Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2012 CUMARTESİ A2 ANKARA Kültür Sanat Türk vatandaşı olmak isteyen İsrailli müzik grubu Orphaned Land’in solistiyle konuştuk: ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ SELDA GÜNEYSU İsrailli müzik grubu Orphaned Land’in solisti Kobi Farhi için “Türkiye’nin bir eşi daha yok.” Onun Türk vatandaşlığına geçmek istemesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ile Mevlana Celalettin Rumi’nin felsefelerinin etkisi büyük. “İçimde bir Türk var” diyen Farhi’nin en büyük korkusu ise medya. Farhi, medyanın, Türk vatandaşlığına geçmek istemelerini kendi ülkesinde yanlış anlamaya yol açacak şekilde haber yapmasından çekiniyor. Türk yurttaşlara da Atatürk’ün sözleriyle sesleniyor: “Ne mutlu Türküm diyene...” Eylülde AnkiRock Fest için yeniden Ankara’ya gelecek İsrailli müzik grubu Orphaned Land’in solisti Kobi Farhi ile neden Türk vatandaşlığına geçmek istedikleri ve Türkiye ile ilgili hissettikleri üzerine konuştuk... ¦ Belki size çok klasik gelebilir ama me Tek korktuğum nokta ise medya. Kimi röportajlarımda hiç söylememiş olmama rağmen İsrail vatandaşlığımı bırakıp Türk vatandaşlığına geçeceğimiz yazıldı. Oysa biz hem İsrail hem de Türk vatandaşı olmak istiyoruz. Bu tarz yanlış haberler insanlarda farklı düşüncelere sebep olabiliyor. ‘Barış için direnen bir grubuz’ ¦ sam ben de gönül rahatlığıyla “Ne mutlu Türküm diyene” diyebilirim, değil mi? ‘Biz Türkleri sevdikçe onlar da bizi seviyor’ Türkiye’de neden ilgi görüyor sunuz? Dünya üzerinde ortanyal metal yapan ilk grubuz ve kullandığımız melodiler hep aynı topraklardan çıkma. İsrail toprakları yüzyıllar boyunca Türkler tarafından yönetildi ve tabii ki benzer müzik kültürüne sahip olmamız kaçınılmaz. Kullandığımız melodilerin Türk ve diğer Ortadoğu ülkeleri tarafından daha çok sevilmesinin nedeni bu benzerlik. Bir de sanırım her şey karşılıklı. Biz Türkiye’yi sevdikçe onlar da bizi daha çok sevdiler. ¦ ¦ Sizin Türk vatandaşlığına geçişiniz yeniden iki ülke arasında dostluk rüzgârlarının esmesine neden olabilir mi, ne dersiniz? Biz şu anda İsrail’de “Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olan yegane İsrailliler” olarak adlandırılıyoruz. Evet, belki de bu kararımız diğerlerinin de durup düşünmesine ve dostluğun aslında mümkün olabileceğini görmelerine yardımcı olur. Bunu gönülden istiyoruz ve biz barış için direnen bir grubuz. Türk vatandaşlığına geçmek istemenizde Atatürk’ün görüşlerinin rolü nedir? Atatürk, dünya üzerindeki gelmiş geçmiş en büyük liderlerden biri. Bence herkes hayatını ve düşüncelerini okumalı. O’nu takdir etmemek mümkün değil. Bizim için Mahatma Gandhi, Itzhak Rabin gibi önemli yere sahip. Ve Türkiye için yaptıkları... Belki de günümüzde diğer Arap ülkeleri de onun yaptıklarını, başarılarını örnek alarak ilerleme kaydedebilirler. Ve evet, eğer kendimi bu ülkeye ait hissediyor ¦ rak ediyoruz; neden Türk vatandaşlığına girmek istiyorsunuz? Türkiye’yi en az İsrail’i sevdiğimiz kadar seviyoruz ve kendimizi Türkiye’ye ait hissediyoruz; bu çok önemli. Nice kişiler var, orada doğmuş olmalarına karşın kendilerini ait hissetmiyorlar ve hatta ülkelerine ihanet edebiliyorlar. Bizimse Türkiye ile 11 yıllık bir geçmişimiz var. İlk konserimizi 2001 yılında İstanbul’da verdiğimizden beri sürekli gidip geliyoruz Türkiye’ye. Fanlarımız bizi “Eve hoş geldiniz kardeşler” diye karşılıyorlar. Birçok dostumuz var ve hatta bir kısmı artık ailemiz gibi. Bu nedenle de Türkiye’yi ve Türk insanını tanıdıkça kendimizi buranın bir parçası gibi hissetmeye başladık. Türkiye harika bir yer ve rahatlıkla diyebilirim ki; “İçimde bir Türk var!” ‘Türkiye’nin bir eşi daha yok’ ¦ Bir söyleşinizde “Türkiye bizim hayat görüşümüzü temsil ediyor” demişsiniz. Türkiye sizin hayat görüşünüzü na sıl temsil ediyor? Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin bir arada olduğu Yafa’nın bir mahallesinde büyüdüm ve Türkiye bana her zaman oradaki çocukluğumu anımsatmıştır. Oradaki arkadaşlarımla maç yaparken, “Ben Yahudiyim, şu Müslüman, o zaman aynı takımda olamayız” diye düşünmüyorsun. Çünkü bu durum hiç kimse için bir problem teşkil etmiyor. Türkiye’de de durum aynı. Modern ve laik bir devlet. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler birlikte kardeşçe yaşayabiliyorlar. Kimsenin kimseyle sorunu yok bu anlamda. Ayrıca burası, İsrailli bir grup olarak gelip konser verebildiğimiz, Müslüman, Arap fanlarımızla buluşabildiğimiz tek ülke. Bu yönden Türkiye’nin bir eşi daha yok. ‘Medyadan korkuyorum’ ¦ Ülkenizde tepki görmekten korkmuyor musunuz? Hayır, biz de demokratik bir ülkeyiz. Türk vatandaşı olmaya ne zaman karar verdiniz? 11 yıllık geçmişimizden sonra en son geçen şubat ayında 4 konserlik bir Türkiye konserine çıktık ve İstanbul konseri gelirimizin tümünü Van’daki depremzedelere bağışladık. Sonrasında kendi aramızda konuşurken ortaya çıktı. Türkiye’deydik ve Van’daki depremden bahsederken şunu fark ettik: “Böyle bir şeyi İsrail’de de yaşasaydık yine aynı şekilde hissederdik.” Türk gibi hissediyorsak, Türk olalım madem dedik. Çünkü bu ülkenin vatandaşları olarak Türkiye’yi, dünyada temsil etmekten gurur duyacağız. Onur Akın coşturdu Yenimahalleliler, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 90’ıncı yılını coşkuyla kutladı. Batıkent Vedat Dalokay Parkı’nda ünlü sanatçı Onur Akın’ın muhteşem konseri, alanı dolduran binlerce Batıkentliye unutulmaz bir gece yaşattı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Başkan Vekili Başar Bal, Başkan Yardımcısı Erhan Aras, meclis üyeleri, birim müdürleri ve inlerce Batıkentli katıldı. Onur Akın’ın sahne almasıyla coşkunun doruğa çıktığı gecede, Batıkentliler muhteşem bir gece yaşadılar. Popun yıldızları Etimesgut’a geliyor Etimesgut Belediyesi’nce bu yıl 9.’su gerçekleştirilecek “Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali”, 7 Eylül’de başlıyor. Festivale, Mustafa Sandal, Gülşen, Volkan Konak, Ebru Gündeş gibi ses sanatçıları konuk olacak. Etimesgut Belediyesi’nce düzenlenen festivalin amacı “Türk kültürünün en iyi şekilde tanıtılmasını sağlamak.” Mustafa Sandal’ın vereceği konserle başlayacak festivalde, 8 Eylül’de Muazzez Ersoy, 9 Eylül’de İsmail Altunsaray, 10 Eylül’de Rafet El Roman, 11 Eylül’de Yusuf Güney, 12 Eylül’de Mustafa Yıldızdoğan, 13 Eylül’de Gülşen, 14 Eylül’de Kubat, 15 Eylül’de Volkan Konak, 16 Eylül’de de Ebru Gündeş sahneye çıkacak. Festival kapsamında ayrıca Erzurumlular, Yozgatlılar, Çankırılılar, Kırıkkaleliler gibi dernek ve federasyonlar da kurulan stantlarda Türk kültür ve sanatının örneklerini sergileyecekler. Miniklerin bando keyfi Anatolium Alışveriş Merkezi’nde (AVM) “Zafer Bandosu” konseri büyük ilgi gördü. 20 kişilik bando grubu, sahnede 2 saat kalırken “10. Yıl Marşı”, “Biz Atatürk’ün Gençleriyiz” ve “Harbiye Marşı” dahil günün anlam ve önemine uyan birçok marş çaldı. 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen konserin tadını ise çocuklar çıkardı. Yaklaşık 100 kişinin izlediği etkinlik, AVM’nin bahçesinde sahnelenirken, ellerinde Türk bayrakları ile dans eden çocuklar konser sonuna kadar sahneden ayrılmadı. Zafer Bayramı’na özel olarak bayraklarla süslenen AVM’de ise “10. Yıl Marşı”nı duyan yurttaşlar konser alanına gelerek marşa hep bir ağızdan eşlik etti. Bandonun şarkıları, alkışlarla sık sık kesilirken “Zafer Bandosu”, konserini alanda bulunanları selamlayarak bitirdi. Ankara Meydan Sahne sezona hazır Athol Fugard’ın kaleme aldığı, “adalet” kavramını sorgulayan bir oyun “Ada.” Oyunda yer yer “Antigone”nin izlerini görmek de mümkün. Hani şu Sophokles’in “en büyük trajedilerinden biri” olarak da bilinen, erkek kardeşi Polyneikesin cesedinin gömülmesine izin vermeyen dayısı Kral Kreon’un emirlerine karşı gelen Antigone’nin öyküsünü anlatan ve “kime göre yasa, adalet, hak” kavramlarını tartışmaya açan tiyatro eserinin... Ancak bu oyunda iki kahraman var. İkisi de bir hücrede tutuklu. Hücrelerinde “adaleti” ve “hukuku” sorgulayan iki mahkumun öyküsü... Ankara’da geçen yıl faaliyete geçen Ankara Meydan Sahne yeni sezonu sözü edilen oyunla açıyor. Hem de diğer tiyatroların aksine ekimde değil eylülde. “Atalarımızın tanrıları, yurdum, yuvam... Zaman beklemez! Diri diri ölmeye, ölü gibi gömülmeye gidiyorum. Çünkü kutsal saydığım şeyleri hep kutsal tuttum” sözleriyle anlatılan oyun, 2 Eylül Pazar günü saat 20.30’da izleyici ile buluşacak. Aynı zamanda Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu da olan Tolga Çiftçi’nin yönettiği oyunda, İlker Ortaç, Oğuzcan Sakatoğlu ve Güneş Üçcan rol alıyor. Telefon Eposta 1 Eylül 2012 Cumartesi C M Y B C M Y B Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan