Catalog

16 MART 2014 / SAYI 1460 7 İlk anınız onlardan B ebeğinizin hayata ilk tutunuşunu ölümsüzleştiren, bu anları unutulmaz kılan bir sektör “doğum fotoğrafçılığı”. Özlem Bodur da bu sektöre girip en güzel anları ölümsüzleştirenlerden. Ancak her haliyle toz pembe bir meslek değil bu. Sektör genişledikçe, hastaneler de farklı yöntemlere başvuruyor. Yine de hâlâ pek çok insan doğum fotoğrafçısıyla çalışmak istiyor. Bu mesleğin detaylarını Özlem Bodur’dan dinliyoruz... Hastanelerin de artık kendi doğum fotoğrafçıları olduğu için bireysel çalışanlara zorluk çıkartıyorlarmış, doğru mu? Doğru. Hastaneler doğum fotoğrafçılığı işini maddiyata çevirdiler, kendi fotoğrafçıları dışında başka bir fotoğrafçıya sıcak bakmıyorlar. Hatta hastalara, “ameliyathanede sorun çıkartıyorlar” bile deniyor. İnternette fotoğrafçıların açtığı, “makineme dokunma” gibi siteler bu konuda fotoğrafçıların tepkisini ortaya koyuyor. Hastanelerin sizi engellemesi iş yoğunluğunda azalma yaptı mı? Evet yaptı. Ben de en sonunda bir hastaneye başvurdum, haber bekliyorum. Doğum fotoğrafçılığına nasıl yöneldiniz? Üniversitede fotoğrafçılık derslerim vardı, ardından Şişli Evlendirme Dairesi’nde çalıştım. Şişli Evlendirme Dairesi en büyük destekçim zaten. Fotoğraf çekmeye de düğün ve bebek fotoğraflarıyla başladım. Daha sonra da doğum fotoğrafçılığına yöneldim. Zaten bebeklerle de çok ilgim var. Şimdi doğum fotoğrafçılığı sertifikasını almayı düşünüyorum. Ameliyathanede fotoğraf çekmek zor olmuyor mu? Zor değil. Fotoğraf açımızı ayarlıyoruz, böylece doktora da bir rahatsızlık vermiyoruz. Size nasıl ulaşıyorlar? Facebook’ta “bebek fotoğrafçılığı”, İnstagramda “bebekfotoğrafları” adıyla internet sitem var, bu sitelerden ulaşıyorlar. İnternet sitesi açmadan önce işleriniz yoğun muydu? İnternet sitem olmadığı halde müşterilerim yoğundu. Doğumda çektiğim fotoğrafları albüm yapıp ailelere teslim ediyorum, onlardan gören tanıdıkları bana ulaşıyor. Ama internet sitesinden sonra yoğunluk daha çok arttı. Çalışma sisteminiz nasıl? Doğumdan birkaç saat önce hastanede bulunuyoruz. Mesela saat sekizde hastaneye gidilecekse ben de aynı saatte hastanede Taş yerinde ağır Coğrafi işaret tescilleri “Küçükken babama başvuru üzerine Türk cennette ne var, diye Patent Enstitüsü sormuştum... Portakal tarafından yapılıyor. ağacı var, demişti.. Ancak tüketiciye Sonra anladım ki gerçek yansıyan ve üretim cennet burasıymış: Ait garantili bir sistemin olduğun yer!” oturduğunu söylemek Finikeli Sabahat zor. Çoğu kez tescillenen Hanım portakal ağacının AYLİN ürünün adından önünde kameraya bunu yararlanan, ancak söylerken ağlamasına ÖNEY TAN uygun koşullarda engel olamıyordu. üretilmeyen ürünler Doğrusu filmi izlerken piyasada dolaşıyor. Bir başka sorun benim de birden gözlerim doldu. da gerçek üreticinin genel dağıtım Yeni kaybettiğim babama pek çok ağlarına girememesi, süpermarket soruyu hiç sormadığımı mı idrak zincirlerinin ağır koşullarını etmiştim, Sabahat Hanım’ın içten karşılayamaması ve kendilerine heyecanı mı bulaşmıştı, bilemedim... pazar payı bulamaması. Küresel Ama şu gerçek ki Sabahat Başaran, şirketler çoğu kez yerel üretimleri Finike portakalı yetiştirmekten gurur hızla yok eden vahşi bir kapitalizm duyuyordu. anlayışına sahip. Aynı coşku Taşköprülü Murat Şimdi ilk defa, üstelik de Başkan’ın sözlerine de yansıyordu: uluslararası küresel bir toptan “Sarmısak dediğin bebek gibidir. tedarikçi, Türkiye’deki çalışma 9 ay her gün uğraştırır seni. Belki ekibinin özel gayretleriyle çocuklarımızdan daha çok emeğimiz Anadolu’nun coğrafi tescilli vardır onda, ama öyle de hayırlı bir ürünlerini market raflarına taşıyor. evlattır, vefalıdır. Doktor gibi toprağı Metro toptancı market Türkiye Genel da iyileştirir, suyu da, bizi de!” Müdürü Kubilay Özerkan şöyle Meşhur Kastamonu Taşköprü diyor: “Türkiye’nin lezzet haritasını sarmısağını bilmeyen yok, ama oluyorum. Bazen müşterilerin talebi üzerine eve gidip son hazırlıkları da çekiyorum. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası anları fotoğraflıyorum. Fotoğrafları siz mi bastırıyorsun, bir yerle anlaşma var mı? Var, ama daha uygun yerler arıyorum. Benim için önemli olan, kârdan çok kaliteli bir iş verip müşteri çekmek. Bazı fotoğrafçılar çektiklerinin içinden sadece 30 tane fotoğrafı veriyorlar. Ben tüm arşivi CD haline getiriyorum, ayrıca albüm hazırlayıp, müşteriye veriyorum. l ozlembodur@hotmail.com.tr Tel: 0531 611 54 41 Her kadının hayalini gerçekleştiriyoruz B ebeğin anne karnına düştüğü andan itibaren her türlü organizasyon işleriyle ilgileniyor Ayçin Yenitürk ve Fatma Bora. Ama işler geliştikçe sadece bebek organizasyonuyla yetinmeyen iki kadın, sünnet mevlidi, anneler günü, babalar günü, doğum günleri gibi etkinlikler de hazırlayıp, animatörler, hediyeler ve küçük oyunlarla organizyonu tamamlıyorlar. Bütçeyi makul tutan organizatörler, “az fiyatla herkesin istediğini yapmaya çalışıyoruz” diyorlar. Ayçin Yenitürk, oğluna doğum günü sürprizi yaparken hazırladığı hediyelik eşyaların arkadaşları tarafından çok beğenilmesiyle, kendini “neden bu işi ticarete dökmüyorum” diye sorarken bulmuş. Ardından arkadaşı olan Fatma Bora’yla birleşip kendi imkânlarıyla etkinlikler organize etmeye başlamışlar. Ayçin Yenitürk, “her türlü organizasyon işleriyle ilgileniyoruz, ama öncelik bebek organizesi. Hastane odası, bebek odası, erkek bebeklerin sünnet mevlidi, bebek menüleri, temalı doğum günleri, ilk adım kutlaması gibi etkinlikleri organize ederken, kendi hazırladığımız süs eşyalarını kullanıyoruz. Partilere, palyaço ve animatör getirebiliyoruz. Ayrıca talep gelirse mekânı da biz buluyoruz” diyor. Çalışma sistemlerini merak edip sorunca Yenitürk anlatmaya başlıyor, “İki kişi çalışıyoruz. Siparişleri 15 gün önceden alıyoruz. Hazırladığımız eşyaları, hediyeleri istek olursa kargoyla gönderebiliyoruz. Tepsi, tabak, bardak gibi ürünler ise kiralanıyor. Müşteriler bu eşyaları çok beğenip isterlerse, belli bir fiyatla satabiliyoruz. Genel olarak fiyatlarımız yüksek değil, bu tür hazırlıkların çok büyük maaliyeti de yok zaten. Ayrıca, artık internet sitemiz de var bize oradan ulaşabilirler” diyor. Yaklaşık iki yıldır bu tür organizasyonlar yapan organizatörler, son altı aydır Facebook’ta “sugarbaby” adlı internet sitelerini de açınca, müşterileri daha çok artmış. Sloganlarını “Konseptinizi siz seçin biz hazırlayalım” olarak seçen organizatörler, her kesime uygun fiyatlar çıkararak, hak ettikleri emeğin karşılığını almak istiyorlar. l Tel: 0533 527 56 77 Sabahat Başaran Taşköprülü sarmısak üreticilerinin Çin’den gelen sarmısağa karşı ürünlerini nasıl korumak zorunda kaldıkları, giderek daralan piyasada yerlerini korumak için nasıl zorluk çektikleri yeterince bilinmiyor. Finike portakalı ile Taşköprü sarımsağının ortak bir özelliği var. İkisi de Türkiye’de tescil altına alınmış, coğrafi işaretleme belgesi taşıyan ürünler. Anadolu’da daha niceleri var. Giresun’dan fındık, Zile’den pekmez, Ayvalık’tan zeytinyağı, Edremit’ten zeytin, Marmaris’ten çam balı, Malatya’dan kuru kayısı, Aydın’dan kuru incir, Ortaca’dan limon, Diyarbakır burma kadayıfı, Gelibolu sardalye konservesi derken liste uzayıp gidiyor. Tıpkı Sabahat Hanımın söylediği gibi en önemlisi bu ürünler ait oldukları yeri cennete çeviriyor, en üstün lezzet özellikleri toprağıyla, havasıyla, suyuyla en uygun yetiştirme koşullarının olduğu bölgelerde ortaya çıkabiliyor. Türkiye’de coğrafi işaretleme sistemi 1997’de ilgili kanunun çıkmasından beri uygulanıyor. oluşturmak ve bu eşsiz lezzetleri kayıt altına alarak gelecek nesillere bırakacağımız kültür mirasımızı oluşturmak istiyoruz ve bu projeyi sosyal sorumlulluğumuz olarak kabul ediyoruz.” Bugün metro raflarında Türkiye’de coğrafi işaret tescili almış olan tarım ve gıda ürünlerinin yaklaşık üçte biri, toplam 42 çeşit ürün yer alıyor. Daha da önemlisi bunun bir yerel üreticiyi destekleme projesine dönüşmesi. Bugün Finike ve Ortaca bölgesinden tam 400 portakal ve limon üreticisi, Taşköprü’den de 200 sarımsak üreticisi ürününü doğrudan Metro toptan marketlerine satıyor. Bütün bu çabalar şirketin merkezinden karar olarak gelmemiş, aksine Türkiye ekibinin özel gayretleriyle oluşmuş, Akdeniz Üniversitesi hocaları ile işbirliği yapılmış. Coğrafi işaretli ürünlerin pek çoğu yurtdışına da ihraç ediliyor, Fransa’dan Almanya’ya, İspanya’dan İtalya’ya, Rusya’dan Polonya’ya 10 ülkede Metro raflarına Türk ürünleri sevk ediliyor. l aylinoneytan@yahoo.com Annelere özel Palmer’s’tan bitkisel hamilelik serisi “Palmer’s”ın bitkisel hamilelik serisi, bitkisel içerikli ürünlerden oluşur, yoğun krem formülü, yüzde 100 saf kakao yağı içerir. Cildin dengeli bir şekilde doğal esnekliğini korumasını sağlar, çatlamış cilde esnekliğini geri kazandırır. Özellikle bel, karın, göğüs bölgelerinde kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Selülite karşı etkili bakım “Walentino for Havaianas” Dünyaca ünlü iki marka Valentino ve Havaianas, 2014 Yaz Sezonu için oldukça sınırlı sayıda ürettikleri “Valentino for Havaianas” koleksiyonunu görücüye çıkarıyor. Hamilelik döneminde cilt bakımı Hamilelik döneminde ihtiyaç duyulan yoğun ve temiz cilt bakımını, koruyucu ajan olarak kullanılan parabenin ciltte oluşturduğu hassasiyeti, tahrişi ve alerjik reaksiyonları engellemeyi hedef alarak geliştirdiği ürünleriyle sağlayan REN Skincare, ürünlerinin son damlasına kadar etkin kullanımını sağlamak için kendisinin geliştirdiği özel bir ambalajlama tekniği kullanıyor. Vakumlu ambalajlar sayesinde ürünün hava ve elle teması kesilerek, formülasyonun oksitlenme ile bozulması ve bakteri üremesi engelleniyor. Sisley yeni şok edici “inceltici” formülünü lanse ediyor. Kadınlar her mayo sezonunda ve yıl boyunca selülite karşı gerçek bakım sağlayabilecek çok daha yenilikçi bir ürün arar ve “portakal kabuğu” etkisi olmadan daha pürüzsüz ve daha sıkı bir cilde sahip olmak için girintili ve çıkıntılı görünümle mücadele ederler. Bütün portakallı bademli unsuz kek Kuvvetli saçlar için Phytocyane Şampuan’ın içeriğindeki hücreler arası geçişi arttıran üzüm çekirdeği prosiyanolleri, gingko biloba ve B6 vitaminleri saçı güçlendirir ve korur. İçerisindeki hindistancevizi yağı ile saçı yeniden canlandırıp temiz ve ipeksi bir görünüme kavuştururken kına ağacı kabuğu ile saçı besler, kuvvetlendirir. B Hamilelikte çatlakları önlemek için Fransız dermokozmetik ve cilt bakım ürünleri markası Lierac’a ait Phytoastil Gel, bitkisel içeriğiyle göğüs, karın, kalça ve basen bölgelerindeki çatlak oluşumunu engelliyor. Hamilelerde özellikle 3. aydan itibaren kullanılması gerekiyor. Cildin kurumasına karşı Selülitlerle savaş Selülitlerden kurtulmak, sıkılaşmak ve incelmek için özel formülle hazırlanan Atelier Rebul Vücut Sıkılaştırıcı AntiSelülit Krem ve bir ilk olan duş jeli fark yaratıyor. Birçok kadının korkulu rüyası olan selülit sorununa Atelier Rebul Vücut Sıkılaştırıcı AntiSelülit Krem ile birlikte dünyada bir ilk olan vücut sıkılaştırıcı antiselülit duş jeli savaş açıyor. Nourishing Satin Oil’deki botanik ve antioksidan esansiyal yağlar cildi besler, cildin elastikiyetini ve sıkılığını geri kazandırır ve kurumayı önler. İçeriğindeki susam yağı, safran yağı, tatlı badem yağı, Omega3 aşısından zengin inca inchi yağı, ayçiçeği tohumu yağı, kırmızı Ducray Creastim Bakım Losyonu zencefil Ducray Laboratuvarları, keratin, tetrapeptid ve vitaminlerle esansiyal güçlendirilmiş yeni nesil reaksiyonel saç dökülmesi yağı, ylang losyonu Creastim’i üretti. Ducray Creastim Losyon bu ylang esansiyal aktiflerin kombinasyonu olan formülü sayesinde yağı sayesinde saç dipleri hücrelerinin çoğalmasını teşvik ederek bakım ve dökülmesini önlerken, büyümesini hızlandırarak keyfi bir arada sunar. güç ve canlılık kazanmasına yardımcı oluyor. u portakallı kek çok farklı, bütün iki portakalın patates gibi suda haşlanıp püre haline getirilmesiyle yapılıyor. Akdeniz’de özellikle İspanya gibi portakal yetişen bölgelerde Yahudilerin Hamursuz bayramı için yapılan ve içinde un olmayan bir kek. Bu keki meşhur edense ünlü yazar Claudia Roden. Biraz tatlı gibi ıslak bir kıvamı olan bu keki yanında krema, portakal dilimleri ve çilekle servis yapabilirsiniz. Bulabilirseniz kek karışımına birkaç kaşık portakal çiçeği suyu veya gül suyu da koyabilirsiniz. 2 iri Finike portakalı, 6 yumurta, 250 g şeker, 250 g çiğ badem (Datça), 1 tatlı kaşığı kabartma tozu Portakallar eğer parafinlenmiş ise sıcak su altında iyice yıkayın. Portakalları bütün olarak bir tencereye koyun, üstlerini geçene kadar su içinde, kapağı kapalı olarak yaklaşık 1,5 saat, iyice yumuşayıncaya kadar haşlayın. Suyu azalırsa üzerine biraz daha su Yarık ve çatlaklar için Emziren annelerin göğüs ucu çatlaklarına mükemmel çözüm. Bariéderm Fissures&Cracks içeriğindeki patentli Poli2P kompleks ile cildi derinlemesine onarır. Dpantenol içeren formülüyle cilt yenilenmesini aktive eder. ekleyebilirsiniz. Bu arada bademleri bir taşım haşlayın ve soğuk sudan geçirerek zarlarını ayıklayın. Bademleri kurulayın ve robottan geçirin veya el değirmeninde orta kalınlıkta çekin. Haşlanan portakalları soğumaya bırakın, soğuyunca dörde bölerek çekirdeklerini ve sert zarlarını çıkarın. Portakal püre haline getirileceği için çok detaylı ayıklamanız gerekmez. Çekirdeği çıkarılmış, haşlanmış portakalları robotta çekin, eğer bu işlemi elde yaparsanız çok ince doğrayıp çatalla ezmeniz yeterli olacaktır. Fırını 180 dereceye ısıtın. Yuvarlak bir pasta kalıbını yağlayıp unlayın. Kelepçeli bir kalıp olursa keki çıkarması daha kolay olur. Yumurtaları geniş bir kapta çırpın. Şekeri ekleyin ve çırpmaya devam edin. İnce çekilmiş bademleri kabartma tozuyla birlikte karışıma ilave edin. En son portakal püresini ekleyin. Kek karışımını yağlanmış, unlanmış kek kalıbına dökün. Keki önceden ısıtılmış fırında yaklaşık bir saat kadar pişirin. Soğuduktan sonra kalıptan çıkararak servis tabağına alın. l C M Y B