Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Kolaj: DERYA POLAT 22 TEMMUZ 2012 / SAYI 1374 ATAOL BEHRAMOĞLU Yağmur ve komünizm Yazının başlığı “Yağmur ve Şiir” olsa yazılacak çok şey olurdu… Bir tarama yapılsa bizim şiirimizde en çok kullanılan sözcüklerden birinin yağmur olduğu sanırım görülecektir. Bu belki birçok ülke şiiri için de böyledir. Yağmuru sever ya da sevmezsiniz. Ama şairlerin yağmurdan şu ya da bu biçimde etkilendiklerinden kuşku yok. Neruda otobiyografisinde şiirinin yağmurlardan doğduğunu söyler. Bizimkilerden Attilâ İlhan yağmurdan en çok söz eden şair olsa gerek. Gülten Akın şiirlerinden birinde yağmurun neyi anlattığını sorgular. Fakat yağmur ve şiir denildiğinde benim favorim Necip Fazıl’ın “Bu Yağmur”udur… O şiirde “kıldan ince, kılıçtan keskin” bir yağmurdan söz edilir… Bu yağmur şairin “kanını boğan bir iplik, karnında acısız yatan bir bıçak, cinlerin beyninde yaptığı bir düğün”dür… “Cinnetten üstün, karanlık düşüncelerden daha kovulmaz”dır … “Bu Yağmur” bütün bir dünya şiirinde yağmur üstüne yazılmış herhalde en güzel şiirlerden biridir… Fakat bu türden şiirlerini sonradan yadsımış olan şairin “mürit”lerinin de bu gerçekten çok güzel şiirden ne ölçüde haberdar oldukları, böyle bir şiirden zevk alıp almayacakları ayrı bir konudur… *** Yazıyı buraya kadar okuyan okur “İyi de, yağmurla komünizmin ne ilgisi var?” diye haklı olarak soracaktır… İlişkiyi kuran ben değilim… Gözünüzden kaçmış olabilir, gazetelerimizden birinde, 22 Haziran tarihinde bir haber vardı. Buna göre, Düzce’nin Cumayeri Belediye Başkanı, HAS partili (artık AKP’li diye okuyabilirsiniz) Yakup Keleş, Cumayeri Çok Programlı Lisesi’nde “Yıl Sonu Etkinlikleri Şiir Programı”nı izledikten sonra belediyenin internet sitesinde yayımladığı yazıda “Okulların Yıl Sonu Şenliklerine Dikkat!” dehşetengiz başlığı altında, şiir programında okunan şiirlerdeki “suratıma çarpan yağmura sövdüm”, “bir kadeh şarap, rakı beni teselli etti” gibi sözlerle komünizm propagandası yapıldığını ileri sürüyor. Yakup Keleş’in herzelerinin bir bölümünü kendi sözleriyle izleyelim: “Kahir ekseriyet, buna alt ve üst düzey yetkililer dahil, canla başla kutsal değerlerimize saygılı inançlı bir nesil yetiştirme gayretinde iken; maalesef hâlâ eski kalıntılar yıl sonu etkinlikleri adı altında adeta beyin yıkıyor, komünizm propagandası yapıyor ve pervasızca değerlerimize küfrediyor. ‘Suratıma çarpan yağmura sövdüm’ demek nasıl bir özgürlükse? Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar.” Kelimelerinden kan damlayan Keleş “Bu tür davranışları, özgürlükler kapsamında yutturulmaya çalışılan, kamufle edilen, masum hareketler olarak” görmediğini belirttikten sonra, hızını alamayarak “bazı duyarsız ve etkisiz okul yöneticileri hatta İlçe Milli Eğitim Müdürleri sayesinde okullardaki sendikal sınıflaşmanın (ne demekse?!) tehlikeli boyutlar almaya başladığını, çoğu öğrenci ile veliler bu durumdan ciddi rahatsızlık duymakta olduğunu” ileri sürerek muhteşem yazısını “bu yazımın sayın savcılarımıza suç duyurusu niteliği taşıdığını önemle arz ederim” cümlesiyle tamamlıyor…. *** Gâvur teknolojisinin olanaklarından yararlanarak “belediyenin internet sitesi”nde yukarıdaki düşünce ve üslup bulamacını sergileyen, tehditler savuran kişinin kafa yapısını irdeleyip açımlamaya çalışmak boşuna bir çaba olur. Çünkü onun kendi sözleriyle “kahir ekseriyet, buna alt ve üst düzey yetkililer dahil, canla başla kutsal değerlerimize saygılı bir nesil yetiştirme gayretinde”dir… Bir başka deyişle, Yakup Keleş kafası, ülkenin zaten tepesindedir… “Sayın savcılarımız” gereğini kuşkusuz ki yapacaklardır… ataolb@cumhuriyet.com.tr www.ataolbehramoglu.com.tr 100 liralık lordlar cenneti Britanya’nın yüksek toprakları İskoçya’da Kate Moss, David Hasselhoff, Cyndi Lauper, Phil Collins ve Nelson Mandela’yla aynı korulukta toprak sahibi olabilirsiniz, size “İskoç Lordu” da diyebilirler; hem de ucuza. Ancak dikkatli olun, internetin yeni fenomeni İskoç unvanları size resmi bir unvan sağlamıyor. DENİZ ÜLKÜTEKİN nternetin son yıllardaki en büyük fenomenlerinden biri kelepir! İskoç unvanları. Bir parça toprak karşılığında size İskoçya’dan resmi belgeli unvan vereceğini söyleyen şirketler, bireysel alışveriş siteleri sayesinde Türkiye’ye kadar uzandı. Ancak dikkatli olmanızda fayda var. Bu satışlar size bir belge ve pek çok ünlü isimle aynı yerde toprak parçası sağlıyor olabilir ama bunun İskoç hükümeti onaylı olduğunu düşünmeyin. Biz önce bu satışların en tanınan şirketi Highland Titles’ın yöneticisi Alex Flewitt’le görüştük ardından kendi araştırmamızı yaptık. Öncelikle Yüksek Topraklar unvanı ne anlama geliyor? Şirketimiz, bireysel müşterilere İskoçya’da (Yüksek Topraklar) toprak sahibi olma fırsatı sunuyor. Bir metrekareden bin metrekareye kadar uzanan topraklara sahip olmak geleneksel olarak İskoç Laird (toprak sahibi), Lord ya da Lady’si unvanını kullanma hakkını da beraberinde getiriyor. İnternette çok ucuza satışlarınız da var. Acaba fiyatlarınız ne kadar? En küçük topraklarımız, 1 metrekare civarında ve 35.99 Avro karşılığında satışa sunuluyor. Arsa sahipleri için profesyoneller tarafından belirlenen arsamızda birer numara veriyoruz. Böylece arazilerini istedikleri zaman kolaylıkla ziyaret edebilirler. Verdiğimiz belgeler dünya çapında geçerli bir unvan elde etmek ve İskoç seçkinleri arasında yer edinmek için kullanılabilir. Sizin için gerekli olan her türlü resmi belgeyi sağlıyoruz ama aslında sadece toprak satıyoruz. Unvanınızı kullanıp kullanmamak size kalmış. Bazı insanlar İskoçya'da bir parça toprak sahibi olarak ülkeye olan bağlılığını göstermekten mutlu oluyor. İskoçya'da toprak sahibi olarak kendinizi Lord ya da Lady olarak stilize etmek için her hakka sahipsiniz. Müşterilere verdiğiniz topraklar, özel bir arazide mi? Aslında en iyisi gelip kendiniz görmeniz ve Glencoe Koruluğu’nda bir yürüyüş yapmanız, toprağınızın fotoğrafını çekmeniz ve dere kenarında bir piknik yapmanız. Kuşları izleyerek, kırları gezerek ve huzur bularak güzel bir gün geçirebilirsiniz. Ağaçları budamanız ya da yeni ağaç ekmenizden de mutluluk duyarız. Eğer toprağınız biraz genişse, çadırınızı kurup birkaç günü de doğada geçirebilirsiniz. Eğer toprağınızın üzerinde bir ağaç varsa unutmayın orası bir koruluk size kamp yapmanız için başka bir yer de ayarlıyoruz. Toprak satın alanlar arasında ünlüler de var sanırım. Evet birçok dünyaca ünlü isim de bizden toprak satın aldı. Phil Collins, Cyndi Lauper, Kate Moss, David Hasselhoff ve Nelson Mandela size söyleyebileceğim isimler arasında. Tüm bu anlattıklarınızın dışında neden İskoçya’dan toprak ve unvan almalıyım? Bunun için birkaç sebep var. Highland Titles olarak bu yıl Kraliçe Elizabeth’in 60. yaşını kutlamak için 60 hektar Geniş Yapraklı İskoç ağaçları ekeceğiz. Ayrıca dünya üzerindeki milyonlarca insan İskoç kökeni ve mirasından gurur duyuyor. ABD’de İskoç kökeni olan insan sayısının İskoçya’dakinden daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? Biz de bu insanların ülkeleriyle bağını güçlendirmesine yardımcı oluyoruz. Bir kökeniniz olmasa bile siz de bu büyük cemiyetin bir parçası olma şansını yakalayabilirsiniz. İ Sahte unvan sektörü İ C M Y B C MY B skoç unvan satışları çok yaygın bir sektör. En çok talep edilen unvanlar Lord, Lady ya da Baron olsa da, Scottish Lochaber Estates, Scottish Highland Title, Mac Sothis gibi sıfatlar da internette alıcı buluyor. İskoç yasalarına göre her birey kendine istediği unvanı verme hakkına sahip, dolayısıyla toprak sahibi olan kimsenin de kendini Lord olarak tanıtmasında bir sakınca yok. Öte yandan İskoçya’da devlet tarafından Lord ya da Lady ünvanıyla ödüllendirilmek öyle pek kolay bir iş değil. Bunun için İskoçya Lyon Lordu, Kraliçe Temsilcisi ve Başbakan’ın onayını almanız gerekiyor. Bir metrekarelik toprak aldığınız için de bu insanların sizi Lord ya da Lady olarak görmesini beklemeniz biraz saflık olur. İskoçya’da unvan sektörünü durdurmak için internet üstünden çalışan pek çok grup Lyon Lordu ve diğer devlet birimlerini harekete geçirmeye çalışıyor.