24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

23 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA 3 MEK NIN D L Bug nk PARGA UL US LA RA RA S I B R MA R K A: H LTON H A T C E K U MA L A R yıldır 40 ülkede profesyonel olarak dev yatırımları yöneten Alaeddin Babaoğlu, Alman ortağı ile birlikte 100 milyon TL yatırım yaparak, dünyada sadece 15 otelin sahip olduğu LEED Gold sertifikasını Haliç’deki ilk projesi olan Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn Hotel’e kazandırdı. Amplio, İstanbul’un en kıymetli bölgelerinden biri olan Haliç’e uluslararası bir marka getirerek değerine değer kattı. Yeni yatırımlar ile itibarını geri kazanan ve yatırımcıların gözdesi haline gelen Haliç bölgesine inanan ve Hilton’u getiren Amplio Emlak Yatırım AŞ Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, dünyada turizm sektörünün önde gelen kuruluşlarının as başkanı olarak 40 ülkede farklı projeler yönetti. Babaoğlu konuşmacı olarak davet edildiği her organizasyonda Türkiye, İstanbul ve Haliç’i anlatarak yabancı yatırımcıları da ülkesinde yatırıma teşvik ediyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan bizi ikna etti: “Haliç itibarını geri kazanıyor, Haliç’e inanıyoruz…” Alaeddin Babaoğlu Alman ortağı ile birlikte, özellikle Haliç bölgesine inanarak ve altın değerindeki bu bölgenin potansiyelini önceden görerek 100 milyon TL yatırım yaptı. Babaoğlu Amplio’nun yaklaşımını; “marka, kalite ve fark 25 G L TURKUNAL LOUAR S arga, resmedilmeye değer ada karakteriyle, zengin tarihi, az bulunur yemyeşil doğası, birbirine geçmiş minik koylardaki harika kumsalları ve göz alıcı zeytinlikleriyle, 14. yüzyılda Venedikliler tarafından inşa edilen kale eteklerinde kurulmuş minik bir kasaba. Kuzeybatı Yunanistan’ın Epir bölgesinde, İyonya Denizi sahilindeki bu kasaba, Preveze şehrine bağlıdır. Tam karşısındaki Paksi ve Antipaksi adaları, denizin ufukla birleştiği noktada doyumsuz manzara oluşturmaktadır. Parga denince akla, tarih sayfalarından iki önemli isim gelmektedir. Birincisi 15. yüzyılda Parga’da doğmuş ve İstanbul’da yaşamış Sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa’dır. İkincisi ise 18. yüzyılda Tepedelenli Ali Paşa olarak ün salan ve Parga’yı İngilizlerden alarak kendi topraklarına katan Yanya Sultanı’dır. Sırasıyla Venedikliler, Fransızlar, İngilizler ve Osmanlı himayesinde kalan şehir, Venedik Kalesi eteğinde 139 metrelik ufak bir tepe üzerinden, deniz kenarına kadar amfiteatr biçiminde yerleşmiştir (foto 3). Şehir merkezinin hemen karşısındaki üç minik yeşil adadan en belirgini, üzerinde karakteristik Meryem Ana Kilisesi olanıdır.(Foto 1 ve 2) Kalenin çevresinde, savunma için sekiz kule yapılmış, kale içindeyse, zamanında 400 barınak varmış. Bugün kale içindeki res P tore edilmiş taş bina, gerek harikulade manzarası, gerekse şehrin eski halini gösteren fotoğraf sergisi ile belli başlı bir uğrak yeridir. Kaleden şehre, dar bir merdiven sokaktan inerek ulaşmak mümkündür. Şehir mimarisi açıkça Venedik hakimiyeti dönemi izlerini taşımaktadır. Renk renk çiçeklerle bezenmiş dar sokaklarda sıralanmış, tamamı bakımlı sömürge tarzı konakların bazılarında desenler bulunmaktadır. Şehir sokaklarının temizliği dikkatimizi çekince, otel resepsiyonundan hem şehir sokaklarının, hem de tarihi ve turistik yerlerin temizliğinde işyeri sahipleri ve halkın belediyeye yardım ettiğini öğreniyoruz. Zeytin toplama mevsiminin çoktan bittiği bu dönemde, Parga ve çevresinde devasa zeytin ağaçlarından oluşan zeytinliklerde, ağaç diplerine düşen zeytinleri toplamak amacıyla kurulmuş ağlar, insanı biraz şaşırtıyor. Soruşturduğumuzda, bu çevrede zeytin ağaçlarının asla budanmadığını, ağaçların kendi haline bırakıldığını öğreniyoruz. Çünkü burada toplanan zeytinler, sadece zeytinyağı yapımında kullanılmakta, o nedenle bu yöre zeytinyağları daha farklı bir rayiha (koku) ve yakarlıkta. Şehir merkezinden kuzeybatı istikametine ilerlediğimizde, Anthousa Koyu’na ulaşıyoruz. Burası Parga şehrini ve Venedik Kalesi’ni tepeden görmekte. Bu koyda, Tepedelenli Ali Paşa’nın 1814 yılında İtalyan mimar Monteleone’ye yaptırdığı kale (Ali Paşa Kalesi), tüm ihtişamıyla yükselmekte ve Tepedelenli Ali Paşa’nın adeta bölgeye hâkim olma hırsını ortaya koymaktadır. Başlıca sahilleri Valtos, Krioneri (soğuk su), Sarakiniko ve Ayia Sostis’dir. Likno sahilinde mağaralı ve çakıl taşlı kumsal büyük ilgi odağıdır. Likno sahilinden 20 km ileride 5. yüzyıldan kalma, o zamanlar ölülerle bağlantı kurulup gelecekle ilgili bilgilerin alındığı, tarihi Nekromantiyo kalıntıları bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, Bratt PittAngelina Jolie çiftinin tekne seyahati rotaları içinde Parga’nın muhteşem koylarının da bulunma nedenini, insan buraya gelince anlıyor. Parga’ya yakın görülmesi gereken belli başlı yerler şöyle sıralanabilir; karşısındaki Paksi Adası ve Antipaksi Adası ile daha batıda yer alan Korfu Adası. Ayrıca, 25 kilometre kuzeyindeki küçük bir sahil köyü Sivota. yaratmak” diyerek tanımlıyor ve ekliyor “2007 yılında Türkiye’de yatırım yapmaya karar verdik, şirketimizi kurduk ve arsa arayışlarımız sırasında Ahmet Başkan ile bir araya geldik. Başkan vizyoner yaklaşımı ile bu bölgenin kıymetini bize anlattı, teşvik etti ve ikna etti. Biz de hem yatırım yaptık hem de Hilton markasını getirdik. Bugün doğru karar verdiğimizi görebiliyoruz, zira otelimize ilgi ve doluluk oranları da bunu doğruluyor. Bu anlamda Beyoğlu Belediyesi’ne ve özellikle Ahmet Başkan’a teşekkür ediyoruz.” Otelin açılması ile birlikte Arkitera Mimarlık 1.’lik ödülü de aldıklarını belirten Babaoğlu, Amplio olarak hem bölge seçimi hem de projelere yaklaşım anlamında LEED sertifikasının çok büyük fark yarattığını dile getiriyor. Babaoğlu: “Dünyada sadece 15 otelin sahip olduğu LEED Gold sertifikası, doğa dostu, sosyal açıdan sorumlu, uyumlu ve çevreye saygılı yaşam alanı tasarlamak demektir. Amplio’nun tüm projelere yaklaşımı bu duyarlılıktadır, Haliç bölgesine bu anlayış ile yatırımlar yapmaya devam edeceğiz” dedi. Bu bölgeye yatırım yaparken geleneksel mahalle kültürünü modern bir altyapı ile yaşatacaklarını belirten Babaoğlu, “Hilton gibi bir markayı bölgeye getirmiş olmamız, bölgenin gelişimine çok büyük katkı sağladı ve yeni yatırımların önünü açtık” diyerek Haliç bölgesindeki gelişime dikkat çekti. Uganda ve Ruanda da Goril Safari FEST Travel, 9 18 Haziran 2012 tarihleri arasında Uganda ve Ruanda’da Goril Safari gezisi düzenliyor… Kültür Turizmi’nin öncüsü FEST Travel 27 yıldır dünyanın birçok noktasına turlar düzenlemeye devam ediyor. Sürekli yeni güzergâhlar ve temalı turlar düzenleyen FEST Travel, bu sene de, Uganda ve Ruanda’nın muhteşem doğasında Goril Safari turuna davet ediyor. “Safari Turizmi” denince akla gelen noktalardan Uganda ve Ruanda… Uçsuz bucaksız çölleri, doğal güzellikleri, egzotik ve vahşi yaşantısıyla hayatınızda bir kez yaşayabileceğiniz bir görsel şölen… Sadece belgesellerde görmeye alışık olduğumuz goriller ve şempanzeleri hiç olmadığı kadar yakından görme şansı sunuyor. Ayrıca dünyanın en uzun nehri olan Nil Nehri’ni botla geçiş, balıkçı köyleri, Kigali şehir turu, şelaleler… www.festtravel.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear