Catalog

HABERLER “Ben Doğa Oyunu”nda, doğal nesneler arasında kendilerine ilginç gelen birisini seçmelerini söyledim. Bir çocuk, kökündeki deseni ve kokusunu beğendiği için kozalağı seçti. İstanbul’da yaşamasına rağmen hiç çam görmemiş. Deniz kabuklarını kulaklarına dayayıp denizin sesini duymaya çalıştılar, müzikle birlikte dans ettiler. Platform gönüllüleri, çocukların ilk defa bu kadar uzun süre bir arada kaldıklarını söyledi. Doğa Derneği ile Metin Sabancı Spastik Çocuklar ve Gençler Merkezi’nden gelen gençler için açık hava oyun etkinliği düzenledik. Doğayı farkedip, sevmeleri ve Doğa’nın şifa veren gücü ile rahatlayıp, mutlu olmalarına dönük oyunlar oynadık. Pekçoğu tekerlekli sandalyede oturuyordu ve hareket kabiliyetlerii çok kısıtlıydı. Bir kısmı zihinsel özürlüydü. Öğretmenlerinin de yardımıyla oyunları uyarladık. Başlangıçta gelmekten hiç memnun olmayan ve oyunlara katılmayan bir gencin en son oyunda gruba katılarak bizimle oyun oynaması çok sevindiriciydi. “Doğayı Hisset Oyunu”nda gözlerini kapatıp, bulundukları yeri ve Doğa’yı diğer duyuları ile algılamaya çalıştılar. Seslere, kokulara, rüzgara, bitkilerin dokularına odaklanmayı denediler. Daha sonra hissettiklerini gruba anlattılar. Tekerlekli sandalyede oturan, yürüyemeyen, konuşamayan, ellerini kullanamayan bir genç, cep telefonunun tuşlarına basarak hissettiklerini yazdı ve öğretmeni bize okudu, “Boğazdan buraya kadar gelen deniz kokusuna bayıldım”. ODTÜ’de düzenlenen Sürdürülebilir Yaşam Çalıştayı’nda bu oyunları oynamış ve insanlar üzerinde yarattığı mucizevi etkiyi deneyimleyip gözlemlemiştim. Bu deneyim “Sürdürülebilir Yaşam Oyunları”nı geliştirmem için bana ilham vermişti. Bir yıllık serüvenimde bu mucizevi etkinin gücünü görme şansım oldu. “Oyun” sözcüğü her ne kadar çocuğu, eğlenceyi çağrıştırsa da, “Sürdürülebilir Yaşam Oyunları” basit olsalar da, aslında her yaştan ve her kapasitedeki insan için kişisel gelişimin ve yaşayarak öğrenmenin ciddi bir aracı. Oyun oynamak eğlendirmenin ötesinde, insanları kaynaştırıyor, sözlü paylaşımı kolaylaştırıyor, olumlu duyguları geliştiriyor, birlik duygusunu güçlendiriyor. Oyun hiçbir engel tanımıyor! Dünya Çevre Günü: Yaşamına sahip çık 1 972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde 133 ülkenin katılımıyla düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Konferansında alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Konferansta, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğu karar altına alındı. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek için dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Her 5 Haziran, daha sağlıklı bir çevre, daha temiz bir dünya için umutları yeşertiyor. Ancak, Stockholm’den bu yana, dünyada ve ül kemizde bir dizi değişim olmasına rağmen, çevre sorunları hala devam ediyor. Son dönemde özellikle küresel ısınma bir çevre kabusu olarak karşımıza çıkıyor. Doğal varlıklarımızın korunması ve gelecek kuşaklara taşınması, bir insanlık sorunu. Dünya Çevre Günü kapsamında BM, çevre yönetimi ve ekonomik planlar dahilinde bir dizi ciddi kararlar alıyor. Dünya Çevre Günü için her yıl farklı bir tema belirleniyor. 2006 için belirlenen tema “Çöller ve Çölleşme” olurken, 2007’de “Eriyen buz”, geçen yıl ise “Karbon alışkanlığından vazgeç: Düşük karbonlu bir ekonomiye doğru” oldu. Boğaziçililer BÜMED sosyal ağında buluşacak B oğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), profesyonellere yönelik iş ağı sunan XING bünyesinde hayata geçirdiği kurumsal sosyal ağ ile üyelerini internet ortamında bir araya getirdi. Bir mezunlar derneğinin kurumsal sosyal ağ yaratması açısından dünyada bir ilke imza atan BÜMED, XING işbirliğiyle, üyeleri arasında interaktif ve güncel iletişimi arttırmayı hedefliyor. Ortaklık fırsatlarının artmasını ve konusunda uzman kişilere daha hızlı ulaşılmasını sağlayan BÜMED sosyal ağının uluslararası boyutu da ayrıca önem taşıyor. Bu sayede BÜMED, dünya çapındaki tüm eski ve yeni üyelerinin iletişime geçmelerine ve hem sosyal hayatta hem de iş yaşamında da ha fazla paylaşımda bulunmalarına yardımcı oluyor. BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ergün, 14 bine yakın üyelerinin bulunduğunu belirterek “Üyelerimizden gelen fikir ve öneriler ile bu platformun dinamik kalmasını sağlayacağız. İnanıyoruz ki bu platformdan birçok başarı hikâyesi çıkacak ve biz de bunları paylaşmaktan gurur duyacağız. BÜMED olarak misyonumuz doğrultusunda üyelerimize hizmet ederken onların aidiyet ve bağlılık duygularını arttırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Üyelerle aramızdaki bu bağ arttıkça onlara ek avantajlar sunmayı her zaman görevimiz olarak kabul ediyoruz” dedi. 7