Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 8 Nisan 2011 Cuma 353 NKARA Başkentin eski yapılarından Cebeci İnönü Stadyumu, “yeniden yapılandırılacak” sözlerine karşın harabe görüntüsünden kurtulamıyor. Yapıldığı 1972 yılından bu yana başkentin bütün takımlarına ev sahipliği yapan stadyumda şu an Hacettepespor, Ankara Demirspor, Pursaklarspor’un maçları oynanıyor. Başkentin en fazla seyirci kapasiteli stadyumu da olan Cebeci İnönü, 35 bin taraftarı aynı anda ağırlayabiliyor. Hatta stadyum İstanbul Olimpiyat, Şükrü Saraçoğlu ve İzmir Atatürk stadyumlarından sonra Türkiye’nin en büyük 5. sahası olma özelliğini taşıyor. CebeciStadyumuunutuldu T A SEVİL ARINAN SPOR GÖZLEM Güreşimiz Nereye? Ali ABALI TFF adım attı ama... Stat kırık koltukları, sıvası dökülmüş dış ve iç cephesi nedeniyle 2009 yılında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından bazı bölümleri yenilenmişti. TFF o yıl stadın elle ayarlanan skor levhasını, elektroniğe çevirirken, yedek kulübelerini, kapalı hale dönüştürdü. Soyunma odaları da elden geçirilirken, kırık koltukları yenilendi. Ancak bu yenilemeler stadyum için yeterli olmadı. Başkenteyakışmayanbirstat Uzun dönemler Cebeci İnönü Stadyumu’nda forma giyen başkentli eski futbolcular, stadın futbol oynamaya uygun olmadığına dikkat çektiler. Eski futbolcular “Cebeci İnönü’nün mazisi var” dedikleri stadyumla ilgili anılarını şöyle anlattılar: Arif Peçenek: Ankaragücü ve Şekerspor’da forma giyerken Cebeci İnönü Stadyumu’nu kullanıyorduk. Beşiktaş gibi ligin üç büyükleriyle o stadyumda karşı karşıya geldik. Yani o stadyumun bende ayrı bir yeri var. Orası her zaman 2. ve 3. lig takımların maçlarına ev sahipliği yaptı. Örneğin o stadyumda yedek kulübesi ile yeşil saha arasında uzun ve gereksiz bir mesafe söz konusu. Soyunma odaları yeterli değil. Yani sağlıklı bir stadyum değil. Yıllardır yatırım yapılmıyor. Bu unsurlar oyuncuların maça motive olamamasına da neden oluyor. Eski olmasının ve tadilat yapılmamasının çok dezavantajı var. Tarık Üstün: Ankaragücü, Ankaraspor ve Şekerspor’da oynadığım dönemlerde beni heyecanlandıran stadyuma artık gitmek istiyorum. Maç izlemek içimden gelmiyor. Stat konum olarak güzel ama bakıma alınması lazım. Cebeci Stadyumu şu an üvey evlat muamelesi görüyor. 19 Mayıs Spor Tesisleri yeniden yapılındırılırken, Cebeci İnönü Stadyumu ikinci planda kaldı. Hamit Yüksel: Başkente yakışmayan bir stadyumumuz var. Bir kere o stadyum mazisi olan bir yer. Cebeci İnönü Stadyumu’nda, çok özel, bizim için önem arz eden karşılaşmalara çıktık. Ankaralı futbolcuların hepsi o stadyumun havasını teneffüs etti. Gençliğimiz orada geçti. Gerçekten yakışmıyor. Yetkililer ya yıksın ya da yeniden yapılandırsın. Ama bir adım atılsın. Kimler geldi, kimler geçti Yapıldığı tarihten itibaren başkentten üç büyüklere transfer edilen gol krallarını bile yetiştiren Cebeci İnönü Stadyumu, Ali Osman Renklibay, Selçuk Yula, Fikri Elma, Erkan Adatepe, Adil Eriç gibi bir dönemin ünlü futbolcularını ağırladı. Hatta Fenerbahçe’nin ünlü futbolcusu Rıdvan Dilmen de burada forma giydi. Hatta Dilmen, başkentte oynadığı bir maç sırasında Boluspor’dan transfer teklifi aldı. ürk sporunda, yediden yetmişe, geleneksel spor dalı olarak güreş bilinir ve benimsenir. İster kentte isterse köyde olsun, delikanlılık çağına giren gençler güçlerini pazuları ve güreş oyunları ile ortaya koyarlar. Özellikle hâlâ bazı köylerde düğünler bir günde sonlanmaz, şenliklere güreş de eklenir. Bu güreşlerde şampiyon olan gencin ödülü, semiz bir dana veya küheylan olma yolunda görülen safkan “tay”dır. Bu nedenle de özellikle Olimpiyat Oyunları’nda yüzümüzü güldüren ve “Türk gibi kuvvetli” efsanesinin yaratıcıları bu gibi düğünderneklerde yapılan çayır güreşlerinden yetişmişlerdir. Ülkemizde bu nedenle güreş sporunun ayrı bir yeri vardır. Federasyonların bütçe dağıtımında aslan payı hep güreşe verilir. Bu yıl yani 2011 yılı federasyonca güreş yılı ilan edilmiştir. Hazırlanan ve açıklanan programa göre de Eylül 2011’deki Dünya Şampiyonası ülkemizde, İstanbul’da organize edilecektir. Bu şampiyona öncesi Almanya’nın Dortmund kentinde yapılan Avrupa Şampiyonası’nda güreşcilerimiz beklenenin çok uzağında bir sonuç almıştır. Büyük ümitlerle gidilen Almanya’daki Avrupa Şampiyonası’nda her anlamda sırtımız minderden kalkmamıştır. Serbest, grekoromen ve bayanlar olmak üzere üç branş ve 21 siklette sadece üç madalya alınmıştır. Özellikle grekoromende geçtiğimiz yıllarda kürsüye abone olan sporcularımız Dortmunt’ta ancak 6. olmuşlardır. Federasyon Başkanı Osman Aşkın Bak’ın milletvekili adaylığı için istifasını, güreşteki bu kaosa bağlayanların haklı olacağını kabul etmek olanaksızdır. Almanya’da yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Rusların tekrar toparlanma sürecine girdiği görülmektedir. Türkiye toplamadevşirme güreşçi sevdasından vazgeçerek, kendi öz kaynaklarına yönelmelidir. İstanbul’da yapılacak Dünya Şampiyonası’ndan sonra bir zamanlar Londra’da minderde efsaneleşen şampiyonlarımızı aratmamalıdır. Türk güreşi nereye gidiyor? Acele yeni bir başkan bulunmalı ve ata sporumuz zirvedeki yerini almalıdır.