29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Prof. Dr. OYA AYTEMİZ SEYMEN Çin’de ana kentlerin yanında, çok az kimsenin bildiği ama aslında ülkenin en kalabalık, dünyanın şu an itibarıyla ikinci kalabalık kentindeyiz: 33 milyon civarında bir nüfus yaşıyor bu kentte ve bu sayının barajın tamamlanmasıyla birlikte 35 milyona ulaşacağı düşünülüyor... Yangtze nehir gemilerinin kalkış ve varış noktasında olduğu için de turistik bir uğrak noktası. Çin’in güneybatısındaki en önemli ırmak limanı; dolayısıyla sanayi ve ticarette de önemi büyük. Chongqing’in kelime anlamı, “çift kutlama”; Song Hanedanı zamanında, Zhao Dun burada önce veliaht prens oluyor; daha sonra da imparatorluk tacını takarak iki kez yükseliyor. Kentin tarihi üç bin yıl öncesine kadar uzanmakla birlikte, 2. Dünya Savaşı’nda Japonlara karşı dirençte, Çin’in savaşbaşkenti ve Çan Kay Şek’in milliyetçi hükümet merkezi unvanını koruyor. Gerçekten de savaş süresince Yangtze Irmak Köprüsü üzerindeki ada, “Uçan Kaplanlar”ın uçuş pisti olarak hizmet görüyor. Savaştan sonra Çan Kay Şek ve Mao Zedung, ünlü “Chongqing Görüşmeleri”ni burada yapıyorlar ve milliyetçiler ile komünistler arasında sürdürülen ancak başarılı olunamayan uzlaşma çalışmaları burada gerçekleşmiş oluyor. Sisli kent adını boşuna almamış Chogqing; ekimnisan arasında kenti kaplayan yoğun sis, adeta onun üzerindeki bir giysi gibi. Tam anlamıyla bir cennet... Tesalya adaları GÜL TÜRKÜNAL LOUARİS Yunanistan’da toplam 11 adadan oluşan Tesalya adaları veya Kuzey Sporadlar (Sporades) olarak bilinen adalar, Ege denizinin orta kuzeybatısında, Magnesia (Manisa) bölgesinin Pelion yarımadasına bakan kısmında yer alır. Bunlardan en bilinenleri İskatos (Skiathos), İşkapolos (Skopelos) ve Kırlangıç (Alonissos) adasıdır. Sporadların diğer adaları hem çok küçük yüzölçümün sahiptir hem de birçoğunda yerleşim yoktur. Adalara ulaşım Selanik, Volos veya Ayos Konstantinos şehirlerinden yapılan düzenli feribotlarla veya Atina’dan uçakla olabildiği gibi tekneyle de yapılabiliyor. Bu adalar özellikle yelken sporu yapanlar için tam anlamıyla bir cennet. İlk durağımız olan Skiathos adasında ilk gözümüze çarpan şey, minik fiyortlar ile adanın neredeyse tamamının kızılçamın bir alt türü olan Halep çamı ile kaplı olması. Çin’in en kalabalık ve sisli kenti: Sisli kent Chogqing’in yemekleri her damağa hitap ediyor. Chongqing... Sisli kent adını boşuna almamış Chogqing; ekimnisan arasında kenti kaplayan yoğun sis, adeta onun üzerindeki bir giysi gibi. Öte yandan Yangtze Irmağı üzerindeki “üç fırın”dan biri. Temmuzağustos arasında sıcaklığın 4550 derecelere çıkabildiği söyleniyor. Ama kent, bütün bunların ötesinde, iki ırmağın (Yangtze ve Jialing) kesiştiği noktada, yalçın tepelere yaslanmış ve göz alıcı bir güzellikte. Her yer yemyeşil ve çok güzel panaromik manzaralar sunuyor. Ülkenin birçok büyük kentinden farklı olarak yollar çok inişli çıkışlı ve her yer yokuşlarla kaplı. Ulaşımda da bu nedenle yükseğe tırmanabilen trenlerden ve teleferikten yararlanıyorlar. Jialing Irmağı üzerindeki adadan anakaraya doğru upuzun köprülerden Burci kalesi Rüzgâr adaya en çok kuzeydoğudan estiğinden, yerleşim adanın güneyinde. Şehir merkezinden limanı ayıran küçük bir yarımadada bulunan Burci kalesi (Türkçe burçtan geliyor) zamanında korsanlardan korunmak için yapılmış. Bugün ise harika manzarasıyla kafeteryasında mola verilmesi gereken yerlerden. Adanın mimarisi Kiklat adalarının aksine çok özelliği olmayan iki katlı beyaz evler ve dar sokaklardan oluşuyor. Son yıllarda hem Skiathos hem de Skopelos adalarının popülaritesi, 2008 yılında bu iki adada çevrilen “Mamma Mia” filmiyle artmış. Turistler için şehirdeki tek açıkhava sinemasında haftada iki kez film gösterimde! Sonbaharın keyfini yelkenliler pupa yelken veya apazlama ile çıkartıyorlar. Burada günübirlik yelken kiralamak çok yaygın. İnsan haritaya bakınca bu kadar çok koy ve burun olan bol rüzgârlı adada neden bu kadar yelken sporu yapıldığını kolayca anlayabiliyor. Skiathos’un belki de en meşhur plajı Kukunaryes (Türkçesi çam kozalakları). Halep çamları adeta denizle birleşmiş gibiler. Çamların bittiği yerden başlayan kumun içine sanki kristal parçaları yerleştirilmiş gibi, güneşle ışıltı yarışındalar. Bu koy doğal bir SİT alanı olduğundan, temizliğe oldukça dikkat edilmiş. Türkiye’de de bazı kumlu sahillerde bulunan ve nesli tehlikedeki kum zambakları, bu plajda bilgilendirici birer tabela ile tahta çemberle çevrilerek koruma altına alınmış. Koyda her şey ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikte abartısız olarak bulunmakta. Lüksten çok uzakta Burası Türkiye’deki meşhur plajların lüksünden çok uzakta. Yunanlılar Yunanistan’daki tüm sahil şeritlerinde olduğu gibi, burada da plajlarını büyük turizm şirketlerine kaptırmamışlar. Adanın diğer meşhur koyu gençlerin mesken edindiği gürültülü müziğin yükseldiği yine çamlar altındaki Banana koyu. Sırasıyla gittiğimiz Aya Eleni, Krifi ve Mantraki koyları da bilinen plajlardan. Adanın kuzeydoğusundaki çakıl taşlı ve kayalık manzaralı Lalaria plajı ise, dalgalı deniz sevenler için birebir. Lalaria plajının hemen üst kısmında 14. yüzyıldan kalma bir kale (Kastro) bulunmakta. Burci kalesinde savunma yetersiz kalınca, geçiliyor. Kentteki beton yapılanma ise diğer büyük Çin kentleri gibi inanılmaz boyutlarda... Başınızı nereye kaldırsanız adeta üst üste binmiş dev gökdelen bloklarıyla veya inşaatlarıyla karşılaşıyorsunuz; yol ve köprü yapımı çalışmaları da müthiş bir hızla ilerliyor. Bunca betonarme arasında yeşilin korumuş olması, dev büyüklükteki sitelerin bakımlı geniş bahçelerinin varlığı kentlilere belki biraz soluk aldırabiliyor. Kent merkezindeki Büyük Belediye Sarayı, tipik bir Chogqing mimarisi; bugün Renmin Lu Oteli olarak hizmet veriyor ve zaman zaman büyük resmi toplantılara açılıyor. Pekin’deki Cennet Tapınağı’na öykünerek yapıldığı söyleniyor. Sarayı çevreleyen 18.500 metrekarelik geniş alan ise, toplu dans eden Çinlilerin egemenliğinde... Yüzlerce kadınlı erkekli genç yaşlı Çinlinin sokaklarda ritim eşliğinde yaptıkları danslar, gerçekten çok hoş ve ilginç. Kent meydanında uzun süre vakit geçirebilmek olası. Meydanda dikilmiş olan 1954 yapımı özgürlük anıtı, ülkenin birçok yerinde bulunan ve feodalizmin kaldırılıp Çin halkının özgürlüğe kavuşmasını simgeleyen birçok anıttan biri... Dört beş kola ayrılan meydanın ucu bucağı yok. Aynı zamanda dev bir alışveriş merkezi konumundaki meydanda, mağazaları gezebilir ya da meydana bakan teras kafelerden birinde oturup hiç eksilmeyen kalabalığı izleyebilirsiniz. Chogqing belki bugün değil ama çok yakın bir gelecekte dünyanın ilgisini çekecek kentlerden biri olma yolunda. Her geçen yıl artan nüfusu ve değişik coğrafi yapısıyla bir Çin ziyaretinde görülmeye değer bir kent olduğuunutulmamalı. o zaman için modern Skiathos şehri inşa edilerek kaleye (Kastro) taşınılmış. Kale daha sonra Venedik ve Osmanlı idaresinde kalmış. En son 1830 yılında terk edilerek eski yerleşim yeri olan Burci’ye geri dönülmüş. Kaleye çıktığımızda restorasyon hazırlığındaki camiyi görmek bizi sevindiriyor. Buradaki onlarca kiliseden ise sadece iki tanesi ayakta kalabilmiş. Geçen yüzyılda bu adada doğmuş ve yaşamış yazar Aleksandros Papadiamantis’in şehir merkezindeki müze evi, eski ada yaşamı ve yöresel giyim kuşam hakkında bize ipuçları veriyor. Skiathos adasının içilesi tertemiz denizine, en önemlisi bir kere daha gitmeyi planladığımız Kukunaries plajına bir öğle saatinde gelen feribota binerek veda ediyor ve Skopelos veya son yıllardaki adıyla Mamma Mia adasına geçiyoruz. Buraya ayak basar basmaz, film yapımcılarının Yunanistan’ın tüm adalarında ciddi bir araştırma yaptıktan sonra neden bu adada çekim yapmaya karar verdiklerini anlıyoruz. Cennet plajlarıyla, tertemiz deniziyle ve mis gibi kokan çam ormanlarıyla öylesine doğal bir ada ki insanın etkilenmemesi olanaksız. Doğal bitki örtüsü Skiathos adasıyla aynı. Skopelos şehrindeki evler adaya has bir mimaride ve daracık sokakların arasında ulaşım merdivenlerle yağlanıyor. O nedenle limandan arabayla şehrin yukarı kısmına ancak çevre yolundan gidiliyor. Şehir merkezindeki O Nostos (Türkçesi unutulmaz) lokantasında yenilen orfosbalığı yahnisi gerçekten damağımızda unutulmaz bir tat bırakıyor. Adaya has tatlı veya tuzlu yapılan Skopelos böreği de yine tadılması gereken lezzetlerden. Adanın ikinci büyük şehri Glossa (Türkçesi dil). Dil şehrini duyunca, haritaya dikkatlice bakıyorum ve Glossa’nın güneyinde minik bir çıkıntının Cape Miti yani Burun burnu olduğunu görüyorum. Glossa deniz kenarından oldukça yüksekte bir yerde, manzaraya nazır küçücük bir yerleşim merkezi. Bu adada ilk gittiğimiz plaj, bir patikadan inilerek ulaşılan Stafilos. Daha sonra Agnontas koyuna geçiyoruz Yelkenciler için elektrik ve su olduğundan bir dolu yelkenli görüyoruz. Adanın güneybatısındaki Panormos koyunun (tamamen kapalı koy anlamında) inanılmaz güzellikteki çakıl taşları insanı cezbediyor. Bu adadaki favori yerimiz, Meryl Streep ve diğer film ekibinin tercihi gibi Kastani Beach oluyor. Karşısındaki Dasia adasının manzarasıyla gerçekten büyüleyici bir koy. Sırada merak ettiğimiz yerlerden Mamma Mia filmindeki evlilik sahnesinin çekildiği kayalık üzerindeki minik Agios Loannis Sto Kastri kilisesi var. Adından da anlaşılacağı üzere (Kaledeki Aya Yanni) kilisesinin bulunduğu yerde, eskiden korsanlardan korunmak için yapılmış bir kale varmış. Kayaya oyulmuş 110 basamaklı merdiveni bir çırpıda tırmanıyoruz ve karşımızda Alonissos adası ile bulunduğumuz kayalığın dibindeki bâkir plaj manzarasını buluyor, keyifleniyoruz. Söylendiğine göre Mamma Mia film ekibi, çekimler sırasında bu adada kendilerini evlerinde gibi hissetmişler. Ada halkının samimiyeti ve rahatlığı adeta tüm adayı kaplamış, buraya gelen turistler de bundan nasibini almışlar. DGLRV EDŞYXUXQX]X WP RSHUDW|UOHUGHQ \DSDELOLUVLQL] C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear