24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

31 MART 2013 / SAYI 1410 5 Evlilik gençleri korkutuyor DENİZ ÜLKÜTEKİN E vliliklerin artış gösterdiği bahar ve yaz ayları önümüzde. Pek çok çift hayatlarını bir ömür boyu birleştirmek için imza atmaya hazırlanıyor. Peki, ne kadarı bu amacına ulaşabilecek? Günümüzde yürümeyen evlilik ve boşanma davası sayısı hızla artıyor. Elbette herkesin kendine göre sebepleri olabilir ama Reem Nöropisikyatri Merkezi’nden Nörolog Dr. Mehmet Yavuz’a göre günümüzde evliliklerin yürümemesi ve gençlerin evlilikten uzak durmasının belli başlı sebepleri var. Bu sebepleri ve sonuçlarını kendisinden dinleyelim. Günümüzde insanları evlilikten uzaklaştıran sebepler nelerdir? Aşka dayalı evliliklerde, eşlerin birbirlerine olan yoğun hisleri, en fazla iki buçuk yıl sonra yatışıyor ve aşkın ömrü bitiyor. Bu noktadan sonra eşler, aralarındaki beraberliği arkadaşlığa ve dostluğa dönüştürememişlerse evlilik zorlaşır. Günümüzde internet teknolojilerinin gelişmesi ile sosyal paylaşım sitelerinde kişilerin birbirine kolayca ulaşabilmeleri, evlilik kurumuyla çiftlerin birbirine duyduğu ihtiyacı asgariye indirdi. Önlerinde sınırsız bir seçenek söz konusu. Sürekli “belki daha iyisine rastlarım” ya da “daha konumlu biriyle tanışırım” düşüncesi, kişilerin evlilik düşüncelerini ertelemesine neden oluyor. Tabii ki evlilik önemli bir kurum ama bunu karmaşık âdetlerle zorlaştırmak yerine sadeleştirip kolaylaştırmak lazım. “Evi şöyle isterim, mutfak böyle olsun, mobilyalar şu marka olmalı, şu kadar altın bilezik isterim” gibi istekler gençleri evliliğe karşı daha ihtiyatlı davranmaya itiyor. Eğer evlilik öncesi cinsel ilişkiler yaşanmışsa, bir doymuşluk oluşturur ve evlilik o gizemli cazibesini nispeten yitirir. Özellikle ekonomik özgürlüklerini kazanmış kişilerin evlilik hayatına soğuk bakmasının sebebi, kendi düzenlerini kurduktan sonra biriyle beraber yaşamak istememeleri mi? Ekonomik özgürlük, aynı zamanda sosyal bağımsızlığı da beraberinde getirir. Evlilikle beraber kişilerin seçme ve tercih haklarının ortadan kalkması, bir açıdan özgürlüğün elden gitmesi şeklinde yorumlanabilir. Evlilik bir paylaşımdır. Ekonomik özgürlük nedeniyle yemek ihtiyacını dışardan restoranlardan karşılayan, çamaşırbulaşık gibi işleri eve gelen temizlikçi elemanlara bırakan bir kişi için evlilik, kendisini sınırlayan ve muhtaç olmadığı bir eylem gibi düşünülebilir. Evlilikte paylaşım noktasında empati çok önemli. Eğer karşılıklı empati olmazsa; “eşim beni anlamıyor” ya da “aynı dili konuşmuyoruz” türünden serzenişler ön plana çıkar. Evlilik korkusu psikolojik olarak yaşanan bir bağlanma korkusudur. Bir başkasının sorumluluğunu almak herkes için kolay bir durum değildir. Çünkü evli olduğunuz zaman sadece kendiniz için yaşayamazsınız. Devamlı kavga eden ebeveynlerin çocukları için evliliğe daha soğuk bakmak gibi bir durum söz konusu mu? Kişinin anne ve babasının mutsuz ve sürekli tartışıyor olması, ayrıca çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması evlilik konusunda tereddütler ve şüpheler uyandırabilir. Evlenmekten vazgeçer ve evlilik kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur. Evlilik korkusu, mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülebilir. Mutlu bir ailede büyüyen çocuk mükemmeliyetçi bir ruh halinde olur ve karşı taraftan da bunu bekler. İlişkisinde yaşadığı en küçük tartışmada bile onun anne ve babası kadar mutlu bir beraberliğinin olamayacağını düşünmeye başlar. Geleneksel ritüeller, günümüzde gençleri nasıl etkiliyor? Bunların yarattığı stres de evlilikten kaçınmak için bir sebep mi? Çok doğru söylüyorsunuz. Nişan ve düğün merasimlerinin geleneksel uygulamaları ve bunların meydana getirdiği stres de insanı evlilikten Önümüzdeki aylar, evlilik sezonu. Çok sayıda çift hayatlarını birleştirmeye hazırlanıyor. Ancak evlilik kurumu eskisi kadar sağlıklı işlemiyor. uzaklaştırabilir. Özellikle kız ve erkek tarafının ayrı âdetleri varsa. Şehir hayatı evlilikler için ne gibi dezavantajlar taşıyor? Şurası bir gerçek ki, gitgide hem evlenme yaşı yükseliyor hem de boşanmalar artıyor. Köy ve kasabalarda evlenen çiftler sürekli aile ve akrabaların denetiminde ve gözetiminde. Bu yüzden, ortaya çıkacak sorunlar, anında aile büyüklerinin devreye girmesi ile büyümeden çözülebiliyor. Şehirlerdeyse akrabalık ilişkileri nispeten kopuk, her zaman müdahale imkânı olmuyor. Ayrıca şehirlerde iş ve yaşam stresiyle ekonomik zorluklar daha yoğun hissedilmekte. Şehirlerde çalışan kadın nüfusu çok fazla. Boşanmalar da çalışan kadınlarda çalışmayanlara oranla sekiz misli daha fazla. Dolayısıyla hem ekonomik özgürlüğün olması hem de şehir hayatı nedeniyle ilişkilerin daha kırılgan oluşu, evlilikler için dezavantaj. Kültürel açıdan farklı ailelerden gelen kişilerin yaptığı evliliklerde ne gibi problemler yaşanıyor. Evlilik felsefesinde, ekonomik uyum, fiziksel uyum, cinsel uyum, yaş uyumu, eğitim uyumu, inanç ve kültürel uyum gibi faktörler önemlidir. Ancak bunlar içerisinde en önemlisi eğitim ve kültürel uyumdur. Çiftlerin yaşları arasında anormal fark olabilir, biri zengin biri fakir olabilir ama eğer aralarında eğitim ve kültür uyumu varsa genelde pek problem çıkmaz. Çünkü bu durumda çiftler konuşabiliyor, tartışabiliyor, fikir alışverişi yapabiliyorlar. Konuşan bir evlilik kolay kolay boşanmaya gitmemektedir. Belli karakterde narsist, egoist insanların evlilikten uzak durması gerektiğini söylüyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Narsist kişilik bozukluğu olanlar evliliklerinde büyük sorunlar yaşayabilir. Egoist, ileri derecede bencil, paylaşımı sevmeyen kişilerin evlilikleri her zaman risk taşır. Narsisizm ve egoistlik her ne kadar evlenmeye mani bir durum olmasa da diğer taraf eğer anlayışlı ve toleranslı değilse evlilik ciddi anlamda sıkıntıya girer. Çünkü narsist ya da egoist yapılı biri, evliliğin geleceği açısından çok gerekli olan “empati” yeteneğinden yoksundur. Asosyal ya da antisosyal kişilik bozukluğu olan gençleri “evlenirse normale döner, huyları düzelir” gibi gerekçelerle evliliğe teşvik etmek hatadır, çünkü karşı taraf mağdur edilebilir. l KonuşaROCK tekrar ekranlarda Müzisyen Umut Kuzey’in hazırlayıp sunduğu KonuşaROCK programı verdiği kısa aradan sonra geri dönüyor. Cumartesi akşamları saat 23.30’da canlı olarak CINE5 ekranlarında başlıyor. K onuşaRock, konuk sanatçıların ve Umut Kuzey’in canlı performansıyla birlikte, gündemi belirleyen konuları, skeçleriyle birlikte cumartesi gecelerine yeni bir tat getirmeyi hedefliyor. Hem ana akım hem de alternatif medyanın görmezden geldiği pek çok konu ve konuk bu programda sesini duyurma fırsatı da buluyor. Türkiye’deki rock müziğin gizli kahramanları ve müziğin mutfağındaki isimler de her hafta programdaki yerlerini alıyor. Ayrıca “Bilirkişi” bölümünde Türkiye’deki rock tarihin en güvenilir arşivcisi ve araştırmacısı Güven Erkin Erkal rock tarihinden bilinmeyen bir konuyu anlatıyor. Her hafta bir üniversitenin kulüp etkinlikleri de öğrenci temsilcisi tarafından program içinde sunuluyor! Tabii tüm bunlar olurken Umut Kuzey konserlerine de devam ediyor. İlk albümü “Çıkageldi Aşk”tan bu yana konser programlarını sürdürüyor. En son 2012 yılında “Sorma” albümünü yayımlamıştı. Albümün çıkış şarkısı da Zeki Müren’in yıllar önce yorumladığı “Yaralı Gönül”dü. Bu arada Umut Kuzey profesyonel müzik hayatından önce, 1998 yılından sonra Adana Sokak Çocukları Derneği’nin tüm faaliyetlerinde gönüllü olarak yer aldı. Sokak çocuklarından kurduğu koro ile uzun süre etkinlikler yaptı. Adana’daki tüm liseleri ve üniversiteyi kapsayan 15 konserden oluşan bir yardım kampanyasını başlattı. Umut Kuzey bu çalışmaları sırasında sokak çocukları için bestelediği “sokak çocuğu” isimli şarkı da içinde olmak üzere üç şarkılık bir albüm de hazırladı. Tüm gelirini de derneğe bağışladı. Kuzey’in Sokak Çocukları Derneği ile çalışmaları devam ediyor. Kuzey, 2006 yılında ilk kez Kral TV’de “KonuşaROCK” programını hazırlayıp sundu. 2008 yılında programını Numberone TV’de sunmaya başladı. 20092010 yayın döneminde CINE5 ekranlarında sunmaya devam etti. “KonuşaRock”da profesyoneller kadar amatörlere de yer verdi. Her hafta Türkiye’nin değişik illerinden beş amatör grubu izleyicilerle buluşturdu. Müzik çalışmalarına ise hiç ara vermedi. Şimdi de yeniden yapılandırdığı KonuşaRock ile ekranlara geri dönüyor. Her şeyin dozunda olacağı bu program cumartesi geceleri için iyi bir tercih olacak gibi görünüyor. l C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear