Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 OCAK 2020 3 Kendinle kal, geri dön Yalnızlık kutsanmıştır H atalar kıymetlidir ancak insan sırf özgüveni kırıl malıdır ve hesabı da onlardan sormalıdır. Oysa suçlu yok, hepimizin içinde suçlanmış bir ço masın diye bilinçsiz cuk var. Etrafına kabuk bir biçimde hatası lar ördüğümüz, bazen nı kendisine bile iti çok şey başarıp uzun bir raf edemez ve yan yolu katettiği halde gel lışlarında ısrar eder. Böylece kendi eliy SEDEF ERKEN diği yerde saçını hiç okşamadığımız, şefkate le kendi hayatını sa @SedefErken değer bulmadığımız bir bote eder. Bu tür bir kı çocuk. sırdöngüden çıkmak her zaman kolay değil. İnsan hayatı zor bulur, her fır EN ZOR SORULAR Şu günlerde kişisel gelişim ne satta “hayat hiç de kolay değil” redeyse bir patlama yapmış dudeyip durur. Pek çok kişinin san rumda. Tüm raflar insanın hu dığının aksine hayat zaten ko zur arayışına formül ürettikleri lay olmak gibi bir iddia taşımaz. ni söyleyenlerin kitaplarıyla do Kişinin kendisinden daha şanslı gördüğü başkalarının hayatı lu. Instagram hikâyelerinde büyük sözlerden, sponsorlu reklam nın daha kolay ol larda eğitim, kurs, masından pek de hoşlanmaz. “Bütün bu zorluklar bana düştü, şans Bütün bunlar insanda hayatın attığı tokatlara seminer davetlerinden geçilmiyor. İnsanın zaten elinin altında duran lı tarafları ise başkalarına” diye düşünür. Kısa çöpü çekenin kendi dönüşür, canı yanan insan sürekli bu tokatların kendisiyle, böyle baş etmesi de pek mümkün görünmüyor. Çünkü dı si olduğuna inanmıştır ve bu şansızlığın önünde hiç kimden geldiğini arar durur... şarıdan gelen her yanıt o an elimizde olan bir soruyu ya aşamayacağı bir nıtlasa da bir son duvar gibi durduğu düşüncesin raki soruyu karşılamıyor. den bir türlü kurtulamaz. SUÇLU YOK OYSA İnsan kendini ancak yaşayarak öğrenebilir, hiçbir kitap, hiçbir bilgi ya da öğreti insana dene Bir şeyi gerçekleştirmenin en yimlerinin getirebileceği yardımı iyi yolu önce onu hayal etmektir. sunamaz. Kendimizi öğrenmenin Fakat hayal etmek hiçbir zaman yolu çoğu zaman acı veren dene gerçekleştirme garantisi vermez. yimlerden kaçışta bulduğumuz, Hele her hayal kurduğunda iç ses kendimizi iyi hissettirecek, oya “asla başaramayacaksın, yine ha layacak formüllerde değil zor an ta yapacaksın, zaten şanslı biri ların tam da içine, fırtınanın gö değilsin ve hayal ettiğin şeyi hak beğine bakabilmek. Çünkü kaç etmiyorsun” diye sürekli tekrarlı tığı her şey insanın bilinçaltında yorsa en basit bir hayali bile ger birikiyor demektir ve bir sonraki çekleştiremez insan. benzer sınavda bir duvar gibi ye Çocuklukta eksik kaldığımız niden karşısına çıkacaktır. ne varsa ömrün geri kalanı onla Basit sorular bazen cevaplan rı aramakla geçer, insan farkın ması en zor olanlar, ben kimim, da bile olmadan tüm seçimlerini neye inanıyorum, nereden gel aradıkları üstünden yapar ve ço dim, nereye gidiyorum. Hepsi bi ğu zaman hep aynı döngüye hap rer kavşak gibi farklı yerlere çı seder kendini. Çoğu kişi hayatın kabilecek bu sorulardan birinde ona özgürleşmek için verdiği her takılıp kaldığında yapılabilecek fırsatta kendi çocukluğunun labi en iyi şey geldiğin mesafenin bi rentlerine geri döner. razını geri dönmek. Bütün bunlar insanda hayatın Belki de birkaç adım önce bak attığı tokatlara dönüşür, canı ya madığın tabelaya bir daha bak nan insan sürekli bu tokatların mak. Eğer bunu yapacaksan bi kimden geldiğini arar durur, bir raz yalnızlık iyi gelir. Kendinle yerlerde birilerinin bir suçu ol kal, yalnızlık kutsanmıştır. REHBER ODASI FİGEN ATALAY YouTube’da yayımlamak üzere video çeken çocuklar yüzlerce oyuncak paketi açıp gösteriyor Sürpiçriinzdyeunmeuvratar nınosyalpaylaşımsitesiYouTube için çocuklar tarafından çekilen videolar milyonlarca kişi tarafından izleniyor. ViS ?deoları çeken çocuklar, oyun tane beğeni aldım’ diyorsa bu da çocuğun boş bir özgüvene sahip olmasına neden oluyor. Çocuğun beğenileri düşüyorsa o da çocuğun kendine olan güvenini azaltıyor, kendisini değersiz his caklarını tanıtırken, bazen onlarca pa setmesine neden oluyor. Prof. Koçkar, ket açılıyor ve tek tek kullanımları gös “Ancak özgüven böyle bir şey değil. teriliyor. Bir çocuk 100 tane “sürpriz Gerçekten iç kaynaklarınıza göre kendi yumurta”yı tek tek açarak, içinden çı nize güven duyabilirsiniz. Boş anlamsız kan oyuncakları gösteriyor. bir mutluluk ya da hüzün hali yaşıyor İzleyen çocukların videoların etkisin çocuk. Bu nedenle videoyu çeken çocuk de kaldığını söyleyen Altınbaş Üniver açısından da sakıncalı” diyor. sitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Çocuklar bu vide OYUNCAK AÇMAK NE DEMEK? oları izledikçe videolara bağımlı hale ge Oyuncakların, çocuğun dil gelişimine liyorlar ve oradaki oyuncakları sürekli ve sosyal etkileşimine katkıda bulunup istiyorlar. Bütün oyuncakların kendile Aylin İlden Koçkar bulunmadığının önemli olduğunu vur rinde olması gerektiğini de düşünüyor guluyan Dr. Koçkar’ın önerisi şöyle: lar. İzledikleri bütün oyuncakları ala “Oyuncağı açmak, oyuncağı göster mazlarsa kendilerini eksik hissediyorlar. Videoları çeken çocuklarda ise ‘beğeni’ almak çocuğun boş bir özgüvene sahip olmasına neden oluyor” diyor. İZLERKEN YALNIZ BIRAKMAYIN Çocukların video izlerken birçok reklama da maruz kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Koçkar, çocukların YouTube ir bir kontrol yok. Bu nedenle çocukların YouTube gibi bir araç ile yalnız bırakılmaması gerekiyor. Çocuğu YouTube ile yalnız bırakmak demek, çocuğu Taksim Meydanı’nda yalnız bırakmak ile eşdeğer. Onu nasıl yapmıyorsanız bunu da yapmamak gerekiyor.” VIDEOYU ÇEKEN IÇIN DE ZARARLI mek, dilbilişsel ve sosyal gelişime katkıda bulunmaz. Önemli olan yetişkinlerin özel zamanlar ayırarak çocukla günde yarım saat kadar bire bir oynamasıdır. Dolayısıyla sosyal etkileşim ve dil gelişiminden de çalıyor bu videoları izlemek. Oyuncak açma videoları izleyen çocuklar hem özeniyorlar hem de bağımlı hale geliyorlar ve gör izlerken yalnız başına bırakılmaması ge Prof. Dr. Koçkar’a göre, çeken çocuk düğü yeni oyuncağı annesine babası rektiğini vurgulayarak, şunları söyüyor: ların özgüvenleri de bu videolarla ne na ‘tutturarak’ istiyor. Ancak o oyun “Çocuklar izlerken bir sürü reklama densizce yükselip azalıyor. Videoyu ço cak alındığında 10 dakika oynayıp, bir da maruz kalıyor ve bir videodan bir vi cuğa annesi ve babası çektiriyorsa ve sonraki oyuncağı tutturmaya başlaya deoya atlama durumu var. Böyle ilerler ‘Sen artık YouTube fenomeni olacaksın, bilir çocuk. Bunun bir sonu yok. Çocu ken karşılarına istenmeyen bir sürü tu para kazanacaksın’ diyorsa zaten çocu ğun bilişsel, sosyal ve duygusal gelişi haf bilgi çıkabiliyor. Bunlar şiddet ve ğu çalıştırdığı için, bu bambaşka bir so mini desteklemek için karşılıklı, keyifli ya cinsel içerikli olabilir. Maalesef orada run oluşturuyor. Eğer çocuk bu video vakit geçirerek birlikte oyun oynamak videonun nereden nereye gideceğine da ları kendisi çekiyorsa ve ‘Bak ben kaç çok önemli.” PATI GÜNLÜKLERI Rahat ve konforlu görünebilir ama gerçek başka Parklar, kediler DEN IZ YAVAŞOĞULLARI cdenizy@gmail.com için cennet değil K imileri, sokakta buldukları kedileri, daha iyi bir hayatları olsun diye parklara bırakıyor. Oysa, özellikle de yavru kedilerin, parkta hayatta kalma süreçleri bir ayı geçmiyor. Bunu en iyi bilenler de o parklardaki kedilere bakan gönüllüler. Arzu Hanım da onlardan biri. Twitter’da “parkedisi1” ve Instagram’da, “park kedisi” adlı hesaplarından sıkça paylaşım yapıyor. Arzu Hanım’ın anlattıkları iç acıtıcı. Öyle ki, “eğer parka bırakılan bir yavru kediyi görmez ve almazsak, bir hafta içinde hastalanıyor, bir ay içinde de ölüyor” diyor. Bunun sebebi, toplu yaşam alanlarında yayılan, örneğin gençlik veya fip gibi viral hastalıklar. Kedilere kolayca birbirinden geçebilen bu hastalıklar, özellikle de yavru kediler için ölümcül oluyor. KEDI EVLERI HASTA EDIYOR Arzu Hanım, yan yana koyulan kedi evlerinin ise sayı arttıkça yine hastalık yuvalarına dönüştüğünü söylüyor. Üstüne üstlük, bir parkta, örneğin sağanak yağmurda, karda, bir kedinin sığınabileceği hiçbir alan olmadığını da ekliyor. Yerleşim yerlerinde pek çok alternatif bulabilen kedilerin, parkta Parktan kurtarılan kediler yuva arıyor. İstanbul, 0 532 235 15 32 ise sayısı sınırlı olan kedi evleri dışında girecekleri kuytu alan dahi yok. GEÇICI YUVA HAYAT KURTARIR Peki, olmadık bir yerde, örneğin otoban kenarında karşımıza yavru bir kedi çıktığında ne yapacağız? Arzu Hanım, bu konuda en güzel çözümün, eğer imkân varsa, o kediyi bir süreliğine eve alıp yuva aramak olduğunu söylüyor, “Bulduğunuz kediye içdış parazit yaptırıp evinizin bir odasına koyarak sosyal medyadan yuva arayabilirsiniz” diyor. Eğer eve alma imkânınız yok ise de apartman çevrenizde, balkon altları gibi korunaklı bir noktaya kedi evi koyarak orada yaşatmaya çalışmanın da bir çözüm olacağını ekliyor. Komşularla bozuşmamak açısından ise yuvayı çok göz önünde olmayan bir yere koymanızı ve zamanı geldiğinde baktığınız kediyi kesin Sekiz aylık erkek teriyer yuva arıyor. İstanbul, 0 533 390 86 84 likle kısırlaştırmanızı tavsiye ediyor. Onun dışında, çok kötü koşullar olmadığı sürece, bir kediyi alıştığı yerden alıp başka bir yere götürmemek gerektiğini, yerinde kalmasının hayvan için çok daha iyi olacağını anlatıyor. Arzu Hanım ve birkaç gönüllü daha koca bir parkın kedilerinin yükünü sırtlarına almış durumdalar. Parktaki kedileri besliyor, parka atılan yavru kedileri kurtarıp tedavi ettiriyor ve onlara yuva arıyorlar. Dolayısıyla, destek ve yardımlarınıza ihtiyaçları var. Bu konuda da en çok geçici yuva olmak adına gönüllü olacak kişilere ihtiyaç duyuyorlar. Bunun yanı sıra, onlara destek olmak için “temizmama. com” ve “patifood.com/parkkedisi” adreslerinden mama yollayabilir veya yuva aradıkları kedilere ömürlük yuva olabilirsiniz. İyi Pazarlar! “Kitap okuduğunuzu biliyoruz.” http://www.cumhuriyetkitaplari.com.tr