25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

cumhuriyet, 1 eylül 1925. kastamonu konuşması. cumhuriyet, 4 eylül 1925. Heyet-i Vekile’nin tarihi ve mühim üç kararı cumhuriyet, 2 aralık 1925 - millet meclisi’nde irtica paşasının işi ne... 18 ARALIK 2022 3 Tekke, zaviye ve türbeler neden yasaklandı? Çocuklarımızı karanlığa iten zihniyetin kaynağı Cumhuriyet Eğitimde kaos miş toplumsal ya- Çocuk istismarı ve çocuk pılara sahip olma- gelin olaylarının altında larının temel nede- tehlikeyi görmüştü ni, gelişme süreçle- yatan neden hiç değişmiyor: rini güçlü eğitim-öğ- ünlerdir küçücük kızımıza yapılan zulüm oldukları ve bu tekkelerde ve zaviyelerde şeyhlerin ken- Eğitimde yaşanan sıkıntılar... retim politikalarıy- karşısında sesimizi yükseltiyoruz. Yükselt- dilerine Allah süsü vererek, halkı kendilerine taptırmak la başlatmış olmala- mekle kalmıyoruz bir daha yaşanmaması gibi, dinin kabul edemeyeceği eylemler işledikleri, mah- rıdır. Bu ülkenin ku- lke gündemine bakar mı- için çözümler üretilmesini bekliyoruz. Zul- keme huzurundaki ifadelerinden anlaşılması dolayısıyla ruluş sürecinde aynı sınız? Çocuk istismarı, nazife Gmün yaşandığı mekânın bir tarikat ve yaşa- … kapatılmasına karar vermiştir.” şeyi Mustafa Kemal çocuk yaşta evlilikler, bu- tanların tarikat üyesi olması ise bizi yine tarihte yolculu- Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, yurt gezisine çı- güngör Atatürk de yapmış- nu haklı göstermeye yö- ğa çıkarıyor. TBMM’nin 30 Kasım 1925’te tekke, zavi- kar. 30 Ağustos 1925’te Kastamonu’da konuya değinir. tı. Dünya çapında ün Ünelik fetvalar, saf tutma- ye ve türbeleri yasakladı- “Ölüleri yardıma çağırmak uygar bir toplum için yüz ka- yapmış eğitimcilerin lar... “Biz bu hale nasıl geldik” diye ğı o önemli kararını anım- rasıdır” der. “Bilimin, teknolojinin uygarlık ışıkları par- danışmanlığında güçlü bir eğitim yapı- sormak ne denli doğru olur bilemiyo- sıyoruz. larken şu ya da bu şeyhin yol göstermesiyle mutluluk ara- lanmasının temellerini atmıştı. Bugün rum. Biz zaten hep mi böyleydik? “Uy- İslam dünyasında di- mak ilkellik sayılmadır” der ve ekler: “Ey millet! İyi bi- gelinen nokta ise öğretmenden yoksun nin ibadetlere ilişkin ku- liniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, garlaşma, ilerleme” derken aslında ken- köylerimiz. ö di kendimizi mi kandırdık? Olup bitene rallarının farklı biçim- mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tari- Toplumsal gelişme sürecinin en de yorumlanması “tari- kat, uygarlık tarikatıdır… Tarikatların başları bu dediğim bakılırsa öyle galiba. Bizler çocuk evli- önemli kanaat önderleri öğretmenler- liklerini, kadına, çocuğa şiddeti yıllarca kat” adı verilen yapıları gerçeği bütün açıklığı ile anlayacak ve kendiliklerinden dir. Öğretmensiz köy anlayışından bir doğurmuştur. tekkelerini kapatacaklardır.” Kapatacaklar mı- filmlerden izlerken bütün bunları uza- an önce vazgeçilmesi gerekir. Burada Şaduman Halıcı Üyelerinin dır? Hayır. ğımızda, ilkellikten hâlâ kurtulamamış özellikle bir noktaya dikkat çekmek is- toplandıkları Gazi, 2 Eylül 1925 günü Bakanlar toplumlara özgü sanıyorduk. Yaşadığı- sadumankaragozhalici@gmail.com terim. Bu ülkede eğitim-öğretim hiz- ve ibadet et- Kurulu’nu toplar. Tekke ve zaviye- mız toplumun ayrıntılarına bakmak ak- meti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tikleri özel lerin kapatılmasını, dinsel kıyafetleri lımıza gelmedi çünkü. Modernleşme- Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkisinde- mekânlar da “tekke” adını almıştır. “Zavi- kimlerin giyeceklerini ve devlet me- nin, laikleşmenin, çağdaş eğitimin ola- dir. Bu kapsamda eğitim hizmeti devlet ye” ise tekkelerin küçükleridir. murlarının şapka takmalarını öngören naklarından yararlanmanın toplumun okullarının yanı sıra bakanlığa bağlı ve Osmanlı Devleti’nde tekke ve zaviyeler baş- üç kararname çıkarılır. Tepkiler ge- tüm kesitlerine aynı oranda sirayet et- de bakanlığın belirlediği izlence doğ- langıçta gelişmeye açık kurumlardır. Resim, cikmez. Kışkırtıcılardan biri de Bursa mediği gerçeğini görmezden geldik. rultusunda özel statülü okullarda veri- müzik, şiir gibi sanatlarla da ilgilenen bir tür milletvekili Sakallı Nurettin Paşa’dır. Ülkenin bir tarafı liberalleşirken diğer lir. Ancak son yıllarda birtakım cema- sivil toplum yapıları, yaygın eğitim kurumla- tarafında feodalizmin hüküm sürmesi- atlerin, tarikatların, vakıfların da kurs ‘iSlamın gereği değil’ rıdır. Ne var ki ekonomik, siyasal hatta Koçi ne aldırış edilmedi. Bütün bu aldırmaz- adı altında medrese tarzı eğitim hizme- Bunun üzerine Konya milletveki- Bey’in risalesinde işaret ettiği gibi ahlâki çö- lığın ve önemsemezliğin sonucunda ge- ti vermekte oldukları dikkati çekiyor. li Refik Koraltan ve arkadaşları ya- küş toplumsal alanda yankı bulduğunda işler linen nokta bu. Bunların nasıl bir eğitim öğretim izlen- sa önerisi hazırlar. 30 Kasım 1925’te değişir. Müslüman halkı parçalamaya, ikti- Bugün ülkenin bu tür vahim gündem cesi izledikleri, hukuksal dayanakları- TBMM’de görüşülen öneri “Tekke ve dar sahipleri üzerinde baskı kurmaya, ay- konularıyla meşgul olmasının asıl ne- nın ne olduğunun ayrıntılı olarak ince- Zaviyelerle Türbelerin Kapatılması- rıcalıklarını kötüye kullanmaya, halkı yal- deni ise kuşaklar boyu zaten yaşanage- lenmesi gerekir. na ve Türbedarlıklarla Birtakım Unvan- nızca duygusal değil ekonomik olarak da len bütün bu olayların günümüzün kar- ların Yasaklanmasına ve Kaldırılma- sömürmeye başlar. Osmanlı Devleti’nin neden medre Se? maşa ortamında öncekine göre çok da- sına İlişkin Yasa”dır. Gerekçesinde üç 1918’de çıkardığı tüzükle yeni bir düzen- ha görünür olmasıdır. Önceleri kırsa- Örneğin, altı yaşında evlendirilmesiy- vurgu vardır. Tekke ve zaviye gibi ku- lemeye gitmek istemesi bu kurumlardan lın feodal toplumsal ilişkileri içerisinde le ülke gündemine gelen kızın, ailesi ta- rumlar İslam dininin gereklerinden de- duyulan rahatsızlığın göstergesidir. gözlerden ırak yaşanan bütün bu olay- rafından okula değil, medreseye gönde- ğildir. Doğu İstiklâl Mahkemesi bölge- lar şimdilerde kentlerde, çoğu zaman da rildiği yönündeki ifadesi bu açıdan da Şeyh Sait ayaklanma Sı sel kapatma kararı almış, Ankara İstik- din unsuru kullanılarak “meşru zemin” ele alınmalıdır. Eğer birileri bu ülkede Milli Mücadele döneminde, örneğin lal Mahkemesi de bu kararın yurt yüzeyi- oluşturulan birtakım ortamlarda gerçek- medrese eğitimi veriyorsa bunun huku- İstanbul Üsküdar’daki Özbekler Tek- ne yayılmasını zorunlu bulmuştur. Tari- leşmeye başladığı için görünür hale gel- ka aykırı olduğunun da bilinmesi ve ko- kesi mücadeleyi desteklerken kimile- katlar ve onlara ait kurumlar halkın sami- di ve kamunun gündemine taşındı. nunun ciddiyetle ele alınması gerekir. ri de saltanat/hilafete bağlılık perdesi mi din duygularını siyaset ve ticaret aracı Bütün bu vahim olayların görünür ha- Aynı şekilde kimlerin, hangi izlencey- altında işgalci emperyalistlere hizmet yapmaktadır. le gelmesi ve kamu gündemine taşın- le ne tür kurslar verdiklerinin de ince- eder. Hedefi çağdaşlaşmak olan Tür- Meclis’teki tartışmalarda Kütahya millet- ması bir yanıyla olumlu bir gelişme ola- lenmesi gerekir. Verilen eğitimin niteli- kiye Cumhuriyeti’nin amacı dene- vekili Nuri Bey sömürüye vurgu yapar: “Bü- rak değerlendirilebilir. Çünkü çözüm, ğinin, karakterinin, ülke ve toplum kal- timdir. 3 Mart 1924’te Diyanet İşle- yücüler, falcılar, üfürükçüler, ellinde bir tab- sorunun kod açımlamasıyla başlar. An- kınmasına katkısının bilinmesi önem- ri Başkanlığı’nı örgütlerken ilk adı- la içinde otuz kırk şişe hacı yağı, kalemis ya- cak bu denli vahim bir toplumsal soru- lidir. Eğer dini eğitimse söz konusu mı atar. Tekke ve zaviyeler bu baş- ğı diğer yağlar, karınca duası gibi şeyler sa- nun siyasetin popülizmine sıkıştırıla- olan, bunun için de Milli Eğitim Bakan- kanlığa bağlanır (Resmi Gazete, 7 tarlar, bunlar seyyar türbe halindedirler. Sey- lığı bünyesinde hizmet vermekte olan rak çözüm sürecinin tıkanması da olası Nisan 1924). Yasaklamak gibi bir yar dervişler kendilerini çok bilgili gibi göste- görünüyor. Nitekim TBMM’de soruna imam hatip okulları, ilahiyat fakültele- düşünce de yoktur. Ancak Nakşi- rerek köylüden sekiz tane horoz, on tane delik- ilişkin tartışmalar, kaygımızı ne yazık ri var zaten. Ayrıca birtakım vakıfların, bendi şeyhi olan Şeyh Sait ayak- li beyaz mecidiye alır ve sızdırır. Köylüyle bir- tarikat ve cemaatlerin dini eğitim ver- ki güçlendirici yönde. Siyasi partiler ve lanması Cumhuriyetin sabrını taşı- kaç gece uğraşır gibi görünür sonra sırra kadem de siyasetin aktörleri sorunların kayna- melerine gerek olmadığını düşünüyo- rır. 13 Şubat 1925’te çıkan, ama- basar.” (TBMM ZC; D:2, C.19, s.284) rum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti eği- ğına inmek ve çözüm önerileri getirmek cı bağımsız Kürdistan kurmak Halkçı Türkiye, halkının samimi duyguları- tim-öğretim hizmeti vermek açısından yerine olup bitenler üzerinden siyaset olan ama “Din elden gidiyor” slo- nın sömürülmesine izin vermez. Öneri yasala- oldukça güçlü bir yapıya sahip. Başka yapma hevesindeler. Çözüm önerilerin- ganıyla taraftar toplayan Şeyh şır. (Resmi Gazete, 13 Aralık 1925). Tekke ve yapılanmalara izin verilmesine hiç ge- den yoksun popülist siyasetle hiçbir so- Sait’in ayaklanması bastırıldığın- zaviyeler kapatılır. Ancak, cami ve mescit ola- runun çözümü mümkün değildir. rek yok. Aksi takdirde her kafadan bir da yargılamaları Doğu İstiklâl rak kullanılanlar varlıklarını sürdürecektir. Kapa- ses çıkar. Bu da kaos demektir. Bugün Mahkemesi yapar. Ayaklanma- tılan tekkelerin binaları da genç Türkiye’nin eği- eğitim politikaları ülke gündemini meşgul eden bunca va- cıların ifadeleri isyan bölgesin- tim yuvaları olur: Uygun olanlar okul olarak kul- Çocuk istismarı, cinsel şiddet, ka- him olay da bir tür kaos göstergesi ola- deki Şeyh Şemsettin ve Hanili lanılır, uygun değilse satılır ve elde edilen parayla dın cinayetleri gibi olaylar bu toplumun rak ele alınmalıdır. Eğitim öğretim hiz- Şeyh Adem’in tekkeleri gibi ki- okulu olmayan köyler ve köy çocukları okulla bu- ezelden beridir kanayan yarası. Soru- meti önemlidir ve bu hizmete katkı ve- mi tekkelerin ayaklanma hazır- luşturulur. (Cumhuriyet Arşivi, 180-9-0-0 / 1-7-1) nun kaynağını toplumun derinliklerin- renler de bir o kadar takdir edilmeli- lığı için merkez olarak kulla- Unutulmaması gereken gerçek şudur: Atatürk de aramak gerekiyor. Eğitim politika- dir. Ancak verilen hizmetin niteliği de nıldığını ortaya koyar. Mahke- Türkiyesi bu kurumları yasaklarken yüce İslam larını yeni baştan gözden geçirmek la- önemlidir. Kimlerin, nerelerde, kimle- me, 28 Haziran 1925’te bölge- dinine hak ettiği saygınlığı kazandırmayı, İslamın zım. Devletin öncelikli görevi, bütün- re ne tür eğitim verdiği, insanların han- sindeki tüm tekke ve zaviye- Kuran ve hadis gibi temel kaynaklarına göre öğre- sel bir eğitim öğretim politikası geliştir- gi anlayış ve düşünüşle yetiştirildiği de lerin kapatılmasına karar ve- nilip yaşanılmasını sağlamak istemiştir. 21. yüzyıl- mek ve toplumun tüm kesitlerinin eği- önemlidir. Unutulmamalıdır ki bir top- rir. Gerekçesi oldukça anlam- da Türkiye’de yaşamaya devam edecek tarikat, tek- tim olanaklarından yararlanmasını sağ- lumun en temel oluşturucu unsurların- lıdır: “Tekke ve zaviyelerin ke, zaviye ve türbeler yalnızca bu amacı benimse- lamaktır. Batılı ülkelerin bugün geliş- dan biri eğitimdir. birer kötülük ve fesat ocağı meli, devlet de bu amacın takipçisi olmalıdır. berrin karadeniz berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr Kültür rotası v İsmet İnönü’yü v Kuğu Gölü Balesi Anma Konseri oskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatro- umhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın, “İnatla Msu “Natalia Ksatkina- Vladimir Vasilyev”in pro- düksüyonu ile Rus klasik balesinin bir sembolü olan Cdinlemezseniz sevemezsiniz. Sevdiğiniz zaman da vazgeçemezsiniz” diyen ve CSO konserlerine ilgisi bili- Kuğu Gölü’nü sahneliyor. Eser, M. Petipa, L. Ivanov ve A. Gorsky’nin koreografisini yaptığı Bolşoy Ti- nen 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü Anma Kon- serleri sürüyor. Şef, Rengim Gökmen yönetiminde, çel- yatrosu’ndaki Kuğu Gölü balesinin eski versiyonu- na dayanıyor. İlk versiyonundaki birçok parçanın ve list Dorukhan Doruk’un solistliğinde 23 Aralık’ta ya- pılacak konser Schumann’ın Viyolonsel Konçertosu ile Petipa’nın orijinal fikirlerinin yeniden düzenlendiği iki perdelik eser, 22 Aralık’ta CRR’de sahnelenecek. başlayıp Strauss’un Güllü Şövalye Süiti ile sona erecek. ’e yaklaşırken yılbaşı temalı etkinlikler öne çıkıyor. KüçükÇiftlik v Wonder 2023Park’ın ev sahipliğinde, 21-30 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek “Wonder Village”te, atlıkarıncadan, buz pateni pistine, atölyelerden, yılbaşı kasabası- Village na birbirinden farklı etkinliklerin yanısıra dünya lezzetleri de tadılabilecek. Program- da ayrıca sevilen müzisyenler; Kalben, Jabbar, Elephanz, Lalalar, Mert Demir ve Bü- yük Ev Ablukada müzikseverlerle buluşacak. v Doğaya soyut bir bakış urdur resimleri ile özdeş- eden Altınok’un bugüne kadar Bleşmiş bir ressam İsma- yaptığı çalışmalarından oluşan il Altınok. Onun manzara re- yapıtların sergilendiği “Seçki- simlerinde doğayı kendine öz- ler”, 6 Ocak’a kadar Ankara İs- gü bir biçimde soyutlayışını gö- mail Altınok Sanat Merkezi’nde rürüz. 2002 yılında yaşama veda ziyaret edilebilir. k Prüba Şı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear