Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 Eylül 2011 Cuma 378 13 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET EGO bilet satış yerlerinin faaliyetlerine son verildi Personelyokgişelerkapalı “Bu özelleştirmeyle ilgili. Biz normalde de bilet satıyoruz, metrolarda falan. Bizim bilet satışındaki kadrolu personelimiz emekli oldu. Yerlerine yenisini alamadığımız için kapatmak durumunda kaldık. Dışarıdan yerlerine özel de alamıyoruz” yanıtını verdi. Toplam 13 bayiden ancak şu an 34 tanesinin çalıştığını, diğerlerinin kapandığını belirten yetkililer, “Personelimiz çok olsa diğer yerleri kapatmazdık. Personel alamıyoruz çünkü Başbakanlıktan kadro isteyeceksin. Ama kadro verilmiyor. Devlet politikası şu an özelleştirme yönünde” değerlendirmesini yaptılar. ‘Dikmen’deki Sarı Ev’ S okollu Mehmet Paşa Caddesi’nin sonlarına doğru gelindiğinde dururdu o ev. Yolun sağında yükselen yamacın üstüne oturmuş bir anıt gibi. Anadolu’nun geleneksel yapı sanatına ilişkin tüm özellikleri kendinde toplamış iki katlı bir köşk. Son yıllarındaysa, yapıldığı zamanlardaki görkemli görünüşünden hiçbir iz kalmamıştı. Ağaç hatılların arasındaki tuğla kerpiç karışımı dolgulu duvarları sarı badanalı. Üzerinden geçen uzun yılların etkisiyle yer yer dökülmesine karşın, o sarı boyanın sıcaklığı uzaklardan bile görülebilirdi. Hele Ankara’nın grimavi sonbahar gökleri önünde daha belirginleşir, daha bir çarpıcı olurdu renkli badana. Çevresini kuşatan bahçedeki ağaçlarla birkaç direk arasına gerili ipler üzerine serili renkli çamaşırların yarattığı görsel bir şenlikten başka bir şey değildi. Çok değil, bundan on yıl kadar önce iş makinelerinin kepçeleri altında yok olup gitti o güzelim ev. Çevresini kuşatan soğuk 175 liraya abonelik Şu anda bilet satışı yapan özel yerlerin sayısının 960’a yükseldiği öğrenildi. EGO yetkililerinin verdiği bilgiye göre, kart satışı yapmak isteyen büfe, market gibi yerlerin sahipleri, bir dilekçeyle beraber vergi levhası ve nüfus cüzdanı fotokopisi, bağlı bulunulan dernekten yazı, bir adet resim ile 175 lira depozito ücretiyle başvuruda bulunabiliyor. Abonelik iptal edildiğinde ise 175 TL iade ediliyor. Başvuran şirket ise bizzat müdürünün EGO’ya gelmesi gerekiyor. Yanında da ticaret sicil gazetesinin fotokopisini bulundurmalı. BURASIBAŞKENTiN GÖBEĞi,SIHHİYESAAT:18.00 ALİCAN ULUDAĞ A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediyesi, kendisine ait abonman bilet satış gişelerinin faaliyetlerini hiçbir gerekçe göstermeden durdurarak, kart satış işini büyük oranda özel sektöre bıraktı. Bu duruma ise gişelerde çalışan memurların emekli olması ve yerine yeni alım yapılamamasının neden olduğu öğrenildi. Son haftalarda Kızılay, Sıhhiye ve Ulus gibi merkezi noktalarındaki EGO’ya ait bilet satış gişelerine giden yurttaşlar, kapalı kepenklerle karşılaşıyor. Gişenin duvarına, asılan bir duyuruda “EGO Genel Müdürlüğü’ne ait abonman bilet satış gişelerinin faaliyeti 12 Ağustos 2011 tarihinde durdurularak kart satışları Ankaray, Metro bilet satış gişeleri ile 932 adet özel bilet bayisi tarafından yerine getirilecektir” deniliyor. Yazı okunduğunda akla ilk olarak gişelerin özelleştirildiği için bu kararın alındığı geliyor. Ancak Cumhuriyet Ankara’nın EGO yetkililerinden aldığı bilgiler şaşkınlık yarattı. ‘Personelimiz yok’ EGO yetkilileri, “gişeleri neden kapattınız” sorusuna, beton binalara inat ayakta kalmaya çalışan sapsarı anıt yenildi hırslara. Şimdi böyle bir yapıyı kimseler anımsamaz bile. Kala kala elimizde, resimlere konu olmuş görüntüsü bulunuyor. Bu uzun sayılabilecek giriş, başlıktaki adı taşıyan Fethi Arda’nın 1976 tarihli resmi üzerine. Fethi Arda daha çok Bodrum görünümleriyle belleklerde yer etmiş bir sanatçımız. Yalnız onunla yetinmiyor doğallıkla. Çiçekler, figürler ve soyut çalışmalarını da doğa görünümlerine eklemek gerekiyor. 195258 yıllarında Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Halil Dikmen ile Zeki Kocamemi’nin atölyelerinde öğrenim görmüş. Akademide dört yıl kadar Sabri Berkel’in asistanı olarak çalıştıktan sonra kendi isteğiyle ayrılmış. İzleyen yıllarda Avrupa’da görüyoruz onu. Önce Salzburg’da Vedova’nın, daha sonra Paris’te Goetz’nin atölyelerinde eğitimini yoğunlaştırıyor. İstanbul’da ilk sergisini açtığında yıl 1959. Aldığı ödüller çok fazla ama burada ikisini analım: 1984 yılında Sanat Kurumu’nca “Yılın Sanatçısı” seçildi. 1986’da ise Kültür Bakanlığı 47. Devlet Resim ve Heykel Sergisi Yarışması’nda Başarı Ödülü. Sanatçının resimlerine geniş fırça vuruşları egemen. Gri değerlerin eşliğinde kullanılan parlak renklerle oluşturulan düzenlemeleri duyarlı bir anlayışın dışavurumundan başka bir şey değil. Özellikle Bodrum görünümlerinde yakaladığı titreşimlerle sevdi sanatseverler onu. Yalıkavak’ta denizi karşılayan yamaçtan çizdiği eskizlerden yola çıkarak yaptığı pastel çalışmaları yaşamının son dönemine damgasını vurdu. 1996 yılında yazlarını geçirdiği bu yerde yaşamını yitirdiğinde 62 yaşındaydı ve sanatsal anlamda en verimli dönemdeydi. Türk resmi ve Ankara sanat ortamının usta sanatçısının yaptığı tüm resimlerin sanat tarihimizde yer ettiği kesindir.“Dikmen’deki Sarı Ev” resmi ise yaşadığımız kentin yok olan görünümlerine karşı ağıt ve kurtarılmış bir görüntü yerine sayılmalı.