Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Akpınar kararı yargıya havale 1987 dönemindeki belediye meclisi üyeleri savunma yazıyor... Akpınar’a bakanlık soruşturması SERTAÇ EŞ Bülent Tanık Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Akpınar Mahallesi ile ilgili geçtiğimiz cuma günü Anakent Belediye Meclisi’nde alınan kentsel dönüşüm kararını yargıya taşıyacaklarını kaydetti. Tanık, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e çatarak, “Bu karar, Akpınarlıyı yeniden beklemeye mahkum kılıcak bir karardır. Bu çözüm değil, Akpınarlı için çözümsüzlük ve Akpınar’ı bahane ederek Çankaya Belediyesi’nin arsalarına el koyma ve iş yapabilmesini engelleme girişimidir” dedi. Tanık, şöyle konuştu: “Bu aşamadan sonra belediyemiz de bu süreçte yaptığımız tüm işlerin maliyetini Büyükşehir Belediyesi’nden tazmin edecek, hukuk girişimlerine ivedilikle başlayacaktır. Ayrıca, Büyükesat’ta başladığımız projeyi iptal edilen plan öncesi imar durumuyla yapmaya devam edeceğiz. Akpınar’dan buraya geçecek yurttaşlarımıza yapmış olduğumuz kıymet tespiti çerçevesinde onların maddi manevi kayba uğramayacakları eşdeğerde bir mekân düzenlemesi konusunda Çankaya Belediyesi Akpınarlıyı Anakent’in eline teslim etmeyecektir. Akpınar’daki durum bahane gösterilerek, 13 çok kıymetli parselimize el koyulması hukuksuzluğu ve kötü niyetine kadar varmıştır. Akpınar’ı bahane ederek yerli yersiz kentsel dönüşüm amaçlı kamulaştırma uygulamasına girişilmiş ve kendi mülklerimizde söz kullanma hakkımız bile yok sayılmıştır. Bu her haliyle hukuksuz ve art niyetlidir. Kesinlikle kabul edilemez.” SHP’liler bir araya geldi Çankaya Belediyesi’nin ilk kurulduğu dönemde meclis üyeliği yapan dönemin SHP’li siyasetçileri, 31 Temmuz 1987 tarihli karar nedeniyle 25 yıl sonra yeniden bir araya geldi. Ancak yaşı ilerlemiş durumda ve ileri düzeyde hasta olduğu için Emekli Tümgeneral Celil Gürkan, toplantıya katılamadı. Dönemin meclis üyeleri yaptıkları araştırmada İller Bankası’nın Akpınar bölgesi’nin imara açılamayacağı yönündeki uyarısı nedeniyle SHP’li üyelerin karara muhalif kaldıkları belirlendi. Dönemin SHP Grup Başkanvekili Kenan Babayiğit’in karara muhalif kalarak şerh koyduğu ortaya çıktı. İmara açılma işleminin ise dönemin ANAP’lı üyelerinin oyçokluğu ile alındığı ortaya çıktı. Tutanakları da kanıt gösteren SHP’li üyeler hazırladıkları savunmalarını İçişleri Bakanlığı müfettişine gönderdiler. Levent Gök İçişleri Bakanlığı, Dikmen Akpınar’daki heyelan bölgesinin imara açılması nedeniyle 1987 yılında kararı alan Çankaya Belediye Meclisi üyeleri hakkında, “görevi kötüye kullanmaktan” soruşturma açtı. Müfettişin bildirimi üzerine savunma yazan dönemin SHP’li meclis üyeleri, imara açılma kararına kendilerinin muhalefet ettiklerini belgeledi. Akpınar’a ilişkin soruşturmayı yürüten İçişleri Bakanlığı müfettişi, dönemin yaşayan üyelerine bildirimde bulunarak, savunmalarını istedi. Çankaya Belediye yönetimi, 1987 yılında ANAP’ta idi. Belediye meclisi de aynı doğrultuda ANAP’lı üyelerin çoğunluğuyla oluşuyordu. O dönemde 25 ANAP’lı, 20 SHP’li meclis üyesi görev yapıyordu. Soruşturmayı yürüten müfettişin savunma istemini içeren yazısı o dönemde SHP’li olan üyelerden Yaşar Çatak, Haydar Çağlar, Kenan Babayiğit ve Mahmut Bayram’a ulaştı. ‘Safari Park’ kurulacak Başkente kurulması planlanan yeni hayvanat bahçesinde, Türkiye’ye ilk kez getirilecek hayvanlar arasında kutup ayısı da bulunuyor. Anakent Belediyesi Hayvanat Bahçesi Müdürü Mustafa Sancar, kutup ayısının soğutulmuş özel bir havuzda yaşayacağını ifade etti. Sancar, “Hayvanat bahçesinde kutup ayısının yaşayabileceği iklim şartları oluşturulacak. Kutup ayısı, özel oluşturulan soğuk odada ve deniz suyunun içinde yaşayacak” dedi. Çok değişik kuş türlerininde getirileceğini kaydeden Sancar, hayvanat bahçesi içinde her kuş türüne özel bir yer ayrılacağını söyledi. Hayvanat bahçesine Mersin’den bir aslan alacaklarını ifade eden Sancar, şöyle devam etti: “Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nden kaplanla takas ederek dişi aslan alacağız. Biz onlara kaplan, puma, yak vereceğiz. Onlardan da buna karşılık deve, deve kuşu, pelikan ve dişi aslan alacağız. Yurtdışından da zebra ve gergedan alacağız. İki tane zebra var bizde ama ikisi de dişi, üremesini sağlamak istiyoruz. Birkaç egzotik hayvan daha alacağız. Filimiz de yok, alacağız. Yeni hayvan alımlarını 6 ay içerisinde gerçekleştireceğiz. Hayvanat bahçesi şu an ücretsiz ama yeni türler geldikten sonra ücretli olacak.” Aslan, kaplan ve puma gibi yırtıcı hayvanların yılda 30 ton tavuk eti tükettiğini söyleyen Sancar, şunları kaydetti: “Tek tip beslenmeyi ortadan kaldırmak amacıyla, yıllık 6 ton kırmızı et sipariş ettik. Haftalık 250 kilo tüketim var. İhalemiz tamamlandı, alımın son işlemlerini yapıyoruz. Hayvanat bahçesinin Anakent’e geçmesiyle, bu uygulama ilk kez hayata geçirilecek. Kedi ve köpekler, elle yapılan mamalarla besleniyordu, biz bunun da sağlıklı olmayacağını düşünerek kedi köpek maması aldık. Hayvanlar bu mamaları çok severek yiyor. Mutfakta her hayvan için o günün mönüsü yapılacak, kalori değeri hesaplanarak ilgili barınak sorumlularına teslim edilecek. Bir diğer proje ise ‘Safari Park’. Antilopların geyiklerin, dolaştığı büyük bir alanda yapılacak parkta Afrika’da görülen hayvanların arasında özel korumalı arabalarla gezilebilecek. Tema Park, Safari Park ve hayvanat bahçesi çiftlik arazisi içinde 2 bin 300 dönümlük bir arazide yapılacak.” ‘Gökçek hesap vermeli’ Anakent Belediyesi’nin, Doğukent Caddesi’ni 4 şerite çıkarmak için kestiği ağaçlara yönelik tepkiler büyürken, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök yazılı bir açıklama yaptı. Gök, açıklamada konuyu, soru önergesiyle Meclis’e taşıdığını belirtirken, “Hesaba, kitaba, plana, programa aykırı, keyfi ve günlük kararlarla dün yaptığını bugün yıkan bir anlayışa sahip Ankara Anakent Belediyesi uygulamalarıyla kamu kaynakları heba edilmektedir. Bunun hesabını sormakta kararlıyız” dedi. Açıklamada, Mamak’tan Oran’a kadar devam eden Doğukent Caddesi’ndeki yüzlerce ağacın kesildiğini belirten Gök, uzmanların, 4 şeritli yapılarak genişletilmekte olan bu caddenin, genişletilmesi mümkün olmayan Turan Güneş Bulvarı’na bağlı olduğunu, bu nedenle de önümüzdeki süreçte Turan Güneş Bulvarı’nın büyük bir yoğunluk yaşamaya başlayacağına dikkat çektiklerini anımsattı. Gök, başkent caddelerinin köstebek yuvasına döndüğünü belirterek yapılan uygulamanın keyfi olduğunu savundu ve “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bunun hesabını vermek zorundadır” dedi. ‘Gıcık Kadın...’ Eski bir yerleşim merkezi olan Ulus semtinde küçüklü büyüklü pek çok cami var. Adıyla ilgi uyandıran bu iki cami de eski ve küçük camilerden. Asıl adı “Gecik Mescidi” olan cami, Karapürçek’e bağlı Gecik köyünden Hacı İsmail kızı Hatice Gecik tarafından 1443 yılında yaptırılmış. Camiyi yaptıranın Gecik köylü bir kadın olması sebebiyle “gıcık” kadın olarak halk arasında söylense de cami imamı Hamza Kayaoğlu’na göre, bu adlandırma camiyi yaptıran hanımefendinin inatçı ya da aksi olduğu için değil, Gecik köyünün “gecik, gicik, gıcık” gibi farklı telaffuz edilmesinden kaynaklanıyor. Kerpiç yapısı, alçı mihrabı ve kitabesiyle dikkati çeken Gecik Mescidi, 2013 yılında ihaleye çıkılarak restore edilecek. Gecik Mescidi’nin aşağısındaki ara sokaklarda bir otomobilin milimetrik hesaplarla girebildiği dar sokakların kesişme noktasında yer alıyor Hemhüm Camisi. Mahalle kültürünün yaşatıldığı semtte derme çatma evlerinin önünde muhabbet eden yaşlı teyzelerden caminin adının sorduğumuzda iki rivayeti aktarıyorlar bir solukta. Bunlardan biri çok önceleri hızlıca namaz kıldıran ve kıldırırken ne okuduğu zor anlaşılan cami hocasına atıfta bulunuyor. Diğeri ise camiyi yaptıran kişinin konuşurken lafı ağzında gevelediği için “hemhüm” benzetmesinin kullanıldığını anlatıyor. Sade ve küçük yapılı Hemhüm Camisi’nin minaresi ise yüzyıllara direnerek, orijinal halini koruyor. 15. yüzyılda yaptırılan bu caminin adının kaynağı tam olarak bilinmese de duyanların hemen merakını çekiyor. Mustafa Sancar Belediye memuruna zam teklifi SERTAÇ EŞ Anakent Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi ve Etimesgut İlçe Başkanı Memet Yula, “Eşit işe eşit ücret” ve sosyal adaletin sağlanması amacıyla belediye memurlarına zam yapılması için öneri verdi. Yula, “Bazı AKP’li belediyeler bunu yapıyor, anayasada da yeri var. Memura verecekleri zam bir festival parası ediyor. Bir festival de eksik kalsın” diye konuştu. Yula, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre belediye memurlarının “yoksulluk sınırı”nın altında yaşadıklarını dile getirdi. Yula, memurların sorunlarının çözümlenmesi için belediye meclisine önerge verdi. İşçi, memur ve sözleşmeli çalışanların büyük bölümünün aynı işi yapmasına karşın memurların düşük ücret aldıklarını, bunun eşit işe eşit ücret ilkesine uymadığını anlatan Yula, “Ülkemizde belediyeler ve il özel idareleri İLO sözleşmeleri uyarınca eşit işe eşit ücret kuralını sağlamak amacıyla eşitsizliği giderici sosyal yardımda bulunmaktadır” diye konuştu. Ankara Anakent Belediyesi’nin eşitsizliği gidermek için kurumda örgütlü istediği sendika ile görüşerek memurlara denge ücreti vermesinin önünde yasal açıdan hiçbir sakınca bulunmadığını, aksine anayasada toplu sözleşme hakkının tanındığını vurgulayan Yula, “Ankara’da Polatlı, Beypazarı, Akyurt, Çayırhan ve Çankaya belediyelerinde çeşitli sendikalarla toplu sözleşmeler yapılmış, belediye memurları bu sözleşmelerle bir nebze de olsa rahatlatılmıştır. Belediye memurlarımızın çoğunluğunun üye olduğu sendikayla toplu sözleşme yapılması için önergemizin dikkate alınmasını istiyorum” değerlendirmesini yaptı. ‘Festivale değil memura’ Anakent Belediye bütçesinin yaklaşık 6 milyar TL olduğunu, kurumda 4 bin 500 memur çalıştığını anlatan Yula, “Memur başına ayda 300 TL ödenek çok rahat olarak verilebilir. Bunun yıllık maliyeti 16 milyon 200 bin TL’ye geliyor. Festivalin biri eksik kalsın. İnsanların yaşam seviyelerine katkı yapılsın. Kurumda örgütlü sendikalardan herhangi birisiyle bu görüşme ve sözleşme yapılabilir” değerlendirmesini yaptı. THY işçileri yapılan haksızlıkları anlattı: ‘Terörist muamelesi gördük’ ŞÜKRÜ KARAMAN OKUR GÖRÜŞÜ Ankara Birlik Mahallesi arkasındaki Doğukent Caddesi’nde bir süreden beri genişletme çalışmaları yapılıyor. Önce uydu kablosu döşeme gibi başlayan işler hazirandan beri sürüyor ve plansız programsız olduğu çok belli. Önce yolun bir tarafına asfalt döktüler sonra vazgeçip yarım bıraktılar ve genişletmeye karar verdiler. Genişletme çalışmaları ise tam bir ağaç kıyımı.Yol kenarındaki bütün ağaçları kesiyorlar. Geniş kaldırım neyimize biz yayaların. Otobüsten (413 numaralı) inen vatandaşı kaldırım değil, büyük bir çukur karşılıyor. İnsanlar nasıl evlerine geçeceklerini şaşırıyorlar. Sanırım Şimpaş ile Nada Vega sitelerine iyi bir yol hazırlığı içinde Anakent Belediyesi. Bıkmış bir vatandaş olarak haber vermek istedim. Fürüzan Bilir C M Y B C M Y B Havacılık iş koluna getirilen grev yasağını protesto ettikleri gerekçesiyle THY’de işten çıkarılan Havaİş Sendikası üyesi 305 işçi 50 günden bu yana Atatürk Havalimanı önündeki eylemlerini sürdürüyor. İşlerine son verilen 305 işçiden 3’ü teknik servis elemanı, 15’i de kabin amiri olan 18 işçi Havaİş Sendikası Ankara Şubesi üyesi. İşlerine son verilen Ankara Şubesi üyesi işçileri Cumhuriyet Ankara buldu. Müzisyen eşi ile birlikte sendika şubesine gelen ve THY’de 8 yıldır kabin amiri olarak çalışan, aynı zamanda Havaİş Sendikası işyeri temsilcisi olan Işın Deniz Pekbaş Eralp (34) şunları söyledi: “Derdimiz ücret değil, grev hakkının bir anda elimizden alınmasıdır. Yoğun uçuşlara rağmen, yasal uçuş süresinin çok üstünde, yeterli şekilde dinlenemeden özveri ile çalışıyorduk. Buna karşı çıkan arkadaşlarımıza yönetim, ‘Uçak senin yüzünden kalkamayacak, yolcular mağdur olacak’ şeklinde baskı kurarak uçuşa zorluyor, aksi durumda işimize son verileceği söyleniyordu. Personelin yeteri kadar dinlenmeden yapacağı uçuşların, güvenliği olmayacağını söylememize rağmen, yönetim bunu dikkate almıyor, hem yolcuyu, hem de bizleri riske ediyordu.” Aldıkları ücretin sürekli başlarına kakıldığını, kurumda yaşanan bu tür sorunların doğru bir planlama ile giderilebileceğini, ancak yönetimin bu sorunları çözmeden uzak olduğunu savunan Eralp, “THY’de emekçi olarak, insan olarak hiçbirimizin değeri yok. İşten atılmamız tamamen haksızlık. Adeta terörist muamelesi gördük. İçimize sindiremiyoruz. İşe dönene kadar mücadelemiz sürecek” dedi. Işın Deniz Pekbaş Eralp’in müzisyen eşi Selim Eralp (34) ise eşinin çok yoğun çalıştığını, bundan ötürü eşi ile uzun süre ayrı kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi: “İşverenin baskısı aile ortamına yansıyor, eşim işten eve stresli ve yorgun geliyor, huzursuz oluyorduk. Hiç dinlenmeden yeni bir göreve gidiyordu. Sosyal yaşantımız sıfıra inmişti. Ailemizi, yakınlarımızı göremez hale geldik. Doğum, ölüm, hastalık, bayram gibi özel günlerde bir araya gelemiyorduk. Aşırı çalışma koşulları aile ortamını bozmuştu. Evlendiğimizden bu yana 12 kez yılbaşını birlikte geçirdik. Bu kadar özverili çalışmanın karşılığı, haklarını aradılar diye kapı önüne konulmak olmamalıydı. Eşimi mücadelesinde sonsuza dek destekliyorum.” THY’de 5 yıldır kabin amiri olarak çalışan Okan Güneş (28) ise “En doğal hakkımız olan grev hakkını savunurken, işimizden olduk. Kamuoyuna para için eylem yaptığımız açıklanıyor. Hakkımızı ararken suçlu gibi gösteriliyoruz. Öyle olsaydı eyleme katılmaz, işimizden de olmazdık. Esas bizi üzen de bu. İşe dönene kadar mücadelemiz sürecek” dedi. Havaİş Sendikası Ankara Şube Sekreteri Reşat Karaman, AKP iktidarı ile birlikte THY’de sorunların, çalışanlara baskının arttığını savunarak, mevcut yönetimin sorunları çözmede yetersiz kaldığını bildirdi. THY’de çalışana saygı kalmadığını, eskiden teşekkür ve temettü alan çalışanların, mevcut yönetimin işbaşına gelmesi ile baskılarla karşılaştığını belirten Karaman, “İnsanları makine gibi, köle gibi görüyorlar. THY’de emeğe, insana saygı kalmadı. Özveriyle çalışan üyelerimizin emeklerinin karşılığı bu olmamalıydı. Sendika olarak mücadelelerine desteğimiz sonsuz” dedi.