Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 4 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA TURİZM C Cumhuriyet’in balıkçı kenti Aliağa’nın, sanayi kentine dönüşümü, 1960’lı yılların sonunda başlıyor. 1970’lerde de T.P.A.O ve İzmir Rafinerisi’nin kuruluşunun ardından yoğun göç alan Aliağa, 1982’de ilçe unvanına kavuşuyor. 1960’da 2 bin 860 kişilik bir nüfusa sahip küçük bir bucak olan Aliağa, demir çelik ve petrokimya sektörünün ağırlıkta olduğu sanayinin kurulmasıyla birlikte hızla gelişerek, Ege’nin nüfus çeken bir sanayi merkezine dönüşmüş. Balıkçı köyünden sanayi kentine Baştarafı 1. Sayfada EMEK VE BARIŞTAN YANA OLMAK Ömer Turgut Oğuz Aliağa Belediye Başkanı Baştarafı 1. Sayfada bağlantısı olup olmadığı araştırılıyor. Prof. Bilge Umar, kentin adının LuwiPelasgas dilindeki “Ana Tanrıça’nın kenti” anlamındaki Kama’dan türetildiğini söylüyor. Strabon, Aiol kentlerini anlatırken Kyme’den, “Aiolis kentlerinin en iyisi ve en büyüğü Kyme’dir. Burasının Lesbos ile birlikte sayıları otuza varan ve halen çoğu yok olmuş bulunan diğer kentlerin Metropolis’i olduğu söylenebilir. Kymê, akılsızlığından dolayı alay konusu olmuştur. Bazılarının anlattığına göre,kuruluşundan ancak üçyüz yıl sonra liman vergisi alınmaya başlanmıştır ve bundan önce halk bu gelirden yararlanamamıştır .Bu nedenle,deniz kıyısında bir kentte yaşadıklarını geç öğrenmiş bir halk olarak ün kazandılar” diye söz ediyor. Sanayi dönüşümü Cumhuriyet’in balıkçı kenti Aliağa’nın, sanayi kentine dönüşümü, 1960’lı yılların sonunda başlıyor. 1970’lerde de T.P.A.O ve İzmir Rafinerisi’nin kuruluşunun ardından yoğun göç alan Aliağa, 1982’de ilçe ünvanına kavuşuyor. 1960’da 2 bin 860 kişilik bir nüfusa sahip küçük bir bucak olan Aliağa, demir çelik ve petro kimya sektörünün ağırlıkta olduğu sanayinin kurulmasıyla birlikte hızla gelişerek, Ege’nin nüfus çeken bir sanayi merkezine dönüşmüş. 2007 yılında yapılan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına göre Aliağa Merkez Nüfusu 43 bin 822, köylerle birlikte genel nüfusu ise 60 bin. Yol haritası Bu tablo karşısında, kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasının yanı sıra hesap verilebilirliğin ve mali saydamlığın önemli olduğunu söyleyen Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, “Nüfusu 50 bini geçen şehirlerde stratejik plan hazırlamak zorunludur. Aliağa Belediyesi’nin ilk kez stratejik hlanı hazırlanacak. Plan, konuyla ilgili eğitim alan birimlerimizin çalışanları tarafından yapılacak. Sonraki süreçte de kentimizin geleceğine ilişkin beklenti öneri ve düşüncesi olan tüm kurumların, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, derneklerin ve kanaat önderleriyle Aliağa Belediyesi’nin 5 yıllık yol haritasını çizeceğiz” diyor. İlçeyi dönüştürme noktasında sahil bandına özel önem verdiklerini de bildiren Oğuz, büyükşehir belediyesinin yapımını tamamladığı arıtmayla birlikte, çok daha yeşil bir sahil ve mavi bir denize kavuşacaklarını vurguluyor. Emek ve Barış Şenlikleri... u denli sanayi tesisi bulunan ve yoğun göç alan ilçe, doğal olarak emek ağırlıklı toplumsal yapısıyla da dikkat çekiyor. Yerel yönetim de bunu ön plana çıkararak, Emek ve Barış Şenlikleri’nin 21.’sini, 68 Ağustos tarihleri arasında düzenlemeye hazırlanıyor. 5 yıllık moladan sonra, geçen yıl adı yeniden “Emek ve Barış Şenlikleri” olarak değiştirilen etkinliği 21. kez düzenleme onuruna eriştiklerini vurgulayan Belediye Başkanı Turgut Oğuz, “Emeğin yoğun olarak yaşandığı kentimizde Emek ve Barış Şenliklerinde bir kez daha Türkiye’nin çok önemli sanat, siyaset, bilim adamlarını ağırlayacağız” diyor. Oğuz, “Metin Uca, Cezmi Ersöz, Nihat Genç, Altan Gördüm ve Halil Ergün gibi önemli isimlerin söyleşi, gösteri ve dinletilerinin yer alacağı şenliklerde B C MY B C MY B Tolga Çandar, Suavi, Coşkun Sabah, Gülşen ve Zülfü Livaneli konserleriyle hayranlarına seslenecek. Yurdun dört bir yanına dalga dalga emek ve barış yayılacak. Tüm yurttaşlarımızı şenliklerimize bekliyorum” diye konuşuyor. Panel, söyleşi, konser gibi etkinliklerle bir çok şair, yazar, düşünür, bilim adamı ve sanatçıyı ağırlayacak 21. Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri’nde, çocuklar da unutulmadı. Zeytinli Park içine kurulacak şişme oyun parkurları ile çocuklar 3 gün boyunca gönüllerince eğlenecek. Ayrıca aynı park içinde 4’lü basket, büyük tırmanma duvarı, rodeo, çak çak doksana, çek koş, kapalı kaykay, mutluluk evi gibi oyun parkurları da yer alacak. Çocuklar tüm etkinliklerden ücretsiz yararlanabilecek. 21. kez merhaba diyecek. Türkiye’nin tek Emek ve Barış Şenlikleri ile yurdun dört bir yanına barış yayacak. 6, 7 ve 8 Ağustos tarihlerinde yapılacak şenliklerimizde Türkiye’nin çok önemli sanat, siyaset, bilim adamlarını ağırlayacağız. Metin Uca, Cezmi Ersöz, Nihat Genç, Altan Gördüm ve Halil Ergün gibi önemli isimlerin söyleşi, gösteri ve dinletilerinin yer alacağı şenliklerde Tolga Çandar, Suavi, Coşkun Sabah, Gülşen, Kıvırcık Ali ve Zülfü Livaneli konseri yer alacak. Emekten yana olanları barışa katkı koymak isteyen tüm yurttaşlarımızı şenliklerimize bekliyorum. Son yıllarda ekonomide hızla büyüyen, gelişen çok dinamik bir kent olan kentimizde demirçelikten gemi söküme, petrokimyadan liman hizmetlerine, taşımacılıktan lojistik sektörlerine kadar ekonominin lokomotifi olarak sayabileceğimiz çok farklı sektörlerde faaliyetler yapılıyor. Tabii bu durum çevre adına olumsuzlukların yaşanmasına neden oluyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) 1996– 2004 yılları arasında sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre 862 ilçe arasında ilçemiz 5. sırada yer aldı. Belediyecilik anlayışımız elbette sosyoekonomik olarak kentin daha da gelişmesi ve halkımızın refah seviyesini daha da arttırabilmek ve ilçemizin birinci sırada yer alabilmesini sağlamak. Ancak tabii ki sürdürülebilir kalkınma modeli her zaman temel stratejimiz olacak.