27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 259/19 Haziran 2009 Başkent sahnelerinde ezberbozan biroyun: ‘Biz cesurca bir iş yaptık’ Neden bu kadar “sert” bir oyunu sahnelemek istediniz? I Ukalalık yapmak istemem ancak bizim yaptığımız cesurca bir iş. Ankaralının alışık olmadığı bir mekânda, alışık olmadığı bir türde oyun sahneliyoruz. Çünkü bizler artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Biliyorsunuz, ne yazık ki Ankara’da bugün lokomotif görev görecek tiyatro mekânları yok. Var olanlar da birer birer kapanıyor, yerlerine dönerciler, kebapçılar açılıyor. Bir kültür erozyonu yaşanıyor Ankara’da. Gerek ekonomik nedenlerden, gerekse hükümetin sanata olan bakışından ötürü izleyiciler artık Ankara’da tiyatro oyunları izlemez oldu. Biraz bu durumu kırmak istedik. İzleyiciyi farklılıklarla buluşturmayı amaçladık. Oyun, aslında çerçeve sahne için yazılmış ancak biz bu oyunu Dip Sahne’ye uyarladık. Dip Sahne’nin her bir köşesini oyuna dahil ettik. Bir de bana göre bu oyunun en güzel tarafı, konservatuvardan yeni mezun olan arkadaşlarımızın oyunda rol alıyor olması. Onların meslekteki heyecanına eşlik ediyor olmak bizleri mutlu ediyor. Genç oyuncu arkadaşlarımıza böylece şans tanımış oluyoruz. Onların sahnede kendilerini anlatmalarına olanak tanıyoruz. Dip Sahne’de gelecek sezonda daha fazla tiyatro oyunu izleyici ile buluşacak mı? I Evet. Dip Sahne henüz çok yeni kurulmuş bir mekân. Bu nedenle daha önce bir tiyatro oyunu sahneleme olanağımız olmadı. Ancak gelecek sezondan itibaren “Mojo” ile birlikte yeni oyunlar başkentlilerin beğenisine sunulacak. Dip Sahne’nin kurucusu Erdal Beşikçioğlu bu yaz yeni bir oyun üzerine çalışacak. Eğer halkın da desteğini ardımıza alabilirsek, bu oyunların devamı gelecek. Ankaralının böylece yeni bir sanat mekânı olacak. Büyük bir samimiyetle söylüyorum ki, buraya gelen izleyiciler, çok şaşıracaklar. “Böyle performanslar da mı oluyor” diye soracaklar. Yeter ki seyircisiz kalmayalım. Bizler için seyircinin varlığı her şeyden çok daha fazla önemli. Ya izleyiciden beklediğiniz ilgiyi göremezseniz? O zaman Dip Sahne de diğerleri gibi kapısına kilit vurmak zorunda kalır mı? I Böyle bir korkumuz her zaman olacak. Ekonomik koşullar ortada. Ancak ne olursa olsun bizler en azından “hayalimizi gerçekleştirdik” diyebileceğiz. “Emek sarf ettik, gereğini yaptık” diyebilmenin onurunu yaşayacağız. Bu onur da bize yeter. Ancak ben ne olursa olsun izleyicilerin bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Dip Sahne Ankara yerine İstanbul’da açılabilirdi... I Bırakın böyle bir yer Ankara’da olsun. Burası Türkiye’nin başkenti. Başkentlinin kendine ait bir mekânı olsun. Sonra tüm Anadolu’ya öncü olsun. Buna ihtiyacımız var. MOJO ok değil, bundan bir yıl önce, Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT) oyuncuları Erdal Beşikçioğlu ve eşi Elvin Beşikçioğlu tarafından kuruldu Dip Sahne. Türk Pop Müziği’nin tanınmış isimlerini ağırladı önce. Sonra çeşitli aktiviteler düzenlendi. Dip Sahne şimdi de başkentlilerin karşısına “ezber bozan bir oyunla”, “Mojo”yla çıkıyor. “In Your Face” akımının yazarlarından Jez Butterworth’un yazdı Ç ? Selda GÜNEYSU ğı oyunda, sıkışmışlık duygusu, açlık, ihtiras ve iletişimsizlik, yitik bir dünyanın kurallarıyla anlatılıyor. Yönetmenliğini İlham Yazar’ın yaptığı oyunda, konservatuvardan yeni mezun olmuş, İnanç Konukçu, Sertaç Teker, Ali Yoğurçuoğlu, Doruk Nalbantoğlu, Berkan Şal ve ADT oyuncularından Nusret Şenay rol alıyor. Oyun gelecek sezonda da başkentlilerin beğenisine sunulacak.Oyunun yönetmeni İlham Yazar’la “Mojo”yu, Dip Sahne’yi ve başkentteki sanat yaşamını konuştuk: Bize biraz Dip Sahne’nin kuruluşundan söz eder misiniz? Ankaralının alışık olmadığı bir mekân Dip Sahne... I Dip Sahne, geçen yıl, ADT oyuncuları Erdal Beşikçioğlu ve eşi Elvin Beşikçioğlu tarafından kuruldu. İnsanların kendilerini özgürce ifade edebildiği bir yer. Her türlü sanat dalına destek vermek amacını taşıyor. Müzikle müzisyenin, grafikle çizginin, sahneyle tiyatronun, insanla ifadenin tüm katmanları Dip Sahne’de buluşuyor. Yani asla bir bar ya da bir gece kulübü olarak kurulmadı Dip Sahne. Kent yaşamına farkındalık kazandırmak en temel hedeflerinden biri. Bu farklılığın en güzel örneklerinden biri de bana göre “Mojo” adlı oyunumuz. ‘+18 yaş sınırı getirdik’ “Mojo” ne anlama geliyor? Bugün “Mojo” için “ezber bozan bir oyun” ifadesi kullanılıyor... I İşin aslı bizler oyunun adını Türkçeye çevirirken biraz zorlanıyoruz. Çevirmenimiz Özge Kayakutlu “Mojo”yu, “fiyaka” olarak çevirmiş. Albeni de diyebiliriz. Afrika kökenli bir kelime. Oyundan söz etmek gerekirse, “Mojo” için evet, “ezber bozan bir oyun” diyebiliriz. 1990’lı yıllarda başta Birleşik Krallık’ta, sonra tüm Avrupa’da çok popüler olmuş, kökleri 1960’lara dek uzanan bir akım var: “In Your Face.” Genç oyun yazarlarının yarattığı bir akım olan “In Your Face”, seyircinin oyuna katılmasını ve seyirciyi sahnedeki müstehcen veya şok edici unsurlarla etkilemeyi amaçlıyor. Klasik, alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarıyor izleyicileri bu akımda yazılan oyunlar. İzleyiciyi rahatsız eden bir durum da söz konusu. “Mojo” da bu akımın yazarlarından Jez Butterworth’un kaleme aldığı bir oyun. Butterworth eserinde, sıkışmışlığı, açlığı, ihtirası, iletişimsizliği, yitik bir dünyanın kurallarıyla anlatıyor. Atlantik adlı bir barın içine sıkışmış 6 insanın öyküsü var eserde. Küfür, cinsellik ve şiddet var. Yani gansgsterlerin öyküsü var. Bu nedenle oyun, diğer oyunlara göre “sert” bir üsluba sahip. Tüm bu nedenlerden ötürü biz de oyuna +18 yaş sınırı getirdik. 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear