Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 279/6 Kasım 2009 Dansaadanmışortakbiryaşam... S ? Sevil ARINAN alsa, rumba, cha cha, paso doble, vals ve dahası. Dans kimimizin yaşamında sadece seyirden ibaretken, kimilerinin ise vazgeçilmezi. Ilgaz ve Gürkan Görmez çiftinin yaşamında olduğu gibi... Kendilerini dansa adayan, dans sayesinde tanışıp, evlenen Görmez çifti ayrıca ulusal takımın da önemli sporcuları arasında. Genç çift ayrıca yeni dansçılar yetiştirmek için ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu’nda da antrenörlük yapıyor. Yıllarını dansa veren Görmez çiftinin en büyük hayali ise Türkiye’nin uluslararası arenada başarı elde etmesine katkı sağlamak. İleride dans stüdyosu açmak isteyen Görmez çifti ile yaşamları üzerine konuştuk: Türkiye’de dans kültürü fazla gelişmediği gibi çoğunlukla ileri yaşlarda hobi olarak yapılıyor. Siz nasıl başladınız? I Ilgaz Görmez: Lise dönemlerimde kuzenim sürekli ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu’ndan bahsederdi. Böyle olunca bende de topluluk adına merak oluştu. Üniversiteye giriş sınavları nın hemen ertesinde topluluğu da göz önünde bulundurup, tercihimi ODTÜ’den yana kullandım. ODTÜ Biyoloji Bölümü’nü kazandığım ve ilk yıl zaman kaybetmeden ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu’na kayıt oldum. Şimdi ulusal takım çalışmaları, antrenörlük ve doktora eğitimimi bir arada yapıyorum. Gürkan Görmez: ODTÜ Meteoroloji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde eğitimime başladığım ilk yıl, içimde dans adına merak uyandı. Hemen topluluk seçmelerine katıldım. Kazanmamın ardından da çok sevdim, bırakamadım. Şu an ben de eşim gibi ulusal takım çalışmaları, antrenörlük ve doktorayı bir arada yürütüyorum. O zaman ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu tanışmanıza vesile olmuş... I I.G: Evet. Topluluğu girdiğimiz ilk aylarda, Gürkan’la flört etmeye başladık. Ardından da dans partneri olduk. Dans, Gürkan ve okul... Zaten tanıştığımız ilk an evleneceğimizi de biliyorduk. Öyle hissettik. Topluluk, ulusal takım ve evlilik derken 9 yıldır bir aradasınız. Bu beraberliğin zor yanları yok mu? I I.G: Bu konuda hiç sıkıntı yaşamadım. Eşimle zaman geçirmekten çok hoşlanıyorum. I G.G: Bizim için iki farklı dünya var aslında. Dans ve evlilik. İşimizi profesyonelce yapmaya çalıştığımız için ikisini ayrı yerlere koymayı başardık. Dolayısıyla iki işi birbirine karıştırmadığımız zaman sorun yaşanmıyor. ‘Kavgaetsekdehemenbarışırız’ Her evlilikte tartışma yaşanır. Bu tartışmalar dans salonu ile ev yaşantınıza yansıyor mu? I I.G: Evliliğimiz süresince kavga ettiğimiz günün ertesinde mutlaka barışırız. Uzatmayız. Ama dans salonu farklı. Orada çok tartıştığımız oluyor. Özellikle eşli danslarda tarafların aynı figürü estetik şekilde yapması gerekiyor. Bu noktada anlaşmazlıklara düşüyoruz. Ama tartışmamız büyük boyutlarda olduğunda, her şeyi kapının önünde bırakıp, evimize giriyoruz. I G.G: Dans salonundan çıktığımız an, yaşanan tartışmayı evimize taşımıyoruz. Dans ilişkisi ile evlilik birbirinden farklı. Bu ayırımı fark ettiğiniz an sıkıntı da olmuyor. Dansı profesyonelce yapıyorsunuz ama Türkiye’deki başarı ve bakış açısı ortada. Örneğin uluslararası düzeyde ciddi başarımız yok... I I.G: Son 10 yıldır dans adına ciddi gelişmeler söz konusu. Önceleri sportif anlamda dans diye bir şey yoktu. Ama şu an dans, profesyonelce yapılır oldu. Örneğin son Türkiye Dans Şampiyonası’na 140 çift katılmıştı. Bu rakam çok ciddi çünkü bizim dansa başladığımız zamanlarda ancak 5 6 çift yarışıyordu. I G.G: Dünya kupasının ilk turda eleniyoruz. Yarı finale çıkmamız zor. Ama yurtdışından gelen antrenörler, dansçıların da aynı şekilde değişik ülkelere gitmesi, alanımız adına olumlu gelişmeler sağladı. Oradaki yarışmaları izlemek son derece önemli. Fakat bizim yetiştirdiğimiz minik dansçılar oldukça iyi durumda. İleride, şu anki başarıların üzerine çıkacaklar. Tavsiyeleriniz nedir? Neler yapılırsa dansta gelişme sağlanır? I I.G: Bu noktada benim söyleyebileceğim tanıtım. Dans insan yaşamına pozitif etki sağlıyor. Bu noktada ailelere de çok iş düşüyor. Çocukların bu alana yönlendirilmesi lazım. Kız çocukları dans etmeyi çok seviyor ama erkekler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ayrıca Türkiye’deki spor kavramı her geçen gün geriliyor. Beden eğitimi ve spor dersleri seçmeli hale getirildi. Bazı okullarda spor salonu yok. Biz de spor kültürü gelişmediği için dansın da zamana ihtiyacı var. I G.G: Eşime katılıyorum. Ama ben çözüm önerisi kısmında olaya yönetimsel açıdan bakılması kanısındayım. Öncelikle dansta sponsora ihtiyaç var. Ulusal takım kampları için iyi olanakları sahip otellerde konaklıyoruz ve bu durum başarımızı etkiliyor. Dans sporu zaten başlı başına maliyetli bir alan. 22