27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa: 30 FESTİVAL İstanbul Festivali: > Bir kesimin halktan u/ak olmakla suçladığı festival eleştirilerde gerçek payı bulunmasına karşuı yine de ülkemiz sanat ya^amında özgün bir yere sahip MOİSEYEV DANS TOPLULUĞU AÇIKHAVA TİYATROSU'NA İSTANBUL'UN BUYUK SEYİRCİ KİTLESİNİ ÇEKTİ VE ALKIŞLANDI. yine tartışma konusu LUSLARARASI 7. Istanbul Festivali (20 Haziran 15 Temmuz) son bulurken her yılki tartışmalar yinelendi: Istanbul Festivali halktan ıvaktır, burjuva kesiminin izledlği bir festivaldlr... Kimi çevreler de Istanbul Festivali'nin nitelikll tek festivalimiz olduğu kanısında kanıtlar ileri sürüyorlardı. Aslında bu tartışma bir saptama yanlışlığından doğuyordu. Istanbul Festivali'nin kuruluş amacı, acaba "halka dönük" bir festival olmasında mı odaklanıyordu. Programında yer alan gösteriler böyle bir savın gerçekligine bütünüyle olanak tanımıyor. Halktan uzak sa. vtnı ortaya atanların ileri sürdüğü kanıtlar, programın içeriği ve bilet fiyatlarının yüksekliğine dayanıyordu. Istanbul Festivali kurulduğu günden bu yana nitelikli topluluklar sunmak amacını taşıyor. Batı sanat müziğınin de unlü topluluklarını, solistlerini dinletmişlerdi. Bilet fiyatlarının yüksekliği halkın bu festivale ilgisizliğini açıklayacak inandırıcı bir karşı koyma değildi. Sözgelimi bir Janacek Dörtlüsü'nün konserine biletler ucuz olsa daha büyük bir kitle mi gelecekti? Halkın bu festivale ulaşamamasını başka başka nedenlerde arayalım: önce müzik eğitiminden özellikle batı müziğieğitiminden geçmemiş bir ülkenin yurttaşlarının çoğunlugu bu tür festivaldeki müzık topluluklarma ilgi duymayacaktır. Bunu olağan karşılayalım. Gelin görün ki belediye ve devlet işbirliği yaparak bu festivali dahayaygm kılabilirdi. Halk gösterileri adı verilen parasız gösteriler Gülhane Parkı, Rumelıhisarı gibi yerlerde yapılmaktadır. Gülhane Parkı ve Rumelihisarı festivalin dışında da halkın gidebileceği yerlerdir, buradaki gösterilere ulaşabilirler de, eğer festivalin bir başka işlev taşımasını istiyorsak ki bunu da istemek zorundayız Atatürk Kültür Merkezl'ne bu "vesileyle" halkın girmesini saglamaktır. Gösteri sayısını artırmak, ayrıca festival 20 Haziranda başlayıp 15 Temmuz'da bittığine göre Şehir Tiyatrosu salonlarından yararlanmak olasılığı da düşünülebilir. Bu tür kaliteli ama ucuz eğlenceler öğrenci kesiminin ve dar gelirli kitlelerin ilgisini derleyebllir. Istanbul Festivali'nin bazı gösterilerinin ço!' dar bir kapalı kesim içinde yıllardır sürdüğü iddiasında gerçek payı vardır. Bir eski seyircınin söylediği gibi yerlerimizin numaraları bile değişmemiş, yanımda kimin oturacağını biliyordum, diyor. Istanbul Festivali'ne yöneltilen hücumların altında bir saptama yanlışlığı yatıyor. Batıdaki festival, şenlik kavramının ne olduğunu iyice öğrenemedik. Ayrıca her festivalin ayrı bir özelliğı içeraiğini de gözönünde tutmadık. Bir Salzburg Festivali'nde iyi müzik dinleyeceğinizi, müzik dünyasındaki yeni yorumları ızleyeceğimizi bilirsiniz, Bayreuth Festivali'nde VVagner çalınacağı da apaçıktır. Her u I kentteki testival ayrı bir özellik taşır. Geçen ay Cumhuriyet'te okuduğumuz bir yazıda bir festivalle bir kentin nasıl bütünleştiğini gördük, VValles kentlndeki kişilerin festivali kendilerinden bir parça saydıklarını okuduk. Roma'daki şenllği de okuduğumuzda anladık ki o kentin özelliği olan birtakım şenliklero kentin insanlarını da kendine çekiyor. Bizde böylesine bir festivalden sözetmeye henüz olanak yok. Gene de Istanbul Festivali belli bir kesimiyle de olsa kentlilerle ilişki kurmuş sayılabilir. Uluslararası Antalya Festivali'nin de bu tür kaynaşmaya halk ve şenlik katkısı olmuştur. Bizde festival ya da şenlik şu programı içeriyor: Folklor topluluğunu getirteceksiniz, birkaç hafif müzik sanatçısı çağıracaksınız, bir de halk ozanları geçidi. Festivali yaptınız. Şenlikler bizde yerel yönetimlerin başarı yarışına kurban gitti. Birleşilip bölge şenlikleri yapılacağına, her lerl gözönünde bulundurmayı uygun gördük. Hiç kuşkusuz bir festivalin programının büyük ilgi toplayan, kalabalıkları çeken programları vardır. Büyük seyirciye ulaşmayan kaliteli programlardaolduğu gibi. Festivalin açılış bölümOnde Nevlt Kodallı'nın Gilgameş Operası yeralıyordu. Daha önce de Ankara ve Istanbul'da izlenen opera beğenilmişti. Aynı seyirci ilgisini Midasın Kulakları balesi toplamıştı. Güngör Dilmen'in librettosunu yazdığı ve Ferit Tüzün'ün müziğini yaptığı bale de seyredildi. Bu opera ve balenin temsllinln Istanbul Festivali'ne bir katkısı olmadı. Belki görmeyenler büyük kentlerdekigörebildiler. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Uluslararası 7. Istanbul Festivali'nin programında en zengin bölümü konserler oluşturuyordu. Katılan müzik toplulukları ve solistler uluslararası çapta ün yapmış, batı Istanbul Festivali'nin unutulmayacak resltallerinden biri Janos Starker Rudolf Buchbinder ikilisinin resitaliydl. Buchblnder, Starker'e eşlik etmekle yetlnmiyordu, ikill bir konser veriyorlardı. Aslında da ikili çalışmayı sergllemek içln bu tür parçaları koymuşlardı repertuarlarına, Aya Irini'dekl Iki konserde de müzikseverler özellikle çello edebiyatının seçkin parçalannı sessiz blrhayranlıkladinledller. Güher Süher Pekinel kardeşlerln konserleri müzlğlmizi dışarıda temsil eden ikl piyanistini Istanbullulara dinletiyordu. Her ülkenin geleneksel müziğini temsil eden sanatçılar başka ülkelerde büyük ilgi derlerler. Paco Pena'nın o sıcak salona bunca kişiyi toplayışı İlk olarak bu nedenle açıklanabilir. Flamenco gitarın ustası Paco Pena bu tür gitar edebiyatının en seçkin parçalannı sundu. Pena'nın çaldığı parçalar için yaptığı açıklamalar dinleyiciyi daha bllgili kılması açısından da övülmesi gereken bir davramştı. Pena'dan sonra bir başka gitar ustası Narclso Yepes de Türk dinleylclsinden hemşerlsine gösterllen sevginin aynısını derliyordu. Yepes, on telli özel gitarı ile Rönesans ve Barok çagın en güzel yapıtlarını sunuyordu dinleyicilerine. Pena tlamenco geleneğini sergilerken Yepes de Ispanyol müziğinin beş yüzyılmın bize müziksel panoramasını çiziyordu. Pena ve Yepes olayı ülkelerin geleneksel müziklerini sergileyen sanatçılara başka ülkelerde gösterilen ilgiyi kamtlaması yönünden ilgi çekici bir sanat olayıdır. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin sunduğu başarılı yapıt Insan... Insan'ı görmeyenler festival süresinde izleyebilme fırsatını tattılar. Duygu Aykal'ın koreografisinin başarısı tartişılmayan Insan... Insan'dan sonra Ankara Devlet Opera ve Balesi bir başka başarıyı vurguluyordu: Giselle başansını. Merlç Sümen başarısının doruğundaydı Giselle'de. Flandern Kraliyet Balesi'nden çok şey bekleyenler az şey bulmamn umut kırıklığı ile Açıkhava Tiyatrosu'ndan ayrıldılar. Folklorgösterilerinisevenler hiç kuşkusuz Yugoslav Folklor Topluluğu Shota'yı memnunlukla izlediler. Festivalin büyük yığınları gecelerce Açıkhava Tiyatrosu'na çeken topluluğu Sovyetler Birliği'nin Moiseyev Dans TopLuluğu'ydu. Sovyet Rusya'daki çeşitli halk danslarının bir tarihçesi diye nitelendirilebilecek gösteriler, müziui ve hareketleri ile etkileyiciydi. Festivalin eleştiri şimşeklerini çeken bölümü yabancı tiyatrolardı.Gerek Sftafcespeare'in Kızkardeşi gerek Tübingen Oda Tiyatrosu'nun Variete Var/efe'si beğenilmemişti. Tübingen Oda Tiyatrosu'nu başka zamanda seyretmiş olanlar biraz da şaşırdılar. • KULTUR BAKANLIGI DEVLET KLASİK TURK MUZİGI KOROSU DR NEVZAT ATLIĞ'IN YÖNETİMİNDE İLK KEZ BEYATİ AYİNİ SESLENDİRDİ. kentin, her kasabanın ayrı bir şenliği oldu. Karpuz festivalinden kiraz şenliğine kadar' uzanan tekdüze bir çizgi ve tekdüze bir program. Bir bakıyorsunuz geçen yıldan belleğinizde kalan hiçbir yerel şenlik yok? Her şeye rağmen gene de Istanbul Festivali ile Antalya Şenliği'ni hatırlıyorsunuz. Diğer şenlikler özellik taşımadıklarından başka bir deyimle belirgin nltelikleri olmadığmdan anılmıyor. Kişiliksiz festivaller katarı yaz boyunca önümüzden akıp gidıyor. Çaresi? Türkiye'de devlet, kuruluşlar ve yerel yönetimler bir araya gelmeli ve batı ve doğu örnekleri de gözönünde tutularak bir şenlikler çizelgesi yapmalı. Sözgelimi bir film şenliği, bir müzik şenliği bir halk müziği şenliği ilk akla gelenlerden. Böylece herkes o sırada ilgi birikimini orada yoğunlaştırır. Istanbul Festivali'nin ardından onun dökümünü yaparken geçen yılki etkinliksanat müziği dünyasının tanıdığı ve dinlediği adlardı. Yeryüzünde nefesli çalgılar topluluğu sayıca azdır. Detmold Nefesli Çalgılar Topluluğu bu özgün yerini kanıtladı. Janacek Yaylı Çalgılar Dörtlüsü adını ünlü Çekoslovak bestecisi Janacek'ten alıyordu. Brno Devlet Filarmoni Orkestrası üyelerinden kurulu dörtlü, çeşitli bestecilerin yapıtlarını seslendirdikten sonra adını aldıkları Janacek'in Dörtlü no. 2, "Samimi Mektuplar"\n\ seslendirdiler. 20 yıl önce kurulan dörtlü Janacek'in yapıtlarını plağa doldurmuş ve plak da Charles Cross Büyük ödülü'nü almıştı. Janacek Dörtlüsü, Istanbul Festivali'nin olumlu bir desteği oluyordu. Ankara Oda Orkestrası bu festivalde de başansını yineliyordu. Suna Kan ve Chnstian Larde'nin solist olarak katıldıklan konser Istanbullular için festivalin kazançlarından biri sayılmalıydı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear