica da hükümetın ıkı üyesi Mesut Yılmaz ıle Mukerrem Taşçıoğlu'nun geceye renk katması ile havada kaldı. Şirket hükümetten yeterli desteği sağlamıştı, artık gazetecılerin desteğine gereksinimi kalmamıştı. HÜSAMETTl\ CİNDORVK DYP Genel Başkanı Komünist ülkelerde dahi basına tanınan haklar Türk basınına / tanınmıyor. NAZU IL1CAK Tercüman Gazetesı Boşyazan Sattık'Satmadık Müjde'nin mutluluğu ntalya'dan Altın Portakal alarak dönen MÜJde Ar, geçen pazar günü istanbul'da SinemaTV Enstitusü'nde odül aldığı Aaahh Bcllnda filminin galasında mutluluktan uçuyordu. Fllmin galası yoğun ilgi ve kalabalık nedeniyle aynı anda iki ayrı salonda gösterildi Seyırciler Aaahh Belinda filminde Müjde Ar'ı bir reklam filminin karabasanına girmiş tiyatro sanatçısı rolünde izlerken bir yandan da Müjde'nin gecirdiği aşamaları düşünüyorlardı. TV'de Bihter rolü Ile tanındıktan sonra asıl şöhretini bir kolonya firmasının TV reklamlarmda denizden fırleyan iri göğüsleri ile yapan Müjde Ar, şimdi reklam filminde oynamanın tartışmasını yapan bir çevrenin ve reklamlarla sunulan mutlu aile yapısı ile gerçeklerln ayrımının irdelendiği bir filmin başrol konumuna yükseimişti. Son 45 yıllık süre içinde Müjde'nin bu hızh gellşiminin tartışmasını yapan gala seyircisi şu sonuçlara varıyordu: "Müjd« Ar dünyayı g«rç«k boyutlan II* görm«y» açık klşlllglyl*, çalışkanlığı Ile, bir d« Atrf Yılmaz glbl lyl Mr yönatmanln yardımıyla nrurtçı nltellginl g*llatlrlyor." Müjde Ar'dan bundan sonra beklenen bu çizgisini ödün vermeden sürdürmesi. A C 3 T"\ Ile savunma işbirliği anlaşması f\ O \J konusunda uzlaşmaya varıldığı günün ertesinde Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Eralp'ı İstanbul'da ünlü bir barda gecenın sabaha doğru ilerleyen saatlerınde gazetecilerle birlikte görenler oldukça şaşırdılar. Müşterilerın gecenin son içkilerini içtıği bu barda Yalım Eralp'in masasından yükselen tartışma konuları doğrusu çevrenin atmosterı ile uyumlu değildi. A8D ile varılan uzlaşmada hangi tarafın ne gibi ödünler verdigı ve kımin bu anlaşmadan daha kârlı çıktığı yolunda kâğıt üzerine dökülen ince hesaplar yapılıyordu. Barın müşterileri bir ara Eralp'in masasından "Sattınız", "Hayır Mtmadık" gibi bağrışmaların da yükseldiğini işittilerse d9 alkol buharlarının yoğunlaştığı bir gecede bu "tatma, aatmama" sözlerinin ne anlama geldiğini pek fark edemedller Onca yatırını arasında bir şeyi unuttuk; insaııa yatırım yapmayı, insana... EROOĞAN DEMİRÖREN tşadamı A Suyunu ve çayını koyduktan sonra çaydanlık ve demliği ocağın üstüne yerleştirin ve ancak ondan sonra ocağı yakın. Ocağı yakmak için kibrit yerine çakmak kullanın. "Bir kibritten ne olacak sanki" demeyin. REZZAN ŞAHtNKA YA ANAP mitletvekili Ev ekonomisi profesOrü Türkiye nükleer füzeleri reddetmek hakkına sahiptir. LORD CARRINGTON NATO Genel Sekreteri