08 Şubat 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 “Üürüüüüü, üürüüüüü Gökten bizim altın kız düştüüü!” Kız eve girip annesinin yanına gitmiş; her yeri altınla kaplı olduğu için, hem annesi hem de kız kardeşi onu güler yüzle karşılamışlar. Kız olup bitenleri anlatmış; annesi bunları duyunca, çirkin, tembel kızının da aynı talihe konmasını istemiş. Kızını kuyunun başına oturtup iplik eğirtmeye başlamış; kız makara kana bulansın diye eline iğne batırmış, bununla da yetinmemiş, elini dikenli çitlere vurmuş. Sonra makarayı kuyuya atmış, arkasından da kendisi atlamış. Tıpkı öteki kız gibi, o da kendini güzel bir çayırlıkta bulmuş, aynı yoldan yürümeye başlamış. Ekmek fırınına vardığı zaman, ekmek yine bağırmış: “Dışarı çıkar beni, dışarı çıkar beni, yoksa yanacağım. Çoktan piştim ben!” Ama tembel kız: “Üstümü başımı kirletmeye hiç niyetim yok benim!” deyip yoluna devam etmiş. Az sonra elma ağacının yanına gelmiş: Ağaç seslenmiş: “Silkele beni, silkele beni. Biz elmalar, hepimiz olgunlaştık.” Ama tembel kız şöyle demiş: “Yaa, tabii, başka işim yoktu! Silkeleyeyim de elmalar kafama düşsün!” Yine yoluna devam etmiş. Kar Nine’nin evine varınca da hiç korkmamış, çünkü onun elindeki sopadan haberdarmış. Hemen kadına hizmet etmeye başlamış. İlk
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear