23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

gibi yine saçınısakalını kesmiş, sonra da kömürlerden almasını işaret etmiş. Ama kuyumcu bu sefer sadece ceplerini doldurmakla kalmamış! Sevinçle geri dönmüş, üstüne paltosunu çekip yatmış. “Altınlar ne kadar ağır gelirse gelsin, dayanacağım,” demiş ve sabah kalktığında çok zengin olma hayaliyle uykuya dalmış. Sabah olup da gözlerini açar açmaz, ceplerine ve torbalara bakmak için yataktan fırlamış. Bir de ne görsün! Kömürden başka bir şey yok! “Olsun,” demiş kendi kendine, “dün akşam aldığım altınlar var nasıl olsa!” Ama bunların da tekrar kömüre dönüştüklerini görünce neye uğradığını şaşırmış. Kömür tozuyla kapkara olan ellerini kafasına götürünce, saçıyla sakalının da uzamadığını anlamış. Bu da yetmemiş: Sırtındaki kamburun aynısı bir de göğsünde çıkmış. O zaman kuyumcu, açgözlülüğünün bu şekilde cezalandırıldığını anlayıp hüngür hüngür ağlamaya başlamış. Onun ağlamasına uyanan iyi kalpli terzi, bu talihsizliğe uğrayan arkadaşını elinden geldiğince teselli etmeye çalışmış: “Sen bu yolculukta bana arkadaşlık ettin,” demiş, “yanımda kalacaksın, benim paramı birlikte harcarız.” Sözünde de durmuş, ama açgözlü kuyumcu ömür boyu iki kamburunu taşımak ve kel kafasını da bir kasketle gizlemek zorunda kalmış. 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear