Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 AĞUSTOS 2025
5
Özgür sesler festivali:
Fringe 2025
Tiyatrolar, parklar, kafeler... Her yer bir sahne.
Edinburgh, yeni seslerle eski yaralara bakarken seyirciyi
sırf izlemeye değil, düşünmeye de çağırıyor.
ionysos’un diliyle etkileyici bir
bağ BURCU GÖREK anlatı kuruyordu. Tom
bozumu karakterini canlandıran
şenlikleri ve metni uyarlayan
D eylülü nasıl bir Armando Babaioff’un da belirttiği
şölene dönüştürüyorsa ağustos gibi oyun, Brezilya’daki homofobiye
da Edinburgh’da tam anlamıyla ve LGBT+ bireylerin karşılaştığı
bir sanat şenliğine dönüşüyor. şiddete ışık tutmayı amaçlıyordu.
Edinburgh Uluslararası Tiyatro Fringe’in bu yılki en dikkat
Festivali, “Fringe”, film ve kitap çekici bölümlerinden biri
festivalleri derken kent, dünyanın kuşkusuz “Welcome to the Fringe,
dört bir yanından gelen üretimlere ev Palestine”dı. Portobello Town
sahipliği yapıyor. Hall’da Filistinli sanatçılar tiyatro,
Sepya tonlarındaki tarihi dans, müzik ve şiirle seslerini
binaların sardığı sokaklarda tiyatro yükseltti. Fadi Murad’ın “Flux in
salonlarının yanı sıra barlar, kafeler, This Forgotten Farm” performansı
parklar, bahçeler birer sahneye doğa ve beden üzerinden direnişi
dönüşüyor. Uluslararası Çocuk sahneye taşırken Summerhall’da
Tiyatro Festivali mayısta gerçekleşse izleyiciyle bir diyalog alanı
de ağustosta da ailelere ve küçük kuran Farah Saleh’in Balfour
seyircilere yönelik birçok oyun Reparations’ı, 2045’te İngiltere’nin
sahneleniyor. Filistin’e tazminat ödediği bir
1947’de ilk kez düzenlenen gelecek kurgusuyla tarihsel
Edinburgh Uluslararası Festivali, sorumluluğu tartışmaya açıyordu.
insanlığa sanat yoluyla moral ve Uluslararası Festival’in
barış getirmek amacıyla başlamıştı. programında ise Brian Cox’un
O yıl resmi programa kabul da yer aldığı “Make It Happen”
edilmeyen sekiz bağımsız tiyatro öne çıkan yapımlardandı. Kraliyet
topluluğu, oyunlarını festivalin Bankası’nın çöküşünü hayaletler ve
“kenarında” (fringe) sahneledi. Bu ironik diyaloglarla sahneye taşıyan
küçük başkaldırı oyun, bugünkü
bugün dünyanın yaşam pahalılığının
en büyük sanat izini 2008 krizine
buluşmalarından bağlıyordu.
biri olan ve Edinburgh
dünya çapındaki Playhouse’ta
diğer Fringe’lere izlediğim “Orpheus
öncülük eden and Eurydice”,
Edinburgh Fringe minimal sahne
Festivali’ne tasarımı ve güçlü
dönüştü. müziğiyle “aşkın
zaferi ölümdür”
Tom at the Farm
DURAKLAR
iletisi verirken
Edinburgh’u
Lyceum’daki “The
son dokuz yılda
Book of Mountain
ziyaret ettiğim
and Sea”, Çin yaratılış
‘Bugün yaşadığımız
dönemlerde, kendi
mitolojisini koro
seyir zevkime uygun
ve kukla estetiğiyle
duraklar belirledim.
harmanlayarak
Bunların başında yeni
izleyiciyi meditatif bir
metinlere alan açan
yolculuğa çıkardı.
Traverse Tiyatrosu
Türkiye’den
her ne ise bize
Sesler
geliyor.
sanatçılar da uzun
“Consumed”,
yıllardır festival
Kuzey İrlanda’dan
sahnelerinde. Bu yıl
dört kuşak kadını
Kerem Kurdoğlu’nun
buluşturan, nesiller
yazdığı, Mehmet
boyu aktarılan
teğet geçiyor’
Birkiye’nin yönettiği
travmaları politik
ve Salih Bademci’nin
tarih ve kimlik
oynadığı “Sesler”
çatışmalarıyla iç
Yeni EP’sinde beş türküye ses veren Jehan Barbur, Madımak’ta yitirdiğimiz Nesimi
(Sounds of Istanbul),
içe geçiren kara
seslerin kişisel ve
Çimen’in “Bağışla Beni”sini yeniden yorumluyor.
bir komediydi.
ortak hafızamızdaki
Yüzyıllardır gizlenen
yerini sorgulatan
u topraklarda yeşeren duygulara ses Çağımızın unuttuğu duyguları daha derin
sırlar, ne kadar halının
bir deneyim sundu.
olanlar tarih boyunca zulme karşı
sözlerle yeniden anımsatıyor türküler. Sası ve
altına süpürülse de
Seyircinin yüksek
çıktı, acıların dili oldu, aşkın en saf
yapay bir düzenin kurbanlarıydık, türkülerde
Hamlet’in o unutulmaz
beğenisini toplayan
halini betimledi. Jehan Barbur da o
geçen kelimeler bize insancıl, doğanın hayatın
sözüyle adeta
oyun sezon boyunca
B isimlerden. Çokkültürlü kökleriyle
içinden daha hakiki bir yerden sesleniyor.
canlanıyordu: “Kötü işler gömülse
Türkiye’de de izlenebilecek.
edindiği birikimini yaratım gücü ve sesiyle
Öz ve töz ya da adına ne denirse yani…
de yerin dibine, çıkar bir gün
Yılın bu zamanında dünya
birleştirerek, kariyerinde müziğin her notasına
O duyumsamayı, o içtenliği, o yürekleri
insanların gözü önüne.”
sahnesine dönüşen Edinburgh’da
bir duygu işleyerek dinleyicisiyle bağ kurdu.
duyuruyor. Çünkü bugün yaşadığımız her
Yine Traverse’te sahnelenen “Red
herkes aradığını başka türlü bulur.
Kimi zaman caz türünde kimi zaman türkülerle
ne ise bize teğet geçiyor. Sanki içeri bir yere
DENZI
Like Fruit”, kadınların görünmez
Bu deneyim, yalnızca seyirlik
işlenen bu yolculukta şimdi çok özel bir proje
dokunmayı unutmuş gibi…
kılınan istismarını rahatsız edici ama ÜLKÜTEKIN
bir şenlik değil, dünyanın yaralı
ile karşımızda: Beş türküden oluşan yeni
etkileyici bir dille sahneye taşıyordu.
u Ülkemizde ozanlık geleneği bir anlamda yitip
gerçekleriyle yüzleşme mekânıdır.
EP’sini Madımak katliamında yaşamını yitiren
Deneyimle travma arasındaki farkı
gitmekte olan bir değer. Bu değeri yeniden yüceltip
Sanatçılar sahneden konuşmayı
Nesimi Çimen’in “Bağışla Beni” türküsünü yeniden
sorgulatan oyun, matruşka gibi
genç kuşaklarla buluşturmak nasıl mümkün olabilir?
seçiyor, seyirciye düşen ise
yorumlayarak duyuran Barbur, ülkemizde kaybolan ozan
bir hikâyeden diğerine açılıyordu.
Onun zamanının yeniden geleceğine inanmak isterim.
yalnızca izlemek değil düşünmek,
geleneğini hatırlatıyor ve zaman geçtikçe algoritmalara
En çarpıcı noktalardan biri de bir
Sözün, sesin yenden kıymet bulacağı, masalların,
sorgulamak ve taraf olmak.
sıkışan, giderek sohbetsizleşen sanatın özüyle buluşması
kadının kendi hikâyesini bir erkek
hikâyelerin başlara taç edileceği bir dönem illa yeniden
Bugün dünyada savaşlar, göçler,
için çalışıyor. Barbur ile hem türküleri hem de
oyuncunun anlatmasını istemesiydi.
krizler ve yükselen otoriterlikler gelmeli. İmkânsız görünse de sosyal medyanın bizden
günümüzün hallerini konuştuk.
Bu tercih, izleyiciye iktidar ve temsil
sanatçılar için suskunluğu değil, çaldığı ruh, insanlığın daha anlamlı bir hakikati istediği
üzerine sert bir yüzleşme sunuyordu. u Nesimi Çimen’in “Bağışla Beni” türküsünü yeniden
üretimi zorunlu kılıyor. Fringe gün bize belki iade edilir.
Khalid Abdalla’nın “Nowhere” yorumladınız. Birçok farklı nedenle oldukça anlamlı bir
ve aynı anda düzenlenen diğer
u Hafızasını kaybetmeye başlamış bir toplum olduğumuz
seçim olduğunu düşünüyorum. Neden bu türküyü seçtiniz?
performansı, Mısır Devrimi’nden
festivaller, sanatın hem bireysel
sık sık dillendiriliyor. Sizce bu durumun müzik ve sanattaki
Üzerinizde nasıl bir duygu bıraktı?
Gezi’ye, Theresa May’in, “Dünya
hem toplumsal bir direniş
güncel yansımaları nedir?
Çaresizlik duygusunu hayatımda sıklıkla
vatandaşı olduğuna inanıyorsan
biçimi olduğunu bir kez
Kocaman bir boşluk, anlamsız bir algoritma, yüzeyde,
yaşadığımdandır belki, her anlamda... Hatta, suç
hiçbir yerin vatandaşı
daha hatırlatıyor. Edinburgh
satıhta hızlıca süpürülen sözde yaratılar. Hatırası
hissetmeden yaşanılan o çaresizlik ancak böyle dile
değilsindir” sözlerinden
sokaklarında duyduğum
olmayan bir toplumun anlamsız şimdisi ve beklentisiz bir
dökülebilirdi. “Gelmek için de satardım ben beni”
Gazze’deki yıkıma kadar
cıvıltı, aslında sanatın
geleceği… Sanat ve müzikteki sohbetsizlik. Bunu üreten
kişisel olanla politik olanı cümlesi için ben bu şarkıyı yeniden yorumlamak istedim.
hiç susmayan
sanatçıların aralarındaki o anlamsız kopukluk… Bir gün
cesurca harmanlıyor,
kalbinin ritmiydi.
KAYBOLAN DUYGULARI ANIMSATIYOR
geçer mi? Bilmiyorum ama umuyorum.
multimedya diliyle
Ve tam da bu
aidiyet, kayıp ve
u “Bağışla Beni”, aynı zamanda beş türküden oluşan
nedenle Fringe,
u Bir röportajınızda “Mücadele ve savaşma bir yaşama
direniş üzerine
yeni EP’sinin ilk teklisi. Beş yıl önce yine türkülerden oluşan
tüm dünyanın
biçimi olmaktan çıktı benim için” demiştiniz. Hâlâ aynı
bir antibiyografi
“Ürkerek Söylerim” isimli bir albümünüz yayımlanmıştı. Bu
vicdanı olmaya noktada mısınız yoksa ülkenin hali ister istemez bir mücadele
sunuyordu.
proje onun devamı niteliğinde mi?
devam ediyor. içinde hissettiriyor mu?
Brezilya’dan gelen
Biraz o duygu ile yaptım evet. “Ürkerek Söylerim”
Bu yıl 19-
Bu cümleyi kendim ile mücadele etmek adına
ve 26 uluslararası
albümü tedirginlikle, biraz da çekince ile yaptığım bir
27 Eylül’de
kurmuştum ben. Kendimle yarışmak, zaaflarımla
ödül kazanan “Tom
albümdü ama bu albümde biraz daha fazla nefesimi,
düzenlenecek
mücadele etmek, onlara yenilmemeye çalışmak adına.
at the Farm” yalnızca bir
fikrimi, cesaretimi katma imkânım oldu. Kendi
İstanbul
Öyle anımsıyorum. Hayattaki mücadele, ekonomik ve
oyun değil, psikolojik bir
şarkılarımı yazmaya ve söylemeye devam da etsem,
Fringe Festivali
siyasi anlamda, bu baki. Ne yazık ki baki. Rahata erip,
gerilimdi. Sahneleme
halk ozanlarımızın sesine naçizane kendi sesimi katma
de sanatın özgür
içinde yaşadığımız coğrafyada birilerine güvenmek,
tekniği, müzik
gayretim şimdi az daha cesaretli...
seslerini bizim
sırtımızı ferah feza dönebilmek mümkün olacak mı,
kullanımı
sahnelerimize
bilemiyorum. İnsanların bana dönebilecekleri bir sırtları
u Yaşamının her anına şiiri ve onun duygu ritmini koyan
ve beden
taşıyacak.
olabilsin diye en azından, kendimi direnç sahibi birine
bir müzisyen olarak türküleri müzikal yaşantınızın neresine
koyuyorsunuz? evriltmeye çalışıyorum. Bu da belli ki hâlâ bir mücadele.