22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 MAYIS 2024 2 Tuşların arasında bir yaşam: Nazlı Hacıalioğlu ile müzik üzerine her şeyi konuştuk Editörd En on zamanlarda farklı mecralarda ilginç bir kavrama yönelik farklı notaların sınırları argümanlarla karşılaştım. Bu kavram: Dedikodu. S Dedikodunun alametifarikasını bilirsiniz. Herkesin nefret ettiği, kimsenin yapmadığı ama çevresinde çok sık karşılaştığı bir etkinliktir. Genelde olumlu bir anlamı yoktur. aşan yolculuğu Kimileri dedikoduyu zeki insanların yaptığını söylerken kimileri için ise dedikodu kamusal alanın kurulmasında üzik, evrensel bir dil ve oluşan tarihsel eksiklerin bir sonucudur. duyguların en saf haliyle Bunu söyleyenler aynı zamanda ifadesidir. Sanatın gücü de dedikoduya bir cinsiyet ataması yaparlar yalnızca sahne ışıkları altında ve kadın-erkek arasında kamusal alanda M parlamakla kalmaz, aynı örülen görünmez duvarların iki cinsiyet zamanda gelecek nesillere aktarılan bilgi ve arasındaki bilinmezliği artırdığını ve deneyimlerle de yaşar. Nazlı Hacıalioğlu da ortaya dedikodunun çıktığını söylerler. yaptıklarıyla müziğin sadece bir performans HHH sanatı değil aynı zamanda bir yaşam biçimi İki önerme de kendi içinde mantıklı ve olduğunu gösteriyor. Bu tutarlı, en azından üzerine tartışılabilir röportajda, piyanonun gibi göründü bana. Öte yandan asıl ilgimi sihirli tuşları aracılığıyla çeken dedikodunun kitlesel boyuttaki duygularını dünyaya aktaran algılanış biçimi. Bunu en iyi magazin Nazlı Hacıalioğlu’nun, basınına yaklaşımla ölçebiliriz. müzikle dolu yolculuğuna Kimileri için magazin ancak “seviyeli tanık olacağız. Anavatanı olursa” takip edilecek bir mecradır. Burada Türkiye’den, Avusturya’nın seviyeden kasıt tam olarak nedir kestirmek tarihi salonlarına uzanan zor ama ben bir öngörüyle sürdüreyim. GÜVeN bu serüven onun hem bir Seviyesiz magazin (!) izleyenleriniz, BayKaN insan hem de bir müzisyen denk gelmiştir. Özel yaşamıyla gündeme olarak evrimini anlatıyor. gelen ve magazin muhabirlerinin amansız Müzikal başarılar, eğitim sorularıyla uğraşmak zorunda kalan süreci, uluslararası esin sanatçılar, bir an gelir, “Özel yaşamımla kaynakları üzerine samimi değil işimle gündeme gelmek istiyorum” bir sohbetle, sanatın derler. derinliklerine doğru bir Sanırım seviyeli magazin de tam yolculuğa çıkıyoruz. olarak burada devreye giriyor. İşiyle gündeme gelen sanat icracılarının yer u Piyano çalmaya aldığı yazılı, görsel ve işitsel içerik olarak başladığınız ilk günlerden bugüne kadar olan müzikal tanımlayabiliriz bence. yolculuğunuzda sizi en çok HHH etkileyen anlar nelerdi? Oysa bana kalırsa insanların magazin Bratislava’daki Zichy ve dedikodu ile en çok ilişki kurdukları Sarayı’nda Avrupa Birliği an “diğerlerinin” yaşamları, karakter Başkanlığı ve Bratislava özellikleriyle ilgili konuştukları o an. Belediyesi’nin düzenlediği Bu da çok anlamlı çünkü genelde konserde ünlü kontrabas insanlar yaşamda konumunu, kendilerini sanatçısı Roman Patkolo çevrelerinden birileri ile kıyaslayarak ile sahne almak sanatımın ölçüyor ve bir ölçüde kendilerine fl evrenselliğini ve müziğin rahatlama alanı buluyor. birleştirici gücünü derinden Elbette yaşamda mutluluk bulmak hissettiğim bir andı. Tarihi için en ideal yol değil ama bu yüzden sarayın dokusu, oradaki dedikodu veya daha akademik bir tavırla rehberliğinde, Bu başarılar, Stiftung Mozarteum piyano ve seyircilerin sıcaklığı, insanların birbiri hakkında veri paylaşımı her ay Salzburg’un Türkiye direktörü olmama ve performansımı daha da anlamlı yapması (iyi veya kötü mü bilinmez ama) Avusturya’nın Salzburg Mozarteum binasında adımın yer kıldı. Ancak Trabzonspor’un kaçınılmaz. farklı almasına vesile oldu. Bu hem kişisel bir şampiyonluğu kutlamalarında Yoksa herkes başka insanlar hakkında kentlerinde onur hem de uluslararası bir sanatçı olarak stadyumun ortasında piyano konuşmanın getirdiği sessizlik içinde konser salonlarında sahne almanın kariyerimin bir dönüm noktasıydı. çalmak, benim için tarif edilemez yalnızlaşarak içsel kaygılarıyla baş başa zorunlu olduğu bir eğitim süreci geçirdim. bir heyecan ve gurur kaynağıydı. Bu deneyimler, yitip gidebilirdi. u Müziğinizde sizin esin kaynağınız olan ve Bu, sahne tecrübemi artırarak repertuvarımı sanatımı icra ederken duygusal derinliğimi ve motive eden etkenler nelerdir? HHH genişletmemi ve performans becerilerimi sahne üzerindeki varlığımı şekillendirdi. Müziğimdeki ilham kaynaklarım, çaldığım Çünkü siz de bilirsiniz ki insanın kendisi geliştirmemi sağladı. Küçük yaşta sahne eserlerin bestecilerinin yaşadığı dönemler hakkında konuşması, başkaları hakkında Eğiti Min Sanattaki ön EMi deneyimi kazanmak sanatımı daha özgüvenli ve bu eserlerin yazıldığı bağlamlar oluyor. konuşmasından bile daha büyük bir ayıp ve etkili bir şekilde sunmama yardımcı oldu. Her performans öncesinde eserin tarihini ve kabul edilir. Hepinize iyi pazarlar. u Bilkent Üniversitesi’ndeki eğitiminiz ve bestecinin niyetini araştırarak eseri daha iyi sonrasında Avusturya’da aldığınız öğretim, u Avusturya ve Türkiye’de verdiğiniz konserler ve aldığınız ödüller, uluslararası arenada bir anlamaya ve yorumlamaya çalışıyorum. Bu sanatınızı icra etme biçiminizi nasıl etkiledi? dEniz Ülk Üt Ekin sanatçı olarak sizi nasıl konumlandırdı? Bu süreç sanatımı icra ederken kendimi ifade İkisi de sanatımı icra etme biçimimi köklü deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr başarıların kariyerinize etkisi ne oldu? etme biçimimde önemli bir rol oynuyor. bir şekilde etkiledi. Değerli hocalarımın uğrayacak. Mutluluk, MElankoli v E Camille Claudel ve daimon gÜnah Eudaimon, daimon’u ransız heykeltıraş Camille ile uyumlu, dehası Sanatsal Claudel’in hüzünlü öyküsü ile uyumlu... Bir kişi ayşe acar duyan herkesi derinden yaratıcılık, diyelim ki deha sahibi etkiler. Henüz çocuk deha, ikisinin ama bir gün dehasıyla F yaşta heykel yapmaya uyumunu yitirdi, ne olur? Antik Yunan’a uyumundan başlayan Claudel, Paris Güzel Sanatlar göre melankoli açığa çıkar. Daimon’un Akademisi’ne kadınların alınmadığı bir doğan mutluluk, sizi terk ettiğini, yalnız bıraktığını tarih diliminde, 1800’lerde yaşamıştır. düşündüğünüzde melankoliye girersiniz. uyumsuzluğundan Gençlik yıllarında kadınlardan oluşan Melankoli pek çok filozof ve bir atölyede çalışırken kendisi gibi camille yansıyan sanatçıda görülen bir durum. Bu kavram claudel heykeltıraş olan Auguste Rodin’le Ortaçağda karşımıza “akedia” olarak melankoli... Tüm tanışmış ve Rodin’e âşık olmuştur. çıkar. Akedia, Hıristiyanlıkta yedi Yaşadığı aşk, aralarında geçen gerilimli bunlar ortaçağ büyük, yedi ölümcül günahtan biridir. ilişki Camille’i hem büyük bir sanatçı Daimon’un Hıristiyanlıkta zamanla ile birlikte yapmış hem de derin bir yalnızlığa “demon”a, yani “şeytan” kelimesine günahla itmiştir. dönüştürüldüğünü de unutmamak Anlaşılamamamın verdiği acıyla gerekir. eşleşmiş, yaşadığı sinir krizleri yüzünden ki demir yataklardan nefret ederim). sıra dışı bir insandır, sıradan insanların Camile Claudel, deha oluş ve dehaya kadının ailesi tarafından akıl sağlığı yerinde Evimde olup kapımı sıkı sıkı kapamak dışarıdan seyrettiğinde rahatlıkla deli özgü belirtilerin delilik hatta günah olmadığı gerekçesiyle akıl hastanesine diyebileceği biridir. Manik halleri, isterdim. Bu düşü gerçekleştirebilecek yaratıcılığına kabul edildiği bir tarih diliminde kapatılmış ve orada tam 30 yıl tek başına miyim, bilmiyorum, evimde olmak… bazen kendi içine kapanması, zaman yaşamıştır. Melankoli, onu ele geçiren gem bırakılmıştır. Annesi ve kız kardeşi zaman kibirli davranışları, insanlara Sürgündeki kız kardeşin, C.” sanat dehasının bir yansımasıdır. Camille’i hiç ziyaret etmezken şair ve huzursuzluk vermesi… Tüm bunlar vurulmasıyla Yaşadığı çağda kadın kavramının Sokrat ES’in hall Eri diplomat erkek kardeşi Paul, birkaç yılda antik Yunan’da büyük rahatsızlık son derece sığ anlaşıldığının da altını sonlanmış Claudel’i daha iyi anlayabilmek bir onu ziyaret etmiş ve doktorunun yaratmış ve Sokrates’in öldürülmesine çizmeliyiz. Hem bir dehasınız hem de sayısız için Sokrates’in “daimon” dediği isterlerse Camille’i akıl hastanesinden neden olmuştur. kadın. Derin bir yalnızlık olsa gerek. şeyden biraz söz edebiliriz. “İçimde bir çıkarabileceklerini söylemelerine karşın Camille Claudel de daimon sahibidir, Baştan aşağı yalnızlık, başka bir şey yaşamöyküsüne daimon var” diyor Sokrates. Daimon bunu yapmamıştır. sanat dehası tarafından ele geçirilmiş bir değil. konu olmuş. ona ne yapması gerektiğini söyleyen Camille, Paul’a yazdığı mektuplarda insandır. Konuyu daha iyi anlayabilmek “Duygusuz yavan insanlar./Bu şöyle diyor: “Odada hiçbir şey yok, ne doğaüstü bir güç. Doğaüstü dediğimizde için belki “eudaimon” kelimesine de benim ruhum en kutsal varlığım.../ Camille zorunluluğa tabi olmayan, otonom, bir pufla yorgan ne bir temizlik tası, bakmalı. Eudaimon, “daimon’u ile Bunlar çalışma saatleri. /Ruhumun Claudel’inki de hiçbir şey, çirkin bir oturak, çoğunlukla özgür bir güçten söz ediliyor. Bu uyumlu” demek. Aristoteles daha yandığı saatler./Siz yiyip içerken, bunlardan biri. çentik içinde, çirkin bir demir yatak, kavrama rahatlıkla “deha” diyebiliriz. sonra bu kavrama “mutluluk” diyecek dalga geçerken, oburca tıkınırken, ben heykelimle yalnızdım…” C. insan gece boyunca tir tir titriyor (ben Deha sahibi bir filozof olan Sokrates ve kavram büyük bir anlam kaybına Türkiye’de okul açacak u Kariyerinizdeki gelecek adımlar nelerdir? Öğretmenlik ve sahne performanslarınızın yanı sıra, müzik dünyasına katkıda bulunmak için başka hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz? Mozarteum Türkiye temsilcisi olarak önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde düzenleyeceğim masterclass’lar ve konserlerle müzik eğitimine katkıda bulunmayı hedeiyorum. ayrıca Mozarteum Türkiye Okulu’nu açarak öğrencilere kaliteli bir eğitim sunmayı ve onları her yıl Salzburg’un büyülü salonunda konser vermeye hazırlamayı amaçlıyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear