Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 1 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA TURİZM C Seferihisar ‘kabuğuna’ dönüyor Baştarafı 1. Sayfada İkinci tez ise, MÖ 7. yüzyılda Anadolu toprakları üzerinden Roma’ya göçen, HintAvrupa ırkından Etrüskler tarafından kurulduğuna ait. Anadolu’ya geldiklerinde kıyılara yeterince yaklaşmak isteyen Etrüsklerin, Seferihisar’ı önce bir konaklama yeri olarak kurdukları, sonra büyük bir kısmının Teos ve Sığacık limanlarından yararlanarak İtalya’ya göçtükleri, bir kısmının ise burada kaldığı ve Seferihisar’ın da MÖ 5. yüzyılda güçlü bir kent olduğu öne sürülüyor. Seferihisar adının Romalı General Tysaferin’den geldigi, Selçuklulara kadar “Tysaferin” veya “Tysaferinopolis” olarak anıldığı, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında adına eklenen “hisar” kelimesiyle “Tysaferinhisar”a dönüştüğü sanılıyor. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan ilçe, Yunan işgalinden de 15 Mayıs 1919 tarihinde Çolak İbrahim Bey tarafından kurtulmuş. Mustafa Kemal Atatürk de Seferihisar ve Sığacık’ı 11 Nisan 1934 tarihinde ziyaret etmiş. Gazi, karşılaştığı Sığacık İlkokulu öğretmeninden not defterini istemiş, harf devrimine karşın öğretmenin not defterinin eski yazıyla yazılmış olduğunu görünce üzülmüş... Türkiye’nin ilk ‘sakin kenti’nin yeni simgesi salyangoz A Ğ A Y A N E K R A Ş ‘KO ’ . . ! K A M K I S N U KURŞ Baştarafı 1. Sayfada küreselleşen dünyada kentlerin kendi farklılıklarını ortaya çıkarmasını benimsiyor. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için ortaya çıkmış bir hareket. 6 ana başlıkta toparlanabilecek 59 kritere sahip. Bunları “ Çevre Politikaları”, “Altyapı Politikaları”, “Kentsel Kalite için Teknolojiler ve Tesisler” , “Yerel Üretimi Korumak”, “Misafirperverlik”, “ ve “Slow Food Faaliyetlerine ve Projelerine Destek” başlıkları altında toplamak mümkün. Şehirlerin ortaya çıkışlarının, insanların zorlu doğa koşullarından ve bilinmezlikten kaçarak birbirlerine sığınma isteklerinden kaynaklandığı öne sürülmektedir. balık çiftlikleri kurulması tehdidi ile karşı karşıyayız. Yani bir taraftan koşuyoruz, diğer taraftan ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Kurulacak 700 ton kapasiteli orkinos balık çiftliği, 50 bin kişinin atığını denize dökmekle eşdeğer bir kirlilik yaratacak. Dünyada yasaklanan çiftlikler neden yurtdışından gelen ortaklarla ülkemizde hem de Sığacık gibi eşsiz özelliklere sahip körfezimizde yapılmak istenmektedir? Biz balık çiftliklerinin Türkiye’nin kalkınmasında önemli yer tuttuğunu, halkımızın daha kolay balık yemesini sağladığını ve ihracatının yapılarak ekonomiye katkı sağladığını biliyoruz. Biz balık çiftliklerine karşı değiliz. Biz orkinos balık çiftliğinin açık denizler yerine Sığacık Körfezi’nde yapılmasına karşıyız. Balık çiftliklerinin mevzuatlarda belirlendiği gibi karadan 0.6 mil açıklara değil çok net bir ifade ile; hiçbir hal ve şartta gerek su altı canlı yaşamını gerekse karasal doğal yaşamı etkilemeyecek şekilde kurulması gerekmektedir. Bu çiftlikler Kapalı koy ve körfezler yerine, doğasına ve insanına saygı duyan gelişmiş ülkelerde birçok örneği olduğu gibi “açık denizlerde ve karalarda” yapılmaktadır. Günlük 33.5 ton civarında yemin denize atılması sonucu, 5 ton civarında katı, 20 tonun üzerinde sıvı atığın aynı ortama salındığı bilinmektedir. Günlük 20 tonun üzerindeki sıvı atık; su, epitelyum hücre döküntüleri, ölü bakteriler, sindirilmemiş yağ, protein, inorganik maddeler, sindirim salgılarının atıklarından oluşur ve toplanması mümkün değildir. Bu kirlilik nedeniyle “erişte” dediğimiz ve denizlerimizin oksijen kaynağı olan poseidon çayırları ile yerli balık türleri yok olacaktır. Biz bu nedenlerle orkinos balık çiftliklerine hayır diyoruz. Denizlerdeki doğal yaşamı her yönüyle tehdit edeceği için hayır diyoruz. Orkinos balık semirtme çiftliklerinin kurulu olduğu alanda turizmi yok ettiği, o bölge insanının geçim kaynaklarına darbe vurduğu, insan sağlığı ve deniz yaşamında çok ciddi sorunlara yol açacağı için hayır diyoruz. Birilerinin para kazanması için yüz binlerin aç kalması sağlıklarının ve doğal yaşam alanlarının tehdit edilmesine hayır dediğimiz için hayır diyoruz. Atalarımızın, dedelerimizin bize bıraktığı bu temiz denizi, çocuklarımıza ve torunlarımıza temiz bırakmak için hayır diyoruz. Bu yolda bizimle birlikte Greenpeace, Seferihisar Çevre Koruma Derneği ve birçok dernek ve sivil toplum örgütü mücadele etmektedir. En önemlisi Seferihisar halkı bu işin karşısında dimdik durmaktadır. Türkiye’nin ilk Cittaslow’u (Sakin Şehri) olarak büyük adımlar atan ilçemize, balık çiftliği kurarak hem denizimizi kirletecek hem en güçlü gelir kaynaklarımızı ortadan kaldıracak hem de Sakin Şehir unvanımıza zarar verecek bu olayın gerçekleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Gerekirse denizde yatacağız, ama “Bu çiftlikleri buralara kurdurmayacağız”. Teos’tan Cittaslow’a... Bugüne dek Teos gibi belli başlı değerlerle adını duyuran ilçe, geçen yıl Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çabalarıyla katıldığı ve salyangozla simgelenen “Sakin Şehir” hareketiyle, daha fazla ulusal gündemde yer almaya başladı. İtalyanca “Citta” (Şehir) ve İngilizce “Slow” (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow, “sakin şehir” anlamında kullanılıyor. Cittaslow ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için “Slow Food” hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliği. Küreselleşmenin yarattığı homojen mekânlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir oluşum. Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için strateji geliştirmeleri ilkesine dayanıyor. Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikâyesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasını amaçlıyor. Türkiye’nin ilk Sakin Şehiri Eskiden insanların birlikte olma amacıyla bir araya geldikleri şehirler artık stresle, hava kirliliğiyle, trafik kazalarıyla ve ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle insanların birbirlerine ve kendilerine yabancılaştıkları yerler halini almaktadır. Bilim, teknoloji ve üretim alanında uzman ve içinde bulundukları toplumu daha ileriye götürecek yeteneğe sahip insanların bir araya geldiği şehirler artık “downshifting” yani vites küçültme kavramıyla karşı karşıyadır. İnsanlar küreselleşmenin yıkıcılığından kaçarak daha basit daha rahat bir yaşamı tercih etmektedirler. Bu nedenle, gelecekteki kentlerin örnek modeli Sakin Ş e h i r modelidir. Halen 21 ülkeden toplam 134 üye kenti bulunmaktadır birliğin. Seferihisar’da, 2009 Kasım ayında Türkiye’nin ilk kenti olarak birliğe seçilmiştir. Muhteşem denizimiz, doğamız, rüzgârımız, yerel lezzetlerimizle hem Türkiye’de Sakin Şehir olmak isteyen kentlerin önünü açmak, hem de dünyanın en güzel Sakin Şehri olmak istiyoruz. Bu bağlamda 2012 Cittaslow Genel Kurulu’na adayız ve tüm dünyadaki Sakin Şehirleri Seferihisar’da toplamak istiyoruz. Cittaslow ağında ulusal birliğimizi kurmak için çok yakında en az iki kenti daha birliğe önerip, Türkiye’deki üye sayısını arttırmayı düşünüyoruz. Cittaslow kriterleri Seferihisar Belediyesi de, Cittaslow kriterleri kapsamında birçok çalışma yürütüyor. Kriterlerden belli başlıları ve yapılanlar şöyle sıralanabilir: ? Hava, su ve toprağın kalitesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İl Sağlık Müdürlüğü ve İZSU yardımlarıyla denetleniyor. ? Endüstriyel ve evsel kompostlamanın yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi için çaba yürütülüyor. ? Özellikle alternatif enerji kaynaklarının kullanılması ve enerji tasarrufuyla ilgili kriter kapsamında, Gümüldür’de biyogaz tesisinin yaşama geçirilmesi, güneş enerjisiyle çalışacak tramvay ve üç tekerlekli bisiklet projeleri üzerinde, üniversitelerle birlikte çalışılıyor. ? Genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanılmaması için çalışılıyor. ??Doğal ürünleri uygun fiyata tüketiciyle buluşturmak için Köy Pazarı kurulmuş. Sığacık Kaleiçi’nde üretici pazarı yaşama geçirilmiş. ? Kentsel mimariye yönelik düzenleme çalışmaları yapılıyor. ? Yerel üretim destekleniyor. Çalıştaylar... Festivaller... Eylül 2010 tarihlerinde Kül2324 tür ve Turizm Bakanlığı tarafından Seferihisar Belediyesi’nin desteğiyle ilçede “Teos Bağ ve Şarap Çalıştayı” düzenlenecek. Amacı ise Türk şarapçılığının ve geleneksel yemeklerin turistik ürün olarak katma değerinin belirlenmesi. 2526 Eylül tarihleri arasında ise Uluslararası Cittaslow Festivali, “Yereli Yaşamak” adıyla yapılacak. “Yavaş Yaşamak”, “Yavaş Yemek”, “Şarapçılık” üzerine farklı atölye çalışmaları gerçekleştirilecek olan festivalde, katılımcılar ülkelerindeki iyi uygulamaları paylaşma fırsatı elde edecekler. İtalya’dan ve Türkiye’den katılacak olan yerel sanatçılar festivalde konser verecek ve tiyatro grupları gösteri yapacak. Ayrıca, festival alanında kurulacak büyük pazarda yerel ürünler sergilenecek. Fotoğraflar: YUSUF ÖZKAN Orkinos çifltiğine hayır Yerel değerleri ve doğayı korumak için bu denli çaba harcanırken, Antalya Gazipaşa’daki bir orkinos çiftliğinin, “sakin şehrin” burnunun dibine taşınmak istenmesi yurttaşları ayağa kaldırdı. Onlarca bisikletçinin yanı sıra, Seferihisarlı yönetmen Çağan Irmak, Cihan Ünal, Ali Özgentürk ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla geçen günlerde Sığacık’ta gerçekleştirilen eylemde konuşan Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dünya felaketlerle boğuşurken, biz gelecekte bunların benzerini Seferihisar’da yaşamak istemiyoruz. Atalarımızdan dedelerimizden bize pırıl pırıl kalan bu denizi, çocuklarımıza torunlarımıza yine pırıl pırıl bırakacağız” demişti. Farklılıkların öncüsü olmak istiyoruz Türkiye’ye yeni bir model ve farklılık getireceğiz. Biz yaşanabilir kentlere olan inancımızla hayalimizi kendi küçük kasabamızda Seferihisar’da gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Güneş enerjisiyle çalışan tramvaylar, faytonları olan, insanların işlerine bisikletleriyle gittikleri, taşıt trafiğinin minimuma indirildiği, insanların yaşamı keyif alabilecekleri bir hızda yaşadıkları bir kasaba hayal ediyoruz. Seferihisar’ın eşsiz topraklarında eşsiz kaynakları üzerinde karbon ayak izimizi küçültmek için projeler geliştiriyoruz. Tüm bunlarla uğraşırken bir taraftan da Çed raporları alınarak ilçemiz Sığacık Körfezi’ne orkinos C MY B C MY B