24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Baştarafı 1. sayfada güneşinin altında uzanmak isteyeceğiniz için mayonuzu, havlunuzu almadan çıkmayın. Düşük sezon olduğu için otel fiyatları da oldukça uygun. Kent, 5 yıldızlı lüks otellerden, doğanın içindeki ağaç evlere, nehir kenarındaki pansiyonlardan, her şey dahil sistemli otellere kadar pek çok talebe yanıtı verecek tesisleriyle bahar konuklarını bekliyor. İç pazarda erken başlayan hareketlenme aslında turizmcileri de şaşırtıyor. Çünkü sektörde biraz tersine bir durum yaşanıyor bu yıl. Erken rezervasyon alışkanlığı olan Alman turist, Avrupa’daki ekonomik kriz ve Suriye olayları nedeniyle bu yıl tatilini son dakikaya bırakmış görünüyor. Turizmciler, Rus turistler için de benzer bir durumun söz konusu olduğunu ancak yıllardır tatilini son anda programlayan yerli turistin, bu yıl erken rezervasyon yaptırarak kendilerini şaşırttığını söylüyor. İç turizm alanında faaliyet gösteren tur operatörleri iç pazardaki erken rezervasyon oranının geçen yıla göre yüzde 4060 arasında arttığını belirtiyor. Almanya ve Rusya’daki tur operatörleri ise Türkiye’de tatil yapmak isteyenlerin planlarını son dakikaya bırakmasını Avrupa’daki ekonomik krize ve Suriye’de yaşanan gelişmeler bağlıyor. 18 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA imdi Antalya zaman Estetik ehir Gaziantep ESRA ALKAN Kentler için estetik deneyim doğanın ve tarihin algılanarak sahip çıkılmasıyla güçlenen bir olgudur. Farkına varabilen yöneticileri ile iç içe boy verir. Gaziantep kesinlikle estetik bir şehir. Kentin ileri gelen yöneticileri, günümüz insanını hedef almış ve gelecek yüzyılın insanına ve kentine göz çevirmişler. Ziyaretçisine eski yerleşim yeri ile kentin belleğini sunuyor. Bir yandan da aceleye getirmeden ama zamanı da israf etmeden zeki bir yeni şehir olmuş Gaziantep. Eleştiri güzeldir ancak neyin yaşandığı değil, hangi şartlarda nasıl yaşandığını da bilerek yapıldığı zaman güzeldir, geliştirir. Sivil toplum örgütleri, şehri yönetenlerle Gaziantep’te olan yenilikler karşısında böyle bir yaklaşımla işbirliği yapmalı, ne dersiniz? Evet, oyalanma toplumu olduk. Evet, ucuz ilgi dört bir yanı sarmış. Evet, herkeste bir görünme telaşı. Ama işte güzel şeyler de oluyor. Gaziantep olan bitenle içimize umut dolduracak bir şehir. Kendi yatırımlarını yine kendisi sağlıyor. Sonra, doğada olmak insanı yenilemiyor mu? Doğa donmamıza izin vermiyor. Öyleyse kalkıp gidin, en yakınınızdaki doğal alanlarla buluşun... Biz kalkıp gittik Gaziantep’e. Sizinle de paylaşacağız görüp yaşadıklarımızı. Öyle zengin, öyle estetik bir şehir ki, il sınırları içinde kalan tarihi ile, arkeolojisi ile, doğasıyla gez gez bitmiyor. Gittiğinizde bir hafta ayırın kendinize. Yaşadığı bölgenin her açıdan farkında olan bir ekol yaratıyor Gaziantep gençleri... Turizmini, sosyal hayatını konuşuyor, öneriyor, eleştiriyorlar. Hadi, katılın bize. Antik şehrin kilometrelerce süren Uzun Çarşı’sında dolaşalım, Rum Kale’ye tekneyle gidelim, Yesemek Taş Atölyesi’nde günü batıralım, Zeugma’da Fırat Nehri manzaralı villaları ve taban mozaiklerini, şehrin ağır kültürünü görüp şaşıralım. Notlarınızı alın, sonra kendi keşiflerinize çıkın... İyi yolculuklar. ÜSKÜP BORAJET İLE DAHA GÜZEL! Taş Köprüsü, Üsküp Kalesi, Ulusal Müzesi, Vardar Nehri ve meşhur Türk Çarşısı ile ünlü Üsküp şehrine, 21 Nisan 2012 tarihinden itibaren konfor ve güvenin simgesi Borajet ile seyahat etmenin keyfini yaşayacaksınız. Borajet Havayolları’nın cumartesi günleri düzenlenen İstanbulÜsküpİstanbul karşılıklı tarifeli seferlerinin uçuş gün ve saatleri ise şöyle; İstanbul Sabiha Gökçen – Üsküp İstanbul Sabiha Gökçen – Üsküp: Cumartesi 13.30 Üsküp – İstanbul Sabiha Gökçen: Cumartesi 15.30 BORAJET, Sınırların ötesinde Hizmet anlayışıyla günden güne genişleyen filosu ve bölgesel havacılık yatırımlarıyla hızla büyümeye devam ederken, gerçekleştirdiği dönemsel fırsatlar ile de ayağınızı yerden kesiyor. Ayrıntılı bilgiye, 444 26 72 ve www.borajet.com.tr internet sitesinden ulaşabilirsiniz. Turlarda talep patlamas Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır geçişi anlaşması bölgeyi canlandırdı. Nüfus cüzdanı ve 1 TL’lik ücret karşılığı geçilebilen Sarp Sınır Kapısı, Karadeniz turlarına rağbeti arttırdı. Gürcistan’la yapılan ve 1 Haziran 2011’den itibaren geçerli olan sınır geçişi anlaşması, iki ülke vatandaşlarının Sarp Sınır Kapısı’ndan yalnızca nü“Karadeniz çok geniş, zengin ve fus cüzdanlarını göstererek ve 1 renkli bir coğrafya. İnsanlar bu TL ücret karşılığında geçebilmelecoğrafyayı, insanlarını ve şehirleri rini sağlıyor. İki ülke arasındaki merak ediyorlar. Bu bölgedeki tuyolculukların artmasını sağlayan rizm önümüzdeki yıllarda Karadeanlaşma, Karadeniz turlarının niz’in tüm şehirleri için çok önemkapsamını da genişletiyor. Artli bir gelir kaynağı olacak” dedi. vin’in Hopa ilçesine bağlı Kemalpaşa beldesinde bulunan Sarp Sı Nadir Uzun Karadeniz kültürünün sınırları aşan sürekliliği ve kapsayıcılığının nır Kapısı, tarihinin en canlı döneinsanları büyülediğini de ifade eden mini yaşıyor. Anı Tur Kültür & Kıbrıs Turları Direktörü Uzun, “İnsanlar sınırın ötesinde bu kadar tanıdık, bu kadar bildik bir kültürle karşıNadir Uzun, sadece bir sınır kapısının açılmasıyla bile bölgede ciddi bir ekono laşmanın heyecanını yaşıyorlar. Karadeniz’in güzelliğine bir de sınırların getirdiği mik canlılık yaşanmaya başladığına dikayrılıkların bitmiş olmasının heyecanı ekkat çekiyor. Türk turistlerin sınır ötesi leniyor” diye konuştu. gezilere olan ilgisine dikkat çeken Uzun, Lezzet diyar : ANTAKYA NİLHAN AYDIN Çok sevdiğim Antakyalı arkadaşım Ali Hocaoğlu’nun ısrarlı daveti üzerine geçen sonbaharda 2 günlüğüne Antakya’ya yörenin yiyeceklerini tatmak üzere gittim. Senelerce Antakya’ya giden gelenden duymaktan merak ettiğim yemekleri artık yemek fırsatı bulmuştum. Keşke gitmeseydim, hevesim kursağımda kaldı, iki gün yetmedi tabii. Antakya peynirleri (testi peyniri, sünme peyniri, keçi peyniri) ve Antakya reçelleri (turunç, bergamot, vişne, çilek) sodada tatlandırılmış minik zeytinler ve tabii ki kaymak, yumurta, çökelek salatalı bir kahvaltıdan sonra Hıristiyanların ilk mağara kilisesi olan Sen Piyer’i görmek için yola çıktık. Hem sabah kahvaltısında yediklerimizi hem de şehri sindirmeme yardımcı olması için yürüyelim dedim. Gidilecek yer şehrin biraz dışında ama bahsettiğim mesafe kaldığım yerden olsun 4 km. yani rahat yürünür. Kurtuluş Caddesi’nden Reyhanlı yönüne doğru giderken caddeyi bitirip biraz daha ilerleyince sağdan yukarı dik bir yoldan yukarı çıktığımızda kilise karşımızda belirdi. Enteresan ve güzel bir dış duvarı olan kilisenin duvarın arkasına geçince gerçekten bir mağaranın içinde buluyorsunuz kendinizi. Dışarıdan gelebilecek baskınlardan kendilerini korumak amaçlı bir de tünel açmışlar. Burada biraz soluklanıp Antakya’yı biraz yüksekten seyrettikten sonra buraya gelirken yol üstünde öğle yemeğimizi yiyeceğimiz mekâna doğru yola çıktık. Mönü çok basit, kâğıt kebabı ve ayran, ama basit olmasına karşın çok lezzeti olacağını tahmin ediyorum. Orhan Sağıroğlu ve ekibi tezgâhın arkasında müşterilerinin öğle yemeklerini hazırlıyorlar. Kimisi kâğıt kebabı (Arapçası: lahmi ala varka) istemiş kimisi tepsi kebabı (Arapçası: lahmi ala sini). Aslında ikisinin de yapılışı aynı biri kâğıt üzerine konuluyor diğeri tepsiye konulup biraz salça ilave ediliyor. Her iki kebapta fırına gönderilip orada pişirildikten sonra incecik lavaş ekmeği ile müşterilerinin önüne konması için dükkâna dumanı tüterek geri dönüyor. Fakat ben etçi değilim ve Antakya mutfağından benim favorim olan çökeleklerden istiyorum. Zahter ve zeytin yağı ile tatlandırılarak hazırlanmış beş ayrı çökelek mis gibi kokular yayarak masamıza geliyor. Çökelek tüm Türkiye’de olduğu gibi yoğurdun yayıkla içindeki yağı alındıktan sonra kalan ayran pişirilip suyundan ayrılarak elde edilir. Sonra bezden yapılan torbalarda bir ağırlık altında, içinde kalan suyu çıkarılarak çökelek haline getirilir. Çökelek bu yöntemle tüm Türkiye’de var. Şimdi çökeleğin Antakya serüveni başlıyor. Çökelek eve gelince Antakya mutfağının virtüözleri baharatla çökeleği buluşturmaya başlıyor. Ve ortaya farklı farklı tatlar yaratılmaya başlanıyor. Öğle yemeği ardından kahvemizi içmek üzere Affan kahvesine gidiyoruz. Burada haytalı adlı tatlı ile ilk kez tanışıyorum. Bazı tatlar vardır; ismi anılınca bir şehri hatırlatır, . Aslında Arap kültürünün bir parçası olan HAYTALI… Haytalı ismi bu tatlıyı yaratan köyün adından gelmektedir. Anlatıldığına göre köyün fakir bir köy oluşundan tatlı olarak mısır unu ve sütün karışımından yapılan muhallebiyi gerçek bir gülsuyu üzerine koyularak ikram edilerek ortaya çıkmıştır. Üretiminde süt, nişasta ve gül şurubu kullanılan haytalının tam lezzetine varmak için bekletilmeden yenmesi gerekir. Ve final Çınar Altı’nda künefe. Doysanız bile Antakya’dan künefe yemeden ayrılmayın. Nilhanaydin@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Editör: Hayri Arslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet Gazetesi’nin Ekidir Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear