07 Eylül 2025 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

31 AĞUSTOS 2025 5 Özgür sesler festivali: Fringe 2025 Tiyatrolar, parklar, kafeler... Her yer bir sahne. Edinburgh, yeni seslerle eski yaralara bakarken seyirciyi sırf izlemeye değil, düşünmeye de çağırıyor. ionysos’un diliyle etkileyici bir bağ BURCU GÖREK anlatı kuruyordu. Tom bozumu karakterini canlandıran şenlikleri ve metni uyarlayan D eylülü nasıl bir Armando Babaioff’un da belirttiği şölene dönüştürüyorsa ağustos gibi oyun, Brezilya’daki homofobiye da Edinburgh’da tam anlamıyla ve LGBT+ bireylerin karşılaştığı bir sanat şenliğine dönüşüyor. şiddete ışık tutmayı amaçlıyordu. Edinburgh Uluslararası Tiyatro Fringe’in bu yılki en dikkat Festivali, “Fringe”, film ve kitap çekici bölümlerinden biri festivalleri derken kent, dünyanın kuşkusuz “Welcome to the Fringe, dört bir yanından gelen üretimlere ev Palestine”dı. Portobello Town sahipliği yapıyor. Hall’da Filistinli sanatçılar tiyatro, Sepya tonlarındaki tarihi dans, müzik ve şiirle seslerini binaların sardığı sokaklarda tiyatro yükseltti. Fadi Murad’ın “Flux in salonlarının yanı sıra barlar, kafeler, This Forgotten Farm” performansı parklar, bahçeler birer sahneye doğa ve beden üzerinden direnişi dönüşüyor. Uluslararası Çocuk sahneye taşırken Summerhall’da Tiyatro Festivali mayısta gerçekleşse izleyiciyle bir diyalog alanı de ağustosta da ailelere ve küçük kuran Farah Saleh’in Balfour seyircilere yönelik birçok oyun Reparations’ı, 2045’te İngiltere’nin sahneleniyor. Filistin’e tazminat ödediği bir 1947’de ilk kez düzenlenen gelecek kurgusuyla tarihsel Edinburgh Uluslararası Festivali, sorumluluğu tartışmaya açıyordu. insanlığa sanat yoluyla moral ve Uluslararası Festival’in barış getirmek amacıyla başlamıştı. programında ise Brian Cox’un O yıl resmi programa kabul da yer aldığı “Make It Happen” edilmeyen sekiz bağımsız tiyatro öne çıkan yapımlardandı. Kraliyet topluluğu, oyunlarını festivalin Bankası’nın çöküşünü hayaletler ve “kenarında” (fringe) sahneledi. Bu ironik diyaloglarla sahneye taşıyan küçük başkaldırı oyun, bugünkü bugün dünyanın yaşam pahalılığının en büyük sanat izini 2008 krizine buluşmalarından bağlıyordu. biri olan ve Edinburgh dünya çapındaki Playhouse’ta diğer Fringe’lere izlediğim “Orpheus öncülük eden and Eurydice”, Edinburgh Fringe minimal sahne Festivali’ne tasarımı ve güçlü dönüştü. müziğiyle “aşkın zaferi ölümdür” Tom at the Farm DURAKLAR iletisi verirken Edinburgh’u Lyceum’daki “The son dokuz yılda Book of Mountain ziyaret ettiğim and Sea”, Çin yaratılış ‘Bugün yaşadığımız dönemlerde, kendi mitolojisini koro seyir zevkime uygun ve kukla estetiğiyle duraklar belirledim. harmanlayarak Bunların başında yeni izleyiciyi meditatif bir metinlere alan açan yolculuğa çıkardı. Traverse Tiyatrosu Türkiye’den her ne ise bize Sesler geliyor. sanatçılar da uzun “Consumed”, yıllardır festival Kuzey İrlanda’dan sahnelerinde. Bu yıl dört kuşak kadını Kerem Kurdoğlu’nun buluşturan, nesiller yazdığı, Mehmet boyu aktarılan teğet geçiyor’ Birkiye’nin yönettiği travmaları politik ve Salih Bademci’nin tarih ve kimlik oynadığı “Sesler” çatışmalarıyla iç Yeni EP’sinde beş türküye ses veren Jehan Barbur, Madımak’ta yitirdiğimiz Nesimi (Sounds of Istanbul), içe geçiren kara seslerin kişisel ve Çimen’in “Bağışla Beni”sini yeniden yorumluyor. bir komediydi. ortak hafızamızdaki Yüzyıllardır gizlenen yerini sorgulatan u topraklarda yeşeren duygulara ses Çağımızın unuttuğu duyguları daha derin sırlar, ne kadar halının bir deneyim sundu. olanlar tarih boyunca zulme karşı sözlerle yeniden anımsatıyor türküler. Sası ve altına süpürülse de Seyircinin yüksek çıktı, acıların dili oldu, aşkın en saf yapay bir düzenin kurbanlarıydık, türkülerde Hamlet’in o unutulmaz beğenisini toplayan halini betimledi. Jehan Barbur da o geçen kelimeler bize insancıl, doğanın hayatın sözüyle adeta oyun sezon boyunca B isimlerden. Çokkültürlü kökleriyle içinden daha hakiki bir yerden sesleniyor. canlanıyordu: “Kötü işler gömülse Türkiye’de de izlenebilecek. edindiği birikimini yaratım gücü ve sesiyle Öz ve töz ya da adına ne denirse yani… de yerin dibine, çıkar bir gün Yılın bu zamanında dünya birleştirerek, kariyerinde müziğin her notasına O duyumsamayı, o içtenliği, o yürekleri insanların gözü önüne.” sahnesine dönüşen Edinburgh’da bir duygu işleyerek dinleyicisiyle bağ kurdu. duyuruyor. Çünkü bugün yaşadığımız her Yine Traverse’te sahnelenen “Red herkes aradığını başka türlü bulur. Kimi zaman caz türünde kimi zaman türkülerle ne ise bize teğet geçiyor. Sanki içeri bir yere DENZI Like Fruit”, kadınların görünmez Bu deneyim, yalnızca seyirlik işlenen bu yolculukta şimdi çok özel bir proje dokunmayı unutmuş gibi… kılınan istismarını rahatsız edici ama ÜLKÜTEKIN bir şenlik değil, dünyanın yaralı ile karşımızda: Beş türküden oluşan yeni etkileyici bir dille sahneye taşıyordu. u Ülkemizde ozanlık geleneği bir anlamda yitip gerçekleriyle yüzleşme mekânıdır. EP’sini Madımak katliamında yaşamını yitiren Deneyimle travma arasındaki farkı gitmekte olan bir değer. Bu değeri yeniden yüceltip Sanatçılar sahneden konuşmayı Nesimi Çimen’in “Bağışla Beni” türküsünü yeniden sorgulatan oyun, matruşka gibi genç kuşaklarla buluşturmak nasıl mümkün olabilir? seçiyor, seyirciye düşen ise yorumlayarak duyuran Barbur, ülkemizde kaybolan ozan bir hikâyeden diğerine açılıyordu. Onun zamanının yeniden geleceğine inanmak isterim. yalnızca izlemek değil düşünmek, geleneğini hatırlatıyor ve zaman geçtikçe algoritmalara En çarpıcı noktalardan biri de bir Sözün, sesin yenden kıymet bulacağı, masalların, sorgulamak ve taraf olmak. sıkışan, giderek sohbetsizleşen sanatın özüyle buluşması kadının kendi hikâyesini bir erkek hikâyelerin başlara taç edileceği bir dönem illa yeniden Bugün dünyada savaşlar, göçler, için çalışıyor. Barbur ile hem türküleri hem de oyuncunun anlatmasını istemesiydi. krizler ve yükselen otoriterlikler gelmeli. İmkânsız görünse de sosyal medyanın bizden günümüzün hallerini konuştuk. Bu tercih, izleyiciye iktidar ve temsil sanatçılar için suskunluğu değil, çaldığı ruh, insanlığın daha anlamlı bir hakikati istediği üzerine sert bir yüzleşme sunuyordu. u Nesimi Çimen’in “Bağışla Beni” türküsünü yeniden üretimi zorunlu kılıyor. Fringe gün bize belki iade edilir. Khalid Abdalla’nın “Nowhere” yorumladınız. Birçok farklı nedenle oldukça anlamlı bir ve aynı anda düzenlenen diğer u Hafızasını kaybetmeye başlamış bir toplum olduğumuz seçim olduğunu düşünüyorum. Neden bu türküyü seçtiniz? performansı, Mısır Devrimi’nden festivaller, sanatın hem bireysel sık sık dillendiriliyor. Sizce bu durumun müzik ve sanattaki Üzerinizde nasıl bir duygu bıraktı? Gezi’ye, Theresa May’in, “Dünya hem toplumsal bir direniş güncel yansımaları nedir? Çaresizlik duygusunu hayatımda sıklıkla vatandaşı olduğuna inanıyorsan biçimi olduğunu bir kez Kocaman bir boşluk, anlamsız bir algoritma, yüzeyde, yaşadığımdandır belki, her anlamda... Hatta, suç hiçbir yerin vatandaşı daha hatırlatıyor. Edinburgh satıhta hızlıca süpürülen sözde yaratılar. Hatırası hissetmeden yaşanılan o çaresizlik ancak böyle dile değilsindir” sözlerinden sokaklarında duyduğum olmayan bir toplumun anlamsız şimdisi ve beklentisiz bir dökülebilirdi. “Gelmek için de satardım ben beni” Gazze’deki yıkıma kadar cıvıltı, aslında sanatın geleceği… Sanat ve müzikteki sohbetsizlik. Bunu üreten kişisel olanla politik olanı cümlesi için ben bu şarkıyı yeniden yorumlamak istedim. hiç susmayan sanatçıların aralarındaki o anlamsız kopukluk… Bir gün cesurca harmanlıyor, kalbinin ritmiydi. KAYBOLAN DUYGULARI ANIMSATIYOR geçer mi? Bilmiyorum ama umuyorum. multimedya diliyle Ve tam da bu aidiyet, kayıp ve u “Bağışla Beni”, aynı zamanda beş türküden oluşan nedenle Fringe, u Bir röportajınızda “Mücadele ve savaşma bir yaşama direniş üzerine yeni EP’sinin ilk teklisi. Beş yıl önce yine türkülerden oluşan tüm dünyanın biçimi olmaktan çıktı benim için” demiştiniz. Hâlâ aynı bir antibiyografi “Ürkerek Söylerim” isimli bir albümünüz yayımlanmıştı. Bu vicdanı olmaya noktada mısınız yoksa ülkenin hali ister istemez bir mücadele sunuyordu. proje onun devamı niteliğinde mi? devam ediyor. içinde hissettiriyor mu? Brezilya’dan gelen Biraz o duygu ile yaptım evet. “Ürkerek Söylerim” Bu yıl 19- Bu cümleyi kendim ile mücadele etmek adına ve 26 uluslararası albümü tedirginlikle, biraz da çekince ile yaptığım bir 27 Eylül’de kurmuştum ben. Kendimle yarışmak, zaaflarımla ödül kazanan “Tom albümdü ama bu albümde biraz daha fazla nefesimi, düzenlenecek mücadele etmek, onlara yenilmemeye çalışmak adına. at the Farm” yalnızca bir fikrimi, cesaretimi katma imkânım oldu. Kendi İstanbul Öyle anımsıyorum. Hayattaki mücadele, ekonomik ve oyun değil, psikolojik bir şarkılarımı yazmaya ve söylemeye devam da etsem, Fringe Festivali siyasi anlamda, bu baki. Ne yazık ki baki. Rahata erip, gerilimdi. Sahneleme halk ozanlarımızın sesine naçizane kendi sesimi katma de sanatın özgür içinde yaşadığımız coğrafyada birilerine güvenmek, tekniği, müzik gayretim şimdi az daha cesaretli... seslerini bizim sırtımızı ferah feza dönebilmek mümkün olacak mı, kullanımı sahnelerimize bilemiyorum. İnsanların bana dönebilecekleri bir sırtları u Yaşamının her anına şiiri ve onun duygu ritmini koyan ve beden taşıyacak. olabilsin diye en azından, kendimi direnç sahibi birine bir müzisyen olarak türküleri müzikal yaşantınızın neresine koyuyorsunuz? evriltmeye çalışıyorum. Bu da belli ki hâlâ bir mücadele.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear