27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 27 Şubat 2010 Cumartesi Sorumluluk alabilecek miyiz J FATMA AKMAN K openhag'da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı 2 derecelik ısınmanın önüne geçilebilmesi için gereken hedeflerin taahhüt edilmesini sağlayamadı. İklim değişikliğiyle mücadele ve finansman konularında küresel hedeflerden uzak, siyasi iradenin yansıtılmadığı ve yasal bağlayıcılığı bulunmayan “metin”, düşük karbon ekonomisine geçişin ertelendiğini gösteriyor. COP 15, fiyasko diye nitelendirilebilecek bir şekilde sonuçlandı. Sırada COP16 var. Ancak BM İklim Değişikliği araştırmalarını beklemek yerine, hepimizin ulusal, yerel, kişisel seviyede harekete geçme zamanı geldi. İnsanın doğal kaynakları tüketme hızı, doğanın kendini yenileme hızının %25 üzerinde... Ekolojik ayak izi ölçümlerine göre dünyadaki herkes bir Kuzey Amerikalı kadar tüketse 5, bir Avrupalı kadar tüketse 3 gezegene daha ihtiyacımız olacak. paranın toplanabilmesi için ulusal veya küresel Yeryüzünde herkes Türkiye’deki insanlar gibi ölçekte kirlilik izinleri için açık artırma yapılması... yaşarsa iki gezegene ihtiyaç duyulacak. İnsanın WWF bu gelirin yüzde 10'unun bile gerekli fonu ekolojik ayak izinin %70’i karbon emisyonlarından, sağlayabileceğini düşünüyor. Ancak çözülemeyen geri kalan kısmı ise tarım, hayvancılık, ormancılık, bir konu da bu paranın toplansa bile nasıl balıkçılık ve tatlı su temini gibi gereksinimlerden yönetileceği hususunda... Zira gelişmiş ülkeler temin kaynaklanıyor. ettikleri bütçenin Küresel Çevre Fonu ya da Dünya Dünyada bir çevre bilinci yaratmanın yolu temiz Bankası gibi mevcut organlar üzerinden ilerlemesini enerjiden geçiyor. Ancak küresel iklim değişikliğine tercih ederken gelişmekte olan ülkeler bu neden olan temel unsurun insan faktörü olduğu göz kurumların çoğunun demokratik olmadığını ve önüne alındığında bireysel çabaları da hafife büyük ölçüde zengin ülkelerin kontrolünde almamak gerekiyor. Elektrikli küçük büyük ev olduğunu savunuyor. aletlerini kullanılmayan zamanlarda prize takılı bırakmamak; poşet kullanımını asgari düzeye indirmek; alışverişlerde dayanıklı kumaş torbalar kullanmak; pil, kağıt, cam atıkları belediyelerce belirlenen atık kutularına bırakmak  İngiltere’de Çevre Araştırma Kurumu’nun araştırbile dünyanın daha yaşanabilir bir yer olması ve masına göre, süpermarketlerdeki derin dondurucuların daha uzun süreler yaşanabilir kalmasına mutlak çevreye verdiği zarar, naylon poşetlerin verdiği zararla eşkatkıda bulunacak. değer. Donduruculardan çıkan kimyasallar, süpermarketDoğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF) lerin doğrudan sera gazı salımlarının %30’unu oluşturuhazırladığı ve Kopenhag Zirvesi öncesinde bir yor. Üstelik süpermarketlerin yalnızca binde beşi daha yol haritası olarak kamuoyunun yeşil teknolojileri benimsemiş durumda. Bu zarar ise, gündemine sunduğu Yeni İklim Hidroflorokarbonun yani HFC gazının soğutucu olarak Anlaşması Cep Klavuzu'ndaki kullanılmasından kaynaklanıyor. 1990’lardan beri buöngörüler ve uyarılar hala ciddi nun alternatifi olan CFC ve HCFC’ler var. Bu alternatifönem taşıyor. ler önerilse de, pek çok süpermarket bunu benimsemeWWF'ye göre gelişmiş mekte ısrar ediyor. ülkelerin, düşük karbon  Türkiye Su Meclisi’nin açıklamasına göre, Türkiekonomisini gerçekleştirmeleri ye’de son 10 yılda 240 bin hektardan fazla sulak alan kuyanında, gelişmekte olan rudu. Bunun iki ülkelerdeki emisyonlarını önemli ana nedeni bulunuderecede azaltmaları için yor. İlki doğrudan yükümlülük almaları bir ön kurutma... 1953 koşul olmalı. McKinsey yılından beri, yakfirmasının yaptığı bir çalışma, laşık 700 bin küresel emisyonları 2030'a kadar hektar sulak 1990'daki seviyesinin yüzde 35 alan, Çukurova, altına düşürme potansiyeli Çarşamba Ovaolduğunu ortaya koyuyor. sı, Konya Ovası, MeGerekli yaşam tarzı riç ve Ergene havzaları gibi pek çok böldeğişikliklerinin ve bazı pahalı gede sulak alanlar bu şekilde kurutuldu. Ikinci neden ise teknolojilerin maliyetine rağmen, dolaylı kurutma, yani su rejimine yapılan plansız müdadünya çapındaki toplam maliyet halelerin sulak alanlar üzerindeki dolaylı etkileri... Örneönümüzdeki 20 yılda 250300 ğin, Konya Havzası’nda sulama barajları ve binlerce kumilyar Avro olacak. Bu rakam yu nedeniyle suyun göllere gitmesi engellenerek, havzaküresel GSYİH'nin yüzde 0.5'i daki doğal su akışı bozuldu. Konya Havzası’ndan her yıl anlamına geliyor. bir Tuz Gölü’nü dolduracak kadar su çekildi. WWF'nin önerdiği seçenek, ? ACI AMA GERÇEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear