26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 Kasım 2013 Salı 7 Sürdürülebilir tedarik zinciri nasıl kurulur? Dünya Çocuk Hakları Günü ve Çevre Çocukluk fiziksel, biyolojik ve sosyal çevre vb. boyutlarıyla bir bütün aslında. Çocuk haklarını da bu çerçevede ele almak daha doğru olacaktır. Çocukluk BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne (ÇHDS) göre, insan yaşamının 018 yaş arası dönemidir. Bu dönemdeki çevresel faktörler çocuklarda kalıcı etkiler bırakmaktadır. Sözleşme’de çocuğun hakları yaşama, korunma, gelişme, katılım hakları olarak öbeklendirilip, devletlere yükümlülükler getirilmektedir. Yazımızda çocuk haklarını, çocuk ve çevre ilişkisi boyutunda ele alacağız. Yaşama hakkı, çocukların yaşamına tehdit oluşturabilecek her türlü çevresel etkeni kapsamakta, bu hakkın ihlali, iktisadî bakımdan hem gelişmemiş hem gelişmiş toplumların sorunu olagelmektedir. ÇHDS çocuğun zararlı maddelerden korunması, silahlı çatışmaların etkilerinden korunması, her türlü şiddete karşı korunması, her türlü sağlık hizmetinin verilmesi vb. haklarla birlikte m. 28’deki eğitim hakkıyla ailelere ve devlete pozitif yükümlülük getirmiştir. Giderek artan ekolojik yıkımla azalan kaynakların yol açtığı tehditler karşısında, özellikle erken Doç. Dr. çocukluk eğitiminin, insan ve doğa koruyucu alışkanlıkların, yaşam biçimleri ve değer yargılarının MELİH kazandırılmasında ve sürdürülebilirlikte büyük BAŞ önemi vardır. Çevre eğitiminin ailede başlayıp, okul öncesi eğitimle pekiştirilip geliştirilmesi şüphesiz ülke politikalarıyla gerçekleşebilir. Sürdürülemez kapitalist yaşam biçiminden kaynaklanan pek çok sorun konusunda bilinçlendirmenin yanı sıra, çocukları bilinçli ve sorumlulukla eylem yapmaya yüreklendirici yaklaşım ve temel yetiler için desteklemek onların özgüvenini arttıracağı gibi bir mutluluk kanalı da olacaktır. Gelişmekte olan ülkelerde her yıl 5 yaşından küçük 14 milyon çocuk sağlıksız içme suyu, yetersiz hijyen, çevre kirliliği, bulaşıcı hastalıklar ve beslenme yetersizliği sonucu ölmektedir. Gittikçe artan çevre kirliliğinin yol açtığı hastalıklar alerji, astım, solunum yolu hastalıkları, şişmanlık, gelişimsel hastalıklar ve kanser olarak bilinmektedir. Anne karnında başlayan ve gelişimi tamamlanmadığı için çocuklarda daha da vahim seyreden, ekolojik bozulmanın etkileriyle oluşan süreğen sağlık sorunları bir toplum kesimiyle sınırlı algılanmamalıdır. Bu dönemdeki bozulmalar (örn. öğrenme bozuklukları), sürdürülebilir yaşamı her boyutta engelleyecektir. Çocuklar için çevre fizikojeokimyasal, biyolojik ve sosyokültürel olmak üzere üç ana başlıkta ele alınır. İlki toprak ve su (besin) kirliliği, yaşanılan mekanların fizik özellikleri, nem, kimyasal vb. kirleticiler, ortam ısısı, radyasyon olarak açımlanabilirken, sosyokültürel çevre eğitimsel ve ekonomik boyut olarak ayrılır. Avrupa Bölgesi “Çocuk Çevresel Hastalık Yükü” çalışması, 18 yaşına kadar olan dönemdeki hastalıkların 1/3’inin olumsuz çevre koşullarına bağlı ve önlenebilir olduğunu ortaya koymuştur. 2002 ‘de Dünya Sağlık Örgütü’nce çocuk sağlığı ve çevresinin korunmasının sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez unsur olduğu vurgulanmıştır. Ülkemizde çocuk ve çevre konusu 1994’de gündeme alınmış, ancak Ulusal Çocuk Çevre Sağlığı Eylem Planı çalışmaları 2004’de başlamıştır. Ancak uygulama ve yaptırımlar yetersizdir. Toplam çevresel yük (çevresel kimyasalllar+ besinlerden olumsuz etkilenim+ solunum yoluyla alınan alerji yapıcı etkenler+ ruhsal ve sosyal stres) açısından çocuklarımızı değerlendiren verilerin ve araştırmaların sayısı da kısıtlıdır. Bir örnek verelim: Erzurum’da bir hastaneye başvuran 36,314 çocuk hava kirliliği ölçümleriyle eş zamanlı değerlendirilmiş (2001).Sonuçta akut solunum yolu hastalıklarıyla hava sıcaklığı ve SO2 düzeyi arasında anlamlı bir ilişki kanıtlanmış. Sonsöz (bir öneri) “ Azalt, tekrar kullan, geri dönüşümlü kullan, saygı duy, üzerinde düşün, onar ve sorumluluk sahibi ol” dan oluşan 7 R (reduce, reuse, recycle, respect, reflect, repair, responsibility) yaklaşımını benimsemek sağlıklı doğaçocuk ilişkisinin temelini oluşturacaktır. Not: Yazıya katkısı için Uzm.Dr. Fikriye Baş’a çok teşekkürler. T ÜSİAD, 40. yıldönümü kapsamında iş dünyasının önceliği haline getirmenin ve bu bilinci tedarik zincirinin bütününe yaymanın öneminin vurgulandığı bir seminer düzenledi. 2011 yılında başlayan ve iş dünyası için sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekilen “Vizyon 2050 Türkiye” toplantılarının ayağı olan bu seminerde “Vizyon 2050 Türkiye: Sürdürülebilir Tedarik Zinciri” konusu ele alındı. Gerek yapılması gerekenler gerekse uluslararası şirketlerin sürdürülebilirliği iş süreçlerine uygulama yöntemlerinin anlatıldığı seminer, aslında tüm boyutları kapsıyor. Seminerde konuşma yapan Boyner Holding Yönetim Kurulu üyesi Ümit Boyner’in anlattıkları boyutun kapsamına dikkat çeken özellikte. Boyner, seminerde dikkat çektiği konu sosyal sermaye oldu. “İnsan odaklı olmayan sistem yaşamı dönüştüremez” diyen Boyner, günümüzde gelişmiş sosyal sermaye için refah, sağlık ve eğitim gibi alanlarda başarının anahtarı olduğunu söylüyor. “Sosyal fayda sağlamayan zenginliğin değeri yok. İş yaşamında bu yaklaşım artıyor. Müşteri mutluluğu, iş güvenliği, topluma fayda gibi tüm boyutları içermeli iş süreçleri. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik önemli. Eşitlik, haklar, topluma katkı, kişisel gelişim de insan odaklı büyümenin konuları. O yüzden sosyal sermaye belki yıllar önce gündemde değildi. Ama artık çok önemli.” Tedarik zinciri de iş yaşamının önemli bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Tedarik zinciri sürdürülebilirliği, ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsü boyunca çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerinin yönetimi ve iyi yönetişim uygulamalarının teşvik edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Burada amaç, ürün ve hizmetlerin pazara ulaştırılması sürecine dahil olan tüm paydaşlar için uzun vadeli çevresel, sosyal ve ekonomik değerler yaratmak, bu değerleri korumak ve geliştirmek. İş süreçlerini altyüklenicilere devretmek, sorumlulukların veya risklerin de yüklenmesi, ürün satıldıktan sonra şirketin sorumluluğunun sona ermesi anlamına gelmiyor. Öncü şirketler, ürün ve hizmetlerinin yaşam döngüsü boyunca rol oynamak durumunda olduklarının farkındalar. Tedarik zingciri sürdürülebilirliği yönetimi, marka bütünlüğünü sürdürmek, iş sürekliliğini sağlamak ve işletim maliyetlerini yönetmek için bir anahtar. TÜSİAD Sürdürülebilir Kalkınma Görev Gücü Başkanı Okşan Atilla Sanön 7 adımda nasıl bir sürdürülebilir tedarik zinciri kurulabileceğini anlatıyor: “Özgüven önemli. Kararlılığın gösterilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra şirketlerin politika oluşturması, kendilerine gerçekçi ve ölçülebilir hedefler koyması gerekiyor. Üçüncü adımda süreçlerini tanımlamalı ve sonrasında tedarikçileri sınıflandırmalılar. Denetim bu süreçlerde çok önemli. Denetimler gerçekleştirerek iyileştirme yoluna gitmeliler. Son olarak da performans değerlendirmesi yapılmalı.” Tedarik zincirinin sürdürülebilir olması, şirketler için öncelikli konulardan biri haline gelmeli ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmeli. Sürdürülebilirlik, gündemde tutulması gereken önemli bir konu. 2050 yılında gezegenin sınırları içinde dokuz milyara yakın insanın olacağı öngörülüyor. Başka dünyalar olmadığına göre, azalan kaynakları ve değişen iklimi görmek şart. Çevreci Avansas’tan ekolojik adım D oğal yaşam ve çevre koruma konusunda atılan adımları destekleyen Avansas.com, ekolojik ürün tüketimini teşvik etmek amacıyla yeni bir ürün kategorisi oluşturdu. Tamamen ekolojik ürünlerden oluşan kategoride, çevreci ve doğal maddelerden üretilmiş ürünler bir araya getirilerek tüketicinin bilgisine sunuluyor. Orta ve büyük ölçekli pek çok firmanın kısa sürede büyük ilgi gösterdiği kategoride; geri dönüşümlü dosyalardan organik sunum setlerine, mercanlı kurşun kalemden slovent içermeyen yapıştırıcılara kadar pek çok çevreye dost ürün bulunuyor. Ofis Kırtasiye Malzemeleri, Kâğıt Ürünleri, Kartuş & Toner, Temizlik, Gıda ve Mutfak, Ofis Cihazları, Teknoloji Aksesuarları, Mobilya ve Dekorasyon’dan oluşan 8 ana ürün kategorisinde binlerce ürünü müşterilerine 7 gün 24 saat online sipariş yolu ile ulaştırılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear