Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ 2 ANKARA 1935 yılında gazetemizde de haberi yer alan tesis 1990’lara kadar Ankara’ya hizmet verdi Cumhuriyetin ‘anı’sı kayıp SERTAÇ EŞ ANKARA Başkentte Cumhuriyet dönemi yapılardan olan ve geçen yıl yıkılan Su Süzgeci ve İçme Suyu Arıtma ve Filtrasyon Tesisi’nin yeni bir boyutu ortaya çıktı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Ali Dinçer’in belediye başkanlığı döneminde Sular İdaresi Genel Müdürü olan Levent Tosun, tesisin temeline 1935 yılında konulan “anı kapsülü”nü arıyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Ali Dinçer’in belediye başkanlığı döneminde Sular İdaresi Genel Müdürü olan Levent Tosun, tesisin temeline 1935 yılında konulan “anı kapsülü”nü arıyor. ‘Kapsül kayıp’ Geçmişte tesisin yıkılmaması için çaba harcayan, daha sonra anı kapsülünün koruma altına alınması için arkadaşlarıyla birlikte gazetelere ilan veren 19771980 dönemi Sular İdaresi Genel Müdürü Levent Tosun, girişimlerinin devlette tam karşılık bulmadığını dile getirdi. Tosun, sorunun Cumhurbaşkanlığı’nı ilgilendirdiğini düşünerek buraya başvurduğunu, kendisine Turgut Özal Üniversitesi’nden tatmin edici olmayan bir yanıt geldiğini söyledi. Tosun, “Tesis yıkıldı, hiç olmazsa kapsülün bulunması için kazılırken dikkat edilmesi lazım. Bulunup sergilenmesi lazım. Keşke Sular İdaresi’nin bir müzesi olsaydı da orada saklansaydı. Cumhurbaşkanlığı’nın, Kültür Bakanlığı’nın, belediyenin devreye girmesi lazım” diye konuştu. Tosun, su süzgecinin anısını “www.susuzgeci.gen.tr” adresinde, sanal ortamda yaşatmaya çalışıyor. Su süzgecinin geçmişi Yıkılmadan önce su süzgeci olarak bilinen Ziraat Mahallesi’nde bulunan, temelinin atıldığı 1935 yılında gazetemizde de haberi yer alan tesis 1990’lara kadar Ankara’ya hizmet verdi. İvedik’teki arıtma tesisinin kurulmasının ardından işlevine son verildi. Tesisin bulunduğu alan önce ASKİ’den Büyükşehir Belediyesi’ne devredilerek imar altlığı “itfaiye alanı” olarak düzenlendi. Daha sonra Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçirilen bir kararla bölge eğitim ve sağlık alanı olarak düzenlendi ve Turgut Özal Üniversitesi’ne satıldı. Satış bedeli açıklanmazken, tam bir yıl önce, meslek odalarının tüm itirazlarına karşın tesis yıkıldı. Üniversite bölgeye tesis yapmaya hazırlanırken, 17 Aralık’tan sonra başlayan “paralel devlet” tartışmaları ile eski su süzgecinin bulunduğu alanın statüsü yeniden değiştirildi. Yerel seçimlerin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ilk toplantısında üniversitenin mülkiyeti olan arsa yeniden itfaiye alanı olarak ilan edildi. Bu kararla üniversitenin bu alana tesis yapması da engellenmiş oldu. Yaşar’a ODTÜ teşekkürü Yakacıklılar, Yenimahalle Belediyesi’nin sunduğu olanaklardan memnun ANKARA Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, hafta içinde, Yakacık Mahallesi’ndeki (köyü) iftar programına katıldı. Toplu iftara katılan Yakacıklılar, belediyenin düzenlediği üniversite hazırlık kursları nedeniyle Yaşar’a teşekkür etti. Bir yakacıklı, “ODTÜ’lüler kurs verdi kızım ODTÜ’yü kazandı” diye memnuniyetini dile getirdi. İftarda Cumhuriyet Ankara’ya Yakacık’a yapacağı hizmetleri anlatan Yaşar, mahallede asfaltsız yol kalmayacağını söyledi. Yakacık’ın birçok sorununun geçmiş dönemde çözümlendiğini, imar planına göre sokakların açıldığını, mahallenin diğer ihtiyaçlarının giderildiğini belirten Yaşar, bu dönem bütün sorunların çözümleneceğini söyledi. İftarda Yakacıklılardan Yaşar’a üniversite teşekkürü de geldi. Yaşar’ın yanına yaklaşan bir yurttaş, mahallede belediyenin açtığı üniversite hazırlık kursu nedeniyle teşekkür etti. Yurttaş, “ODTÜ’lü öğrencileri getirdiniz çocuklarımıza kurs verdiler. Kızım da ODTÜ’yü kazandı. Çok teşekkür ederim” diye memnuniyetini aktardı. Yakacıklılara seslenen Yaşar, “Ramazan barış, kardeşlik ve paylaşım demek. Diğer İslam ülkelerinde kan gövdeyi götürüyor, insanlar diri diri toprağa gömülüyor. Dua ediyoruz onlara da kardeşlik, sevgi, barış gelsin” dedi. Kapsüle koruma Tarihi tesisin yıkılması üzerine Mimarlar Odası, suç duyurusunda bulundu. Mimarlar Odası’nın tesisin koruma altına alınarak tescil edilmesi yönündeki başvurusunu incelemekte geç kalan koruma kurulu da bir suç duyurusunda bulundu. Su süzgecinin yıkım sürecinde sorumluların yargılanması bekleniyor. Koruma kurulu ise tesisin temelinin atıldığı dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve diğer Bakanlar Kurulu üyelerinin imzasını taşıyan ve beyaz bir derinin bulunduğu anı kapsülünü kültür varlığı olarak koruma altına almaya hazırlanıyor. Ancak arsanın yasal sahibi üniversitenin izin vermemesi üzerine bölgeye mimarlar giremiyor. Bu nedenle kapsülün temel betonuyla birlikte çıkarılıp çıkarılmadığı, henüz çıkarılmadıysa çıkarılma aşamasında bir önlem alınıp alınmayacağı bilinmiyor. ‘Bari kapsülü koruyalım’ Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise geçen yıl tesisin koruma altına alınması için yaptıkları başvurunun koruma kurulu gündemine alınmaması nedeniyle tesisin yıkıldığına dikkat çekti. Candan şu bilgileri verdi: “Yıkanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Koruma kuruluna geç kalarak tesisin yıkılmasını sağladıklarını belirten yazı yazdık. Onlar da suç duyurusunda bulundu. Soruşturmaları takip ediyoruz. Kapsül için koruma kuruluna yeniden yazı yazdık. Kurul ilk kez böyle bir şey duydu. Tescil için belge bilgi istendi, gönderdik. Bina çok değerliydi. Dünyanın her yerinde bu tür yapıları müze olarak kullanıyorlar. Cumhuriyet döneminin modernite yaklaşımının ürünü, endüstri binası olarak kesinlikle korunması gerekiyordu. Kurul yıkıldığını bizden öğrendi. O açıdan kurul da çok büyük ihmal içinde.” Herkes, ‘Ankara’sını sergiliyor ve adalet kokusunu alamazsınız. Bazen gözümüze çarpan şey yalnızca korumalarının gölgesinde geçen makam araçları olur ve onları tutsak olduğunuz hücrenizin önünden geçen gardiyanlar gibi hissedersiniz” diye anlatmış kendi Ankara’sını. Neyse ki “Ankara dert ortağım” son cümlesi birazcık iyimser bir kapı aralıyor. Gençlerin Ankara ile ilgili hisleri pek sıcak, pek olumlu değil. Öğrencilerin, memurların çoğu kez “kerhen” yaşadığı bu kentle “sevgi” sözcüğünü pek bir araya getirmemişler sergide. Ama Hüseyin Erol gibi “Ankara, sert ayaz ama güzel” diyenler de yok değil. Erol, kendi Ankara’sını gri metaller üzerinde yükselen mermer çubuklarla anlatmış ve üzerlerine de kentin tarihini simgeleyen toprak kaplar koymuş. “Ankara’nın güzel yanını görebilmek, anlayabilmek için Ankara oyunun perde arkasından bakmak ya da perde arkasında yaşamak gerekir” diyor. Füsun Kavalcı da sergiye katılanlar arasında kentini seven ender sanatçılardan. “Ankara benim için Ahmet’in dükkânıdır” diyor. Kale’deki rengârenk kumaşların satıldığı bir dükkândan esinlenmiş. “Ankara”sını seramik zeminler üzerine yerleştirdiği rengârenk kumaşlarla anlatmış. Bir videoda da Ahmet’in dükkânı ve bu dükkânda yaptığı söyleşisi yer alıyor. Görüntüde önce henüz kapalı olan dükkânın gri kepenklerini görüyoruz. Gri, en yaygın tanımıyla Ankara gibi. Sonra kepenkler açılıyor ve rengârenk kumaşlarlarla şen şakrak, canlı, insanın içini açan bir görüntü geliyor ekrana. Füsun Kavalcı da “kendi Ankara’sını” anlatıyor: “Hep Ankara’ya giydirilir. Bana dokunur bu. Ankara gridir, denir. Gri pancur ama açılınca rengârenk bir dünyanın içine girilir. Evet Ankara gri. Ama kapıyı araladın mı... Ahmet’in dükkânı. Çünkü burada dostlar sofrasında varolursun.” Etimesgut’ta kreş kayıtları başladı Taşdelen iftar açtı TÜREY KÖSE ANKARA Hüseyin Erol, Taylan Özgür Yılmaz, Dilara Kesimli, Niyazi Değirmenci, Aydan Gökçen Özdemir, Sema Çetinkaya, Sadık Kahyaoğlu, Ezgi Babaoğlu, Yasemin Gülücü Keskin, Eren Semiz, Melike Şerbet, Elif Sunar fotoğrafla, seramikle, büstle, heykelle, yerlere atılmış plastik saksılarla, EGO kartlarıyla, pempe balonlarla, şiirle, sırt çantasıyla kendi Ankara’larını anlatmışlar. Başkent, denizsiz olması yetmezmiş gibi çok uzun süredir Melih Gökçek yönetiminde. Gökçek’in kitsch estetik anlayışı kente damgasını vurunca sanatçıların, genç öğrencilerin bu kenti beğenmesini, sevmesini beklemek kolay değil. Ankara’yla bakışlarını EGO kartlarından yol yapıp anlatmışlar, EGO kartlarının üzerine yazmışlar hislerini. Ahmet Erhan, Ahmet Arif, Ali Cengizkan dizelerini de eklemişler hislerine tercüman olarak. Niyazi Değirmenci “Ankara pavyon” derken “Bir kent düşünün. Öyle ki tarihi ile dokusu ile eşsiz ve benzersiz olsun. Şimdi bir zihniyet düşünün. Pavyon zihniyeti bu kente bir gölge gibi düşsün” diye isyan etmiş. Sergideki en karanlık “Ankara”, Taylan Özgür Yılmaz’ınki. Zincirler koymuş bir büstün boynuna. “Ankara kara, kapkara. En büyük problemi deniz olmamasından çok beyaz yakalılar şehrinde yaratıcı ve özgür bir insan olmaya çalışmaktır. Ankara gri ve suçlusu insanların ruhu. Ankara sıkı bir kodestir. Başkentte yaşamınıza her gün onlarca asker ve polis görmenize rağmen güven ANKARA Etimesgut Belediyesi’nin Eryaman bölgesindeki kreşlerine kayıtlar başladı. Aileler 3, 4 ve 5 yaşlarındaki çocuklarını tam gün ya da yarım gün olarak belediye kreşlerine gönderebilecek. Etimesgut Belediyesi’ne bağlı iki kreşten yararlanmak isteyenler kayıt formunu dolduracak. Kayıtların Eryaman’daki Zübeyde Hanım Kreş ve Gündüz Bakımevi ile Eryaman Çocuk Merkezi’nde alındığı bildirildi. Belediye kreşlerinin tamamen çocuklar düşünülerek hazırlandığını, her ihtiyaçlarının düşünüldüğünü belirten Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, “Belediyemiz bünyesinde 3 kreş ve gündüz bakımevimiz hizmet veriyor. Atakent Sosyal Tesislerimizin kayıtları sona erdi. Ancak velilerimiz Eryaman 3. Etap ve Zübeyde Hanım Kreş ve Gündüz Bakımevi’ne çocuklarını kayıt kaydettirebilirler. Modern kreşlerimizde çocuklarımız emin ellerdeler. Anne ve babalarımızın gözü arkada kalmasın” dedi. ANKARA Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Belediye tarafından Esat bölgesinde kurulan iftar çadırını ziyaret ederek vatandaşlara yemek servisi yaptı, çocuklarla sohbet etti. Taşdelen, iftar çadırına yardımcıları Yasemin Asil, Anıl Sevinç, Kiraz Gülsün Bor Güner, Turgay Bozoğlu ve Nafiz Kaya ile birlikte geldi. Orucunu açmaya gelen vatandaşlara bizzat yemek servisi yapan Taşdelen, daha sonra kendisi ve yardımcıları yurttaşlara katılarak iftarlarını açtı. İftarın ardınan Esat’ta oturan yurttaşlarla ve özellikle de çocularla sohbet eden Taşdelen, gelecek iftar çadırı uygulamasını daha de genişleterek yaygınlaştıracaklarını söyledi. C M Y B