Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 HAZİRAN 2008 CUMA Çocuğun Gelişiminde ‘Üç Öğretmen’in Önemi ocuğunuz okul öncesi eğitim çağına geldiğinde onun ilk kez bir öğretmeni, okulu ve arkadaşları olacağı fikri, siz anne babaları da heyecanlandırır. Kendi deneyimleriniz, araştırmalarınız ve çevrenizden aldığınız bilgilerle çocuğunuz için nasıl bir okul istediğinizi belirlemeye çalışırsınız. Okul seçimi aşamasında ise karar vermenizi kolaylaştıracak belli kriterler oluşturursunuz: Bunlar genelde okulun fiziksel yapısı, eğitim anlayışı, öğretmenlerin yaklaşımları ve eğitim alt yapıları, okul çalışanlarının çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlılığı olarak sıralanabilir. Böyle bir okul araştırma sürecinde iseniz sizi Reggio Emilia okullarının yapısı ile de tanıştırmak isteriz: Bu okulların eğitimde fark yaratan en önemli yanları, okul ortamında çocukların üç öğretmeni olduğunu savunmalarıdır. Öğretmenin çocuk için önemli olduğuna dair geleneksel inancın tersine gruptaki diğer çocuklar bir çocuğun ilk öğretmenidir. Gruptaki çocukların farklılıkları bireysel gelişimlerini teşvik eder. Farklı fikirler, zevkler, sorular ve işleri yapma yollarının çeşitliliği bireysel gelişimin yapı taşlarıdır. Farklılıklar iletişimi önemli ve dinamik kılar, birlikte yeni bir şeyler yapmayı ilginç hale getirir. Reggio Emilia yaklaşımına göre öğrenimin çoğu grup ortamında gerçekleşir. Gruplar öğrenme için çok güçlü bir içerik sunarlar. Bir grup çocuğun yalnızca öğretmenleriyle iletişimlerinin önemsenmesine alıştığımız sistem yerine, birbirileriyle ilişki halindeki bir grup çocuk birlikte sorun çözmeyi, ürün yaratmayı ve yarattıkları ürüne anlam katmayı başarabilirler. İkinci öğretmen yetişkinler veya ebeveynlerdir. Onların görevi çocukların birlikte oynama, çalışma ve öğrenmeleri için ortamlar şekillendirmektir. Reggio Emilia okullarında öğretmenler, çocukların fikirleri ve kendilerini ifade etme yollarıyla samimi ve ciddi bir şekilde ilgile Ç nilirse çok küçük çocukların bile zengin ve karmaşık işler çıkaracağına inanırlar. Çocukları tüketici değil üretici olarak görürler. Bu yüzden çocukları desteklemek amaçlı sundukları seçenekler bir piyanonun tuşları kadar fazla olmalıdır. Bu okullarda veliler de çocukların öğrenme süreçlerine katılırlar. Çocukların üzerinde çalıştıkları projeler ve içerikleri hakkında fikirlerini tartışmak üzere toplantılara katılırlar. Kendi meslek alanları ile ilgili projelerde çocuklara bilgi ve malzeme sağlayıp danışmanlık yapabilirler. Oyuncak ve eşya yapımında destek olabilirler. Kısacası Reggio Emilia okullarında veliler okulu yalnızca çocuklarına ait bir yer olarak düşünmez; kendilerini de bu topluluğun değerli bir parçası olarak hissederler. Üçüncü öğretmen materyaller ve ortamdır. Bu okullarda yaratılan ortam sadece çocukların dikkatlerini çekmekle kalmaz aynı zamanda çok çeşitli materyallerle çocukların yaptıkları ürünlerini ve fikirlerini her duvarında anımsatır. Bu ortamlar çocukların özgürce keşifler yapabilmesini destekleyecek şekilde düzenlenir. Okul ortamı doğru tasarlandığında çocukların düşüncelerini, duygularını ve içinde yaşadıkları kültürü yansıttıkları bir akvaryum gibidir. Yapay süslemeler, eşya ve duvarlardaki fazla ve yersizce kullanılan renkler, çocukların üzerine bir katkıda bulunamadıkları hazır ve yapılandırılmış materyaller çocuk için bir “öğretmen” görevi görmez. Çocuklar üzerinde nasıl bir etki bırakacağı derinlemesine düşünülmemiş ortamlar, çocuklara ayrıntıların önemini düşünmeyi nasıl öğretebilir? Eğer çocuğunuzun düşünce ve duygularını pek çok yolla ifade edebilen, karşılaştığı sorunları hayatın doğal bir parçası olarak görüp çözebilen, yaratıcı gücünün ve becerilerinin farkında bir birey olarak yetişmesini istiyorsanız o zaman aradığınız okul öncesi eğitim kurumu çocuklara yalnızca okul kuralları, rutinler ve belirli gün ve haftalardan daha fazlasını verebilen yerler olmalıdır. 11