Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TELMEK’in sahibi Özönder, 12 yaşında çalışmaya başladı, 37’sinde emekli, daha sonra işadamı oldu 06 4 Şubat 2011 Cuma 344 Tamirciliktenihracata SEVİL ARINAN NKARA Onlarca ülkeye ihracat yapan TELMEK, elektrik panosu, otomotiv ve savunma sanayisine mekanik parçalar üretiyor. TELMEK’in sahibi Nihat Özön A der, firmasını çalışanlarıyla birlikte yönetiyor. Mütevazılığı her davranışından hissedilen Özönder, sıfırdan kurduğu firmasını anlatırken kendine hiç değinmiyor, başarı için “ortak çalışmaya” inandığını söylüyor. Bu tutumu çalışanlarıyla kurduğu ağabeykardeş ilişkilerine de yansımış. Özönder, ilk çalışmaya başladığı 12 yaşında kendine koyduğu “en iyi olma” hedefinden hiç sapmamış, 37’sinde emekli, daha sonra da işadamı olmuş... Ofisinde ziyaret ettiğimiz Nihat Özönder, İç Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Akyürek’le birlikte sorularımıza yanıtladı, firmasını anlattı. larının konforunu ön planda tuttuğunu söyleyen Özönder, personeliyle olan ilişkisini şöyle anlatıyor: “Biz burada patronçalışan ilişkisinden çok ağabeykardeş gibi çalışıyoruz. Burada çalışan herkes TELMEK’in sahibidir. Ama ben değilim. Öte yandan TELMEK bütün yaşamımı dolduruyor. İşimden başka hiçbir şey düşünmüyorum. Cumartesipazar günleri bile çalışıyorum. Oğlumla birlikte çalışıyoruz ama herkes görevinin farkında.” ‘Herkes görevini bilir’ Başta elektrik panosu, otomotiv ve savunma sanayi alanındaki mekanik parçalar üreten TELMEK, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi birçok ülkeye ihracat yapıyor. Çalışan ‘Her sabah spor yaparım’ Özönder, sağlıklı yaşamın ilk koşulu olan spor konusunda hassas. Her sabah spor yaptığını, eğitimi de en az spor kadar önemsediğini söylüyor. Özönder, OSTİM’deki fabrikasının en alt katında yer alan konferans salonlarında çalışanlarının sürekli eğitim fırsatı sunuyor. Belli konuların uzmanları, TELMEK çalışanlarına deneyimlerini ve bilgilerini aktarıyor. Kendi firmasında yaptırdığı eğitimlerin yanı sıra Özönder, Türkiye’nin dört bir yanındaki yatılı ilköğretim bölge okullarını da unutmuyor. Ancak bu özelliğiyle anılmak istemediğini sürekli vurguluyor. Özönder, firmasındaki eğitimleri ise şöyle anlatıyor:“Eğitim anlamında personel boyutuna da çok önem veriyoruz. İşe ilk başlayanlar hizmet içi eğitim alırken, toplantı salonlarımızda çalışanlar, birbiriyle verimli zaman da geçirebiliyor. Örneğin sohbet edip, maç izleme olanağını buluyorlar. Amacımız işteki başarının yanında, çalışanlarımızı topluma faydalı insanlar haline de getirmek.” ‘Çolukçocuktantamirci...’ Özönder, iş yaşamında unutamadığı bir anısını da bizimle paylaştı. Özönder, küçük yaşlarda başladığı telefon tamirciliği yaparken bir müsteşarın ofisine gider. Sonrası Özönder’in anlatımıyla şöyle:“Bir müsteşarımızın ofisinde kullandığı kadranlı (çevirmeli) telefonun içindeki bir aksaklığı tamir etmek için şirketim tarafından gönderildim. Müsteşar beni görünce, ‘Burası çoluk çocuk yuvası değil’ dedi ve hemen dışarı çıkmamı istedi. Ben ise telefonla ilgili işte iddialıyımdır. O an gözyaşlarımı tutamadım. Sonrasında yaşadıklarımı hemen şefime anlattım. Müsteşarı arayan şefim, ‘Telefonunuz ancak Nihat tamir ederse çalışır’ dedi. Bunu duyan müsteşar beni çağırdı ve ofisinde çay ikram etti. Ben de telefonu tamiri ettim ve müsteşar ‘Karne alınca yanıma gel’ dedi. Karnemi aldıktan sonra hemen müsteşarın yanına gittim ve zayıfım olmadığını gördü. Ve bana o zamanın değeriyle 20 TL harçlık vererek ödüllendirdi.”