26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

31 Temmuz 2010 Cumartesi 7 ama neden? TEMA Vakfı ne diyor? Fransa hidroelektrikte çevrecilerle uzlaşabildi Fransa'da yerel yöneticiler, devlet, enerji üreticileri ve sivil toplum kuruluşları su ortamıyla uyumlu sürdürülebilir bir hidroelektrik gelişimi konusunda uzlaştılar. Le Monde gazetesinde yer alan bir habere göre 23 Haziran tarihinde imzalanan anlaşma iki ana temayı içeriyor. Bunlardan ilki 2020 yılına kadar toplam enerji yatırımları içinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 23'e çıkarmak. Diğeri ise 2015 yılına kadar akarsulardaki biyolojik çeşitliliği yeniden canlandırmak. Bugün Fransa'da yenilenebilir enerjinin %80'i hidroelektrik santrallerinden karşılanıyor. Bu da ülkedeki toplam enerji tüketiminin %12'sine tekabül ediyor. İmzalanan anlaşmaya göre hidroelektrik üretiminin her yıl 3TWh arttırılması kararlaştırıldı. Daha önce enerji üreticileri bu miktarın yılda 7TWh olması için baskı kuruyorlardı. Yine yapılan anlaşmaya göre enerji üreticileri barajların çevreye verdikleri zararın önlenmesi konusunda çalışmalarda bulunacak ve sürdürebilir hidroelektrik kavramına sadık kalacaklar. “S uyun sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülmesinden büyük rahatsızlık duymaktadır. HES’lerle ilgili belirsizlikler ve sorunlar çözülmeden bu projelerin uygulanmaya devam edilmesi telafi edilemez doğal tahribata neden olacaktır. Bu nedenle proje için seçilen alanlarda bütüncül havza esaslı analize dayalı planlama yapılmalı ve projenin her aşamasında yöre halkı ve STK’lar süreçlerin içerisinde yeralmalıdır'' görüşünde olan Tema Vakfı'nın nehir tipi HES'ler ile ilgili gündeme getirdiği sorunlar ve çözüm önerileri ise şöyle: Sorunlar • Planlanan tüm HES Projeleri için en kritik konu; suyun ne kadarının kullanılacağı, ekosistemlerin devamını sağlayacak ekolojik su ihtiyacı (cansuyu) miktarının firmalarla yapılan anlaşmalarda net olarak yeralmamasıdır. • Yapılacak kanal, yol, tünel vb inşaatlar ormanın bütünlüğünü bozacak, ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan çeşitli yaban hayatı alanları tahrip olacaktır. • Eskiden beri, kurulu gücü 0,5 MW’ın altında olan HES projeleri ÇED Yönetmeliğine ve hiçbir yasal/kurumsal izine tabi değildir. Bugün bu boyuttaki birçok HES projesinin özel sektörün yatırım pörtföyünde olduğu bilinmektedir. Öte yandan, mevcut projelerin pek çoğu 10 MW’in altında olup ÇED sürecine tabi tutulmadan lisans almıştır veya alma aşamasındadır. Sözü edilen projeler inşa edildiğinde, tahribatın boyutu daha da büyüyecektir. • Özellikle orman ve mera alanlarında yaşanacak tahribat yağış sularının sele dönüşmesine ve toprakların erozyonla taşınıp gitmesine neden olacaktır. Çözüm önerileri • Proje yapılacak alanlarda bütüncül havza esaslı analize dayalı planlama yapılmalıdır. HES projelerinin çevresel etkileri değerlendirilirken aynı akarsu üstünde yapılması planlanan projelerin toplam etkileri göz önünde bulundurularak ekolojik ağırlıklı bir değerlendirme yapılmalıdır. • Projeler hazırlanırken yerel halk bilgilendirilerek görüşleri alınmalıdır. Yöre halkının ve ilgili STK’lar projelerin her aşamasında sürece dahil edilmelidir. • EPDK, DSİ Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü gerekli izinleri vermeden mutlaka ilgili yerel kurum ve kuruluşlara bilgi vermeli ve ilgili kurumlardan görüş istemelidir. • Proje Tanıtım Dosyaları ve ÇED çalışmaları ölçüme dayalı yapılmalı ve uygulanabilir tedbirler konulmalıdır. HES projelerinden etkilenebilecek olan tarihi, kültürel ve doğal varlıklar belirlenerek Bölge Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarına bildirilmelidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear