01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 17 EKİM 2012 ÇARŞAMBA 3 Âşıklar diyarı: U Ş A K ‘100. yıla aynı dinamizimle’ Baştarafı 1. sayfada İzmir’in EXPO 2020 adaylığına yönelik uygun organizasyonlar gerçekleştirdiklerini, kentin gelişen fuarlarıyla dikkat çektiğini vurgulayan Örs, “Profesyonel ve tüketici ziyaretçiye yönelik fuarların birbiri ardına açıldığı İzmir’de, 2012 yılı, fuarcılık sektörünün gelişimi açısından başarılı bir yıl oldu. Yıl içinde İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda gerçekleşen ve gerçekleşecek yaklaşık 30 etkinliğin 12’si İZFAŞ tarafından organize ediliyor. Bu organizasyonlardan Plastech İzmir, Kent Expo, İzfaş Boatshow İzmir ve Moda Tedarikçileri Fuarı ilk kez yapılan organizasyonlar arasında yer alıyor” diye konuştu. 81 yıllık delikanlıUluslararası İzmir Fuarı Köylerimiz, yaylalarımız betonlaştırılıyor Baştarafı 1. sayfada naz çayının geçtiği yerlerde olan 4045 km uzunluğundaki kanyonlar vadiyi kuşatan tepeleriyle ve teras şekilleriyle görülmeye değer. Doğa yürüyüşleri ve dağcılık için de gelişmeye hazır konumda. Ayrıca Ulubey ilçesi Sülümenli köyündeki Blaundus harabeleri, Banaz ilçesi yakınında antik Akmonia ve Kremon Agora şehri, Karahallı ilçesindeki Clandıras Köprüsü hemen akla geliveren tarihi güzellikler. Hele eski Uşak evleri ve hanlar, bedestenlerdeki mimari özellikler insanı hayran bırakıyor. Bir de bu tarihi dokunun korunup günümüze ulaşması ve kullanılır durumda olması ayrı bir zenginlik. Zenginlik deyince Karun Hazineleri’ne değinmeden nasıl geçerim. Karun kadar zengin sözünün hakkını vermek lazım değil mi? Lidyalılar döneminden kalan Karun Hazineleri’nin kaçak kazılar ve yurtdışına çıkarmalar olsa da büyük bölümü Uşak Müzesi’nde. Para, yüzük, enfiye ve krem kutuları, broşlardaki işçiliğe hayran kalmamak olası değil. Folklorik zenginliğe sahip bu kentin yemeklerine gelince neredeyse Uşak ile özdeşleşen tarhanası çok ünlü. Haşhaşlı katmer, ıs ‘Göllerimizi koruyun’ panaklı gözleme, keşkek Uşak için olduğu kadar benim için de çok özel. Âşıklar kenti olur da âşıkları olmaz mı hiç? Türkü yakanı, türkü söyleyeni ve zeybek oynayanı da çoktur Uşak’ın. Düğünlerde, özel günlerde baş tacıdır zeybekler. “Karanfil Oylum Oylum”la başlar, “İslamoğlu”yla, “Harmandalı”yla devam eder gider Ömer Bedrettin Uşaklı’yı haklı çıkarırcasına. Eğilmez başın gibi/Gökler bulutlu efem Dağlar yoldaşın gibi/Sana ne mutlu efem [email protected] Baştarafı 1. sayfada Bu yazıda, sizleri Doğu Karadeniz’in en doğusuna Şavşat’a, köylerine, yaylalarına, dağlarına ve pancarcı şenliklerine götüreceğim. Şavşat ilçesi, köyleri ve yaylalarındaki betonlaşmayı, çevre kirliliğini, başkanların, muhtarların sorunlarını, dertlerini anlatacağım. Önce sürekli göç veren bölgedeki il ve ilçeler arasında yer alan Artvin’in Şavşat ilçesine özgü 23 katlı yarı ahşap yapıların yerini, çok katlı beton bloklara nasıl terk ettiğini üzülerek anlatalım... Yurttaşlar, “Bu durumdan biz de memnun değiliz, ama mecburuz yerimiz az. İlçemizin eski yapılarını bireysel olarak bizlerin koruması mümkün olmuyor. Kimseden destek de alamayacağımız için biz de ne yazık ki kolayına kaçıyoruz” derken, yetkililer de dar bir vadiye sıkışmış ilçede önceden verilmeye başlanan imar haklarının devam ettiğini, eski özgün yapıların tamamen yok olma sürecini yaşadığını belirtiyorlar. liyor. Yıllardır benden önceki başkanlar ve benim yaptığım başvurular bir türlü sonuçlanmadı. Karayollarının sürekli gündeminde bulunuyor ancak yolun ilçe dışına çıkarılmasına sıra gelemiyor, uygulamaya geçilemiyor. Yetkililerin acilen sorunumuza eğilmesini bekliyoruz” dedi. Her yıl temmuzağustos aylarında iş lerin daha az olduğu dönemde yaylalarda gerçekleştirilen geleneksel pancarcı şenlikleri, yerini ne yazık ki “yaylasız pancarcı” şenliklerine bırakacağı kaygısı taşınıyor. Bu geleneğin sürdürülmesi için mücadele veren komşu köyümüz Çavdarlı Kültür, Turizm ve Kalkındırma Derneği’nin bu yıl gerçekleştirilen pancarcı şenliğinde at yarışla rı, ip çekme, çuvalda gezme yarışları düzenlendi, folklor gösterileri yapıldı. Çevre köylerden yurttaşlarından katıldığı şenliklerin aralıksız sürdürülmesini isteyen bölge halkı, “Yaylalarımıza çıkmasak da bu geleneğimizin sürdürülmesini istiyoruz. Pancarcı şenliklerine emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Daha sonraki yıllarda daha ‘Transit yol’ tahribatı Şavşat Belediye Başkanı Mehmet Naci Köroğlu’nun uğraştığı birçok sorununun başında, ilçenin ana caddesinden geçen transit yolun yıllardır, ilçe dışına çıkarılması için yapılan başvurulardan bugüne dek olumlu sonuç alınamaması bulunuyor. Başkan Köroğlu, “Yaptığımız onarım, yenileme çalışması biriki 20 tonluk kamyonun geçmesiyle ne yazık ki eski haline ge Dağlarında karı ve sisi hiç eksik olmayan Şavşat ve Ardanuç ilçelerinin köylerinin, yaz mevsiminde çıktığı 3100 metre rakımdaki Yanlız Çam Dağları’nın doruklarının eteğindeki yaylalarda da ne yazık ki aynı manzara hâkim. Küçük ve büyükbaş hayvancılığın tek tük yaşatılmaya çalışıldığı yaylalarda eski kendine özgü taş yapılar, yerini betonlaşmaya bırakıyor. “Üç bin metrede plan mı proje mi olur?” diyen yurttaşlar, “Aman kardeşim memleketimizin bunca sorunu var onları yazın...” diyor. Bu konudaki dileğimiz: Yaylalarımıza sahip çıkalım, köylümüzü, halkımızı ikna edelim. Beton neden kötü, köyümüzü nasıl koruyacağımızı anlatalım. Peki bu görevi kim yapacak? Sizleri, Savaş, Çavdarlı, Çayağzı, Çiftlik, Otluca ve Dalkırmaz köylerinin içme ve kullanma sularının kay nağı, kırmızı benekli alabalığı ile meşhur başta Karagöl ve diğer göllerin korunması için bölge halkının çığlığına kulak vermeye davet ediyorum. Göllerin korunmasını isteyen bölgedeki köylerin halkı, Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne çağrı yapıyor. Balık tutmak için göllere dinamit atılması ve standart ölçüler dışında ağ salınması sonucu, kırmızı benekli alabalığın neslinin her geçen gün azaldığını belirten Savaş Köyü Muhtarı Enis Torun, “Son iki yılda, alabalık üretme ve yetiştirme merkezinden elde ettiğimiz 150 bine yakın yavruyu göle bırakarak göldeki balık türünü daha zenginleştirmeye çalışıyoruz. Ancak, koşullarımızın yeterli olmaması nedeniyle korumada yetersiz kalıyoruz. Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden isteğimiz, göllerimizi sıkı bir korunmaya almasıdır” dedi. geniş katılımlı olarak kutlamasını bekliyoruz” dediler. İlçenin köy muhtarları da Artvin Valisi ve Şavşat Kaymakamı’ndan köylerin ve yaylaların betonlaştırılmaması, çevre kirliliği yaratılmaması için denetim yapılmasını, köy yollarının yağmurda ve kış koşullarında açık tutulmasını istiyorlar. Yaylaları betonlaştıran, özgün yapıların yerine beton ön planda olmak üzere çirkin yapılara izin verildikçe Karadeniz bölgesinde her geçen gün gelişen yayla turizmi bir adım ilerlemeyecek. Bölge halkı, çevre örgütlerini, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’ni (TÜRSAB) ve ilgili kuruluşları yayla ve köylerdeki betonlaşmaya, HES’lere yönelik verilen mücadelede de duyarlı olmaya ve destek vermeye çağırdılar. Köy muhtarları da plastiğin ilçe ve köylere kadar ulaştığını öbek öbek birikmeye başladığına dikkat çekerek, köy halkını geleceklerini karartmamaya çağırarak çöplerin belirlenen alanlara dökülmesini istediler. Muhtarlar, 3035 yıldır büyük çoğunluğu nadasa bırakılmış topraklarda doğal tarım, arıcılık ve hayvancılık yapılabileceğini vurgulayarak, köylülere topraklarına sahip çıkmaya ve her yıl köylerini ziyaret etmeye çağırdılar. Bölge halkı, halen Çoruh Vadisi ve Yusufeli ilçesini kapsayan Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi’nin (DATUR), Artvin’in tüm ilçelerini kapsamasını, bu bölgedeki tarihi ve turistik değerlerin korunması ve onarılmasını istiyor. Blaundus harabeleri Bu yıl Uluslarası İzmir Fuarı’nın 81.’sini gerçekleştirdikleri ve bu etkinliğin Türkiye’nin simgesi olduğunu kaydeden Örs, bu simgeye herkesin sahip çıkması gerektiğini kaydetti. Örs, “Ülkemizin simgesini güncellemek, yeniliklerle bezemek zorundayız. Geçen 30 Ağustos9 Eylül tarihleri arasında 81. Uluslararası İzmir Fuarı’nı gerçekleştirdik. Fuarımız büyük ilgi gördü. Biz fuarımıza 81 yıllık dekanlı dedik. Delikanlılığı gençlik ve dinamizm için kullandık. Fuarımızı gençlerle buluşturan etkinlikler yaptık. Orta yaş grubun Otel 1934 yılında Demir Çelik Fabrikası’nın yapımı sırasında görev yapan yabancı mühendislerin konaklaması amacıyla yapılmış, daha sonra bir müddet hükümet konağı olarak da kullanılmış ve 2000 yılında restore edilerek günümüzde 3 yıldızlı olarak hizmetlerine devam etmektedir.daki neslin bilincindeki gibi bir fuar algısı için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, fuarımızın 100’lü yaşlara bu dinamizmle girmesini sağlamak” dedi. Türkiye’nin gergin gündemine karşın İzmir ve Türkiye’nin fuara sahip çıktığını, insanların bu etkinliğe gelemese de fuardan söz ettiğini vurgulayan Örs sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız etkinlikler de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Kentimize belirlenen vizyon doğrultusunda diğer ihtisas fuarlarımız da büyük ilgi görüyor. Bu yılın son fuarları için büyük bir çalışma içindeyiz. 14 Kasım tarihleri arasında ilk kez Kent EXPO Fuarı’nı gerçekleştireceğiz. İzmir’deki var olan potansiyeli artırmak amacıyla planlanan Kent Expo Fuarı’yla yerel yöneticilerle yerel yönetimlere hizmet ve ürün sunan kuruluşlar aynı çatı altında buluşturacağız. Bu fuarda şehircilik teknolojileri sektörlerindeki yenilikler, belediyelerin gereksinim duydukları ürün ve hizmetler, uygulamalar ve beklentilere en uygun çözümler sunulacak.” Bu yıl ilk kez gerçekleştirecekleri etkinlikler arasında İZFAŞ Boatshow İzmir Fuarı’nın yer aldığını, 21 25 Kasım tarihleri arasında denizseverlerin bu etkinlikte buluşacağını söyledi. Türkiye’nin profesyonellere yönelik turizm fuarı olan TRAVEL TURKEY İZMİR etkinliğinin de 69 Aralık 2012 tarihleri arasında yapılacağı bilgisini veren Örs, Karadağ’ın partner ülke, Kastamonu’nunsa partner kent olduğunu söyledi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear