Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
A. Akal / Ç. Gündeş / M. Yener / N. Yılmaz Kitapçı Venüs’ten Dünya’ya Dedektiflik Oyunu Ayşe Aysu Turgut / Bu Yayınevi / 2007 / 143 s. (9+ yaş) Ailesiyle Venüs gezegeninde yaşamakta olan Zen, 12 yaşındadır. Dünya gezegeninde yaşamak güçleşince, aile, dört nesil önce Venüs’e göç edip yerleşmiştir. Zen, Venüs’te yaşamaktan memnundur. Ama okulda bitki yetiştirme dersinde başarılı olamayınca, ailesi onu Dünya’daki kampa göndermeye karar verir. Böylece bitki yetiştirmeyi toprakta çalışarak bizzat öğrenebilecektir. Bu karar Zen’in hiç hoşuna gitmez. Hele gittiği kampa, Venüs’teki okulundan tanıdığı ve hiç anlaşamadığı İla ile Nic de katılınca, durum Zen için dayanılmaz bir hal alır. Kampta tanıyıp hemen arkadaş olduğu Gege ile eşleşen Zen, İla ve Nic’e karşı katıldığı yarışmada arkadaşlarının hile yaptığını görür ve itiraz eder. Yaşanan tatsızlıkların ardından, dört çocuk yavaş yavaş birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanmaya başladıklarını fark ederler. Hele ortada çözülmesi gereken esrarengiz bir durum varsa… Dünya’nın yeniden yaşanır kılınmasına karşı çıkanlara karşı işbirliği yapan dört arkadaş, kendilerini heyecanlı bir serüvenin ortasında bulurlar. Anahtar Esra Avgören / Resimler: Gökçe Akgül / Bu Yayınevi / 2006 / 144 s. (10+ yaş) Özgün, sınavda kopya ile yakalanır. Ama onun kopya çekmesine gerek yoktur ki, zaten matematik birincisidir, üstelik okullararası yarışmalarda okulunu temsil eden üç kişilik ekiptedir. Özgün’ün başına gelen aksilikler bununla da kalmaz. Müdürün odasında, elinde bir başka dersin sınav kâğıdıyla yakalanır. Ailesi bile Özgün’den kuşku duyarken, Namık öğretmen Özgün’ün suçsuzluğundan kuşku duymaz ve üzüntüsünü dağıtmak için, ondan kütüphaneyi düzenlemede yardım ister. Yakınlarda ölen profesör Nedim Kaya’nın kütüphanesindeki çocuk kitapları, Özgün’ün okuluna bağışlanmıştır ve kütüphaneci olmadığından Namık Öğretmen ve Özgün kitapları birlikte kayda alıp düzenlerler. Ancak, gelen kutuların içinden garip bir kitap çıkar. Ne kitap, ne deftere benzer… Sanki eski çağdan CUMHURİYET KİTAP SAYI kalma yazılar vardır içinde… Namık öğretmen, kitabı Özgün’e verir ve onunla ilgili bir ödev hazırlamasını ister. İşte garip olaylar, bundan sonra başlar. Özgün bir taraftan sınıf arkadaşları ile arasındaki sorunları çözümlemeye çalışırken, bir taraftan kitaptaki sırrı çözmeye uğraşır. Namık öğretmen ortadan kaybolunca, işler iyice sarpa sarar. Özgün’ün cebine kopyayı koyan kimdir? Kitaptaki semboller hangi çağa aittir? Yeni gelen Nehir öğretmen ne aramaktadır? Bu soruların yanıtları, kitaptaki heyecanlı macerada. Büyükada’nın Küçük Dedektifleri Ayşegül Çetiner / Resimler: Özgür Erkök / Bu Yayınevi / 2007 / 151 s. (10+ yaş) Her yaz Büyükada’da buluşan arkadaşlar, o yaz tatilinde de bir araya gelirler. Çağdaş, Burak, Berke, Yiğit, Arda, Ceren… Çocukların çoğu Mayıs Gülü Sokağı’nda oturur. Berke’nin babasının Deniz Yıldızı Oteli de o sokaktadır. Çocuklar bir araya gelişin heyecanı içindeyken, adada art arda hırsızlık olayları yaşanmaya başlar. Turistlere kolye satmaya çalışan üstü başı yırtık garip çocuğun peşine düşerler. Acaba hırsız o mudur? O yaz, aralarına İpek de katılır. Otelde kalmakta olan şarkıcı Volkan Yılmaz’ın hayranı olan İpek, onunla tanışmak için can atmaktadır. Yaz tatillerini neşe içinde eğlenerek geçirmeye çalışan çocuklar, bir yandan adada gelişen garip olayların peşine düşerler. Çağdaş’ın rastlantıyla bulduğu ipuçları, onları doğrudan suçlulara götürecektir. İlköğretim İçin / Ezop Masalları Derleyen: Atilla Birkiye / Bulut Yayınları / Basım yılı: 2006 / 112s. (8+ yaş) Kimileri Ezop’un Frigyalı olduğunu söyler, Kimi Sisam Adası’nda yaşayan bir köle ya da Babil Kralı Lykurgos’un sarayında bilici olduğunu... Hatta tarihte hiç yaşamayıp yalnızca bir efsane olduğunu iddia edenler de vardır. Kitabı derleyen Atilla Birkiye, Sunu’da şöyle diyor: “Ezop Masalları aslında büyükler içindir bir bakıma. İnsanlara ders verir. İnsanların doğru yolda olmasını gösterir. Kim mi bu masalları yazan? Ezop adlı (Aisopos; İÖ 6. yüzyıl civarı) binlerce yıl önce yaşamış bir ozan.” Ezop’un kim olduğu tam olarak bilinmese de, fablları hemen herkes tara939 fından biliniyor. Aslında yetişkinler için yazılan bu fabllar, derleyen tarafından “genç” okurlar için uyarlanmış. Aslanlar, kurtlar, fareler, geyikler, horozlar, kaplumbağalar, tavşanlar... Aklınıza gelen tüm hayvanlar bu fabllarda. Hepsi de insanlara, “insanlık” dersi vermek için toplanmışlar. Fedor Amca E. Uspenski / Resimleyen: Belirtilmemiş / Çeviri: Doç. Dr. Karaca / Beyaz Balina Yayınları / 2007 / 174 s. (9+ yaş) Fedor Amca, amca falan değil, 6 yaşında küçük bir çocuğun adıdır. Fedor Amca, hayvanları çok sever. Bir gün eve kimsesiz bir kedi getirir, ancak annesi kedinin evde kalmasına izin vermez. Bunun üzerine Fedor Amca, kediyi de yanına alarak, evden ayrılır. Geride bıraktığı mektupta, “Ben köye gidiyorum ve orada yaşayacağım. Benim için endişelenmeyin, Başımın çaresine bakarım. Her şeyi yapmayı biliyorum” der. Kedi, insanlar gibi konuşabilmektedir. Ona konuşmayı, yanında kaldığı profesör öğretmiştir. Köye giderken, bir de köpek katılır onlara. Üstelik köpek de konuşmayı bilir, çünkü o da bir süre aynı profesörle kalmıştır. Köye gittiklerinde, köy halkının yerleşmek için yeni yapılan binalara gittiğini öğrenirler. Çoğu ev boştur, dilediklerini seçip oturabilirler. Hemen bir eve yerleşirler. Sonra yapmayı planladıkları şey ise, dilediklerini alabilmek için hazine bulmaktır. Hazineyi de çarçabuk bulurlar ve birbirinden anlamsız şeyler sipariş ederler. Aslında kitap daldan dala atlayan ve birbirinden kopuk görünen bir sürü bağlantısız konuşmalar ve anlatımlarla dolu. Rus edebiyatının örneği olması bakımından, çocuklar için olmasa da, Rus edebiyatını incelemek isteyenler açısından ilginç bir kaynak kitap olabilir. Karaböcü Kayboldu Niran Elçi / Günışığı Kitaplığı / Resimleyen: Gözde Bitir Sındırgı / 2007 / 64s. (3–8yaş) Çocuklar Karaböcü’yü iyice tanıdılar artık. Çok da sevdiler. O da çocukları sevmiş olmalı ki yeni serüvenlerle karşımızda bir kez daha. Niran Elçi’nin yazdığı, Gözde Bitir Sındırgı’nın resimlediği Karaböcü isimli sıra dışı, sevimli, hareketli, kömür karası kedicik “Karaböcü Kay boldu” isimli yeni bir kitapla bizlerle. Bu kez Karaböcü biraz endişelendiriyor herkesi. Kendisi de korkmuyor değil hani. Bakın neler geliyor onun başına; Nisan okula gidince canı sıkılan Karaböcü kendine oyalayacak bir şeyler ararken gözüne akvaryumdaki süs balıkları takılır. Rengârenk balıklar çok ilgisini çeker. Biraz oynamak ister. Ama Nisan’ın anneannesinden azarı işitince çareyi kaçmakta bulur; pencereden atladığı gibi, doğru sokağa... Önceleri çok hoşuna gider bu. Sokaklarda dolaşır, çevresini izler. Neşeyle dolanır. Bir süre sonra evine dönmek isteyen Karaböcü, kaybolduğunu çok geç fark eder. Artık evinden uzaktadır. Bir sürü yabancı hayvan, hiç görmediği yeni sokaklar… Karaböcü kendini beklenmedik bir serüvenin içinde bulur. Ya Nisan? Nisan eve dönüp de Karaböcü’yü göremeyince çok üzülür. “Kediler kaybolmaz mı” diyorsunuz? Hep birlikte okuyup görelim bakalım, kediler kaybolur mu kaybolmaz mı? En Güzel Çocuk Hikâyeleri Editör:Rana Kahraman / Arion Yayınları / 325 s. / 2008 (12+ yaş) Otuz ayrı kalemden değişik zaman ve mekânlarda oluşturulan bu öykü dünyasının içindeki renk adacıkları arasında yapacağınız bu keyifli yolculuğun her noktasındaki bir başka çocuğun macerasına ortak olacaksınız. “Büyük çocuk”lardansanız çocukların dünyasının her zaman herkese açık olan kapısından içeri gireceksiniz. En iyi dostu için sevdiği şeylerden vazgeçmeyi öğrenen bir kızın öyküsü; cinler, periler, kedicikler, küçük hırsızlıklar, ilk aşklar, ilk kaybedişler, ilk cep harçlıkları, horoz şekerleri, prensler, prensesler... Sedef Kız İncila Çalışkan / Bu Yayınevi / 2007 / 42 s. (7–9 yaş) Sedef Kız uçmayı çok istermiş. Bu nedenle, balığa, güneşe, tavşana, kısacası önüne gelen her şeye sorarmış: “Güzel balık, canım balık. Ben uçabilir miyim?” ya da “Canım tavşan. Güzel tavşan. Ben uçmak istiyorum. Söyle bana ben uçabilir miyim?” Herkes, her şey, ona uçabileceğini söylüyormuş. “Sen çok akıllısın. İstersen uçabilirsin.” Ya da “Sedef Kız. Yeryüzünün en güzel kızı. İçi güzel, dışı güzel kız. İstersen uçabilirsin.” Sonunda Sedef Kız, kocaman bir kuşa dönüşen sihirli uğurböceğinin kanatlarında, Dünya turuna çıkar. Afrika’dan Avrupa’ya, çöllerden nehirlere, her yeri dolaşır. Sedef Kız bunları uyumadan önce mi yaşar, yoksa sonrasında mı? İşte bunu hatırlayamaz... ? SAYFA 3