24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

19 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Genç girişimciler, trafik kameralarının açığını keşfetti: ‘Şeridi ortala cezadan kurtul’ SİNAN TARTANOĞLU Vadideki yıkım sırasında yaşanan direnişe ilişkin Meclis’e verilen soru önergesine yanıt geldi Dikmen’de oturmuyor(muş) İKLİM ÖNGEL ODTÜ Teknokent’te 2005 yılından bu yana düzenlenen Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması finalistlerinin kurdukları şirketler ve onların geliştirdiği ürünler düzenlenen basın turunda tanıtıldı. Teknokent Genel Müdürü Mustafa Kızıltaş yarışmayı kazanan öğrencilerin üç yıl boyunca desteklendiğini ve şirket kurabildiklerini anlattı. Yarışmada 7 farklı kategoride verilen ödüllerin toplam değerinin 450 bin liraya ulaştığını bildiren Kızıltaş, “Yarışma sonucu kurulan şirketler, üç yıllarını tamamladıklarında milyon dolarlık cirolara sahip oluyorlar” dedi. Düzenlenen basın turunda yarışmanın ilk finalistlerinden olan KADE Bilişim Sistemleri’nin ortaklarından Kaan Kayabalı trafikte plaka tanıma, kırmızı ışık ve ihlal tespit sistemi, olay algılama, trafik yoğunluk ve alarm sistemi kurduklarını söyledi. Sistem sayesinde bir yol dan dakikada geçen araç sayısı, plakalarının tanınması ve hızlarının da geniş kameralarla izleyip anında analiz yapabildiklerini belirten Kayabalı, ayrıca geliştirdikleri sistem ile hem Ankara’daki Kent Güvenliği Yönetimi Sis temi (KGYS) hem de tüm Türkiye’deki MOBESE sistemlerinin bir açığının kapanabileceğini söyledi. Kayabalı’nın aktardığı bilgiye göre, örneğin Eskişehir yolundaki KGYS sisteminde her bir kamera sadece tek bir şeridi izleyebiliyor ve herhangi bir hız ihlali durumunda plakayı okuyarak ceza kesiyor. Ancak sistem üzerindeki kameralar, iki şeridin tam ortasında seyreden bir aracın plakasını okuyamıyor. Yani şerit üzerindeki hat kameraların kör noktası. Ayrıca mevcut sistemin akreditasyon işlemleri tamamlanmadığından kesilen cezalara itiraz edilebiliyor. Bu yolla, sürücüler akreditasyon işlemi tamamlananana kadar ceza ödemekten kurtulabiliyor. CHP Ankara Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök’ün Dikmen’de yaşanan yıkım ve emniyet güçlerinin bölge halkına kontrolsüz güç kullanmasına ilişkin Meclis’e verdiği soru önergesine, Vali Yardımcısı’ndan yanıt geldi. Yanıtta yıkıma direnenlerin bölge halkı olmadığı iddia edilirken, direnenleri etkisiz hale getirmek için “kademeli olarak artan güç” kullanıldığı kabul edildi. Anakent Belediyesi’nin Dikmen Vadisi’nde gerçekleştirmeyi planladığı 5. Etap Kentsel Dönüşüm projesi için 12 Nisan Perşembe günü yıkıma gelen ekiplerle vadi halkı arasında çatışma yaşanmıştı. Sabah saatlerinde bir evin yıkılmasıyla başlayan gerginlik, 3 saate yakın süren bir çatışmaya dönüşmüş ve çevik kuvvet bölge halkının üzerine gaz bombası ve plastik mermi ile saldırmıştı. Yurttaşlar ise kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden saldırıyı etraftan topladıkları taş ve sopalarla engellemeye çalışmıştı. Polis, CHP Milletvekili Gök’ün gelmesiyle geri çekilmişti. CHP’li Gök, 19 Nisan tarihinde olayı Meclis gündemine taşımış ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle “Melih Gökçek’i durdurmak için bir tutum alacak mısınız ve halka uygulanan orantısız gücü önlemek için ne yapacaksınız?” diye sormuştu. ‘Zor kullanıldı’ CHP’li Gök’ün soru önergesine Ankara Vali Yardımcısı Fahri Aykırı imzasıyla yanıt geldi. Bölgeye yıkım için değil de savaşa gider gibi hazırlık yapıldığının an laşıldığı yanıtta, şube müdür yardımcısının emrinde özel tim, destek birliği, Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve panzer ile alana gidildiği bildirildi. Yanıtta, yıkıma direnenlerin bölge halkı olduğu inkâr edilirken, “Çeşitli guruplara mensup insanların toplandığı” iddia edildi. Panzerli emniyet güçlerine taş ve sopalarla önce “gösterici” grubun saldırdığı öne sürülen yanıtta, “Grubun direncini kıracak şekilde orantılı ve kademeli bir şekilde müdahalede bulunulmuştur” denildi. Yanıtta, “Söz konusu olayda güvenlik güçleri tamamen yasalarla kendisine verilen yetki ve sorumluluk çerçevesinde hareket ederek zor kullanmak suretiyle olaya müdahalede bulunmuştur. Bu zor kullanma ilgili kanunlarda belirtildiği şekilde direnmenin mahiyetine ve derecesine göre direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette güç kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmiştir” ifadeleriyle “kademeli olarak artan güç” kullanıldığı kabul edildi. Çatışma henüz dinmemişken olay yerine gelen ve polisin geri çekilmesini sağlayan Gök, gelen yanıta ilişkin şunları kaydetti: “Bu olaylar sırasında polisin güç gösterisinde bulunduğu Dikmen Vadisi halkıdır, onların dışındaki kişilerin olaylara karşıtığını söylemek söz konusu olamaz. Emniyet güçleri, olaylar sırasında yüzlerce sis ve gaz bombası kullanmıştır. Ben orada yaşananları bizzat gördüm. Olayları bu kadar hafife alan bir açıklamanın kabulu mümkün değildir.” Komisyon ve meclis üyelerinin yarısı toplantıya katılmadı AKP’de ‘Demirkafes’ çatlağı SERTAÇ EŞ Söğütözü’nde yıllardır demir yığını halinde durması nedeniyle “Demirkafes” olarak adlandırılan bölgenin YDA firmasına ihale edilmesinin ardından inşaat alanının genişletilmesi tepki çekti. Konunun Anakent Belediye Meclisi’nde görüşülmesi sırasında AKP’li üyelerin yarı yarıya bölündüğü gözlendi. AKP’li üyelerin rahatsızlığı Anakent Belediyesi Bayındırlık ve İmar Komisyonu’na da yansıdı. Demirkafes’in yıkılarak yerine yeni binaların yapılması yönündeki ihalenin ardından bölgeye daha fazla inşaat alanı verilmesini öngören plan önerisinin belediye meclisinde görüşülmesi sırasında yoğun itirazlar yaşandı. CHP ve MHP grubunun itirazlarının yanı sıra bağımsız üyelerden Hüseyin Günay, CHP’den istifa eden Durmuş Akkaya da itiraz ettiler. MHP listesinden girmesinin ardından partisinden daha önce istifa eden Aygün, “Plan önerisinin hakkaniyet ölçülerine uymadığını” dile getirdi. Eski CHP’li Akkaya ise “İhale yapılırken yeni inşaat alanı yaratan bu plan notları yoktu” diye itirazda bulundu. Sessiz tepki Demirkafes’in planına eklenen notlarla yeni inşaat alanı yaratılmasına AKP grubu ise sessiz tepki gösterdi. İlk tepki konunun Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında yaşandı. Komisyonun AKP’li üyeleri İlhan Şener, Zekerya Top ve Mustafa Tinç konunun görüşüleceği komisyon odasına gelmelerine karşın görüşmele re katılmadılar. AKP grubunda plana karşı oluşan hoşnutsuzluk belediye meclisi toplantısında da net olarak yansıdı. Plan notlarına ekleme yapan önerinin görüşülmesi sırasında Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek salondan ayrıldı. Ardından oturumu başkanvekili Ali İhsan Ölmez yönetmeye başladı. Gökçek’in ayrılmasını fırsat olarak gören çok sayıda AKP’li meclis üyesinin de salondan ayrıldığı gözlendi. Görüşmeler CHP’li, MHP’li ve bağımsız üyelerin yoğun tepkileri arasında geçti. Ölmez, söz istemlerine sınırlı olarak izin verdi. Ölmez, AKP grubundan bir kişiye ve bağımsız üye Durmuş Akkaya’ya ise söz istemelerine karşın söz hakkı vermedi. Demirkafes’in plan tadilatı, salondaki AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi. TOKİ konutları sular altında Silikon Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde düzenlenen haftalık basın toplantısında plansız kentleşme ve Ankara’nın yeraltından akan derelerine dikkat çekildi. Şube Başkanı Ali Hakkan, yaptığı açıklamada, TOKİ ve Ankara Anakent Belediyesi’nin yürüttüğü Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm projesini eleştirdi. Mamak Üreğil’de yapılan TOKİ konutlarının su içinde kalmış fotoğraflarını gösteren Hakkan, bu durumun, plansız kentleşmeden dolayı ortaya çıktığını vurgulayarak, konutların Hatip Çayı yatağında olabileceğini söyledi. Yönetim Kurulu Üyeleri, Bülent Batuman ve Tezcan Karakuş Candan’ın da katıldığı toplantıda Ankara’nın derelerine ait bir de harita gösterildi. Batuman, harita üzerinde yaptığı açıklamada, kent merkezinden geçen derelere dikkat çekerek, “Ankara’nın merkezinden geçen dereler Ankara Çayı’na akıyor ve bunlar yerin altından akıyorlar. Metro göçüğü de bununla ilgili. Bir metro inşaatında suyun akış yönünün dikine bir çalışma yapıyorsanız, bunun gerektirdiği önlemleri almalısınız. Yoksa insanları dalgıçlarla kurtarmak zorunda kalırsınız” dedi. Batuman, Mimarlar Odası’nın TOKİ’ye denetlemeler konusunda da yardım edebileceğini belirterek, “TOKİ, denetleme işini kendi başına yapamıyorsa Mimarlar Odası bu konuda ‘kamu yararına’ denetim yapmayı görev bilmektedir” tavsiyesinde bulundu. Rant düzeni Toplantıya katılan Sekreter Üye Tezcan Karakuş Candan hüküme İddianamedeki bilirkişi raporu: Vadisi kurulacak Makine İmalat Teknolojileri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (MİTEK) öncülüğünde yapılan toplantıda sanayi alanında birçok proje önerisi ortaya çıktı. OSTİM’de faaliyet gösteren işadamları ve mühendislerin katıldığı toplantıda MİTEK Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Polat, planlanan projeler arasında Silikon Vadisi’nin de bulunduğunu belirtti. Toplantıya işadamlarının yanı sıra Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım ile KOSGEB Başkanı, Kalkınma Ajansı Başkanı ve birçok bakanlık bürokratı katıldı. Yapılan toplantıda, iş sağlığı ve güvenliğinden yan sanayi tesislerine kadar birçok projede fikir alışverişi sağlandı. MİTEK Başkanı Cenk Polat, yapılması planan projeler hakkında bilgi verdi. Polat, OSTİM’de “makine imalat üssü” oluşturmak istediklerini belirterek yan sanayi tesisi ihtiyacına dikkat çekti. Yaptığı konuşmada, nitelikli işgücünün sanayiciler için önemini vurgulayan Polat, buna yönelik olarak “yenilikçilik (inovasyon) merkezi”nin ve “teknoloji geliştirme üssü”nü de kurmayı planladıklarını aktardı. ‘Sızıntının kaynağı net değil’ ? Hava Kuvvetleri’nin önünde 22 Haziran’da meydana gelen ve bir yurttaşın yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan göçüğe ilişkin bilirkişi raporu spekülasyonları sonlandıramadı. Kadir Sevim adlı yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan göçük konusunda Cumhuriyet Savcılığı’nın atadığı bilirkişinin hazırladığı rapor da soru işaretlerine yanıt getirmedi. İnönü Bulvarı’nda Hava Kuvvetleri Komutanlığı önündeki kaldırımda meydana gelen göçüğün nedenine ilişkin birçok spekülasyon ve iddia gündeme getirilmişti. “Göçük noktasındaki su sızıntısının nereden kaynaklandığı?” sorusuna ilişkin şu spekülasyonlar yapılmıştı: ¦ Bölgede bulunan ana su borusu patlamış olabilir. ¦ Kanalizasyon borusu patlamış olabilir. ¦ Dikmen Deresi’nin bir kolu ıslah edilmediği için bölgede birikmiş ve göçüğe neden olmuş olabilir. ¦ Göçük oluştuktan sonra iş makinelerinin çalışması sırasında su ya da kanalizasyon borularını patlatması sonucu göçük derinleşmiş olabilir. Olay gerçekleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığı’nca atanan bilirkişi incelemelerini tamamladı ve raporunu verdi. Rapor, sızıntının kaynağının kesin olarak belirlenemeyeceğine dikkat çekiyor. Raporda şu ifadelere yer verildi:“Kanalizasyon hattının zamanında yeterli titizlikte kontrol ve bakım onarımını sağlamaya yönelik organizasyonu yeterli şekilde gerçekleştirmediği ve tünel su girişinin saat 04.30’dan başladığını, eğer sağlanmış olsaydı kanalizasyon iletim hattından su sızıntısı olmayacaktı. Kanalizasyon hatından kaynaklı zemin içinde su birikmesi ve buna bağlı meydana gelen oturmadan dolayı kaldırımın altında boşluk oluşmasına neden olması dolayısıyla ASKİ olayda tali kusurlu. Bilindiği gibi çökme olayının kaldırım altında olması nedeniyle yapılan kotrollerde her zaman için sağlıklı bir şekilde tespit edebilmek mümkün olmamaktıdır.” ti ağır bir dille eleştirdi. Saltanat anlayışının ülkenin her yerine yayılmış olduğunu belirten Candan, “Başbakan bir gün bir tepeyi beğeniyor, Türkiye’nin en yüksek minareli camisinin yapılmasını istiyor. Bir saltanat edasıyla geçmişle yarışırcasına davranıyor” dedi. Ayrıca kentleşme ve yapılaşma ile ilgili konularda iktidarın rant üzerinden hareket ettiğine dik kat çeken Candan, “Genel olarak AKP’nin kurmuş olduğu sistem, bir rant üzerine kurulmuş durumda. Bu rantı tekelleştirerek, hem sistemi hem de bütün organizasyonu bir kişinin ağzına bağlayan bir saltanat kurmaya çalışıyor. Buna kim karşı çıkarsa ona bir saldırı gerçekleşiyor” şeklinde konuştu. DUYURU ¦ Türk Hukuk Kurumu’nun düzenlediği “İnö nü ve Lozan” başlıklı panel, 24 Temmuz Salı günü, saat 14.00’te Nâzım Hikmet Kongre Merkezi Yıldız Kenter Salonu’nda gerçekleştirilecek. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun yöneteciği panele, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, emekli büyükelçi Onur Öymen ve yazar Doç. Dr. Hüner Tuncer konuşmacı olarak katılacak. Cenk Polat C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear