23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

11 şt aub 2024 6 Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi ‘Kirli Sepeti’nin Songül’ü olarak ekranlarda... Güçlü olmak dengeyle ilgili yça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak en güldüren YOrum pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. u Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? ABu, onun hafızalara kazınan Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum sayısız rolünden yalnızca biri. Hem izleyiciye nedir? yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. eskiden sosyal medya mı vardı. (g ülüyor.) etiketlendiklerim önüme de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Son dönemde tanımlamasının altını sonuna gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter kadar dolduran Bingöl ile artık lütfen ayça bingöl’e fakir rolleri ekrandan yaşama doğru oynatmayın. artık yeterrrr!!!” keyifli bir sohbet yaptık. u “Kirli Sepeti” ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. “Aşağı”da konumlananların Bildiğim tek şey gözünden “yukarıda”kileri deniz görüyoruz. Bir anlamda ülkütekin oyunculuk hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. u Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu edinmek mutlaka zorlu süreçler. Siz ne zaman “ben bu konumlandırmalar oldu. Bugüne kadar çoğu mesleği yapabiliyorum galiba” dediniz kendinize? senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks istikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye sanırım. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize unsuru olarak izledik. Ancak biz burada esas olan inancınız artıyor. zaten bildiğim tek şey aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? emekliliği de yok maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe oyunculuğun. Sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Seyircinin bundan işlerin içinde olacağım inşallah. çok hoşlandığını düşünüyorum. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını u İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. istiyorsunuz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en mücadelesinin başında zorlu evreleri atlatmayı Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin başardı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli çok bu yönümüz benziyor. gidişatını. Gelen teklifler için de benim yeni SOngül ile benzerlikler olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Onları yaşamda anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bu u Songül’ün öyküsü yaşamda tek başına var u Songül çok güçlü bir kadın. Aslında size, güçlü güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz? bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Siz Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık sevdiğim senaryolarda çalıştım. Tiyatroya Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kendisiyle benzerlikler gördünüz mü? o süreçlerde. Yaşamda esnek ve dayanıklı ara vermedim, saat olarak daha rahat. Bazen kaynağı oluyor mu? Evet kendimi bazı konularda güçlü olabilmelerini önemsiyorum daha çok. çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Televizyon kariyerimde oynadığım buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu karakterler tek başına var olmaya çalışan bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek daha mümkün geliyor bana. Koşullara uyum söyleyemem. Bir yandan çalışıp bir yandan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. hoşuma gitmiyor açıkçası. Yaşadığımız ülkede sağlama becerisi yani “rezilyans”. Ruhsal ve annelik yapmak zor. Anne olduktan sonra Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok her şey o kadar fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla etmelerine çok yardımcı olacaktır. değişiyor. Daha az iş, daha çok aile ve ilgili. Binlerce insanın motivasyonu, ilham çocuklar. Büyümelerinin her anına eşlik etmek kaynağı olmak benim için tarifsiz u Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama mutluluk ve doyum kaynağı. Devam istiyorum. Şimdi sekiz yaşında oldular. Biraz sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara etme gücümün büyük bir kısmını daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, döndünüz. Çoğu oyuncu birkaç yıl ara verebilirdi seyirciden alıyorum. ama siz tercih etmediniz. Bu da mesleğinizle olan kendi sosyal yaşantıları var. u Hem 90’lı yıllarda hem 2000’lerin tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte başında hem de günümüz yapımlarında rol projelerin sayısının az olmasının da etkisi almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet vardı. ancak yapılan işlerin içeriklerinin 90’lar açısından bir kıyaslama yapacak olursanız de niteliklerinin de seviyesi oldukça hangi dönemi öne çıkarırsınız? yukarıdaydı. Senaryo, oyuncu seçimleri ve 90’ları ön plana çıkarırım çünkü 90’ların yönetmen isimlerine de bakarsanız çok sonu 2000’lerin başı, içerik ve dizilerin efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını tabii ki süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. görebilirsiniz. Son zamanların en sıra dışı ekran deneyimlerinden birine hazır mısınız?.. Bir ‘lanetli pay’ alegorisi: The Curse ean Baudrillard, “Sanat ya da burjuvalaştırılması” (gentrification) Komplosu”ndaki yazılarında olarak tanımlanabilecek projeye girişmelerini çağdaş sanat dünyasını eleştirirken anlatıyor. Kendilerini iyi olduklarına ve “Çoktan hiper gerçekçi, cool, şeffaf, insanlara yardım ettiklerine inandıran Asher Jpazarlanabilir olmuş bir dünyada ve Whitney, hem ucuza mülk alıyor ve kâr sanatın ne anlamı elde ediyor hem de maddi hırslarını ve kariyer olabilir?” diyerek sanatın, tutkularını tatmin ediyorlar. Fakat Asher’ın bir aY’a SeYaHat “lanetli payın bir parçası otoparkta karşılaştığı küçük bir kıza 100 dolar olmasından” şikâyet BTA’nın vereceğini söyleyip vermemesi üzerine küçük eder. Bu kavram, George kız Asher’ı lanetliyor ve bir bakıma o “lanetli Bataille’ın ekonomiyi pay” çiftin evliliklerinin ve kariyerlerinin üniforması açıklarken kullandığı üzerine kâbus gibi çöküyor. bir terimdir ve zamanla Bu andan itibaren durumu toparlamak için “kurtarıcı beyaz adam” misyonuyla sanat dünyasının parayla Kaprol’dan hareket etmeye başlayan çiftin çabaları sonuç ilişkisini tanımlayarak veriyormuş gibi görünse de “siyahi, göçmen başak bıçak Baudrillard gibi sanatla TAV Havalimanları’nın yiyecek içecek Rehearsal” ile adından söz ettiğim Kanadalı bir aileden” belki çok önceden alınmış o lanetli hizmetleri alanındaki iştiraki BTA’nın yeni “meselesi” olan filozofların basakbicak komedyen Nathan Fielder’ın, Benny Safdie üniformalarını tanınmış insan inovasyon pay, günümüzde yine “soylulaştırmaya, yardıma da kullanmaya başladığı @gmail.com tasarımcısı ile yarattığı “The Curse”, yalnızca size diziyi gelmiş” bir beyaz adamın yaşamında görünürlük bir betimlemeye dönüşür. Arzu Kaprol yarıda bırakmakla, koltuğunuza yapışmak kazanıyor. Her bölümde temalarını genişleten, İnsanların ihtiyaç fazlası, tasarladı. Kaprol, arasında ıstırap çektirmesiyle değil aynı her temayla hicvinin sivri oklarını hedeflerine israf ettikleri ürünleri BTA çalışanları zamanda çıkış fikrini dönüştürdüğü şeyle de saplayan “The Curse”, sanatı uygulama ve satma karşılayan lanetli pay, “The Curse”ü izlemeye için 19 yazlık, konuşulmayı hak ediyor. Ancak uyarmalıyım, halleriyle bir yandan çağdaş sanat dünyasını başladığımda zihnimde beklenmedik bir 19 da kışlık bu gerçekten de ismi gibi “lanetli” bir dizi yaylım ateşine tutarken diğer yandan realite analojiye yol açtı. Çünkü dizinin çıkış fikri bir olmak üzere 38 çünkü 10 bölüm boyunca bu denli kararsızlık şovunda yaşananlarla televizyon dünyasını çocuğa verilmeyen bir paranın (payın) lanetli parçadan oluşan içerisinde izlediğim ve sonuçta yılın en iğnelemeye devam ediyor. Çiftin yaşadığı evi olmasından yola çıkıyordu ve dizinin adına bir koleksiyon “tuhaf” deneyimi haline gelen başka bir dizi kaprol, bta icra ekosisteme uygun bir düzenekte inşa ettiğini da bu yüzden, İngilizce’deki karşılığıyla lanet hazırladı. kurulu başkanı baha izlediğimi hatırlamıyorum. Nathan Fielder, söyleyip hayvanlara zarar vermelerine yol denmişti... Seçki, geri bülbül ile birlikte. bir komedyenden dünyanın en itici karakterini açıyor, aynalarla kapladığı binayı adeta iklim dönüştürülmüş emma StOne etkiSi yaratmakta başarılı olduğu kadar seyircisini değişikliğini fırsata çevirenlerin bir “yansıması” malzemelerden yararlanarak çevresel ayak Blu TV’de yayımlanan “The Curse”, şu televizyon karşısında kıvranırken diziyi durumuna getiriyor. izini azaltmayı hedefliyor. Kaprol konuyla sıralar Poor Things (Zavallılar) filmindeki bitirmeye ikna edecek derecede de usta. The Curse her yanıyla keskin, birçok yanıyla ilgili şöyle konuştu: performansıyla gündemde olan Emma Genel hatlarıyla öykü, evli ve çocuk sahibi nahoş, izlemesi kadar bırakması zor ancak “Üniforma, bir kuruluşun kimliğinin önemli Stone’la ve Altın Küre adaylığıyla öne çıksa olmaya çalışan Asher (Nathan Fielder) ile bitirdiğinizde kapitalizmin un ufak ettiği bütün bir parçasıdır. Üniforma tasarımını yaparken da temelinde çok güçlü karşıtlıklar barındıran, Whitney (Emma Stone) çiftinin, bir reality şov insani yönleri açığa çıkarmakla kalmadığını, en önemli yol göstericimiz, markaların kendi kimlikleri ve sorumlu tasarım bilincini yılın en sıra dışı dizilerinden. Daha önce için çektiği program üzerinde temelleniyor tartışmaya da açtığını fark edeceğiniz bir sürdürülebilirlik üzerinden düşünerek yine, hazırladığı sosyal deneylerle insanların ve New Mexico’nun Espanola kentinde dizi. Finali bile, ne kadar “delice” olduğunu kurgulamak oldu.” gerçekliği kontrol etmelerine izin verdiği “The giriştikleri bir tür “kentin soylulaştırılması kanıtlıyor. Puanım: 7./10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear