25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

31 OCAK 2021 3 İyilik üzerine bir yolculuk ‘Hayalimiz iyi bir toplum’ REHBER ODASI FİGEN ATALAY Ayla Göksel, “Hızla tüketilen birçok kavram gibi iyilik kavramının da içinin boşaldığını görüyoruz. İyiliğin tanımını yeniden yapmalıyız” diyor. İyilik nedir? İyi kime denir? “iyi niyetle” yapılan kötülüklere karşı tutumumuz ne olacak? İyilik ve kötülük bizim seçimimiz midir? Yoksa iyi ya da kötü mü doğarız? Besteci ve yazar Zülfü Livaneli ile sivil toplumcu Ayla Göksel’in derlediği ve İletişim Yayınları’ndan çıkan “İyiliği Düşünmek”, toplumun her kesiminden insanları iyilik kavramı üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor. İktisattan psikolojiye, dinden sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilikten bilime, felsefeden doğaya uzanan geniş bir yelpazede iyiliğin izini süren kitapta, Zülfü Livaneli ve Ayla Göksel’in yanı sıra Ioanna Kuçuradi, Tanıl Bora, Bekir Ağırdır, Yankı Yazgan, Ahmet İnsel, Hidayet Şefkatli Tuksal, Ömer Madra, Kemal Sayar, Nurcan Baysal, Serdar Tekin, Hakan Altınay, Burcu Karakaş, Mehmet Ali Çalışkan ve Zafer Köse’nin yazıları bulunuyor. BIR FIKIR HAREKETI Kitapla birlikte iyiliği yeniden düşünmeyi, tartışmayı, paylaşmayı ve çoğaltmayı amaçlayan bir fikir hareketi de başlattıklarını belirten Ayla Göksel, şunları söylüyor: “Hızla tüketilen birçok kavram gibi iyilik kavramının da zayıfladığını, içinin boşaldığını, anlamsızlaştığını gözlemliyoruz. İyiliğin tanımını, iyi ve kötüye dair yargılardan uzakta, içine sıkıştığı hayırseverlik/bağışçılık gibi kavramlardan özgürleştirerek yeniden yapma ihtiyacımız var. İyiliğin sadeAyla Göksel ce bireysel eylemlerini değil, toplumsal yapılarımızı da şekillendirebilen ‘sistematik iyilik’ kavramını tartışmak gerekiyor. İyiliği Düşünmek ile insanlık olarak özlemini çektiğimiz hal ve eylemleri farklı bir ifade ile yeniden tedavüle sokmayı ve iyi bir toplum hayali kurmaya başlamayı istiyoruz. İyiliğin 21. yüzyıldaki yeni toplumsal boyutlarını ve özellikle gündelik, sade ve ulaşılabilir formlarını, sosyal medya platfomları ve dijital konferans serileri ile tartışmaya açmayı hedefliyoruz. Bu konuda bizimle birlikte düşünmek, tartışmak isteyen herkesi de @İyiligiDusunmek platformuna davet ediyoruz.” KİTAPTAN Yol gösterici akıl olmalı u ZÜLFÜ LİVANELİ: “İyilik ve kötülük bir seçimdir, insanın kendi özgür iradesiyle seçtiği bir tutumdur” diyebilir miyiz? Bence evet. Çok sağlıksız ve ortamlar ve koşulların zorlamasıyla bazen aklı ortadan kaldıran devirler hesaba katılmazsa, insanlığın geneli için kabul edebileceğimiz bir saptama bu. İyiliğe yönelmek ve kötülükten kaçınmak, büyük ölçüde bizim hayata karşı tutumumuzu yansıtan temel bir değer ölçüsü. İnsana “iyi” ve “kötü” konusunda kim yol gösterecek? Akıl. Koşullanmamış, kirletilmemiş ve bu gerçeği aramaktan vazgeçmeyen, iğfal edilmemiş akıl. İyilik çabadır u YANKI YAZGAN: Güçlü ve doyurucu ilişkiler kurmuş olanların “iyi olma”, “iyilik yapma” olasılığının da aynı ölçüde olması, iyilik ile uzun yaşam arasında dolaylı da olsa bir bağlantı kurmaya yetiyor. “İyilik”, kendisine bir bedeli olacağını bilerek başkasının yararına herhangi bir şey yapma olarak tanımlanabilirse, insan organizmasının her noktasında izini bulabileceğimiz bir davranış. İyilik, insan olmanın ayrılmaz bir parçası ama insan olmak için göstermemiz gereken çaba olmadığında pek ortaya çıkmayan bir davranış ve duruş. İyilik, insan beyninin doğal “reflekslerinden” olmakla beraber iyilik yapmanın bir bedeli olduğunda bu refleksin devreye girmesi için çok fazla ek çaba gerekir. İyilik yap denize at u IOANNA KUÇURADI: “İyilik yap, denize at. Balık görmezse, halik görür.” Halk bilgeliğinin bir ürünü olan bu söze ben, etik bakımdan değerli eylemin özelliklerini olabildiğince yalın bir dille anlatmaya çalışırken, “halik de görmesin” diye ekliyorum. Etik bakımdan değerli eylem “halik de görmesin” dediğim eylem o eylemi yapanın herhangi bir karşılık beklemeden ona dönmesini beklediği bir şey olmadan–, başka bir insanın herhangi türden nesnel bir ihtiyacını karşılamak için, ilgili konuda bilgiye dayanarak yaptığı eylemdir. Acaba ‘iyi eylem’den, yani bu anlamda ‘iyilik’ten, ‘etik bakımdan değerli eylem’i anlamak mümkün müdür? Yapıcı gazetecilik u BURCU KARAKAŞ: Felaketten başka bir şey göstermediği gerekçesiyle kötü haberlerden kaçanların sayısı arttıkça medya için de yeni bir alan açılıyor: “İyi haber” portalları. “İyi haber” her ne kadar sempatik kedilerle dolu içerikten ibaret gibi düşünülse de pek öyle değil. Edebiyat ya da sinemada olduğu gibi gazetecilikte de hikâye anlatmanın binbir yolu var. Batı medyasında her geçen gün daha fazla konuşulan “yapıcı gazetecilik” ya da “çözüm odaklı gazetecilik” dünya gündemine dair acı veren olayları görmezden gelmeye değil, medyanın sürekli şikâyet eden halinden sıyrılarak okuyucuya/izleyiciye bardağın dolu tarafından bakmasına olanak sağlama amacı güdüyor. Ancak dolu taraftan kasıt, boş umut pompalamak değil. Kötünün iyiye nasıl evrilebileceğine dair ipucu vermek gibi. En kötüsü iftira atmak u BEKİR AĞIRDIR: Toplumun yarıya yakınına göre iyi insan “dürüst”, üçte birine göre de “ahlaklı” ve “namuslu” insan demek. Elbette bu bulgu ve oranlar, en az tercih edilen özellikleri toplumun önemsemediği anlamına gelmiyor ancak “iyi insan” denildiğinde çoğunlukla akla gelen ilk özellikler “dürüst”, ahlaklı ve namuslu olmak. En kötü davranış sorulduğunda “iftira atmak” cevabı yüzde 38’lik bir oranla açık ara önde çıkıyor. Büyük Menderes’in zorlu yolculuğu W W F Türkiye’nin, Ege’ye hayat veren Büyük Menderes’in kaynağından denize döküldüğü noktaya kadar başından geçenleri anlatan “Suyun Yolculuğu” belgeseli tamamlandı. Belgeseli dileyen vakfın YouTube kanalından izleyebilir. Nehir, yıllık 1,7 milyar metreküplük su potansiyeli ile “su riski taşıyan havza” kategorisinde. Yüzyılın sonuna doğru havza sularının yüzde 50 oranında azalması öngörülüyor. Nehirdeki kirlilik de kritik seviyede. Akarsular ve göller sadece insan için değil, barındırdıkları canlılar için de yaşam alanı. Su krizinin başlıca nedeni ise iklim değişikliği, tarımda hatalı sulama yöntemleri. Vakfın verilerine göre Türkiye’de tatlı suyun yüzde 73’ü tarımda kullanılıyor. Damla sulama yöntemi ile ortalama yüzde 50 su tasarrufu sağlaBüyük Menderes nabileceği öngörülüyor. Bu yapılırsa ülkemizde her yıl toplam 16 milyar metreküp su tasarrufu yapmak mümkün. Bu da, 80 milyona yakın nüfusa sahip Türkiye’de, yaklaşık 3 yıllık evsel su ihtiyacına denk düşüyor. u Cumhuriyet Pazar Uğur Mumcu’nun 28. ölüm yıldönümü Bir 24 Ocak’ın daha ardından B u yıl 24 Ocak töreni, Covid 19 pandemisi nedeniyle bombanın patladığı yer olan STATİK ENERJİ rı soğuk havaya rağmen saatlerce çalışarak yerleştirdi, bir kısmının yerleştirilmesine abim Özgür yardım etti. 24 Ocak akşamı için bir çağrıda bulunduk: “Uğur Mumcu evin önünde gerçekleştirdiğive kaybettiğimiz aydınlar için bir miz anma töreni, kısıtlı katımum yak” diyerek. Eve dönmelımla gerçekleşti. Tören için, den önce, anıtın önüne koyduğukarantina koşulları nedeniymuz dış mekân mumlarının fotoğle Ankara Valiliği’nden, aile üyeleri ile Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik VakÖZGE MUMCU AYBARS rafını çektim bu mumlar da Tay Mum’dan vakfa hibe edilmişti. 26 Ocak günü, bu fotobloklarfı çalışanlarına özel izin aldan 16’sı çalınmış, mumlar dersedık. Anma töreni ile Adalet niz buharlaşmış. Ne diyelim, hayve Demokrasi Haftası’nın etkinlikleri, her rını görürler umarım. yıl, valiliğe bildiriliyor... Ankara’da patlaDiğer yandan TRT Arşiv, arşivden bamaların yoğun olduğu bir yıl, örneğin, po bamın tüm görüntülerini kaldırmış. lis ablukasında ve keskin nişancıların eş Journo’dan Emre Kızılkaya, ağustos ayınliğinde bir anma töreni gerçekleştirmiştik. da durumu fark edip TRT ile yazışmaya 10 Ekim katliamını takip eden yıldı... Aca başlamış. Arşivden kaldırılma haberini 22 ba bir patlama olur mu tedirginliğinde ol Ocak’ta Emre’nin sormasıyla öğrendim. duğumuzu da hatırlıyorum. Sosyal medyada haberin duyulmasının arMUMLAR BUHARLAŞTI! Bir başka yıl, yine törenlere hazırlanırken, anıtın üstündeki pirinçten harfler çadından TRT, yine sosyal medyadan, gece yarısı apar topar bir açıklama yayımlayarak arşive bir video yükledi. Diğerleri konusunda takipçi olacağımızı buradan da lındı. Önce M harfi gitti, sonra diğer harfler ve sayılar gitti. Anıyazmış olayım. 1994 yılında babamın adıtın üzerinde “Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993” yazına bir vakıf kurulduğunda ve de onu unutturmamak yor. Bir başka yıl, vaktiyle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’ın astırdığı “Uğur Mumiçin çalışma kararı alındığında, henüz açılmamış bir dava dosyası ve de savsaklanan bir soruşturma süreci vardı. cu bu evde yaşamıştır” ibaresini barınBiz aile olarak, babamın değerlerine sahip dıran pirinç levha çalındı. Yerine Ankaçıkan dostlarıyla da beraber bir yola baş koyra taşından yeni bir levha yaptırdık. Yine bir 24 Ocak’tan önceydi. Bir başka yıl, 27 Ocak 1993’teki o yağmurlu cenaze gününü simgelemek duk. Önce yarım kalmış Kürt Dosyası’nı Ali Sirmen tamamladı, o basıldı, cinayeti nedeniyle yarım kalmış haliyle. Vakıf’ta ise tüm kitapları defalarca için, parktaki çınarın üstüne siyah şemsiye basıldı, bütün yazıları yeniden dizildi. Maddi ler asılmıştı. 25 Ocak sabahına şemsiyeler imkânların da eşliğinde yeniden basıldı. Dile den eser kalmamıştı, üstelik o koca çınarın kolay 28 yıl, teknoloji, beta kasetlerden teledalları da kırılarak. fondan canlı yayın akışlarına kadar dönüştü. Bu yıl, herkes evlerinde ve anma törenine katılamıyor diye, sevgili Mehmet Açık BABAMA HAIN DIYENLER VAR tan bir Açıkhava Sergisi yaparak o kaBugün başka bir yazı yazmayı düşünürlabalıkları hatırlatalım dedi. Anma töreken, kendimi bu satırları yazarken buldum. ni fotoğrafları tarandı, Cumhuriyet Arşivi, Gördüğünüz her 24 Ocak anması için youm:ag Arşivi, Necati Savaş’ın arşivi, Ümit ğun bir çalışma var. Unutturmamak için Yüksel Bal’ın arşivi, Gürsel Gökçe’nin ar özel bir uğraş var. şivleri tarandı. Bu arşivlerden 30 fotoğBir de hoyratça çalanlar var. Babama raf seçildi, o fotoğraflar tasarımcımız Tuğ “vatan haini, bayrak düşmanı” diyen bir çe Vidinliler tarafından yılları belirtilerek Bursa Belediye Başkanı da var mesela, ibgörselleştirildi, Figen Gülbahar koordinas riklere falan 7 milyon lira harcayan. yonu sağladı; annemle ben fotoğraflar için Onlar da hep var, bizim gibi acıları döson kararları verdik ve fotobloklar basıldı. nüştürmeye çalışan insanlar da var. O fotoblokların asılması için ayrıca demirHayat bu çelişkilerden beslenmese, haden parmaklıklar yapıldı. Sevgili İlker Gü yatımız çok tekdüze olmaz mıydı? lüm ile Figen Gülbahar, 23 Ocak’ta onlaİyi pazarlar. ’nda... Ataol Behramoğlu’nun önsözü ve seçkisiyle “Şiirler”, Güzin Dino’nun önsözüyle “Baharın Ettikleri”, Turgay Fişekçi’nin önsözüyle “Bir Takvim Yaprağında”, ve çocuklar için “La Fontaine’in Masalları” ile “Nasrettin Hoca Öyküleri”...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear