25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 z mteum 2024 4 Jake Gyllenhaal ilk televizyon projesini kendi performansı ile izlenir kılıyor Parlak isimler, sönük yapım ir mahkeme salonunun ortasında jüriye hitap eden başarılı savcı Rusty Sabich’in (Jake Gyllenhaal) kısa, vurucu ve B kendinden emin konuşmasıyla açılan “Presumed Innocent”, birazdan güneşli bir günün ay’a SEyaHaT ortasında yaşamı kararacak ana karakterimizin son mutlu anlarıyla başlıyor. Çocuklarıyla havuzlu evinin bahçesinde oynarken bir anda gelen telefon ile yaşamı değişen Başak Bak ve kendisini adalet de özgürlüğünü kaybetmeme yolundaki sisteminin diğer basakbicak çabası dramanın özü ancak deltayı tarafında bulan @gmail.com besleyen ırmakların en başında, dizide bir adamın hukuk Tommy Molto’ya yaşam veren Peter mücadelesini anlatan Sarsgaard bulunuyor. Başlangıçta Rusty öykü, esasen en büyük korkularımızdan ile aralarındaki küçük bir anlaşmazlık birine, işlemediğimiz bir suçla yargılanma gibi görünen ancak davayı aldıktan sonra kabusuna odaklanıyor. Rusty’ye karşı kişisel intikam arayışına filmDen Diziye giren Tommy karakteri Sarsgaard’ın Scott Turow’un, 1987’de çıktığında çok yorumuyla anlatıyı ateşliyor. Benzer bir olanaksızdı. Bunun bilincinde olan Kelley Özgün filmden bazı noktalarda ayrılan satan ve bilinirliğinin etkisiyle birkaç yıl biçimde geçmişe dönüşlerle ve daha çok ve ekibi, yeniden çevrim dizide özellikle “Presumed Innocent”, yine genel hatlarıyla sonra filme uyarlanan eseri “Presumed erotik sahnelerle karşımıza çıkan Renate kadın karakterlere verilen zamanı bir parça Rusty’yi takip ediyor ancak Gyllenhaal’un, Innocent”, şu sıralar ismini tartışmalı Reinsve’in Carolyn performansı kısa ancak daha arttırıyor, basmakalıp bakışı tersine Harrison Ford’dan farklılaşan yorumu, projelerle duyduğumuz David E. Kelley’nin fazlasıyla etkili. ellerinde, Apple TV+’ta yayımlanmaya çeviriyor ve güdülerini açıklamaya olanak karakterin ve dolasıyla anlatının gizemini “Presumed Innocent”, iyi performansları başladı. Sekiz bölümlük dizi olarak tanıyor. Carolyn’in sırtına yüklenen klişeleri pekiştiriyor. Dizi haline getirilirken dışında üzerine konuşulacak bir görüntü temizlerken Barbara’ya (Ruth Negga) tüm büyük oranda hantallaşan öte yandan tasarlanan bu hukuki gerilim öyküsü, yönetimi çalışması veya seyircisini yaşananlara karşın neden hâlâ ailesini bir karakterlerine daha fazla zaman tanıyarak 1990 tarihli filmde Harrison Ford’un cezbedecek başka süslemelere sahip arada tutmaya çalıştığını açıklamak için elindeki kozlarla bilmecesini derinleştiren performansıyla epey konuşulmuş ancak değil. Kolaylıkla izleniyor, kesinlikle dönemin yerleşik bakış açısı nedeniyle alan bırakıyor. Yine de tüm bu belli belirsiz “Presumed Innocent” yarattığı ortamla da sürüklüyor -finali merak ettiğimi itiraf kadın düşmanı olarak eleştirilmişti. “iyi niyet” bütününde “Presumed Innocent”ı kendisini izletmeyi başarıyor. Yetenekli etmeliyim- ancak muadillerinden farklı Özellikle öldürülen savcı Carolyn kusursuz bir dizi yapmaya yetmiyor. Jake savcının, bir yandan kendisini içinde bir şey sunabildiğini söylemek güç. Polhemus’a biçilen karakter yorumu 80’li Gyllenhaal’un ilk televizyon projesini bulduğu düğümü çözmeye çalışırken Jake Gyllenhaal’ı televizyonda izlemek ve 90’lı yılların erotik gerilimlerinin bir parlak performansıyla -kuvvetle muhtemel- diğer yandan kariyerini korumaya, istiyorsanız şans vermelisiniz ancak yansımasıydı ve günümüzde kabul görmesi kurtarmaya yetmeyeceği gibi... ailesini bir arada tutmaya ve en önemlisi beklentinizi ayarlamanızda yarar var. 95 yıl önce bestelenen ilk Türk tangosu ‘Mazi’ ve bestekârı Necip Celal Andel’in öyküsü... ‘Sevdim, bir genç kadını’ lk Türk tango bestekârımız Necip Celal Holt’un Foto Süreyya’da Andel bundan 95 yıl önce Temmuz çekilmiş bir fotoğrafına yer 1928’de Mazi’yi besteledi. Ona esin verilirken akşam da yine olansa gönül verdiği bir Alman kadındı. şarkı söyleyeceği İ Andel’in adını sır aktarılır. gibi sakladığı bu sarışın Necip Celal kız aynı zamanda ilk Andel, Holt’un Türk alafranga eseri Tokatlıyan Tolga kabul edilen “Sarı Oteli’nde Yapıncak” fokstrotuna kaldığını öğrenir aydoğan ve “Mazi”sini da esin kaynağı olacaktı. okuyan, hayranı “Sarı Yapıncak” 1929’da olduğu kadınla tanışmak için bestelenecek, 1928’de randevu ister. Teklifi kabul eden bestelenen ilk Türk tangosu Holt aynı gün Tokatlıyan’ın Mazi ise 1932’de Seyyan lobisinde Andel’i kabul ettiğinde (Oskay) Hanım’ca ilk defa gözlerinin görmediğini fark plağa okunacaktı. eder. Necip Celal ise gözlerinin necip Dolmuştaki kız küçüklükten beri zayıf gördüğünü, Celal andel Andel, hepimizin bildiği bir yıl önce de görme yetisini “Suna” tangosunu ise tamamen kaybettiğini anlatır. Evelyn Holt dolmuşta denk geldiği bir Gülümseyerek “Ama gözlerim giden sevgilinin hayali belirdi. Ağlıyordum. kız için besteler. Buna tanık açıkken filmlerinizi izleyebildim” Hemen piyanoya oturdum ve Mazi’yi olansa arkadaşı Mehmet diye ekler. besledim” Sonra da Andel ünlü tangoyu Ali Bey’dir. İstinye’deki mırıldanır: “Mazi kalbimde bir yaradır, bahtım bilinmeze giDen evlerinden Sultanahmet’e saçlarımdan karadır, beni zaman zaman sevgili dönerlerken dolmuşta iki ağlatan, işte bu hazin hatıradır” Holt, ezbere bildiği ve kıza denk gelirler ve Andel 29 Haziran gecesi Holt Hale Gazinosu’nda severek söylediği “Mazi”nin kızın güzel sesinden etkilenir. son konserini verir. “Mazi”yi okurken öyküsünü sorunca Necip durmadan ağlar. Gitti o dönmeyecek, aşkım Mehmet Ali Bey o günü şöyle dinleyiciler arasındaki Necip Celal’i defalarca Celal, âşık olduğu bir Alman hiç sönmeyecek, uzun yıllar geçse bile yaşarım anlatır: “Kızın isminin ‘Suna’ alkışlatır. Ardından Suadiye Plajı’na geçilir. kız için yazdığını anlatır: hayaliyle...” olduğunu öğrendik. Eve geldik, Necip Celal o geceyi şöyle anlatır: “Evelyn “Temmuz 1928’de Taksim Necip piyanoya oturdu, ‘Suna’yı Holt istek üzerine ‘Mazi’yi söyledi. Benden unutulmayacak yapıtlar Gazinosu’nda, gözlerim besteledi. ‘O akşam gözlerine keman çalmamı istedi. Kemandan yükselen görüyordu o vakit. Babası Evelyn Holt Türkiye’den ayrıldıktan sonra bakarken vuruldum sana, bil ki sesler yavaş yavaş sönerken mehtap da Necip Celal Andel, “Özleyiş” tangosunu fabrikatörmüş Almanya’da. çok erken’ sözleriyle başlayan bu kayboluyordu. Benimle dans ederken ‘Mazi’yi kendisine postalar. Holt, “Özleyiş’i hayatımın Kızını zorla bir adamla tango hiç tanımadığı bir kız için hiç unutmayacağım, dudaklarımdan eksik evlendirmek istemiş, kız da en güzel hatırası olarak saklayacağım” bestelenmişti.” etmeyeceğim’ dedi. Vakit gece yarısını çoktan satırıyla biten bir bir teşekkür mektubu buna razı gelmeyip kaçıp geçmişti. İsteği üzerine akordeonu elime Dünya yılDızı gönderir, 1936’da Felix Guggenheim ile İstanbul’a sığınmış. Tanıştık, alarak ‘Ayrılık’ tangomu çaldım. İşte o esnada ‘mazi’yi okuyor evlenmeyi düşündük. Üç gün evlenerek ABD’ye yerleşir. Necip Celal bana, üzerine çok samimi yazılmış birkaç son buluşmak için sözleştik ise hiç evlenmez. Ölene kadar da Holt’un 25 Haziran 1933’te sıcak satırla beraber güzel bir fotoğrafını verdi, dans kendisine imzalayıp hediye ettiği fotoğrafı ve bir yaz gününde Fatih’te ama gelmedi. Kaldığı etmeye başladık, gayriihtiyari dedim ki ‘Bu mektubu saklar. 29 Kasım 1957’de Haseki pansiyona gittim, babası ve Saraçhanebaşı’ndan Horhor gece bana birçok şeyler ilham etti. Kafamın nişanlısı izini sürmüş alıp Hastanesi’nde 14.30’da hayata gözlerini Caddesi’ne döner dönmez yolun içinde dolaşan bir melodi var. Müsaade ediniz yumarken Evelyn Holt’a “Özleyiş”i bırakır, solundaki ahşap konakta bir telefon Almanya’ya götürmüşler. bunu size ithaf edeceğim.’ Bu ithafın kendisini kendi ise “Mazi”ye karışır. 1930’larda sesi işitilir. Burası Necip Celal’in Dünyalar başıma yıkıldı. pek çok sevindireceğini söyledi.” oturduğu evdir, telefonu açar, arayan Pansiyondan çıktım, Türkiye’de Seyyan Hanım, Almanya’da ise arkadaşı “Senin ‘Mazi’ tangonu Gün ağarmaya yakın Necip Celal Bey, Madam Feldmann, Necip Celal’in tangolarına boğazda yürüdüm, ağabeyinin Erenköy’deki ağabeyinin sesleriyle hayat verir ve ölümsüzleştirir. dün gece Beyoğlu’ndaki Türk İstinye’deki köşkümüze köşküne gider. Piyanoya geçer ve “Özleyiş” Andel ardında, Atatürk’e ithaf ettiği “Yalova Sineması’nda Evelyn Holt ezbere gittim, balkona çıktım, okumuş, haberin var mı” diye sorar. o zaman sağlam olan tangosunu günün ilk ışıklarında besteleyerek Türküsü”, “Sarı Yapıncak”, “Suna”, “Kimse Necip Celal arkadaşına inanmaz gözlerimde zerreler büyüdü, karşımda bana mırıldanır: “Sevdim bir genç kadını, ansam Sevgimi Bilmez”, “Mazi”, “Ayrılık”, ancak haber doğrudur. Cumhuriyet gazetesinde iki satır mektup bile yazmadan meçhule uçup onun adını, her şey beni ona bağlar, kalbim “Özleyiş” gibi önemli yapıtlar bırakır. puanım: 6/10 ıç
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear