Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 12 Kasım 2012 Pazartesi a4 KENT YAŞAM Gazetemizin imtiyaz sahibi ve yazarı Orhan Erinç, Ata’yı ve bugünün Türkiyesi’ni anlattı... ‘Umutsuzdeğiliz,halkmeydanlaraindi’ A tatürk’ün 74. ölüm yıldönümünde Ankara Temsilciliğimize konuk olan gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve yazarı Orhan Erinç, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirterek, “Ancak her şeye karşın umutsuz değiliz, umutsuz olmamalıyız. Umutsuz değiliz çünkü halkımız son dönemdeki tepkisizlikten kurtulma aşamasına geldi. Halk 29 Ekim’le birlikte kendisini meydanlarda göstermeye başladı. Bu en büyük güvencemiz” görüşünü dile getirdi. Ankara Temsilciliğimizde yer alan Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM), 10 Kasım’da, yurttaşlarla birlikte söyleşi gerçekleştiren ve kitaplarını imzalayan gazetemiz imtiyaz sahibi ve yazarı Orhan Erinç, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakla yetinmeyerek, bu Cumhuriyeti daha ileri konuma getiren, Türkiye’ye çağdaş dünyanın kapılarını açan bir Başkomutan, devlet adamı ve diplomat olduğunu dile getirdi. Atatürk’ün bugün, özellikle bazı kesimler tarafından iki konuda hedef haline getirildiğini vurgulayan Erinç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Atatürk üzerinden yürütülmeye çalışılan tartışmalardan ilki O’nun demokrat olup olmadığı yönünde. Ancak bizler biliyoruz ki Atatürk gerçek bir demokrattı. Gerçekleştirmek istediği en önemli şeylerden bir tanesi Türkiye’nin çok partili sisteme geçişi idi. Ancak ne yazık ki dönemin koşulları buna izin vermedi. Bir diğer tartışma da Atatürk’ün ‘diktatör’ olduğu yönünde. Bana göre bir kişiye diktatör demek o kişinin diktatör olmadığının en büyük kanıtıdır. O dönemlerde Avrupa’da gerçekten ‘diktatör’ diye tanımlayabileceğimiz iki isim var. Biri Mussolini, diğeri de Hitler. Onların dışındakiler de kendilerine demokrat rolü çiziyorlardı.” ‘Bugünün abece’siyle yazıyorlar ama...’ Atatürk’ün devrimlerinin de tartışmaya açıldığını kaydeden Erinç, tartışmaya açılan en birincil devrimin “Dil Devrimi” olduğunu kaydetti. Erinç, “Bu devrimi tartışmaya açan bazı yazarlar, bilim adamları, Dil Devrimi ile birlikte Türkiye’nin geçmişle bağının kopartıldığını savunuyorlar. Ancak kimse o dönemde Türkiye’deki okuryazar oranının yüzde 89’larda olduğunu, kadınların okuma yazma oranının ise yüzde 4’lerde seyrettiğini düşünmüyor. Üstelik böyle düşünenler yazılarını da bugünün abece’siyle kaleme alıyor” dedi. Atatürk’ün en önem verdiği konulardan birinin de eğitim olduğunu vurgulayan Erinç, AKP hükümetinin uygulamaya geçirdiği 4+4+4 sisteminin imam hatiplerin önünü açmak dışında başka bir fonksiyonunun olmadığını söyledi. Erinç, “Bu anlamda Türkiye’nin geleceği konusundaki kaygılar yoğunlaştı” görüşünü dile getirdi. ‘Çelişki Cumhuriyetindeyiz’ Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumun iç açıcı olmadığını, herkesi üzdüğünü belirten Erinç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tam bir çelişki Cumhuriyetindeyiz. 29 Ekim kutlamalarına getirilen sınırlandırmalar örneğin. Önceki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını ‘demir perde ülkelerindeki kutlamalara’ benzetenler, halkın önceki kutlamalara katılmadığını savunanlar, bugün halkın Cumhuriyet kutlamalarına engel olmaya çalışıyorlar. 10 Kasım törenleri için de çelenk koyma yasağını son açıklama ile yumuşatmış gibi gösteriyorlar. Oysa çelenk koymak için son 48 saat öncesinden de izin alınması gerekiyor. Bu Türkiye’nin talihsiz döneminin kanıtıdır. Bu durumları demokrasi ile nasıl bağdaştırdıklarını açıklamalıdırlar. Ancak her şeye karşın umutsuz değiliz, olmamalıyız. Halkımız son dönemde tepkisizlikten kurtulma aşamasına geldi. Halk 29 Ekim’le birlikte kendisini meydanlarda göstermeye başladı. Bu en büyük güvencemiz.” ‘Korku değil kızgınlık’ Bugün Atatürk’ün ve devrimlerinin belirli kesimler tarafından “tırpanlamaya yönelik” girişimlerin de “Atatürk korkusundan çok O’na duyulan kızgınlıktan kaynaklandığını” vurgulayan Erinç, bu durumun en büyük nedenlerini de “Atatürk’ün hilafeti ve saltanatı kaldırması, toplumdaki her kesimin dini inancını özgürce yaşayabilmesi için laiklik ilkesini güvence altına almak istemesi, Mecelle yerine Medeni Yasa’yı benimseyerek, dini öğeleri hukuktan da temizlemesi” olarak sıraladı. Erinç ayrıca AKP’nin “12 Eylül Anayasası’nı kaldıracağı” söylemiyle halk oyuna sunduğu yeni anayasa oylamalarında “Yetmez ama evet” diyenlerin çoğunluğunun da bugün pişmanlıklarını dile getirdiğini kaydetti. Orhan Erinç Ankaralı bisikletçiler Anıtkabir’deydi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 74. yılında anmak üzere toplanıp Anıtkabir’e giden yüz binlerce kişi arasında Ankaralı bisikletçiler de vardı. Güvenpark’ta toplandıktan sonra Ankara dışından gelen diğer bisiklet gruplarıyla birleşen grup ve öncesinde farklı saatlerde, farklı rotalardan gelip Anıtkabir’e ulaşan yüzlerce bisikletçi yağışlı bir Ankara gününde pedal basarak Atatürk’e saygılarını sundu. bahar aylarına kadar kış uykusuna Kışa girerken yatıracakları yerlere kaldırmaya Kasım ayının ortalarına geldiğimiz başladıklarına dair mesajları çeşitli bu günlerde kış mevsimi yavaş sosyal ağlarda vermekteyse de, yavaş yüzünü göstermeye başladı. kimi dört mevsim bisiklet Yağışla birlikte hava sıcaklığının kullanıcısı, kendilerini ve düşmesiyle kış bisikletlerini kışa hazırlıkları da ivme hazırlamanın adımlarını Yaşasın kazanıyor. Dolaplarda atıyor şu sıralarda. Önce Bisiklet bisikletlerini kış ayları yazlık ayakkabı ve giysiler yerlerini boyunca kaldırmayı kışlıklara bırakırken, ev düşünenlere bazı ve ofislerde soğuğa karşı önerilerde bulunalım. yalıtım ve ortamı sıcak tutma çabaları, arabaların Bisikletimizi ÖZKANÇAKIRLAR kışlık bakımlarının depolarken aozkan@gmail.com yapılması, lastik değişimi Bisikletinizi ister kapalı, vb. işlerle paralel yürüyor ister açık (balkon vb.) yerde tutun, son haftalarda. Ya bisikletçiler ve kaldırmadan önce mutlaka bisikletleri? Mevsim ve hava yıkayarak ya da silerek genel koşullarından en dolaysız temizliğini yapın, çamur ve etkilenen ulaşım ve spor tozundan arındırın, iyice araçlarından biri olan bisiklet için kurulayın. de kışlık bazı hazırlıklar yapmak Zincir, fren telleri, vites gerek kuşkusuz. Her ne kadar kimi aktarıcıları, teker ve pedal bisikletçiler, bisiklet sezonunu göbekleri gibi hareketli parçaları bitirdiklerine ve bisikletlerini özel kir ve pas çözücülerle temizleyip hafifçe yağlayarak muhafaza edin. Uzun süre kullanmayacaksanız tekerleri ve borusuyla birlikte seleyi çıkartın, kuru ve temiz bezlere sarıp bisikletinizle birlikte nemsiz ve kuru bir yerde saklayın. Bisikletinizi ve üzerindeki ya da çıkartılmış tüm parçalarını toz ve nemlenmeye karşı kuru ve temiz bir örtüyle sarın. Balkon vb. açık mekânlarda tutacaksanız kalınca, su geçirmez bir naylon örtüyle örtün. Işıklandırma, korna, zil vb. aksesuvarlarınızın eğer varsa pillerini çıkartın, tekrar takıncaya kadar ayrıca muhafaza edin. Ara sıra bisikletinizin yanına gidip bir göz atmayı, halini, hatırını sormayı ihmal etmeyin. Son olarak, bisiklet kondisyonunuzu kaybetmemek ve gelecek sezonun alt yapısını oluşturmak için kış aylarını koşu, yürüyüş, esnemegerme ve hafif kilolarla yapılacak ağırlık çalışmalarıyla geçirmeyi ihmal etmeyin. 5N 1K Bisiklet nkara’da bireysel olarak ya da çeşitli gruplar içinde bisiklete binenlere 5N 1K dedik. Gelen yanıtları yerimiz elverdiği ölçüde yayımlıyoruz. Katılmak isteyenler aşağıdaki soruları kısaca yanıtlayıp mümkünse bisikletli bir fotoğraflarıyla birlikte bize göndersinler. Kim; Ne zaman; Nerede; Nasıl; Ne Tür; Neden? Kim: Güzin Arıcı Ne zaman: Salı akşamları ve hafta sonları. Nerede: Düzgün olan her yolda. Ne tür: Tur bisikleti. Neden: Mutluluk ve spor için. Nasıl: Az yokuşlu :) “Bisikletimden kışın da ayrılamam” diyenlere Yağmurlu, karlı, rüzgârlı ve soğuk havalara karşı bedeninizi korumak için uygun giysiler edinin. Kask üstü su ve rüzgâr geçirmez kılıflar, kask içine giyilebilen ince bereler ya da maskeler, alt ve üst beden için termal içlikler, rüzgâr kesici formalar, yağmurluklar, ince ama termal özellikli eldivenler, sıcak tutan ayakkabılar ya da ayakkabı üstü termal kılıflar bu tür malzemelere örnek olarak verebileceklerimizden bazıları. Bisikletinizin kışlık bakımını mutlaka yapın ya da yaptırın. Özellikle lastiklerinizin ıslak zeminde kaymasını önlemek için dişlerini kontrol edin, eskimişse değiştirin, gerekirse kışlık lastik taktırın. Yağmurlu ya da karlı havalarda lastiklerden üstünüze su sıçramasını önlemek için eğer yoksa bisikletinize hafif ama kullanışlı ön ve arka çamurluk taktırın. Özellikle ıslak ve kaygan zeminlerde, soğuk asfalt üzerinde hızınızı kontrol altında tutun, virajlara yavaş ve dengeli girin, frenleme yaparken her iki freni de küçük ve sakin hareketlerle, dengeli biçimde kullanın. Her sürüş öncesi bir kaç dakikanızı ayırıp bisikletinizi gözden geçirin. Lastiklerinizin yerlerine iyice oturup oturmadığını, frenlerinizin yeterince tutup tutmadığını, vites değişimlerinin düzgün olup olmadığını kontrol edin. Her sürüş sonrası bisikletinizi temizleyin, kurulayın, kuru bir yerde muhafaza edin. A Kim: İmran Yüce Ne zaman: Ne zaman değil? Nerede: Eymir, ODTÜ, Hacettepe, Beytepe, Batıkent. Ne tür: Dağ bisikleti. Neden: Kendime sunduğum hediyem. Nasıl: Hızlı ve öfkeli. Kim: Altay Çokaktaş Ne zaman: Her gün, sabah 7:309:00. Nerede: Anıttepe koşu parkuruna gidip gelirken. (Tesis müdiresi Leyla Hanım bisikletlere özel yer yaptırdı.) Ne tür: Normal vites, ince asfalt lastiği. Neden: (Altay bey buna yanıt vermemiş. Herhalde herhangi bir nedene gerek duymuyor :) Nasıl: Seleye oturunca ayaklarım yere basacak şekilde, kollarım hafifçe düz veya az bükülmüş, pedal çevirme şokunu absorbe edecek pozisyonda oturarak. C MY B