Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 EKİM 2019 7 Türk sporunun ‘geliyorum’ diyen şampiyonu Bir cimnastik projesi The Colak A slında, amcası Erkan ısrar etmese, aklına girmese, hatta rengârenk mayolarla al rahim o vakitlerde de Avrupa ve dünya çapındaki cimnastikçilerin kendilerine özgü hareketlerini izliyor, yeri geldiğinde çizimler yapıyor, o güne kadar bilinen hareketin, “nasıl bir gı yaratmasa belki de Türki adım önüne geçerim”i tasarlı ye, cimnastik gibi bir branşta tarihi başarılara imza atan bu genci kazanamayacaktı. ARİF KIZILYALIN yor. Melbourne’de oluşturduğu “The Colak” hareketi de böyle doğmuş zaten. Önce teorik, Ama kader bu ya, atletizm, sonra pratik; pratik dedikse de basketbol, hatta yüzme meraklısı Ço 3 ay aynı hareket üzerine çalışmış İb lak ailesinin o günlerde 5 yaşında olan rahim Çolak. Omzundaki ağrıya kar en küçük bireyi İbrahim, amcası Erkan şın podyuma çıkıp hareketi sergilemiş Çolak’ın elinden tuttu, Bornova’daki ve Uluslararası Federasyon’dan adına Şavkar Spor Kulübü’nün cimnastik sa özel “tescili” almış. lonundan içeri adım attı. Giriş o giriş, önce yaz okulu, kış oku lu derken, kısa süre içinde takıma katıl GÜNDE 5.5 SAAT! Aslında günde 5.5, 6 saat normal bir dı, ardından da 20 yıla yakın bir süredir o salondan hiç çıkmadı. İşte bu istikrar İbrahim Çolak’ı, cim sporcu için çok fazla ancak o 20 yılını verdiği cimnastiği yaşam biçimi haline getirmiş. En büyük avantajı ise cim nastik gibi Türkiye’nin çok da başarılı olmadığı bir branşta önemli bir nokta nastiğe başladığı günden bu yana birlikte çalıştığı antrenörü Yılmaz Göktekin. ya taşıdı. Çünkü, İbrahim Çolak’ın, ken Artık Spor Bakanlığı’nda bile espri kodi adı ile anılan bir hareketi var. Ulusla nusu olmuş bu sporcuantrenör uyumu, rarası Cimnastik Federasyonu (FIG), ilk kez Avustralya’daki Dünya Kupası’nda Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, “İbrahim nereye Yılmaz Ho İbrahim Çolak tarafından gerçekleştirilen bir kombine harekete onun adını verdi. Hareket halkada asılış halindeyken vücudun T harfi şekline girmesi ve ayakların surat hizasına kaldırılıp sabit ca oraya” diyor bu başarı öyküsünü yorumlarken. İbrahim Çolak’a dönüyoruz yeniden, bu hummalı çalışmanın sonu ne, sorusu geliyor akıllara. lenmesi. 5 YAŞINDA! Yanıt çok kısa “Tüm çalışmanın, neredeyse yılın 320 günü dökülen terlerin hede Stuttgart’ta fi, “Halkadaki saniye ki Dünya Büyük lerdeki başarıda...” ler Cimnastik Çünkü, gong ça Şampiyonası’nda lıp halkaya tır halka branşın mandığı andan da altın madal itibaren her şey yaya ulaşması 1 dakikadan az onu Türk Spor Federasyon bir zaman dilimi Tarihi’nde bir “ilk”e taşımış durumda. O gün, sadece 50 saniyede elde ettiği, Başkanı Suat Çelen, İbrahim’in olimpiyatlarda kürsüye çıkacağı görüşünde. içinde bitiyor. O süre içinde hareketini sergilemek ve kombinasyon bitiminde bir heykel “Dünya Şampiyonlu gibi donakalmak zoru ğu” ile İbrahim Çolak, da. Biliyor ki ne kadar ba hem Türkiye’ye cimnas şarılı olursa olsun, hareketin tik branşındaki en büyük madal sonunda kıpırdar, hatta jest ve mi yayı getirmiş oldu, hem de 2020 Tok miklerini biraz abartırsa kazanacağı ma yo Olimpiyat Oyunları’na, ülkemiz adı dalyanın rengi bir anda koyulaşabilir! na katılma hakkı elde etti. Peki, İbrahim Stuttgart’taki Dünya Şampiyonası’nda bugünlere nasıl geldi? da altın madalya öyle gelmiş. Çok iyi İşte orası biraz meşakkatli. Çünkü, da bir gösteri yaptığının bilincindeymiş an ha 5.5, 6 yaşındayken tanıştığı antrenö cak, jest mimik ve kıpırdaması halin rü Yılmaz Göktekin’le birlikte haftanın de madalyasının gidebileceğini düşünüp 6 günü salonda geçiyor. heykel gibi sabit kalmış yerinde. “Al Üstelik son 15 yıldır bu idman saatle kış” sonrası ise dünya şampiyonluğunu ri günde 5.5, 6 saat arasında. Kabaca bir getiren sayılar yağmış jüriden. hesapla haftada 36, ayda da 150 saatini “Halka aletinde gösteri sona erdiğinde minderde ve halka yere inişte sabit kalırsan, çok puan alır da geçiriyor İb sın. Ben bunu başardığım için şampiyon rahim. Boş ka oldum. Ama çok heyecanlandım” de lan bir gün mekten de geri kalmıyor. Ona göre cim ise kasla nastiğin ve özellikle halka branşının püf rını din noktalarından biri, sinirlerine, duygula lendirme rına hakim olmak. Podyuma gelip hal amaçlı ol kayı yakaladığı andan itibaren tüm duy sa da, İb gularından arınmak. Evin yolunu unutuyor İbrahim Çolak, şampiyonaya hazırlık sürecini anlatırken, en çok evden uzak kaldığı günlere dik kat çekiyor. Bazen 1 ay, belki de daha fazla . İş sırf salon idmanıyla bitmiyor. Beslenmesine dikkat etmek zorunda, stresten uzak olmalı. Antrenmanlarda ise son derece ciddi. Ekibi, “İbrahim idmanlarda müsabaka performan sının çok üstünde” diyor. Federas yon Başkanı Suat Çelen ise İbra him Çolak’ın üzerinde çok çalışıl mış bir “proje” olduğu görüşün de. Spor Bakanlığı’nın TOHM (Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi) İbrahim gibi spor cuların önünü açtığına dik kat çeken Çelen, “2012’de göreve geldiğimizde amacı mız İbrahim gibi yetenekle ri bulup, onları hazırlamak tı. Önce camiayı inandırdık İbrahim başarılı olacağımıza ve ge Çolak risi geldi. İbrahim de çok istekli. Kendisine izin veriyoruz, o bize gelip, ‘Aman salonu kapatma yın’ diyor, ertesi gün ge lip idmana çıkıyor, işin sırrı burada” diyor. Ülkenin en güvenilir kurumu Avrupa Ekspresi El âlem ne der ELÇİN Poyrazlar elcpoy@gmail.com müfettişi olmak! H alkın gözünde en güçlü kurumların sıralandığı anketlere mutlaka denk gelmişsinizdir. Çoğunlukla ordu ve polise güven yüksek çıkar, siyasi lelerle sizi alt eder: “Hacı anneannen çok üzülür kızım bunu giyme sakın. El âlem ne der!” Özel bir gece için aldığınız giysi “neden hacı anneannenim partiler ve medya kuruluşlarına destek ruh halini derinden etki yerlerde sürünür. liyor ya da el âlem de Bu tür anketlerde güven algısı aslın kim ve bu bana neden da kurumun etkinliği ve gücüyle bağ söylendi” gibi çok bi lantılıdır. Oysa ülkenin sosyal kuma linmeyenli denklemi şında gerçek gücü elinde tutan görünmez düşünürken bulursunuz bir kurum bu anketlerde hiç yer almaz. kendinizi. Soru olmayan Soru formatında dilden di bir soru geçmişten gelen le aktarılan, koşullanma, sınırlanma, sansürlenme ve hırslanma biçimlerinde kendini gösteren akış O kadar güçlü ve gizlidir ki bunun bir kurum olduğunun farkına tanıdık bir duyguya da dokunur sanki. Şaşkınlığınızdan faydalanan müfet kan, her ortama göre de bile varmayız. Bir binası ya tiş evdeki diğer ğişken, ama saat gibi iş da açık adresi yoktur. Evler, ajanları da çağı leyen bu kurumun adı haneler, okullar, üniversiteler, rarak duruma el “El Âlem Ne Der” dir. ajan gibidirler! Her ailede en az mutla hasmtaenkteüâlnrellrüa, riaşıldayenemraleesrıdzie,aner.ğhleerncesöDylleeiknrr”oldeyetrea.“krEevrlelÂekmloeermosihNae ka bir ajanı bulunur ve bunlar “Bana ne el âlemden” hayatlarını El Âlem Ne demeniz onları durdurmayacağı Der müfettişi olarak gibi daha da azdırır. Bin bir türlü geçirir. Misyonları çarpıtma, duygu sömürüsü, teh çevrelerindeki in dit, yalvarma ile karşınıza bir sanların, özellikle duvar gibi dikilirler. de çocuk ve gençlerin beynini yıka ahlak onların işi! maktır. Düş kırıklığı yaşarsınız elbet Kısaca EAND te. Ama sonuçta sosyal bir hay müfettişleri kendileri vansınız. Nereye kadar çevreniz ni en sevdiğimiz kişilerin dekilere karşı çıkabilirsiniz ki? Bir sü kisvesine sokmayı ustalıkla başarır ve re sonra “Evet bu da biraz açık bir giy bizi bazen tatlılıkla bazen de zorbalık si” diye düşünmeye başladığınızı gö la ikna eder. rürsünüz. İşte EAND virüsü aktif ha En basit bir örnekle lise mezuniyeti le gelmiştir. nizde giymek istediğiniz giysi minidir Size giydirilmeyen o giysi içinizde ya da dekoltesi vardır. ukde kalır. Bir süre sonra uzak bir ak Ailenizde konuşlanmış EAND mü rabanızı kısa bir şortla gördüğünüzde fettişi her kimse (kardeşlerden uzak zehrinizi akıtmak için “Tatlım bu biraz akrabalara kadar geniş bir yelpazedir kısa değil mi? El âlem ne der babasız bu) hemen yetişir ve şu hipnotik cüm bir kızın bunu giymesine” lafını yapış tırıverirsiniz. EAND giyim kuşam, hal tavır, eğitim, dostluk, sevgililik, iş hayatı, evlilik, düğün dernek, çocuk, aile politikaları gibi hayatın her aşamasında karşınıza çıkar daha doğrusu sizi hiç terk etmez. EAND dini ve ahlaki konularda özellikle kadınları ve genç kızları hedeflese de “erkeklik” ve ekonomik güç dallarında da oldukça iddialıdır. Otobanda makul bir süratle aracınızla yolculuk ederken anırarak sizi sollayan kıytırık bir kamyon içinizde uyuyan EAND hastalığını bir anda zıplatabilir mesela. bir virüs gibi yayılır “Bu kim ki beni geçiyor? Bak nasıl da geçtim x marka lüks arabayı diyordur herif” türünden hayali diyaloglara, hatta halüsinasyonlara neden olur. Ve belki o gün bir yabancının ne düşündüğü olasılığına takarak gaza basarken ölürsünüz. Ama en azından EAND şerefinizi kurtarmış olursunuz. Gösterişten iflas eden aileler, mutsuz evliliklerini sürdüren çiftler, zincirlerini kıramayan bunalımlı gençler, nefret ettiği okulda okuyup nefret ettiği işlere giden insanlar, kendini sürekli yetersiz hisseden kadınlar, cinsellikleri güdük kalan erkekler, yalancılar, sahtekârlar ve milyonlarca kapana kısılmışlar işte bu köklü EAND’nin üyeleridir. Öyle yenilmez bir kurumdur ki EAND üyesi olduğunuzun farkına bile varmazsınız. Emdiğiniz sütten geçerek kanınıza girer, bir virüs gibi hücrelerinize dağılır, mahrum bırakıldığınız hedeflerinizden ya da başkalarının ne diyeceğini düşünerek vazgeçtiğiniz hayallerinizden beslenerek bir gün sizi de ajanlarından birine dönüştürür. Ülkenin en gizli, civa gibi kurumu “El Âlem Ne Der”in gücü asla bir tesadüf değildir.